Olay, 22 Aralık'ta Cedit Mahallesi Zeytin Dalı Bulvarı'nda meydana geldi. A.A., M.Ü ve arkadaşları M.C.E. (14), S.A. (14), M.A. (14) ve Ali Furkan Gürbüz (20) yaklaşık 3 ay önce kendilerine küfür ettiğini iddia ettikleri Ahmet Çınar'ın bir etli ekmek fırınında çalıştığını öğrendi. Ahmet Çınar'ın çalıştığı etli ekmek fırınını arayan şüpheliler, Zeytin Dalı Bulvarı'nda Leblebiciler kavşağı yanına etli ekmek siparişi verdi. Elektrikli bisikletle siparişi getiren Ahmet Çınar, A.A. ve M.Ü. ve arkadaşlarıyla karşılaştı. Yaşanan tartışmanın ardından A.A. ve M.Ü. bıçakla saldırdı.
Sırtından 3 bıçak darbesi alan ve kanlar içinde kalan Çınar, çevredekilerin ihbarı üzerine gelen sağlık görevlilerince yapılan ilk müdahalelerinin ardından Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Ahmet, burada doktorların tüm çabasına rağmen yaşamını yitirdi. Saldırganlar olay yerinden kaçtı. Mobese kamerası görüntülerine yansıyan olayın ardından Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 9 ayrı suçtan kaydı bulunan A.A. ve 14 suçtan kaydı olan M.Ü. ile arkadaşları 9 suçtan kaydı olan M.C.E., 7 suçtan kaydı olan S.A., M.A. ve 5 suçtan kaydı olan A.F.G.'yi yakaladı.
Suçlarını itiraf eden 6 şüpheli sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
2'si kız 3 çocuk babası olan Yıldıray Çınar, Ahmet'in tek erkek evladı olduğunu hatırlatarak, oğlunun cenazesini 14 ay önce beyin kanaması sonucu kaybettiği eşinin mezarının yanına defnettiklerini belirtti.
Eşinin acısı dinmeden ikinci bir acı yaşadığını ifade eden Çınar, şunları söyledi:
'Allah kimsenin başına vermesin. Ben olay günü işe gitmiştim. Saat 15.00 gibi bana bir telefon geldi. 'Oğlunuz küçük bir kaza geçirdi. Hastaneye gelebilir misiniz?' dediler. Hastaneye gittiğimde çocuğumun ölüm haberini aldım.
Benim öğrendiğim kadarıyla çocuğuma sipariş vermişler ve çocuğumu yanlarına çağırmışlar. Çete gibi 6 kişi çocuğumun üzerine saldırmış. Çocuğumun sırtındaki bıçak izlerini ben saydım. Çocuğumun her tarafı delik deşik olmuş. Ben mahkemeden, savcılardan, hakimlerden, adalet istiyorum. Bunu yapanlarında içeriden çıkmamalarını istiyorum.
Çete kurmuşlar. Bu çocukların yaşı küçük diye bırakılmamaları gerekir. Bu olayın arkası bırakılmaması gerekir. Ben evlat acısı çektim. Başkası çekmesin. Benim çocuğum 16 yaşındaydı. Bu çocuklar 2 sene, 3 sene sonra çıktıkları zaman yine aynı şeyi yapacaklar. Benim çektiğim evlat acısını kimsenin çekmesini istemiyorum.
Söyleyecek söz bulunmuyor. Evlat acısı çok büyük bir acı. Allah herkesin çocuğunu, analarına, babalarına bağışlasın. Bu çocukların her birinin 14-15 veya en düşük dosyası olanın 5 suçtan kaydı varmış. Bu kadar olaya karışmalarına rağmen hakimler, savcılar bu çocukları neden dışarıya salıyor. O kadar suç işlemişler. Bu çocukların dışarıda işi ne? Resmen çete kurmuşlar. 1 kişiye 6 kişi saldırır mı? Bu çetelere bir dur demek gerekir. Allah acımızı dindirsin.'
