GÖKHAN KAYA YAZIYOR
Dün akşam yazacaktım haberin devamını…
Ama yazıda bizim Can Tanrıyar dahil önemli isimlere “sallayınca”, Anılcan Tanrıyar’la biraz problem oldu ama sonunda haklı çıktım ve devamını da yazıyorum. Kısacası, haberler konusundaki özgürlüğümüzü de elden bırakmadık. (Bu arada instagramda takip ediyoruz ve Can Tanrıyar’a, çoğunlukla zaman geçirdiği Göcek’te, çocuklarından bile fazla değer verdiği köpeği Bıcır ve hayat arkadaşıyla (onu da belki biz patlatırız!) mutluluklar diliyoruz!..)
MERAK EDENLER İÇİN DÜNKÜ YAZIM - TIKLAYINIZ
Neydi, “Bekleyin-devamı var” dediğim gelişme?..
Çok çok önemli bir gelişme!.. Nihat Doğan olayına Cumhurbaşkanlığı el koymuş…
Hatta oradan Aile Bakanlığı’na resmi yazı bile yazılmış.
Acilen bu olayın çözümlenmesi için… (Bu tip konularda Cumhurbaşkanımızın ve eşinin ne kadar hassas oldukları biliniyor)
Ve… Kulağıma gelen dedikodulara göre “başka çocuklar” da varmış!..
Bu ne demek, çok yakında öğreneceğiz!..
Sanıyorum önümüzdeki hafta Nihat Doğan için çok hareketli olacak!..
Bu arada Nihat Doğan ve ekürisi Seren Serengil için “yurt dışı yasağı konmalı” diye görüş belirtmiştim. Tesadüfe bakın ki, Seren Serengil, yazıdan hemen sonra yurt dışına çıkmış. Ama tabi ki bu bir kaçma değil, uzaklaşma!..)
“Uzaklaşma” diyorum çünkü; kaç gündür, sağa sola yaydığı “Lifetime’e başlıyorum” lafı doğru çıkmadı(çok zorlamış); “Beyaz TV’ye başlıyorum” dedikoduları da asılsız çıktı!.. Hatta herkese, tüm çevresine pazartesi başlıyorum diye söylemişti.
Şimdi diyeceksiniz ki, üç gün sonra patlayacak yalan nasıl söylenir?..
Ama bunu bana değil, kendisine sormalısınız!.. O nedenle, uzaklaşması belki de en iyi çözümdü! Ama bari instagram hesabında yalandan, “hasret bitiyor” diye paylaşım yapmasaydı!.. İşin garibi silmiyor, belki de utandığı için silemiyor şimdi!.. Ve yılların gazetecisi Şenay Düdek’ten, yılların menajeri Sedat Ayrancı’nın eşi Yeliz Ayrancı’ya kadar “hayırlı olsun” mesajları yazanlara da “Teşekkürler” diye cevap bile verdi!.. Ama ortada olan bir şey yok!.. Hepsi hayal çıktı!.. Peki pazartesi ne olacak?.. Bu soruyu da yine bana değil, kendisine sorun lütfen… Bizim gazeteci olarak işimiz doğruları ortaya çıkarmak… Benim tek üzüldüğüm, bu sözlere inanıp, bize bile hakaret edenler… Onlar pazartesi bizden özür dileyecek mi?.. Yok yok öyle bir beklentim de yok!.. Sadece bir daha kanmasınlar yeter!..
