Bu kez olayın başrolünde Falyalı’yı iyi tanıyan, Halil Falyalı’nın Genel Müdürü ile İstanbul’da buluşan ve hatta aile içinden bir yakını Falyalı’nın müdürlerinden biri olan bir müteahhit var. Hatta aslında onu da idare eden, bu işleri ihalelerde kullanan ve akrabası olan bir ortağı var.
Yani esas patron görünen değil, görünmeyen kişi…
Falyalı olayları öncesi Kıbrıslı iş insanının Genel Müdürü ile İstanbul’daki işyerinde de buluşan bu müteahhitin de başına Falyalı’dan önce saldırı tarzı olaylar geldiği de söyleniyor.
Bu müteahhit bir ara İstanbul’da sonrasında da Göcek koylarında olan teknesine siyasileri, ünlü iş insanlarını konuk etmiş ancak tüm kamaralarda gizli kamera sistemi varmış ve hepsini kayda almış.
Sonrasında ise, sözü edilen ama henüz ortaya çıkmayan saldırı olaylarından önce tekneyi satmış.
Çünkü dedikodular çoğalmış ve tekne kontrol edilirse, bu sistemi sökse bile izlerinin kalacağını biliyormuş.
Ayrıca İstanbul’un Avrupa yakasında kendisine yakın olan bir otelde ve yine sahibinin en yakın arkadaşı olduğu diğer bir otelde bu kayıt operasyonunu yine yapmış.
Tabi kadınları da kendisi ayarlayarak…
Şimdi bu haberi okuyan ve bu tuzağa düşen özellikle siyasetçiler (Vahim durumdan henüz haberdar olmayanlar) bakalım ne yapacak?
Bizim kulağımıza gelenlere göre M,Ö,O.C,M.D, gibi (Daha onlarcası var) siyasetçi, iş insanı ve hukukçu isimler bu kataloğa düşmüş.
Göcek ve İstanbul’da bu meteahhite misafirliğe gidenler dikkat! Bakalım kasetler Kıbrıs’taki gibi piyasaya düşecek mi?
