UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

KAZDIKÇA CESET ÇIKIYOR! KAN DONDURAN OLAY

Ülke tarihinin en büyük çocuk istismarının yaşandığı yer olarak kabul edilen yatılı kilise okullarının ilki 1880'lerin başında açıldı, sonuncusu da 1997 yılında kapatıldı. Bu okullarda yaşananlar ise kan donduracak cinsten. Kanada yerlilerinin gitmek zorunda kaldığı bu okullarda ne oldu? Yüzlerce kayıp çocuk nerede? İşte kan donduran olayın ayrıntıları...

KAZDIKÇA CESET ÇIKIYOR! KAN DONDURAN OLAY

Derleyen: Betül Yasemin Keskin Kanada'da 1863-1998 yılları arasında, ailelerinden koparılarak zorla hükümetin yurtlarına yerleştirilen çocukların sayısı 150 binden fazlaydı. Bu çocukların ana dillerini konuşmaları, kültürlerini yaşamaları ve yaşatmaları da yasaktı. Çocukların önemli bir bölümü ise, istismar ve işkenceye maruz kalmıştı. Kanada'da 2010'da kurulan Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu'nun kayıtlarına geçen çocuk istismarlarının yanı sıra yatılı okullarda çocukların üzerinde tıbbi deneyler yapıldığı da ortaya çıktı.

YÜZLERCE MEZAR BULUNDU

Uzun yıllar süren araştırmalar sonucunda geçtiğimiz yaz aylarında Kanada'da British Columbia eyaletindeki eski bir yatılı okulun yanında, 182 kişiye ait kalıntılar bulundu. İlki temmuz ayında ülke genelinde tespit edilen bu tür isimsiz mezarlara yenileri de ekledi ve eklenmeye devam ediyor.

Kanada, kilise tarafından işletilen yatılı okulların yerlerinde binden fazla isimsiz mezarın keşfiyle sarsıldı. Son zamanlarda 'Mohawk Enstitüsü' adında bir yatılı okul daha tespit edildi. Polis şefi Darren Montour, memurların Mohawk Enstitüsü'ndeki personel hakkında yapılan 'iğrenç iddiaları' araştırmak için hayatta kalanlar ve topluluk üyeleriyle yakın bir şekilde çalıştıklarını söyledi. Polis, hayatta kalanların paylaştığı hikâyelere dayanarak, okulun arazisinde kapsamlı bir çalışma başlattı.

Bir zamanlar Kanada'nın en ünlü yatılı okullarından biri olan Mohawk Enstitüsü'nün 500 dönümlük arazisinin tamamı, şimdi büyük bir suç mahalline dönüştü. Böylece uzun yıllar önce buraya okuması için gönderilen çocukların evlerine dönmemesinin altında yatan sebep de gün yüzüne çıkarılıyor. Peki, Mohawk Enstitüsü'ndeki çocuklara ne oldu?

ZORUNLU ASİMİLASYONA MARUZ KALDILAR

1831 ve 1970 yılları arasında binlerce yerli çocuk Mohawk Enstitüsü'ne gönderildi. Söylenenlere göre yerli çocukların bu okula gönderilmesinin sebebi, Kanada toplumuna entegre olmalarına yardımcı olmak için tasarlanmış modern bir eğitim verilmesiydi. Ancak gerçek başkaydı. Burada çocukların yetersiz beslenme, zorunlu asimilasyon, sözlü taciz, cinsel saldırı ve fiziksel şiddete maruz kaldığı gerçeğine ulaşıldı.

KORKUNÇ KEŞİFLER HAREKETE GEÇİRDİ

Polis memurları ve yerliler, yıllar önce yaşanan bu vahşeti gün yüzüne çıkarmak için şimdilerde Woodland Kültür Merkezi olan Mohawk Enstitüsü'nün arazisini araştırmaya başladılar. Hem toplulukta paylaşılan hikâyeler hem de diğer eski yatılı okullardaki korkunç keşifler, hükümetin ilgili tüm belgeleri derhal yayınlaması için yeniden çağrılara yol açtı.

'UMARIM CESETLERİ BULURLAR'

Mohawk Enstitüsü'nde başlayan çalışmaların ardından yetkililer, 1947'de okula giden Alfred Johnson adında birine ulaştılar. Alfred Johnson, "Umarım bize yaptıklarından dolayı o cesetleri bulurlar. Bizi köle işçi olarak kullandılar" dedi. Kanada'nın en eski yatılı okulu olan Mohawk Enstitüsü'nün arazisinde olduğu iddia edilen mezarları bulmak için yoğun bir çalışma başlatıldı.

'YUMURTALARI BİZ YEMİYORDUK, SATIYORLARDI'

1947'de bu okula giden 85 yaşındaki olan John Elliott, 10 yaşındayken kardeşiyle birlikte Mohawk Enstitüsü'ne gitti. John Elliott, "Buraya iki kez geldim. İlk gönderildiğimde Noel arifesiydi ve kaçtım. Büyükbabam hükümetin beni buraya göndereceğini söylediğinde ne demek istediğini anlamamıştım" diyerek o dönem için buna ne kadar mecbur olduklarını vurguladı.

Elliott, yurtta kalan çocukların Mohawk Enstitüsü tarafından işletilen çiftlikte inek sağdıklarını, ekin işleriyle uğraştıklarını ve tavuklara bakmak zorunda kaldıklarını söyledi. Günde 3 bin yumurta elde edilmesine rağmen her sabah yalnızca tek bir yumurta yiyebildiklerini, geri kalan yumurtaların satıldığını da söyledi.

'BURADA NE OLDUĞUNU BİLİYORLAR'

Kendi dilini konuştuğu için birçok kez şiddete maruz kaldığını söyleyen John Elliott, "Uzun zaman oldu ama sorumlular baştan beri burada ne olduğunu biliyorlar. Yetkililerin burada çalışmaya başladıklarını gördüğüme sevindim. Sadece bekleyip ne bulacaklarını görmemiz gerekecek. Bir şey bulacaklarından eminim, biliyorum” dedi.

'HABERİM YOKTU'

Kanada'nın tarihine geçen bu olayla ilgili gözler, yetkililere çevrildi. Kanada’da 1993'ten 2003'e kadar başbakanlık yapan 87 yaşındaki Jean Chretien, resmi görevde bulunduğu sürede yerli çocuklarının yatılı kilise okullarında yaşadığı trajediden haberinin olmadığını söyledi.

Eski Başbakan Jean Chretien'e katıldığı bir televizyon kanalında, 1968-1974 yılları arasında Yerli Halklarla İlişkiler ve Kuzey Kalkınma Bakanlığı'nda görevliyken yerli ailelerin çocuklarının maruz kaldığı istismar ve suistimaller soruldu. Jean Chretien, kendisinin de 6 yaşından 21 yaşına kadar yatılı okullarda kaldığını söyleyerek yatılı okullarda hayatın hiç de kolay olmadığını şu sözlerle doğruladı: "Okul hayatım boyunca kuru fasulye ve yulaf ezmesi yedim. Yatılı okul hayatı çok zordur."

 

 

Son Güncelleme: 16.11.2021 23:00:35
ETİKETLERkanada  göçmen  çocuk