UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

KOMŞU KIYIDA DENİZANASI İSTİLASI...

Yunanistan'ın Halkidiki sahilleri ve çevresinin başı şu sıralar zehirli denizanaları ile dertte. Komşu'da onlarca kişi cilt yaralanması nedeniyle hastanelere müracaat etti. Peki Türkiye kıyıları da risk altında mı? Uzmanlar Hurriyet.com.tr'ye anlattı.

KOMŞU KIYIDA DENİZANASI  İSTİLASI...

Şimdilerde ise Yunanistan'ın Ege'deki önemli turizm merkezlerinden Halkidiki sahilleri ile Potidea, Hanioti, Polychrono ve Mola Kalyva turistik kasabalarının sahilleri zehirli denizanaları ile dolmuş durumda… Yunan basınında çıkan haberlerde insanlara temas eden denizanası türleri olarak Pelagia noctiluca ve Chrysaora hysoscella türleri olduğu belirtilmiş… Pelagia noctiluca Türkçe'de ‘mor sokar denizanası’, Chrysaora hysoscella ise ‘pusula denizanası’ olarak adlandırılıyor.

Yunanistan Sağlık Bakanlığı ile kıyılardaki Yunan yerel yönetimleri, insanları sürüler halinde dolaşan denizanalarına dokunulmaması gerektiği konusunda sıklıkla uyarıyor. Hatta sosyal medyadan da sürekli bilgiler paylaşılıyor.

Ege’de bu denli denizanalarının olması normal mi? Neden bu kıyılar istilaya uğramış olabilir?

Melek İşinibilir Okyar: Dünya üzerinde yaklaşık 250 ‘scyphozoa’ olarak adlandırılan denizanası türleri bulunurken, bunların sadece 20 türü Akdeniz’de yaşıyor ve 13 türü yaygın olarak bulunuyor. Yalnız hem iklim değişikliği hem insan etkileri sonucu bu türler yayılım alanlarını genişletiyor ve daha çok görünür hale geliyor.

İnsan etkilerinin yoğun olarak görüldüğü kıyısal alan, koy ve körfezler ise rüzgâr ve dalga hareketleriyle taşınan ve bu bölgelerde biriken denizanaları için en uygun bölgeleri oluşturuyorlar. Ayrıca bir süredir iklim değişikliğine bağlı olarak geçirilen ılıman kış ve sonrasında yoğun yaz sıcaklarıyla birlikte su sıcaklıkları da artış göstermiş durumda. Artan sıcaklık denizanalarının daha fazla yeni birey oluşturmasına ve aşırı artış oluşturmalarına sebep olmuş olabilir.

 ‘ÇOK TEHLİKELİLER’

Peki Chrysaora hysoscella nasıl bir tür?

Melek İşinibilir Okyar: Türkçe'de ‘pusula denizanası’ olarak isimlendirdiğimiz Chrysaora hysoscella ise yarı küre şeklindeki vücut yapısının tepesinden kenarına doğru uzanan sarı-kahverengi 16 adet V şeklinde bantlar bulunur. Vücut çapı 30 cm’dir, fakat 42 cm’ye kadar ulaşabilir. Vücut yapısının rengi kahverengi, sarı-kırmızı tonlarında olabilir.

Ağız etrafında 4 adet uzun ve kenarları kıvrımlı ağız kolları bulunur ve boyları vücudunun 3-4 katı uzunluğundadır. Bunların da rengi portakal rengi-kahverengi ve kızıl arasında değişkenlik gösterir. Vücudunun ritmik hareketleriyle büzülen canlı ileriye doğru hareket eder. Genelde kıyısal bölgelerde yayılım gösteren Chrysaora hysoscella, tüm dünya denizlerinde bulunur. Öldüklerinde rüzgâr ve dalgalarla sürüklenerek sahillerde birikirler. Chrysaora hysoscella gerçekten çok tehlikelidir. Kaşınmayla beraber deride yanma gözlenir.

 ‘TÜRKİYE’DE DE ÇOKCA ZEHİRLİ DENİZANALARI BULUNUYOR’

Halkidiki sahilleri ve çevresi ülkemiz kıyılarına oldukça yakın. Bu denizanalarını ilerleyen süreçte ülkemiz kıyılarında da görebilir miyiz?

Melek İşinibilir Okyar: Türkiye kıyı sularında yaklaşık 13 Scyphozoa türü bulunuyor. Bu canlıların yaşadıkları bölgelere göre boyları, renkleri ve zehrin toksisite potansiyeli değişmekte… Pelagia noctiluca ve Chrysaora hysoscella deniz anası türleri Akdeniz ve Ege Denizi’nde yaygın olarak görüldükleri de bir gerçek. Özellikle Pelagia noctiluca türü İspanya, Fransa ve İtalya sahillerinde dönem dönem aşırı çoğaldıklarında sahillerin yüzme ve diğer aktiviteler için kapatılmasına sebep oluyorlar.

Türkiye kıyı sularında Ege ve Akdeniz kıyılarında özellikle yaz aylarında tek tük rastlanıyor ama istila şeklinde aşırı çoğalmasına bugüne dek rastlanılmadı. Özellikle Chrysaora hysoscella türü ise Marmara Denizi’nde de ilk defa Erdek Körfezi’nde Ağustos-Eylül 2000’de görülmüştü ve o tarihten beri Marmara Denizi’nde özellikle kıyısal alanlarda genelde gözleniyor. Öte yandan Yunanistan kıyılarının ülkemiz kıyılarına yakın olduğu da bir gerçek, bu nedenle oradaki istilanın bizim kıyılarımıza doğru akma ihtimali yüksek gibi duruyor.

Türkiye kıyı sularında ayrıca Aurelia aurita, Cotylorhiza tuberculata, Rhizostoma pulmo, Rhopilema nomadica, Cassiopea andromeda gibi zehirli denizanaları bulunuyor. Özellikle Rhopilema nomadica Türkiye kıyı sularında bulunan en tehlikeli türlerden biri ve yüzücüler, balıkçılar, dalgıçlar için potansiyel bir tehlike oluşturuyorlar. Nitekim 2009 yıllında Akdeniz sahillerimizde tıbbi müdahaleleri gerektirecek vakalarla karşılaşılmıştı.

Nurçin Killi: Ege Denizi’nde denizanası artışları ilkbahar, yaz ve sonbahar aylarında sık görülen bir durum. Ülkemizde de İzmir Körfezi’nde her yıl Aurelia aurita türü kıyı bölgelerde yığın oluşturuyor. Cotylorhiza tuberculata türü Gökova Körfezi’nde sonbahar aylarında yoğun olarak görülmekte. 

Son Güncelleme: 21.07.2021 14:56:10
ETİKETLERtürkiye  yunanistan