UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

CORONA’YI EN ÇOK YAYAN YAŞ GRUBU BELLİ OLDU

: Corona virüsle ilgili yeni bir araştırma yayınlandı. İngiltere’deki Imperial College London tarafından yapılan çalışmaya göre coronavirüsü en çok yayan yaş grupları açıklandı.

CORONA’YI EN ÇOK YAYAN YAŞ GRUBU BELLİ OLDU

Coronavirüsü en çok yayan yaş grubu belli oldu. İngiliz araştırmacılar 35 ila 49 yaş grubu arasındaki bireylerin corona virüsü en çok yayan grup olduğunu açıkladı. 2020 yılının Şubat ayından Ekim ayına kadar 10 milyonun üzerinde ABD vatandaşı üzerinde yapılan çalışmaya göre, araştırmacılar kişilerin cep telefonu verilerini, gittikleri yerleri ve nerede bulunduklarını inceledi.

Bölgelerin analizi sistemiyle tespit edilen veriler daha sonra Covid-19 vakası ve yaşa göre ölüm oranlarıyla karşılaştırdı. Covid-19 vakalarının neredeyse 4'te 3'ünün 20 ila 49 yaş arası kişiler tarafından yayıldığının tespit edildiği araştırmaya göre, en çok yayan dar yaş grubu ise 35 ila 49 yaş arası bireyler oldu. Bu bireylerin Covid-19 yayma oranı 41,1 oldu.

10 milyon kişi üzerinde yapılan çalışmada, ABD'nin güneyi, güneybatısı ve batısında 20 ila 34 yaş grubunun diğer yaş gruplarından faha fazla Covid-19 yaydığı açıklanırken, diğer bölgelerin hepsinde 35 ila 49 yaş arası bireylerin daha fazla Covid-19 yaydığı belirtildi. İngiltere'deki Imperial College London tarafından yapılan ve Science dergisinde yayınlanan çalışmanın ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri veriyle de uyuştuğu belirtildi.

NTV'de yer alan habere göre; 50 Eyaletin tamamında yapılan araştırmaya göre, 2020 yılının Mart ila Ağustos ayları arasında corona virüsü en çok yayan grubun 20-29 yaş arası bireyler olduğu belirtilirken enfekte olanların ise yaş ortalaması 46'dan 38'e düştü.

İngiltere'deki Imperial College London tarafından yapılan araştırma ve CDC verileri incelendiğinde, "Orta yaş grubunun daha çok iş hayatında faaliyet gösterdiği, bu iş faaliyetleri nedeniyle de daha fazla kişiyle temas kurduğu için daha fazla yayıcı olduğu" belirtiliyor.

Çalışmanın eş yazarı, Imperial College London'daki Hastalık Epidemiyolojisi Bulaşıcı Departman jeoistatistik alanında doçent olan Dr. Samir Bhatt, " İş hayatı enfeksiyon ve virüsü başkalarına bulaştırma riskini artırıyor. İş hayatı için diğer yaş gruplarından daha fazla hareket ettikleri için ve iş dünyasının devam edebilmesi için bu durum 'çözülmesi zor' bir durum olarak karışımıza çıkıyor" dedi.

Çin'in Wuhan kentinde geçen yıl aralık ayında tespit edilen ve mutasyona uğrayarak İngiltere, Güney Afrika, Brezilya'da ortaya çıkan koronavirüs varyantları, bulaşma yeteneklerinin yüksek olması nedeniyle salgın hızını artırıyor. Yapılan değerlendirmelere göre, İngiltere'de görülen varyant, yükselen vaka sayılarına ve buna bağlı olarak ağır hasta ve ölüm sayılarının artmasına yol açarak ülkelerin sağlık sistemi üzerinde baskı oluşturdu.

Güney Afrika'da baskın hale gelen varyantın ise bulaşıcılığının arttığı belirlendi ancak hastalığın seyriyle ilgili bir değişikliğe yol açıp açmadığı henüz tespit edilemedi. Daha önce enfeksiyonu geçirmiş kişiler arasında yayılabilme olasılığından dolayı yüksek risk taşıyan Brezilya varyantının, hastalığın seyri ve ölüm oranları üzerindeki etkileri henüz netlik kazanmadı.

Uzmanlara göre, Çin'in Vuhan kentinde Aralık 2019'da tespit edilen yeni tip koronavirüsün (Kovid-19), mutasyona uğrayarak İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya'da ortaya çıkan üç ayrı varyantı, yayılma hızının yüksek oluşu nedeniyle dünyayı tehdit ediyor. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD), Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti (TMC) ve Halk Sağlığı Uzmanlığı Derneği'nin (HASUDER) ortak çalışmasıyla küresel Kovid-19 salgınında gerçekleşen mutasyonların ortaya çıkışı ve hastalık riskine ilişkin değerlendirme yapıldı. Mutasyonlu virüslere (varyant virüsler) ilişkin başlıca riskin bulaşıcılığın artması olduğuna dikkat çekilen değerlendirmede, ortaya ilk çıktıkları yerlerde hızla baskın hale gelen üç varyantın da kısa süre içinde tüm dünyaya yayılabileceği uyarısı yapıldı.

Değerlendirmede yer alan bilgiye göre, İngiltere'de kent bölgesinde 2020 Aralık ayında dikkatleri çeken ve VOC (variant of concern) 202012/01 olarak isimlendirilen bu varyant, 2020 yılının Eylül ayının ikinci yarısında ortaya çıktı. Söz konusu varyant, özellikle aralık ayında İngiltere'nin güneyinde "sıkı kapanma" önlemlerine rağmen hızla yayılarak baskın hale geldi. Şu ana kadar yapılan incelemelerden elde edilen veriler, mutasyonlu virüsün bulaşma hızının ve ölüm oranının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırmalar, tüm yaş gruplarını etkilediği, aşı ve doğal enfeksiyonlardan sonra edinilen bağışıklık yanıtlarında etkinlik kaybı olasılığının da düşük olduğunu gösterdi.

 

 

 

Bulaşıcılığın ve yayılma hızının artmış olması nedeniyle yükselen vaka sayıları, ağır hasta ve ölüm sayılarının artmasına yol açarak sağlık sistemi üzerinde baskı oluşturdu. Pek çok ülkeye yayılan mutasyonlu virüs, özellikle İrlanda ve Portekiz'in yanı sıra İsviçre ve Danimarka'da da toplum içi bulaşmalardaki payını artırdı. Şubat ayı ortalarında baskın köken haline gelebileceğinden endişe edilen mutasyonlu virüse, Türkiye'de şu anda çoğu yurt dışı seyahatle ilişkili 17 ilde, 114'ü İngiltere varyantı olmak üzere 128 kişide rastlandı.

Değerlendirmelere göre, "B.1.351" olarak isimlendirilen ikinci varyant, 2020 yılı Aralık ayında Güney Afrika'da yaz aylarına rağmen yaşanan ikinci dalga sırasında görüldü. İlk çalışmalar, bu varyantın doğal enfeksiyon ve aşılama sonrası gelişen antikorlar tarafından nötralizasyona karşı dirençli olabileceğini gösterdi, bu mutasyonların tedavi amaçlı kullanılan bazı antikorların etkinliklerini de azalttığı belirlendi. Şu anda Güney Afrika'da baskın hale gelen bu varyantın bulaşıcılığının arttığı belirlendi ancak hastalığın seyriyle ilgili bir değişikliğe yol açıp açmadığı henüz tespit edilemedi. Birçok ülkede "seyahatle ilişkili vakalar" şeklinde görülen bu varyant, şu ana kadar 31 ülkede saptandı. Bunların bazılarında başta İngiltere, Fransa ve İsrail olmak üzere seyahat öyküsü olmayan vaka kümelenmelerine neden olduğu belirlendi.

"P1" olarak kodlanan Brezilya varyantı da Amazon eyaletinde yaygın halde bulunduğu öğrenildi. Değerlendirmelere göre, bu bölgede daha önce yaygın enfeksiyon nedeniyle Kovid-19 için toplumsal bağışıklığa erişilmiş olmasının 2020 yılının sonunda başlayan ani vaka artışlarının ve Kovid-19'u atlatan kişinin iyileştikten sonra yeniden hastalanması olarak tanımlanan "re-enfeksiyon"lar açısından ciddi tedirginliğe yol açtığına değinildi. Bu varyantın, enfeksiyonu daha önce geçirmiş kişiler arasında yayılabilme olasılığından dolayı yüksek riskli göründüğü ve diğer iki varyant gibi dikkatle izlendiği ifade edildi. Brezilya varyantının hastalığın seyri ve ölüm oranları üzerindeki etkileri henüz belli olmadı, söz konusu varyantın Japonya ve Güney Kore'de Brezilya seyahatinden dönenlerde de saptandığı kaydedildi.

Son Güncelleme: 5.02.2021 09:52:23
ETİKETLERcoronavirüs