Coronavirüs psikolojik sorunları da tetikledi. Pandemi sürecinde kötü haberler almak, günlük rutinden uzak kalmak, sosyalleşememek gibi nedenler ruh sağlımızı olumsuz etkiledi. “Salgın tehdidi nedeniyle çoğunlukla yoğun kaygı, travma sonrası stres tepkileri ve depresif belirtiler gözlenebiliyor. Virüse yakalanma korkusu nedeniyle pek çok kişi vücutlarındaki neredeyse her belirtide yoğun korku yaşıyor” diyen Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu, Covid-19'un ruh sağlığına etkilerini ve hastalıkla başa çıkma yollarını şöyle anlattı.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
– Özellikle zatürre, grip aşılarını bekleyen ve aşı olduktan sonra Covid'ten korunacağını ve aşı sayesinde önlem almasalar bile hasta olmayacaklarını düşünen kişilere henüz Covid için koruyucu bir ilaç olmadığı anlatılmalı.
– Hem topluma hem de salgın süreci boyunca virüsle mücadele için savaşan sağlık çalışanlarına psikososyal destek verilmesi pandeminin olumsuz etkilerini önlemede ve salgın sonrası normal yaşama geçişte yaşanabilecek sorunları önlemede oldukça önemlidir.
– Haberlerde tedavi sürecindeki hastaların yoğun bakımdaki görüntüleri kesinlikle paylaşılmamalı. Birçok kişi bu görüntülerin coronavirüsle mücadelede bireylerin daha dikkatli olmaları ve hastalığın ciddiyetini fark etmeleri için gerekli olduğunu düşünmekte fakat bu görüntüler, hasta olan kişilerde umutsuzluk ve yoğun korku yaratabilir.
– Ebeveynler çocukların yanında salgınla ilgili konuşurken temkinli olmalı. Özellikle 6 yaşa kadar çocukları virüs ve ölümle ilgili haberlere maruz bırakmamaya dikkat etmeliler.
– Pandemi nedeniyle eğitimin uzaktan devam etmesi ve evden çıkmanın şimdilik risk taşıması çocuklarda sosyal problemlere sebep olabilir. Çocuğun bu durumda evi dışındaki ortamların virüs açısından riskli olduğunu düşünmesi kalıcı birtakım korkulara da yol açabilir.
REHAVETE KAPILMAYIN
– Salgının başlangıç dönemine göre aldığımız tedbirler ve yapmamız gerekenler bugünlerde daha belirgin olduğundan eskisine göre coronavirüsle mücadelede önlemlerimizde zayıflama olabilir.
Özellikle yakınlarında hiç hasta olmayan bireylerde hastalığın kendisine bulaşmayacağı düşüncesi hakim. Ancak Covid-19 için henüz bir ilaç, aşı olmadığını; dolayısıyla tedbirlere (maske-sosyal mesafe ve el hijyeni) ciddiyetle uymaya devam etmemiz gerektiğini unutmamalıyız.
