UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

KURULUŞ OSMAN'IN BALA HATUN'UNDAN ÇOK ÖZEL AÇIKLAMALAR!

“Kuruluş Osman’ın Bala Hatun‘u Özge Törer Serkan Tatar’a oynadığı dizi ve kendisi samimi açıklamalarda bulundu.

KURULUŞ OSMAN'IN BALA HATUN'UNDAN ÇOK ÖZEL AÇIKLAMALAR!

İşte o röportaj;

ST: Nasılsınız? İlk oyunculuk deneyiminiz ekranların sevilen dizisi ‘Kuruluş Osman’ ile başladı. Tarihe mal olmuş önemli bir değere sahip Şeyh Edebalı’nın kızı ve Osman Bey’in eşi Bala Hatun’u canlandırmak nasıl bir duygu? ‘Kuruluş Osman’ macerası sizin için nasıl başladı? 

ÖT: Sağlıklı ve huzurluyum teşekkür ederim. İlk tecrübemi, heyecanımı ve başarımı izleyiciler tarafından sevilen ve ilgiyle takip edilen ‘Kuruluş Osman’ın Bala Hatun’u ile tadıyorum. Bazen hissiyatımı kelimelerle ifade edemiyorum, bunun yerine işime yoğunlaşarak başarıya dönüşmesini sağlamaya çalışıyorum. Bala Hatun’un muhteşem dirayetini, masum aşkını, koruma güdüsüyle eğitilmiş savaşçı yönünü, saflığını yaşamak ve yaşatmak fazlasıyla güzel. Böyle bir projede yer almak mutluluk verici tabii. ‘Kuruluş Osman’ sürecim heyecanla katıldığım deneme çekimleri ile başladı. Tarihi hikayesinin yanı sıra Bala Hatun karakterini sevdim ve hissettim. Her şey ani oldu aslında. Seçmeler, eğitimler, çekimler resmen rüya gibi sürükledi beni. Sağlanan verimli eğitimlerle ve hocalarımın destekleriyle asla ilk projem gibi hissetmedim. Büyük bir azimle başladığım bu yol oldukça yoğun ve keyifli geçmeye devam ediyor.

ST: Sahne sanatları mezunusunuz? Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz? 

ÖT: Çok küçük yaşlarda başladım tiyatroya. İçimdeki bu tutkuyu erken keşfetmek ne istediğim konusunda bana yardımcı oldu. Üniversiteye kadar kendimi mutlu hissettiğim hobim, üniversiteye girerken profesyonel olarak seçtiğim mesleğim haline geldi.

ST: Ben de aynı kadroda yer alan biri olarak sizin olan aksiyon sahnelerindeki azim ve başarınızdan dolayı ayrıca tebrik etmek istiyorum sizi. Bala Hatun cesur yetenekli Türk kadınının temsilcisi ve siz bunu çok başarılı bir şekilde ekranlara taşıyorsunuz. Rolünüze hazırlanırken nasıl bir hazırlık sürecinden geçtiniz?

ÖT: Çok teşekkür ederim. Kolay olmasa da zevkli ve azimli bir süreçti. Bala Hatun karakterine hazırlanırken benim için en önemli özelliği savaşçı ruhlu olması ve aksiyon sahneleriydi. Bu performans için donanımlı eğitmenlerimizden ve gördüğümde beni şaşırtan büyük prodüksiyonlu ekip çalışmalarımızla çevik bir şekilde, aylarca at binme, kılıç ve dövüş eğitimleri aldım. Bunun dışında birçok kitaplar ve tarihi eğitim sürecinden geçtim.

ST: Kuruluş Osman dönem dizisi tarih ile günümüzde bir köprü oluşturuyor Bala Hatun karakterini sizden dinlemek isteriz? Bala Hatun ile benzeyen özellikleriniz var mı? 

ÖT: Şeyh Edebalı’nın cesur yürekli kızı Bala Hatun... Bence olabilecek en güzel kadın karakterlerden biri. Duyguları o kadar saf ki... Utancı, edebi, kalbinin güzelliğinin yanında iyi yetiştirilmiş bir Ahi kızı, savaşçı bir hatun. Evet tek bir karakterde bunca güçlü özelliğin insanı etkilememesi mümkün değil gibime geliyor. Elbette bağ kurduğum birçok özelliği var. Bunlardan bazıları içindeki saflık, masum aşkı ve cesareti. Aksiyon seven biri olarak Bala Hatun’un savaşına ortak olmak beni heyecanlandırıyor.

ST: Biraz kendinizden bahseder misiniz? Hangi tür müzik dinler, hangi kitapları okur, TV ve sinemada neler izlersiniz? 

ÖT: Yaklaşık bir yıldır yoğun çalışmalar, eğitimler ve setle geçiyor zamanım. O an ki moduma göre seçici olmaksızın her türden klasik, yabancı, yerli müzikleri dinlerim. Özellikle şu zorlu dönemde vakit buldukça birbirinden farklı tarihi, felsefi ve sürükleyici kitapları okuyorum. Televizyon ile pek aram olmasa da epik, drama ve aksiyon türündeki film ve  diziler vazgeçilmezimdir.

ST: Burak Özçivit, Osman Bey karakteriyle izleyicide karşılık bulan bir sinerji yarattı.

Burak Bey’le çalışmanızı nasıl değerlendiriyorsunuz? 

ÖT: Bu güzel sinerjiyi Burak Bey’in profesyonel yaklaşımına bağlayabilirim. Çalışkan ve yardımcı yönüyle daha kolay birlik olmayı sağlıyor. Aslında iki tarafın da işini severek ve azimle yapması beraberinde pozitif enerjiyi beraberinde getiriyor.

ST: ‘Kuruluş Osman’ çekimleri nasıl geçiyor, set ortamınızdan bahseder misiniz okurlarımıza? 

ÖT: Set ortamı değil, kocaman bir aile. Yıllardır birlikte çalışan ekibin sıcak ortamında kendimi oldukça iyi hissediyorum. Bizi zaman zaman zorlayan aksiyon sahnelerinin hırsı ve keyfi ile gerçekliğine kapılabiliyoruz. Bazı sahnelerde birlikte gözlerimiz doluyor ve birlikte gülüyoruz. Büyük bir platoda, rüya içinde gerçek gibi doğayla baş başa bir yerde çalışıyoruz.

ST: Dönem dizisinde oynamanın zorlukları ve kolaylıklarını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

ÖT: Kendimi o döneme ait bir dünyanın içinde buluyorum. Gerek kostüm, gerek sanat gerekse hikayemizin bütünlüğü ile farkı ve güzellikleri izlerken bile hissedebilirsiniz. Açıkçası kolaylığını görmedim. Tarihi açıdan bilinen ve yaşam bulmuş bir dönem karakterini canlandırmanın yanında yaşam şartlarını benimsemek de zor. Düşünsenize günümüzde bir Türk kadınının at binip, elinde kılıçla cenk ederek vatanı uğruna canını feda ettiğini. Tıpkı Osmanlı döneminde yaşanan ve karakterlerin güçlü yanları gibi zorlukları var. Bu yalnızca tarihimiz değil gerçeğimiz. Zamanla bu gerçekliğe dahil oldukça işim kolaylaşıyor.

ST: Hayatınızda kararlarınızı kalbiniz ile mi mantığınız ile mi alırsınız?

ÖT: Şimdiye kadar hep ‘Ne hissediyorum’ sorusuyla hayallerimin ve isteklerimin peşinden geldim. Çoğunlukla kalbim ile baktım evet. Fakat bazen sadece kalple olmuyor, mantığı da katmak da fayda var diye düşünüyorum.

ST: Sizi en çok mutlu kılan ve en çok kızdıran şeyler nelerdir? 

ÖT: Mutluluktan ziyade huzura önem veren biriyimdir. Gönlümden geçen dileklerimin gerçekleşmesi, elde ettiğim başarılar ve aile kavramı beni en çok mutlu kılanlar. Ne yazık ki saygısızlık ve haksızlığa tahammülüm yok. Haset düşüncelerden, bencilce davranışlardan ve önyargıdan nefret ediyorum diyebilirim.

ST: Kariyer planınızda hedefleriniz neler? 

ÖT: Henüz yolun çok başındayım ve daha uzun bir sürecin beni beklediği aşikar.

Plan yapmaktan öte, akışına bırakmayı ve anlık hayatın sürprizlerine açık olmayı tercih ediyorum. Plan dediğimiz, hayallerimiz, olmasını vadettiğimiz yaşam fakat buna tek başımıza

karar vermiyoruz. Bu sebeple doğrusu hayatın bana getirilerine açık ve meraklıyım. 

ST: Güven, Sevgi, Saygı'nın sizin hayatınızda ki önemi yeri nedir? 

ÖT: Hepsine bir bütün gözüyle bakıyorum. Hayatın olmazsa olmazı dediğim değerler. Sevmeyi sağlayan bir kalbim, saygıyı öğreten ahlakım ve güveni sağlayan sevgim var. Biri olmazsa bu bütünlük yıkılıyor sanki aynı zamanda birbirini toparlıyor. Aile örneğini verebilirim önemini ifade etmek için. İlk ailemden öğrendiğim bu duygular, onlar kadar değerli benim için.

ST: Spor ve beslenme ile aranız nasıl? Yaptığınız bir spor dalı var mı? 

ÖT: Kuruluş Osman projemiz için eğitim sürecinde ve öncesinde almış olduğum at binme en sevdiğim spor dalı diyebilirim. Bunun yanı sıra yıllardır yaptığım pilates, reformer ve yüzme ise sağlıklı yaşam dışında pozitif enerjide kalmamı sağlıyor. Sağlıklı beslenme konusunda da oldukça dikkatliyim diyebilirim.

ST: Ben oyunculuğun dışında milli boksör ve antrenörüm boks sporuna bakış açınız nedir? Ülkemizde ve dünyada takip ettiğiniz boksörler ve izlediğiniz boks maçları var mı?

ÖT: Açıkçası çok takip ettiğim bir spor dalı değil sizi tebrik ederim. Ben de mesleğim dışında müzikle ilgileniyorum.

ST: Oyunculuk kariyerinize önemli bir dizi ile başrol olarak başladınız. Hayalinizde hedeflerinizde özellikle oynamak istediğiniz bir rol karakter var mı?

ÖT: Şu an canlandırmakta olduğum Bala Hatun, hayranlık duyduğum, hayalimdeki özellikleri taşıyan bir karakter olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. Elbette hayal dünyam sınırlı değil. Bir başka projemde uluslararası bir ağır trajedi filminde rol almayı isterdim. Sanırım dram çok seviyorum.

ST: Dünya ve ülkemiz Corona virüs salgını yüzüden zorlu günlerden geçiyor. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz. Bu süreç size nasıl yansıdı? 

ÖT: Başlarda çok endişeye kapılsam da zamanla alınan tedbirleri gördükçe atlatacağımıza inancım ve umudum arttı. Gerçekten hiçbir şey eskisi gibi olmayacak görünse de birçok insanımız zor durumda kalsa da, kaybımız olsa da her şerde bir hayır vardır sözüne inanıyorum. İnşallah her şey daha da güzel olur.

ST: Hayata bakış açınızı 3 kelime ile nasıl tanımlarsınız? 

ÖT: Sevgi, erdem, aile.

ST: Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz? 

ÖT: Seven, destek veren, saygı duyan herkese teşekkür ederim. Naçizane genel tavsiyelerim, lütfen iyi şeyler düşünün, ne olursa olsun pozitif yönden bakmayı deneyin. Hayatı, güzellikleriyle, size verdiği imtihanlarla, acısıyla, merakıyla sevin ki o da sizi sevsin. Hırsınıza değil hayallerinize kapılın, inancınızı yitirmeyin ve sevdiğiniz şeylerden vazgeçmeyin. Sağlıkla kalın.

Son Güncelleme: 25.05.2020 19:24:23