ST: Öncelikle nasılsınız? 10 parmağında 10 marifet kitapları pek çok kalbe dokunan ve kısa bir süre önce de kitabı senaryo haline getirilen ve dizi olarak ekranlara gelecek başarılı bir yazar olarak kaleminizin bu kadar güçlü ve etkileyici olmasının sırrı nedir?
İA: Romanların dizi olması ile ilgili erken haber vermiş olmaktan huzursuzdum. Nitekim şimdilik askıya alındı. Senaryo içime sinmediği sürece rıza göstermemeye kararlıyım. Bir sırrım var mı inanın bilmiyorum. Ama sevdiğim dünyayı paylaşıyorum okurla. Belki onlar da seviyordur.
ST: Başarılı bir oyunculuk ve tv programcılığı süreci içinde yazmaya nasıl başladınız?
İA: Ailemiz yazmaya ve okumaya yürekten bağlıydı. Aile büyükleri günlük tutar, uzun mektuplar, öyküler, şiirler yazarlardı. Televizyon için yazdığım metinler ve program günlüğüm kitap oldu. Çok sattı. Ardından köşe yazarlığı, söyleşiler, dergicilik derken yazı yaptığım tüm işlerin üzerine çıktı.
ST: Anneniz ile ilgili ‘’Bir sabah uyandı ve bizi tanımadı annem’’ dediğiniz bir açıklamanız oldu. Hastalık süreci çocukluğunuzdan bu yana anneniz ile olan ilişkinizi nasıl bir noktaya taşıdı? Ve sizin kızınız ile ilişkinize nasıl yansıdı?
İA: Annem hastalığının etkilerini genç yaşta hissetmiş ama bilememiş elbette. Onu öfkeli ve iniş çıkışlı halleriyle anımsıyorum. O çocuk üzüntülerimin nedeni annemin hastalığıymış meğer. Bunu öğrenince elbette rahatladım. Kızımla ilişkimi mutlaka etkilemiştir ama tam olarak neyi değiştirdi bilemiyorum.
ST: Anne ve çocuklara bir birleri ile iletişimlerini daha iyi hale getirmeleri için kendi yaşanmışlıklarınızdan yola çıkarak nasıl önerileriniz olur?
İA: Kendi çocukluğumu ve gençliğimi unutmamam gerektiğini geç anladım. Farkında olmadan kendi annemin kurallarını tekrar ettiğimi gördüm. Sanırım geçip giden zamanın farkında olunca daha hoş görülü olabiliyor insan.
ST: Romanlarınızda kendi yaşamınızdan kesitler var mı?
İA: ilk romanım Bir Cihan Kafes ve İkinci romanım Unutursun’da annemin hayatından kesitler var. Diğerleri tamamen kurgu.
ST: Hayat amacınız nedir?
İA: iyi bir insan olabilmek ve öyle anılabilmek.
ST: Televizyonlardan uzaksınız bir süredir yeni dönemde bir programla izleyici ile buluşmayı düşünüyor musunuz?
İA: Hayır. Her geçen gün daha da uzaklaşıyorum televizyondan. Sanırım bir süre daha uzak kalacağım.
ST: İclal Aydını 3 kelime ile ifade etseniz bunlar neler olur du?
İA: Sabah serinliği, kahve kokusu, yağmur.
ST: Hayatınızda ki en büyük pişmanlığınız ve iyiki yapmışım dediğiniz şeyler nelerdir diye sorsam?
İA: iyi ki hatalar yapmışım. Pişmanlığa gelince... Bir başkasının derin üzüntüsüne direkt ya da dolaylı bir şekilde neden olmak.
ST: Türkiye de kitap okunma oranı son yıllara göre oldukça ciddi bir artış sağladı bunu neye bağlıyorsunuz?
İA: Sosyal medyanın etkisi olabilir mi acaba? Pek emin olmamakla beraber bunun da bir etkisi vardır diye düşünüyorum.
ST: Dostluk ve arkadaşlığın sizdeki tanımı nedir?
İA: Aidiyete ihanet etmeyeceksin.
ST: Yazmaya başladığınızda nasıl motive oluyorsunuz?
İA: Zorla, şaka değil. Kitap teslim tarihi yaklaştıkça zorunlu bir ödev gibi görünüyor gözüme. O yüzden kapanıyor, kampa giriyorum. Sporcu gibi sadece yazıya odaklı yaşıyorum. Perdeleri bile açmadığım günler olur.
ST: Spor ve beslenme ile aranız nasıl? Hangi spor dallarına ilgi duyarsınız?
İA: Bu aralar pek iyi olduğunu söyleyemem. Spora hiçbir zaman çok hevesli olmadım. Keşke daha bağlı olsaydım.
ST: Tekrar evlenmeyi düşünür müsünüz?
İA: Sanmıyorum. İstek de duymuyorum. Yorgunum. Bilmem ki yarın neye dönüştürür bizi...
ST: Kendinizde en çok sevdiğiniz özellliğiniz nedir?
İA: Kolay unuturum.
ST: Üç Kızkardeş ten biraz bahseder misiniz? Kaleme alırken neler hissettiniz ve okuyucularınızdan gelen tepkiler nasıl?
İA: İnsanın yazdığını anlatması çok zor. Sevilmesi, çıkalı iki yıl olmasına rağmen hala çok satanlar listesinde olması elbette çok gurur verici. Mutluyum.
ST: Yurt içi ve yurt dışından en çok okuduğunuz yazarlar kimler?
İA: İsabel Allende, Şermin Yaşar.
ST: Meslek hayatınızda hayallerinizi gerçekleştirdiniz mi?
İA: Evet, özellikle son iki yılımdan çok mutluyum. Hem oyuncu hem yazar olarak içime çok sinen işler oldu son yaptıklarım.
ST: Aşk Sevgi sizin hayatınızın neresinde? Ve bu iki yüce duygunun sizdeki tanımı nedir?
İA: Sevgi bitimsizdir benim için. Mesela araya giren zaman, mekan, yıllar nedeniyle görüşmediğim, görüşemediğim arkadaşlarım var ama onlara sevgim bitmedi, bitmez, değişmez. Lakin aşk bitimli. Aşk artık çok kutsal gelmiyor bana. Heyecanla, istekle karışıyor çoğu zaman. Rutinde ve huzursa aşk pek yaşamıyor.
ST: Son olarak kadınım.com okurlarına öneri ve tavsiyeleriniz neler olur?
İA: Bildiğim tek şey, bilmediklerimin ucu bucağı yok. Nasıl tavsiye verebilirim ki?
Gökler rehberiniz yolunuz ışık olsun…
