Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Rize’yi ve Rizeli hemşerilerimi gönülden selamlıyorum. Rize'de onlarca projenin açılışını henüz gerçekleştirdik. Bu vesileyle açılışını yaptığımız eserlerin tekrar Rize’mize hayırlı olmasını diliyorum. 31 Mart seçimlerinde çok güçlü destek veren, dayanışmaları ve çalışmaları için tüm Rizeli kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
40 yıllık siyasi hayatımızda asla bölgecilik yapmadık. Türk, Kürt, Laz, Alevi, Sünni demeden Türkiye'nin renklerini kucakladık.
82 milyonun her bir ferdine aynı sevda ile yaklaştık. Çünkü yaradılanı yaradandan ötürü sevdik. Duasıyla desteğiyle baba ocağım Rize hep bizimle oldu
Şehit kanlarıyla sulanmış mukaddes vatan toprağımızın her köşesi kıymetlidir.
Sizlerden aldığımız cesaretle, bugüne kadar olduğu gibi 81 şehrimizin her birine hizmet götürüyoruz.
Türkiye'nin başını daima dik tutacağız. Bu necip milleti dünya siyaset sahnesinde asla hayal kırıklığına uğratmayacağız.
Bu gün de aynı destek ve dualarınızı talep ediyor inşallah bizler de bu can bu tende olduğu sürece Rize'yi sevmeyi, hemşehrilerimizle iftihar etmeyi sürdüreceğiz.
Bırakalım sigarayı, içelim Rize çayı. Bu israf. Bu haram. Vaaz-ı nasihatte bulunmuyorum ama sevdiklerime diyorum ki bu haramdır. Emanet olan bu vücuda zararı var mı?
Burada bir karar verelim sigarayı bırakalım. Hem kasaya hem keseye hem de sağlığa zararlıdır. Bir Cumhurbaşkanı olarak söylüyorum bu haramdır.
Philips mi ne Türkiye'de yatırım yapacakmış. Bunun adını da yatırım koymuşlar. Şimdi kaçak olarak ülkeme sokmaya çalışıyorlar.
Elektronik sigara üretmek için bizden yer istediler. Vermedik, vermeyeceğiz. Bunlar benim milletimi zehirleyerek zengin olmak istiyorlar. Bunlara fırsat vermeyeceğiz.
Sigarayla gerçek mücadeleyi biz başlattık. Artık her yerde bireylerin temiz hava soluma hakkından söz ediliyor.
Tek tip paket uygulamasına geçiyoruz. Artık sigara paketlerinin üzerinde özendirici simgelerin olmasına müsaade etmeyeceğiz.
Açık alan yerine açık sınırlandırılmış alan tarifi üzerinde duruyoruz. Bu konuda rehavete kapılmayacak. Geri adım atmayacağız. Sanatçılarımız ve STK'larımızdan da destek ve olumlu örneklikler bekliyoruz. Bu desteğin olmadığı bir çalışma kolay başarıya ulaşmaz.
Devlet ne kadar kararlı olursa olsun sivil toplumun omuz vermediği bir mücadelenin başarılı olma şansı yoktur.
Çay üretiminde ilk sıralarda olan Türkiye'nin artık bu ürününü markalaştırması gerekiyor.
Türkiye son 17 yılda markalaşma anlamında ciddi bir mesafe almıştır. Ancak geldiğimiz konumu yeterli görmüyorum.
Milli Güvenlik konusunda kendi kararını kendi veren bir ülkeyiz. Kimsenin icazetine ihtiyacımız yok.
