Geçtiğimiz haftalar içerisinde önce Silivri açıklarındaki 5.8'lik sarsıntı, daha sonra Yalova merkezli Marmara Denizi'nde olan 4.1'lik depremin ardından konuya yönelik son dakika açıklamaları peş peşe geliyor. Özellikle Silivri'de meydana gelen deprem, şehrin her iki yakasında da hissedilmiş; çeşitli okul ve binalar boşaltılmıştı. Bu bağlamda, Marmara Depremi'nin 20. yılı kapsamında İstanbul'da bulunan çok sayıda yerli ve yabancı yer bilimi uzmanı, çok önemli açıklamalarda bulundu.
Beklenen İstanbul depremi ile ilgili olarak ise Prof. Dr. Çakır, "Maalesef ben yeni nesil deprem tahmincisi değilim. Eski nesilim, diyorum. Depremler önceden kestirilemez. Önceden kestirdiğini söyleyen varsa bunlar bilimsel olmayan yöntemlere başvuruyorlar. Deprem olacak. Her an olabilir. Özellikle 26 Eylül'de olan 5.8'lik deprem çok ciddi bir depremdi. Ciddi bir uyarıydı. Bu bir şanstı. Özellikle de kırılmasını beklediğimiz fayın ucunda meydana geldi. Dolayısıyla gerçekten bu kırılacak fayı tetikleyip, 7.1, 7.2 büyüklüğündeki bir depremi her an üretebilir. Dolayısıyla yapılması gereken, devletin bir an evvel binalarını kontrol ettirmesi, oturulmayacak kadar kötü olanların yıkılması, boşaltılması. Bir şekilde eski bina stoklarının eritilmesi, kentsel dönüşümün hızlandırılması yapılabilir. Yani biz yer bilimciler olarak tehlikenin varlığını, büyüklüğünü ortaya koyduk. Dolayısıyla artık yapılması gereken yer bilimcilerin işi değil, karar vericilerin, karar merciindeki insanların, deprem hasarını, can ve mal kaybını azaltmak için yapılması gereken alınması gereken ne önlem varsa bunların alınması gerekiyor. Devlet de bu konuda ciddi çalışmalar yapıyor. Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
