Baktık kimse sesini çıkarmıyor!..
Cevabını vermek bize düştü!..
“Bize düştü” diyoruz çünkü; işine gelmeyenler hemen bize “Size de ne oluyor, siz magazinci değil misiniz” diye yaftalamaya kalkıyorlar hemen…
İsterse Sayın Yılmaz Özdil de öyle yapabilir!
Bizim, özellikle de UçanKuş TV tarafımızın, her iki saatte bir haber bülteni yayınlandığını ve siyasetten, spora, magazine kadara hayata dair her haberin yapıldığı bir kanalımız olduğunu çok iyi bilenler, işlerine gelmediğinde bile bile es geçerler!
Ne derlerse desinler ama bizim bildiğimiz, kendimizden emin olduğumuz bir şey var, o da “Biz şamar oğlanı değiliz!”
Türk halkı da, Türk ordusu da şamar oğlanı değil… Türkiye topraklarında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından; ister muhalefetten olsun, ister hükümetten, ister kuzeyden, ister güneyden, kimse şamar oğlanı değil…
Biz, tamamen bağımsız, özgür bir kuruluş içinde çalışan ve yaş ortalaması 30 civarında olan gazetecileriz.
O nedenle yanlış gördüğümüz, ister sol’dan, ister sağ’dan, ister hükümetten, ister muhalefetten kim olursa olsun, herkesi yazarız. Ve hep doğru yazarız, birilerinin işine gelmese de!
Biz fikirlerini de serbestçe yazan, yazarken sağdan, soldan hiçbir baskı görmeyen, çünkü kendi yağıyla kavrulan; TV tarafı 5 yıldır, dijital tarafı 18 yıldır medyanın içinde olan bir kurumda çalışıyoruz.
Sayın Yılmaz Özdil; siz yazım kabiliyetinizle, örnek aldığımız bir insandınız. Ama Türk Milleti’ne “şamar oğlanı” yakıştırması yapamazsınız.
Dürüst olalım, biz aslında bu konularda, bu tarz kavgalarda, bel altı-bel üstü tanımayan, açıkçası sınır tanımayan bir mecra içinde çalışıyoruz. O nedenle “şamar oğlanı” yakıştırmanıza çok daha ağır cevap verebilirdik. Ancak meslektaşımız, bir abimiz, bir duayen olmanız şu anda engelliyor bizi…
Nedense birileri, hatta çok fazla “birileri” susup bu iki kelimenizi yutsa bile!
Ve… Attığınız başlığı yazınız içinde kullanmamışsınız!.. Umarız, bu başlığı “yanlışlıkla” başka birileri atmıştır ve siz de bunu açıklarsınız!.. Size olan saygımızı kaybetmek istemiyoruz!
