UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

İNTERNETTE “KÜFÜR” DÖNEMİ BİTİYOR!

Yeni yasayı baştan sona inceleyen Anılcan Tanrıyar: “Bu kanunu Netflix kanunu zannedenler yanılıyor. İnternette her şeyi kapsıyor. Youtube dahil!..”

İNTERNETTE “KÜFÜR” DÖNEMİ BİTİYOR!

ANILCAN TANRIYAR

UÇANKUŞ TV GENEL MÜDÜRÜ

Yeni internet yasasını ya kimse anlamadı ya da mahsus yapıyorlar…

Çünkü bu yasa ile aslında bir sansür gelmiyor, ama hudut tanımayan bir devir bitiyor ve artık küfürlü, herkese hakaret eden, adına asla özgürlük denmeyecek bir devir sona eriyor ve cinsellik sömürüleri de bitiyor.

Şöyle diyebiliriz; kim ne yapıyorsa ortaya çıkıyor; yani lisanslanıyor.

Ayrıca, bildiğimiz medya ile medya dışı tabir edebileceğimiz yayıncılık arasındaki haksız rekabet de ortadan kalkıyor.

Bu kanun, özellikle de Netflix içinde yer alan inanılmaz cinsellik sömürülerini ana tema yapan yapımları vuruyor ama Netflix’in tamamına dokunmuyor.

Netflix içinde sigara hatta özellikle de içki özendirmesi öyle bir hal almış durumda ki… Kumar özendirmesi de akıl almaz boyutta…

Cinsel sömürü bir başka dert… AIDS’li olmasına rağmen erkek erkeğe cinsel ilişkinin sürdürülebileceğinden tutun da burada yazmaya utandığımız anormal her şey de var!..

Netflix’te son bir dizi izledim, insanlığın uzayda hayat aramasıyla ilgili… 10 bölümlük bir dizi… Ama o da bir anda bir kadınla ilişkili kurabilmek için iki erkek olursa başarılı olacağına döndü!.. Sonrasında da dizinin problemi (kadın hamile kalınca) çocuk kimden acabaya çevrildi!.. Pes…

Bu kanunla Netflix, ülkemizde en azından bu uç noktalardan kaçınacaktır. Ve iddia ediyorum ki, Türkiye’deki bu yeni kanun, sonrasında birçok ülke tarafından da örnek alınacaktır. (Tabi ki uygulamada ölçünün kaçırılmaması şartıyla)

Biz de modaya uyup, yazıya Netflix’le başladık.

Ancak kanunu baştan sona incelediğimizde bu kanunun Netflix’e özel bir kanun olmadığı hemen ortaya çıkıyor.

Bu kanun internet üzerinden yapılacak tüm yayınları kapsıyor. Şimdilik pek adı anılmasa da youtube kanalları da bu kanun kapsamında görülüyor.

Her türlü küfür v.s’nin yer aldığı yayınlar yapma devri bu kanunla bitiyor.

Ayrıca, her önüne gelenin kurduğu, ekonomi üzerine yayınlar yaptığı youtube kanalları için de bir devrin sonu… Bilip bilmeden dolar v.s üzerine ahkam kesip, sonuçta milyonların büyük zarara uğramasına neden oluyorlar. Şimdiye dek, karışanları, görüşenleri yoktu!

Ve kim oldukları, nereden yayın yaptıkları da belli değil…
Bu kanun yapacağı lisanslamayla aslında öncelikle “Siz kimsiniz” sorusuna yanıt bulunuyor ve bu kişilerin sorumsuz ya da kötü amaçlı yayın yapma şansları bitiyor.

Aynı problemler yine sağlık, ilaç v.s diğer sektörlerde de korkunç durumda…

O yüzden bu lisanslama konusunda, şu anda lisansa sahip medya kuruluşlarına bir kısıtlama getirilmiyor. Çünkü kim oldukları v.s hepsi belli… Bu nedenle sahip oldukları yayın kuruluşları içinde, üstte yazdığımız gibi o şekilde son derece sorumsuz bir yayın yapma şansları zaten yok.

Bu lisanslama aslında interneti bir tarla olmaktan çıkarıyor internet dünyası imarlı bir arsa haline geliyor. İnternetteki tüm mecralar çok daha değerli hale gelecek aslında… Blu TV’den legal youtube kanallarına kadar(lisans almaları koşuluyla)…

İşini iyi yapanlar için bir tehlike yok. Özgürlükle ilgili de bir tehlike yok. Ama burayı tarla görüp, önüne gelene hakaret, tehdit, şantaj yapanlar için tehlike var. Ahlaksızlığı ahlaklılık gibi gösterenler için tehlike var.

O yüzden yeni kanunun bir tehlikesi yok.

Tartışmak istersek, Netflix’i değil, ahlaksızlığın sınırlarını denetleyen RTÜK’in nasıl bir tutum sergileyeceğini konuşabiliriz sadece... İnternette, son şahit olduğumuz Emine Bulut’u kurtarmak yerine çekmek zihniyetine tepki gösteriyorsak, bu kafaya varmalarını sağlayan unsurların, internet sayesinde gözümüzün içine sokulmasına, bu zihniyetlerin oluşmasına tepki göstermeliyiz. Çünkü internette doğru ile yanlış artık kardeş gibiler… Kuralsızlık, aslında bir özgürlük kısıtlaması değildir. Kuralsızlık tam tersi, başka insanların haklarını yememizin sebebidir.

Tabi ki, kimseye zarar vermeyen özgürce spor, siyasi v.s konularda fikirlerin sunulduğu video-kanal üreticileri de lisans almak zorunda kalacak ama sistem doğru kurulduğu sürece kimse fikrini özgürce söylemekten alıkonulamayacaktır. Kanun fikir özgürlüğünü kısıtlamamaktadır.

Ama sapla sapanı ille de karıştırmak isteyenler var. Bence bunlar da kasıtlı yapılıyor. İsimsiz, fake hesaplarla gündem yaratmak artık imkansız olacak!..

Ayrıca aldığım duyuma göre RTÜK, TV’lerdeki biraz sert tutumunu internet dünyası için göstermeyecek. RTÜK ana konular dışında müdahalelerden kaçındığı sürece bu kanun, ülkemiz toplumu için kesinlikle hayırlıdır. Ve kısa sürede başka ülkeler tarafından örnek bile alınacaktır. Çünkü başta sapıkça kadın cinayetleri olmak üzere dünyada yaşadığımız acayipliklerin temelinde insanların iç dünyasını karalayan bu internetin sınır tanımayan, adı güya özgürlük olan çirkin tarafı vardır. Ben, bize bu kadar faydalı olan internetin bu tarafını, ay’ın karanlık yüzü olarak görüyorum. Ve istiyorum ki, internet bizim için hep dolunay gibi olsun, karanlık bir tarafı kalmasın…

(Not: Zaten kendilerine güvenenler, yanlış bir şey yapmadığını bilenler hemen lisans almak için başvuracaklardır. Bence Netflix de kendisine çeki düzen verip lisans almak isteyecektir. Şahsen benim Netflix’te çok sevdiğim filmler, diziler var. Gitmesine de üzülürüm. Ama gitmeyeceklerdir. Esas merak ettiğim diğerleridir!!! Ve bir merak ettiğim de RTÜK’ün bu kadar geniş bir yayın yelpazesine nasıl yetişeceğidir)  

ANILCAN TANRIYAR

UÇANKUŞ TV GENEL MÜDÜRÜ

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13