UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

SERİ KATİLLERİN AKIL ALMAZ RİTÜELLERİ!

İnsan öldürmekten haz alan psikopat ruhlu kişilikler, doyumsuz ruhlarının açlığını bastırmak için farklı ritüeller yapıyor, kurbanlarından hatıralar topluyorlar.

SERİ KATİLLERİN AKIL ALMAZ RİTÜELLERİ!

Alex Mendel, kurbanının kafa derilerinden peruk yaptı. Tarihin en acımasız katillerinden birisi de Alex Mengel. Mengel, New York'lu bir polisin cinayet zanlısı olarak arandığı bir dönemde, polis takibine takıldı ve kaçarken de aracının kontrolünü kaybedip bir duvara çarptı. Araç içerisinde arama yapan polisler öncelikle aracın seneler önce kaybolan bir kadına ait olduğunu tespit etti. Araçtaki aramaları daha da sıkılaştıran polisler, bir peruğa rastladılar. Daha doğrusu başlarda peruk zannedilen bir kafa derisine.

Mengel, aracın sahibi olan kayıp kadının katiliydi ve arabada taşıdığı iki silahının yanında bir başka insanı öldürmek için öldürdüğü kadının kafa derisinden bir de peruk yapmıştı kendisine.

Mengel iki aydan az bir süre sonra, başka bir hapishaneye transferi sırasında kaçmaya çalışırken vurularak öldürüldü.

Ed Gein, kurbanlarının derilerinden çeşitli eşyalar yaptı. 4 kişilik bir ailede büyümesine karşın, sırayla aile üyelerini kaybeden Gein, yalnızlığın getirdiği buhranla birlikte iyiden iyiye delirmeye başlar.

Merhum annesini tekrar diriltebilmek için, anatomi bilimini incelemeye başlar ve mezarlıklardan çaldığı cesetler üzerinde öğrendiklerini uygulamaya koyulur. Kendisini özellikle büyüleyen, kadın vücududur.

Kadınlara karşı hissetiği karmaşık duyguları pek anlayamaz ve bir kadın olma isteği geliştirir. İlk başlarda kendi kendini hadım etmeyi düşünen Gein, bir kadın derisinin kendisini yeterince kadınsı gösterdiğine inanarak, bu düşüncesinden vazgeçer. Gein, bir süre sonra sadece mezarlardan ceset çıkarmakla kalmaz, 1954 yılından itibaren bir cinayet işlemeye karar verir ve kurbanını annesinin öldüğü yaştan seçer.

Deri işlemesinde gün geçtikçe daha da hamaratlaşan Gein, bir süre sonra ölülerin kafatasından bardak ve diğer süs eşyaları yapmaya koyulur.

Ted Bundy, kurbanlarının kestiği kafalarını apartmanında sergiledi. İnsanlık tarihinin en dehşet verici, ürkütücü ve psikopat seri katillerinden birisi Ted Bundy. 36'ya yakın sayıdaki kurbanına akla gelmeyecek işkenceler eden Bundy, bununla da kalmayıp kafalarını kesip, apartmanında sergiledi.

Ted Bundy'in psikopatça bir başka huyu daha vardı. Kafalarını kestiği kurbanlarını yanına yatırır, birlikte uyurdu.

Ivan Milat, kurbanlarının kamp malzemelerini aldı ve senelerce sakladı.

Avustralyalı seri katil Ivan Milat, resmi kayıtlara göre en az 7 kişiyi öldürdü ve cesetleri de Yeni Güney Galler'de bir ormana gömdü.

Yıllar sonra yakalandığında ise polisler, işkence edilerek öldürülmüş kurbanlarının uyku tulumları, kıyafetleri, çadır ve diğer kamp malzemelerini de buldular.

John George Haigh, kurbanlarının köpeğini sahiplendi.

Tarihe 'Asit Banyosu Katili' olarak geçen ve en dehşet verici katillerden biri olarak kabul edilen İngiliz seri katil Haigh, Dr. Archibald Henderson ve eşini silahla vurup öldürdükten sonra, cesetlerini eritmesi için bir asit banyosunun içine attı.

Daha sonrasında ise kendisini, kurbanlarının varisi olarak gösterecek sahte bir mektup düzenledi. Kurbanlarının bütün gayrimenkullerini satan Haigh, öldürdüğü eşlerin tek bir şeyini satmadı. O da, İrlanda Seteri olan köpekleri Pat’tı ve onu kendisi için sahiplendi.

Charles Albright, kurbanlarının gözlerini sakladı.

Teksaslı seri katil Charles Albright, öldürdüğü kurbanlarından son derece değerli bir organlarını topladı, gözlerini. Albright bir şekilde kurbanlarının göz kapaklarına zarar vermeden gözlerini çıkarmanın yolunu bulmuştu ve bu durum polisin, katilin doktor olabileceğinden şüphelenmesine neden oldu.

Ahmad Suradji, kurbanlarının salyalarını içen bir seri katildi.

Büyücü olduğuna inanan ve bu nedenle de güçlerini ele geçirmek istediği tam 42 kadını acımasızca öldüren Ahmad Suradji, Endonezyalı bir seri katil. Suradji, gerçek manada bir psikopat.

Kurbanlarını boyunlarına kadar toprağa gömen, sonrasında sert bir telle onları boğan ve sonrasında da ilginç bir ritüel eşliğinde cesetleri tamamen toprağa gömen bir psikopat hem de.

Yaptığı bu ritüel esnasında da, kurbanlarının salyalarını içen bir psikopat...

Jeffrey Dahmer, kurbanlarının cinsel organlarını muhafaza etti. Tarihin gördüğü en psikopat katillerden birisi olan Jeffrey Dahmer, aynı zamanda bir yamyamdı da. Kan donduran cinayetlere imza atan Dahmer, kurbanlarının organlarını ve çeşitli vücut parçalarını saklamak gibi bir huya sahipti. Beşinci cinayetini işledikten sonra, kurbanının başını ve cinsel organını saklayan Dahmer, sonrasında işlediği cinayetlerde de bu alışkanlığını sürdürdü.

Kafa, çeşitli organlar, deri ve diğer vücut parçalarından bir de ıstakoz avlama sepeti yaptı Dahmer.


Robert Hansen, kurbanlarının değerli eşyalarını sakladı. İnsanlara acı çektirmekten ve onları öldürmekten zevk alan bir diğer psikopat da Robert Hansen. Hansen kadınları dağ evine götürüyor, çıplak bir şekilde ormana salıyor ve aynı hayvan avlar gibi onları avlıyordu. Hatta kadınlara süre verip kaçmaları için fırsat bile tanıyan bir psikopattı.

Yakalandıktan sonra, bu şekilde tam 17 kadını öldürdüğünü itiraf eden Hansen, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Evinde yapılan aramada ise kurbanlarına ait yığınla mücevhere rastlandı.

John Christie, kurbanlarının cesetlerini mutfağında sakladı. İngiltere'de 1940 - 1950 yılları arasında karısı Ethel ve 13 aylık bir bebekleri de dahil olmak üzere 8 kişiyi öldürmüştü. Genelde kurbanlarını önce bayıltıyor, ardından boğuyordu.

Öldürdüğü kurbanlarının cesetlerini ise gömmek ya da yok etmek yerine onları mutfağında saklıyor, bozulmamaları için de çaba sarfediyordu.

Son cinayetinden sonra polis tarafından yakalandı ve mahkemeye çıkarılarak idam cezasına çarptırıldı.

Joel Rifkins, kurbanlarının her türlü özel eşyalarını sakladı. Cinayetlerini Long Island'da işleyen Joel Rifkin, 90'lı yılların başında 17 kadını öldürdü. Plakasız araç kullanmaktan yakalanan Rifkin'in öncelikle işlediği cinayetleri itiraf etti. Daha sonra ise evine giden polisler, yatak odasında kurbanlarından topladığı devasa bir koleksiyon buldu. Eşyalar arasında kurbanların ehliyetleri, mücevherler ve bir adet kütüphane kartı bulunmaktaydı.

Bunun haricinde arabasının bagajında, yüksek ihtimalle bir yere gömmek için götürdüğü, kısmen çürümüş bir ceset bulundu.

Elizabeth Bathory, öldürdüğü kadınların kanıyla banyo yaptı. En çok insanın canına kıyan seri katil olarak bilinen Elizabeth Bathory'nin, 1000'e yakın genç kızı öldürdüğü söylenir. Saplantılı bir şekilde yaşlanmayı durdurmak isteyen ve bunun formülünün de genç kızların kanı içmek ve bu kanla yıkanmak olduğunu düşünen Macar kontes Bathory, bu saplantılı düşüncesi yüzünden pek çok insanı öldürdü ve sarayında bu kanlarla banyo yaptı.

Bir hizmetçisinin kaçması ve şikayetiyle yakalanan Bathory'nin, kanla banyo yaptığı odadan çıktığında insandan ziyade iblise benzediği halen konuşulur.

Stanley Dean Baker, kurbanlarının parmak kemiklerini sakladı.

Geçirdiği trafik kazası sonrası polisler tarafından yakalanan Baker, bir itirafta bulundu ve polislere 'Bir sorun var ki, ben bir yamyamım' dedi. Bu iddiasını kanıtlamak için de polislere ceplerini gösterdi ve onlara küçük, beyaz nesneler gösterdi.

Bu nesneler parmak kemikleri idi. Ve acıkması durumunda yemek için ceplerinde gezdiriyordu. Baker ayrıca kurbanlarının kalplerini yediğini de itiraf etti. Daha sonrasında bu suçlardan dolayı 15 sene ceza aldı.

Ted Bundy, kurbanlarının cesetlerini fotoğrafladı ve bu fotoğrafları sakladı. Amerika'nın ilk seri katili olarak bilinen Bundy, işlediği korkunç cinayetlerden sonra cesetlerin kafalarını kesip sakladı. Sadece bununla da yetinmeyen Bundy, cesetlerin fotoğraflarını çekti ve bu fotoğraflardan koleksiyon yaptı. İlk yakalandığı an, koleksiyon polislerin gözünden kaçmıştı ve Bundy serbest bırakıldıktan sonra koleksiyonu imha etti.

Bir FBI ajanına sorgusu sırasında ise şunu söyledi: “Bir işi düzgün yapmak için çok çalıştığında, aklından çıksın istemiyorsun.”

Anatoly Onoprienko, kurbanlarının iç çamaşırını sakladı. Toplamda 52 kişiyi öldüren ve daha çok kırsal, köysel yerlerdeki ıssız evleri mekan belleyen Ukraynalı seri katik Onoprienko, cinayetlerini namlusu kısaltılmış pompalı tüfek ile işledi.

Polis tarafından yakalandığı zaman arabasında cinayetleri işlediği pompalı tüfeği ve tüm öldürdüğü kurbanlarının iç çamaşırları vardı.

Edmund Kemper, annesinin kafasını sakladı. 'Co-ED' lakaplı seri katil Ed Kamper, 9 sene içerisinde tam 10 kadını öldürdü. Kaliforniya'da yarattığı ölüm dalgasından sonra, ölüm serisine annesini öldürerek son verdi. Daha sonrasında ise yaptığı akıl almaz şeylere son vermeyen Kemper, bu kafaları da dart tahtası olarak kullandı. Daha sonra annesinin bir arkadaşını da öldürdü ve bir süre arabasıyla gezdikten sonra polise teslim oldu.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKATİL