Hakkari'de terör örgütü mensuplarınca şehit edilen Sözleşmeli Er Yener Kırıkçı'nın cenazesinde olaylar çıktı. Çubuk Akkuzu Mahallesindeki cenaze törenine Ankara Büyükşehir Belediyle Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte katılan Kemal Kılıçdaroğlu törende saldırıya uğradı.
Kılıçdaroğlu'nu yuhalayan bir grup, ardından yaşanan arbedede kendisine saldırdı.
Saldırıda bir kişi yaşanan arbedede Kılıçdaroğlu’na yumruk attı. Kılıçdaroğlu’nun gözlüğü yüzünden düştü. Korumaların müdahalesi ile Kılıçdaroğlu alandan çıkarıldı ve öfkeli gruptan uzaklaştırılarak mahallede bulunan bir eve götürüldü.
Kılıçdaroğlu’nun tutulduğu eve daha sonradan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın da girdiği öğrenildi.
Güvenlik güçleri, evin çevresinde toplanan kalabalığın dağıtmak için uzun süre mücadele verdi.
Öte yandan saldırganlar Kılıçdaroğlu’nun bulunduğu evi de taş yağmuruna tuttu.
Uzun uğraşlarla evin önüne getirilen bir zırhı bir araçla CHP Lideri evden çıkarıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun sağlık durumunun iyi olduğu belirtilirken, Ankara Valiliği de yaşanan saldırıyla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu.
İLK AÇIKLAMA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara'nın Çubuk ilçesinde katıldığı şehit cenazesinde uğradığı saldırının ardından ilk kez açıklama yaptı.
İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun o sözleri:
"Bunları buraya taşıyanların kim olduğunu gayet iyi biliyorum. Bunun hesabını soracağım. Şehitler bizim şehidimiz, o şehitlere sahip çıkmak her vatandaşımızın görevi. Kimse bizim şehit cenazelerine gitmemimizi engelleyemeyecek. Militanları toplayıp buraya taşımak her şeyden önce şehitlere ve ailelerine saygısızlıktır. Bizim onlara boyun eğeceğimizi sanıyorlar, kim olurlarsa olsunlar boyun eğmeyeceğiz. Onlar ülkelerini sevmiyor, biz seviyoruz ülkemizi. sonuna kadar ülkemizin, şehitlerimizin, ailelerimizin haklarını savunacağız."
DURUMU İYİ
Önce Kılıçdaroğlu’nu yuhalayan bir grup, ardından yaşanan arbedede kendisine saldırdı. Kılıçdaroğlu'nun durumunun iyi olduğu öğrenildi.
CHP lideri apar topar bir eve sığındı, bir süre sonra ise zırhlı araçla tutulduğu evden çıkartıldı.
BAKAN SOYLU'DAN AÇIKLAMA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırının kabul edilemeyeceğini ve tüm yönleriyle araştırıldığını bildirdi.
ADALET BAKANI: "MENFUR SALDIRIYI KINIYORUM"
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül yaptıı açıklamada "Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik menfur saldırıyı kınıyor, kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Şiddetin hiçbir türünün demokratik siyasete gölge düşürmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
ANKARA VALİSİ: "TEDBİRLERİMİZİ ALDIK"
Ankara Valisi Vasip Şahin, yaptığı açıklamada, "Biz orada tedbirlerimizi aldık. Bu saat itibarıyla herhangi bir güvenlik tehlikemiz yok. Sorumlular hakkında gerekli işlemler başlatıldı. İşlemler hem adli makamlarca hem de emniyet makamlarınca yürütülecektir. Kılıçdaroğlu ile henüz görüşmedim ama sağlığı ile ilgili herhangi bir problem var" ifadelerini kullandı.
MANSUR YAVAŞ: "ALÇAK SALDIRIYI LANETLİYORUM"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise yaptığı açıklamada, "Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan bu alçak saldırıyı lanetliyorum. Kaleminden ve ekranından bu milletin huzuruna nefret akıtan birtakım provokatörler bu toprakların helâl süt emmiş çocuklarını kandıramayacaktır" ifadelerini kullandı.
TBMM BAŞKANI'NDAN AÇIKLAMA
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik Ankara’daki bir şehit cenazesine katılım sırasında yaşanan fiziki saldırıyı kınayarak saldırının bir provokasyon amacı taşıyabileceğini belirtti.
İMAMOĞLU: “LANETLİYORUM…”
CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara Çubuk’ta yapılan linç girişiminden hemen sonra İstanbul Maltepe’deki buluşmada sahneye çıktı. İmamoğlu önce terörü lanetledi. İmamoğlu şunları söyledi:
“Kemal Bey çok iyi. Güler yüzlü bir şekilde sizleri sevgiyle, saygıyla selamladı. Orada bu hareketi yapanlar, vatandaşlarımız değil. Talimat almış kişilerdir. Seçimlerden sonra birlik, bütünlük, kardeşlik mesajları vermek kolaydır. Zor olan seçimden önce de ağır ithamlardan, çirkin sözlerden, mesnetsiz iddialardan uzak siyaset yapabilmektir. Rakibimize oy veren milyonlara hakaret etmek, birtakım siyasi matematik hesaplarına göre belki size seçimi kazandırabilir. Ama o seçim yalnız siz kazanmış olursunuz. Millet asla kazançlı çıkmaz. Vatandaş kazanmış olmaz. Bir sözle kalpleri kırarsınız ama bin sözle kazanamazsınız.”
“31 MART’TAN ÜÇ DERS ÇIKARDIM”
“Ben sizlerin kalplerini kazanmayı yeğledim, seçimleri değil. Sevgili İstanbullular, kıymetli hemşerilerim 31 Mart İstanbul yerel seçimleri tarihe geçti. Bu seçimde herkesin, özellikle de siyasetçilerin alacağı derstler vardır. 3 temel dersi hatırlatayım. Birincisi siyaset her koşulda centilmenlik içinde yapılmalı. Siyasi rakiplere karşı bu centilmenlikten asla vazgeçmedik. İkincisi siyasetin temel amacı insanların mutluluğudur. Özellikle de şu güzel çocuklarımızın mutluluğudur. Siyaseti önce böyle düşünmeliyiz.”
SİYASET ÇÖZÜM ÜRETME YERİDİR
“Üçüncüsü herkesin dünya görüşü farklı olabilir. Ama bunları yarıştırmak, çatıştırmak asla ve asla siyaset değildir. Siyaset çözüm üretme işidir. 31 Mart seçimlerinden bu dersleri çıkarmayanlar bundan sonra seçim kazanamazlar demeyeceğim. Elbette onlar da kazanabilir. Ama ders almamış olanlar seçim kazansa da sonuçta kazanan asla milletimiz olmayacak. İstanbul’da yeni bir başlangıca hep birlikte imza atacaksak öncelikle siyaset anlayışını hep birlikte değiştirmek zorundayız. Yeni nesil bir siyaseti bu şehre bu ülkeye hep birlikte hakim kılmalıyız. Buna mecburuz. 16 milyon insana söz veriyorum.”
17 GÜNDE BU ÜLKEYE NELER YAŞATILDI
“Oy sayma işlemi tam 17 gün sürdü. 17 günde yaşananları biliyorsunuz. Bu ülkeye yaşatılmak istenen şeyler hakkında çok şey yazılacak. Ben bugün itibariyle hepsini bir kenara bırakıyorum. Tüm İstanbullular’a hizmet sorununa odaklandım. Şurası iyi anlaşılmalı. Milletimiz demokrasi sınavını başarıyla geçmiştir. İstanbul’a yeni nesil yurttaşlık anlayışı hakim olacak. Vatandaşlarımızın arasına engeller koyan siyasi anlayış kapanmıştır. Vatandaşa kibirli yaklaşan siyasetçilerin devri kapanmıştır. Vatandaş bu milletin efendisidir. Herkes yerini, haddini bilecek.”
