UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

EN OBJEKTİF SEÇİM YORUMU!..

Seçimin kazananı kim?.. Neden bu seçimi “Eğri gemi, doğru sefer” olarak yorumluyoruz?.. Bundan sonra ne olur?..

EN OBJEKTİF SEÇİM YORUMU!..

Merakla beklenen seçimin ardından aslında “görmek isteyenler” için “yorum” net, belli…

Bu seçimin “kazananlarından” biri Recep Tayyip Erdoğan, “kaybedenlerden” biri ise AK Parti!..

Yine bir başka kazananı Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve MHP

Yazıyı okuyunca esas kazananın ise Türkiye olduğunu göreceksiniz.

Ama “büyük resme” bakarsak tabi!..

Yani ülkenin “yönetimine”

Halk, yüzde 52’lik oy’la Recep Tayyip Erdoğan’a, 4 küsur yıllık başkanlığının devamı için kesinlikle vize vermiştir.

Peki, nerede “eksik” yapılmıştır, hükümet adına?..

Aslında dün akşam Cumhurbaşkanı, satır aralarında mesajı verdi.

Dedi ki, “Biz kendimizi tam anlatamadık bir kesime” şeklinde…

Buna hemen “tersinden” bakıp, “Nasıl anlatamaz, zaten sürekli bir takım kanallarda ve hep canlı yayınlardaydı. Kampanyası da öyle…” diye…

İşte “incelik” burada… Aslında kampanya sürekli yüzde 50’lik diyebileceğimiz direkt AK Parti-MHP kitlesine yapıldı!.. Yani gerçekte “havanda” su dövüldü.

Erdoğan, esas diğer kanada, özellikle de kararsız denilebilecek yüzde 15 gibi bir kitleye ulaşılamadığını çok iyi çözmüştü!..

Peki neden böyle olmuştu?.. AK Parti içindeki iç çekişmeler yüzünden… Örneğin, İstanbul… Artık sokaktaki çocuk bile Binali Yıldırım’la İstanbul AK Parti İl başkanlığının “başka” tellerden çaldığını biliyordu. (Yazık ettiler Binali Yıldırım’a desek yeridir. Tıpkı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye genelinde yalnız bırakıldığı gibi o da İstanbul’da tek başına kaldı)

Yine aynı şekilde “birileri” o kadar emek verilen ve gerçekten çok çok güzel hazırlanan AK Parti videolarının geniş kitlelere hitap edilmemesi için (!) elinden geleni yapıyordu!.. O emekler de göz göre göre heba oluyordu!.. Kampanyayı sadece “evinde” yapmak, “dışarı” açılmamak gibi (özellikle de kararsız seçmene ulaşılamadı) enteresan bir çalışma görüldü!..

Zaten genel olarak bu durumdan haberi olan ama her şeye yetişmesi imkansız olan Erdoğan, bu nedenle seçim boyunca adeta “tek başına” mücadele etmiş ve her gün 3 şehir dolaşmıştı. Ki zaten bu çalışma yüzde 52’yi getirdi. Ama “alt tarafın” bu dağınık hali özellikle de İstanbul, Ankara, Antalya ve Adana’da seçimi bu duruma taşıdı!..

Ancak bu durum aslında Türkiye’nin hayrına olacak bizce...

“Türkiye’de demokrasi yok” diyen yurt dışı, bu sonuçlarla, bu söylemden uzaklaşacak. Özellikle finans baskıları büyük ihtimalle duracak çünkü o durum artık büyük şehir belediye başkanlarını da etkileyecek bir şekil!..

Erdoğan’ı istemeyen yurt dışı, finansal mücadele yerine demokratik bir mücadeleye yönelecek!.. Çünkü onlar için de “umut” doğdu!..

O zaman ne yapabilir?.. Türkiye’nin çökmesi yerine artık muhalefete destek verilecek, önümüzdeki seçim hedeflenecek. Ki o da 4 küsur yıl sonra… Hatta belki bir süre sonra, Türkiye’de muhalefetin birleştirilip, güçlenip, o zaman bir erken seçim çağrısına dönüştürülmesi hedeflenecek!.. Yani demokratik bir uğraş!..

Şöyle ki… Bilinen bir gerçek var, Türkiye’de bir çok medya el değiştirme aşamasındaydı. Belki bu mecralar için yurt dışı; muhalefet için sermaye üretecek, satın almalarla medyada bir denge sağlanmasına çalışılacak.

Yeni bir parti kurulacağı söyleniyordu. Gelen duyumlara göre yeni bir parti değil, Demokrat Parti çatısı altında bir “buluşma” planlanıyor. Burada Abdullah Gül’den, Ali Babacan’a, Ahmet Davutoğlu’na kadar, o “bilinen” isimlerin buluşacağı söyleniyor. Hatta İYİ Parti milletvekillerinin de bu çatı altında buluşacağı iddia ediliyor. Hatta hatta AK Parti’den 50 kadar milletvekilinin de Demokrat Parti’ye geçip, 100’ün üstünde bir milletvekili sayısıyla önemli bir muhalefet bloğu oluşturulacağı ileri sürülüyor. Bu da işin bir başka yönü…

Sonuca gelirsek…

Türkiye’de bir kısmın beklediği “karanlık” günler, doların 10 TL’li dönemler yaşayacağı günler yerine “aydınlık” bir dönemin başlayacağı da öngörülebilir.

Çünkü bu sonuçlar, “Türkiye’de demokrasi yok” söylemini tüketmiştir.

Bu durum, ülkenin yolunu çok açacaktır.

Belki de Erdoğan’ın planlayıp da yapamayacağı bir “yol” açılmıştır önüne…

Ve bundan sonra belli ki kapışma, özellikle de medya üzerinde olacaktır.

Medya’daki el değiştirmeler, belki de önümüzdeki günlerin en önemli gündem maddesi olarak karşımıza çıkacaktır.

Sonuç olarak, bugün yanlı olarak gösterilen bazı gazetelerdeki “zafer” başlıkları belki rakamsal olarak doğru ama eksik… Kazanan AK Parti değil, Recep Tayyip Erdoğan

Son sözümüz ve olayın özeti şu:

Bu seçim, iktidar için “Eğri gemi, doğru sefer” şeklinde olmuştur.

Ve bu sonuçlardan en çok Türkiye karlı çıkacaktır.

Erdoğan’ı hep şanslı bulan kesim, Erdoğan’ın yine çok şanslı bir sonuçla karşı karşıya olunduğunu kısa bir süre sonra anlayacaktır.

Hatta şu satırlar yazılırken, henüz İstanbul net olarak belli olmasa da… Ki İstanbul’u CHP’nin kazanması, şu anda yurt dışının iktidarı sürekli zorladığı “demokratikleşme” konusunda aslında yurt dışının da elini kolunu bağlayacaktır.

Ve bir not: Bu seçim sonrası doğal olarak Recep Tayyip Erdoğan, bakanlardan, parti içindeki isimlere, kısacası AK Parti çerçevesindeki her yere ki, buna önemli devlet kurumlarının yöneticileri de dahil büyük bir tırpan atacaktır. Bu yenilenmenin de ülkeye hayırlı olmasını diliyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaybeder görünürken kazanmıştır!.. Bu durum, Millet için de; piyango alıp, kazanıp ama  biletine bakmayıp, aylar sonra büyük ikramiyenin çıktığını görme; aylar sonra sevinme şeklinde tezahür edecektir görüşündeyiz. Umarız haklıyızdır.

Bize göre bu seçimin galibi Türkiye’dir ve aynı zamanda sonuçlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a büyük bir yenilenme ve tazelenme şansı vermiştir.

Bu sözümüzü lütfen bir kenara yazın:

“Eğri gemi, doğru sefer!..” 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERseçim