UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

KORKUTAN DEPREM UYARISI!

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener’in Deprem Haftası dolayısıyla yaptığı açıklama korkuttu.

KORKUTAN DEPREM UYARISI!

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, "Ortalama 6.5 yılda bir 7'nin üstünde bir depremle karşılaşıyoruz. Bu önemli bir istatistik. Bunu bilip buna göre yaşayalım. Sürpriz olmasın. Kuzey Anadolu fay hattının 1939 depreminden beri kırıla kırıla batıya doğru göçü var." ifadelerini kullandı.

Deprem haftası dolayısıyla soruları yanıtlayan Prof. Dr. Haluk Özener, Türkiye'de Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilere göre, Türkiye'de 1985-2018 yılları arasında 255 bin 254 deprem kaydedildiğini söyledi.

Marmara Denizi'nin içine koyulan istasyonlarla 0.2'lik depremi de bildiklerini belirten Özener, "Türkiye'de bundan 30 sene önce anca 3'lük depremleri kaydedebiliyorduk. Bu nedenle geçen yıllarda daha az deprem sayısı olduğu gözüküyor. Deprem istasyon sayısı arttığı zaman daha küçük depremleri ölçebiliyorsunuz. 1985 yılında 1057 deprem kaydedilirken, 2017 yılında 34 bin üzerinde, 2018 yılında 15 bin 352 deprem olduğunu kaydetmişiz. 2017'de depremin fazla olmasının nedeni de bu yıl yaşadığımız 6'nın üzerinde depremin ve artçılarının fazla olmasıdır." diye konuştu.

Son yıllarda ortalama yılda 15 bin civarında depremin kaydedildiğini bildiren Özener, 1900'den 2018 yılına kadar 44 bin 885 adet 3 ila 3.9 arasında deprem gerçekleştiğini, bunun her gün ortalama büyüklüğü 3 ile 3.9 arasındaki depremin olduğu anlamına geldiğini söyledi.

 'MARMARA'DAKİ 10 İLİN DEPREMDEN ETKİLENECEĞİ ÖNGÖRÜLÜYOR'

“Türkiye, deprem fay hattı üzerinde bulunan bir ülke. Türkiye bir deprem ülkesi. Nüfusunun yüzde 90'ı deprem tehlikesine maruz. Ülkenin her yerinden geçen bin 200 kilometre uzunluğunda Kuzey Anadolu fay hattı bulunuyor. Bu fay hattının 1939 depreminden beri kırıla kırıla batıya doğru göçü var. En son da 17 Ağustos ve 12 Kasım depremleriyle artık Marmara Bölgesi'ne iyice geldi. Bir sonraki depremin de bütün bilim insanlarının kabul ettiği, şu an da Marmara Denizi içinde bir deprem olacağıdır. Sadece İstanbul'u değil, Marmara'daki 10 farklı ilin bu depremden etkileneceği öngörülüyor. Bunun anlamı şu değil; illa ki deprem Marmara'da olacak diye bir şey yok. Türkiye'nin büyük çoğunluğu deprem tehlikesi altında. Kuzey Anadolu fayının yapısından dolayı domino etkisiyle batıya göçünden dolayı Marmara'da bir deprem beklentisini söylüyoruz. Bu depremin yaklaşık büyüklüğü minimum 7.2 olacağı da bekleniyor. Bu bilimsel gerçek. Ama zamanını bilemiyoruz. Belki 10 veya 50 sene sonra olabilir. Sadece Marmara değil, Türkiye'nin her yerinde deprem olabilir."

ERKEN UYARI SİSTEMİNİN ÖNEMİ

Prof. Dr. Haluk Özener, depremi önceden bilmenin mümkün olmadığına dikkati çekerek, "Depremin yıkıcı dalgaları, yerleşim yerlerine veya belirli kritik tesislere ulaşmadan erken uyarı mesajı vermek mümkün." dedi.

Depremin 2 dalgası olduğunu, ilk ve ikinci dalga arasında hız farkı bulunduğunu anlatan Özener, "Birinci dalga geliyor, deprem olduğunu ilk algıladığımız zaman depremin yeri ve büyüklüğünü kabaca tahmin ediyoruz. Yıkıcı ağır gelen dalga arkadan geliyor, arada hız farkı var, o kıyıya ya da yerleşim yerlerine ulaşmadan bir sinyal verebiliyoruz. Bu sinyal erken uyarı sinyali, deprem olmadan önce değil, deprem gerçekleştikten hemen sonra yıkıcı dalga vurmadan." şeklinde konuştu.

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERdeprem