Sosyal medya hesabını aktif kullanmadığı bilinen oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ, kendisine yönlendirilen bir suçlamanın ardından sessizliğini bir bozdu, pir bozdu.
Emre Erciş'in sosyal medyadan yaptığı suçlamalarla ilgili önce Başak Dizer, daha sonra da eşi Kıvanç Tatlıtuğ açıklama yaptı. Emre Erciş, Kıvanç Tatlıtuğ’un “Mars” adlı köpeğinin kulaklarını kestiğini iddia etti. Erciş, attığı tweette “Daha yakışıklı olsun diye kulaklarını kesti.” dedi.
Konuyla ilgili ilk sessizliğini bozdu Başak Dizer bozdu.
"KULAĞI KESİK HALDE, YAVRU İKEN HEDİYE EDİLDİ"
Başak Dizer, eşi hakkında atılan bu tweetler üzerine şu açıklamayı yaptı:
"Emre bey, merhaba. Bahsettiğiniz köpekler farklı köpeklerimiz. Kulağı kesik olan ‘amstaff’ kulağı kesik halde, yavru iken hediye edildi bize. Biz de çok üzülmüştük.3 köpek ve 3 kedimiz var gerekmedikçe tasma bile takmıyoruz hiçbirine. Bilginize. Pars köpek çiftliğinin köpeğiydi hala orda. Bizim değil. O fotoğraf da köpek çiftliğinde çekildi. Çiftlikten alıp geçici baktı ama sonra geri verdi.Onlar da Mars’ı hediye ettiler. Bolluca ormanından kurtardığımız 2 sokak köpeğimiz var. Instagram'da paylaşıyorum Yaman ve Badem"
"HATANIZI DÜZELTMENİZDE FAYDA VARDIR"
Ancak Emre Erciş'in Dizer'le polemiğe devam etmesi üzerine Kıvanç Tatlıtuğ da tartışmaya dahil oldu ve şu tweet'leri attı:
"Sevgili Hocam. Hayvanlara şiddet ve beni aynı cümle içinde kullanıyor olmanızı okuryazar ve çizer kimliğinize yakıştıramadım. Kimseye, hiçbir mevzu ile ilgili buradan cevap vermem lakin konu hayvanlar olunca şunu bilmenizde ve hatanızı düzeltmenizde fayda vardır.
1- 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Çerçevesinde, American Staffordshire Terrier cinsi köpeklerin beslenip bakılması yasak değildir. Kanunda yazılı yasaklı ırkları iyi incelemenizi tavsiye ederim.
2- Kucağımdaki 3 aylık yavru köpeğin Mars olduğunu iddia ettiğiniz fotoğraftaki köpek, yüzündeki belirgin beyaz çizgisinden görüleceği üzere, kendi köpeğim Mars ile hiçbir benzerliği yoktur. Mars’ın yüzünde beyaz çizgisi yoktur. Daha dikkatli bakın tekrar!
"BİZ MERDİVEN ALTI İŞLER YAPMAYIZ"
3- Doberman cinsi Pars’ı bir süre sahiplendiğim doğrudur, sonra aldığım çiftliğe çeşitli sebeplerden ötürü geri verdim. Hem Pars’ın hem de Mars’ın hikayesini, okuryazar çizer kimliğinizle, sevgili Can Paksoy’a telefon açıp sorsaydınız, aydınlatılırdınız.
4- Mars ve Pars’ı aldığımız zaman kulakları kesik alınmıştır, biz merdiven altı işler yapmayız. Hele ki toplumun önünde olan bireyler olarak. Kulaklarını benim kestiğimi iddia eden ve bunu belgesiyle kanıtlayacak birisi çıksın, açıklasın. Bu sefer iyi araştırın.
"KANITLARSANIZ OYUNCULUĞU BIRAKIRIM"
5- Eğer kanıtlarsanız, ben hemen yaptığım oyunculuk mesleğini bırakıp, başka işlerle uğraşacağımın sözü bendedir. Ha yok ispat edemediniz, hadi siz mesleği bırakmayın da benden bir özür dileyin benim için tamamdır.
Hocam, dilediğin zaman dilediğin yerde köpekler ve ırklar konusunda edebiyata, kanuna ve maddelere göre tartışırız. O konuda bir sıkıntı yok. Yazdığınız, hayvanlara şiddet yazısında beni, hayvanlara şiddet uygulayan bir insan olarak gösterdiğiniz için özür dilemenizdir. Bunlar çok yakışıksız laflardır. Çevirmeyin mevzuyu, köpeklerin kulaklarını benim kestirdiğimi yazmışsınız, şunu bir okuryazar çizer olarak ispat edemezseniz, mesleği bırakır mısınız?
Mesela ben bırakırım. Böyle net konuşalım. Ben ikidir; benim kulaklarini kestirdiğimi ispatlayın, mesleği bırakıcam diyorum. İspat edemezseniz size bıraktırmayalım hadi mesleği ama özür dileyin diyorum. Israrla buna cevap yok!
O zaman tartışma bitmiştir. Sevgiyle ve doğru bilgiyle kalın. Dilediğiniz kadar süre verdim. Ama belgeli detaylı ve kanıtlı bilgiler olsun. Ondan sonra da özürünüzü alıp helalleşelim. Köpeklerimi getiren kişi, birçok insanın yakından tanıdığı sevgili Can Paksoy’dur. Bu köpekler biz almadan kulakları çok önce kesilmiştir. Türkiye’nin en kıymetli köpek eğitmenlerinden birisi olan sevgili Ali Yeşilırmak ise bu iki köpeğimi eğitmiş ve bu köpekler bana geldiği ilk günden itibaren bütün bu süreci takip etmişlerdir. Amaç, insanlara farkındalık yaratmaksa, bunu kimseyi suçlamadan, yanlış bilgiyle kamu önünde hedef göstermeden yapsaydınız, daha kıymetli olurdu. Saygı duyardık. Vakit ayırıp Can Paksoy ile konuşsaydınız, böyle ayıp etmemiş olurdunuz."
