UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

ÇOK KANAL KAPANACAK VE RADYOLARIN DA YARISI! REKLAM DA EVRİLECEK

“2019’da medyada neler olacak?..” İşten çıkarmalar arttı, dedikodu üstüne dedikodu ve biz de genel anlamda duruma teknik açıdan bir göz atalım istedik.

ÇOK KANAL KAPANACAK VE RADYOLARIN DA YARISI! REKLAM DA EVRİLECEK

ANILCAN TANRIYAR YAZIYOR

2019’da Medya’da yepyeni bir dünya bekliyor bizi…

“Kıyamete hazır olun” demeyeceğim ama büyük değişim zamanı diyebilirim. (Bu arada maalesef büyük gruplarda Aralık ayı içinde çok büyük işten çıkarmalar olacak)

Çünkü…

Birçok kanal kapanacak ve radyoları da bekleyen büyük bir tehlike var.

Ayrıca bu gelişmeler medya satın alma ve planlama şirketlerini de çok yakından ilgilendiriyor.

Biraz açarsak…

Eskinin ana kanal dediğimiz ancak yayınlarını akşamları tamamen dizi yayınına çevirmeleriyle son yılların “büyük tematik dizi kanalları” bir yol ayrımında…

Mali durumları ortada… ATV hariç…

O nedenle… 2019’da ATV ve diğerleri şeklinde bir “tanım”la karşılaşacağız.

Diğerleri, bu dizi sevdasından, yarışından vazgeçmek zorundalar ya da tamamen batacaklar.

Aslında açık kanalda dizi yayınlamamak için toplu halde anlaşmaya çalışacaklar. Ancak ATV’yi ikna etmeleri zor.

Peki ne yapacaklar?..

Zamanında ayda ortalama yüzde 25 izlenme payı alırken, dizilere mi bağımlıydılar, hayır!.. Örneğin Kanal D, geçen ayı ortalama yüzde 5’te bitirdi. Hiç dizi yayınlamasa, yine bu share’i alırdı!.. (Aslında Murat Saygı bu girişimi ilk başlatanlardan ama devamı gelmiyor, çünkü diğer kanallarla anlaşamıyorlar)

Ama yine de sonuç olarak ATV dışındaki diğer kanallar, belki de ortak bir kararla “bedava” dizi yayınından vazgeçip, normal bir master kanal haline dönüşecekler. Program üretecekler, dizilerden çok daha küçük maliyeti olan… Ama bu zor bir iş… Çok çalışılması gereken bir yönetici tarzı gerektiriyor. Eskinin bir numaralı kanalı Show TV’yi incelediğimizde, o dönemlerde haftada tek diziyle, ayda ortalama yüzde 25’le birinci kanal olduğunu görüyoruz. Ve tabi ki de büyük kar ediyormuş o zamanlar…

Yani TV’ler ya televizyonculuk yapacak ya da batacak. Video dükkanı gibi çalışmayı bırakmak zorundalar.

Peki dizi dünyası bitecek mi?.. Tabi ki hayır…

Artık durum belli… Üstte de vurguladığım “bedava” kelimesi kalkacak ortadan… Paralı olacak. Dizi kanalları kurulacak… Belki sadece 1 TL’ye bir diziyi izleyebileceksiniz. (Hani milyonlar izliyor deniliyor ya, işte bir bölümde, tahminen iki milyon kişi izlese sadece izlemeden alınacak pay 2 milyon TL…)

Bu grupların kanalları da hazır… Bir dönem moda olunca, hepsi 2. kanallarını kurmuşlardı. Ama bu 2. kanallar hiç olmadı. Çünkü daha baştan 2. lafını yedikleri için sadece külfet oldu. Belki reklamları buraya da yayarak geliri yükseltmek istediler ama sadece esas kanallarından çaldı, hiçbir işe yaramadı. Sadece tekrar yayınların yer aldığı çok kötü kanallar olarak yayın hayatlarına devam ediyorlar.

İşte belki de bu kanallar bu grupların dizi kanalı olacak. Ama tekrarlar şeklinde değil tabi… Çok düşük “izleme ücretleri”yle yayın yapan şifreli kanallar olacak. Bu şekilde dizi piyasası da ayakta kalacak.

Yani aslında dizi dünyası bitmiyor sadece şekil değiştiriyor.

Böyle pahalı yapımları seyirciye bedava verme devri bitiyor. Zaten AB takımı izleyici çoktan Netflix’le bu dünyaya ısındı bile!.. Şimdi sıra bizim TV’cilerde…

Yine bir değişim müzik kanallarında olacak. Son dönemde, zaten verim alamadıkları için Digiturk’ten de çıkmışlardı. Şimdi ikinci aşamaya geçiyorlar. Diğer platform ve hatta uydudaki yayınlarını da bitirecekler. Kral Grubu ve Power Grubu’nun yılbaşı itibariyle bu duruma hazırlandığını duyuyorum. Bu durum kabaca, müzik kanalları kapanıyor gibi de algılanabilir. Ama aslında birer kapanma değil bir değişim bu… Çünkü müzik artık digital hayatın içinde bir kavram… Kimse sevdiği klibin yayınlanmasını bekleyemiyor, açıyor youtube v.s hemen izliyor. Değişime çabuk ayak uyduracak olanları ise belki de daha iyi bir hayat bekliyor.

Ve radyolar… İşte sıkıntı burada…

Hükümet, Çamlıca’daki kulelerin yıkılmasını ve tek kule ile yayın yapılmasına karar verdi. Hatta TRT’nin kulesi bile yıkılıyor.

Bu şu demek… İstanbul’da 100’ün üstünde radyo var ancak tek olacak yeni kuleye ancak 50 kadar radyo yayını sığıyor. Yeni yarısı out olacak?..

Peki kim kalacak, kim gidecek?..

Hükümet ihaleye gidilmesine karar vermiş. Bu durumda, kanunen eski/yeni diye bir kavram olması imkansız… Kim kazanırsa ihaleyi, onlar yayın yapacak. Bir anda Power’ın yerinde X radyosu diye bir başka radyoyu dinlemeye başlarsanız, şaşırmayın!..

Peki, bu frekansın sahibi olan esas radyolar bu ihalede, kendi yerlerini almaz mı?.. Orada da aynı Digital sıkıntısı var. Bu tarz yayınların ömrü 1 ile 5 yıl içinde bitiyor. Bambaşka sistemler dünyada uygulanmaya başladı bile… Ama en az bir sene böyle devam eder… Yani bu ihalede, markaların sahibi olan firmalar kısa bir süre için ciddi ihale paralarını ödemeye yanaşmazlar. Ve bu frekanslar da el değiştirir… 1 yıl da olsa, en fazla 5 yıla kadar da sürse yine de alıcı bulur ama…

Kısacası dizi ve müzik dünyası çok önemli bir değişimin göbeğinde… Hızlı olan kazanacak ama bilin ki ne diziler, ne de müzik batmayacak tabi ki…

Küçük kanallarda da önemli değişimler var. Totale baktığımızda 600’lerde olan kanal sayısı 300’ün altına indi. Ve devamı da gelecek. Örneğin ay sonu itibariyle TVEM artık uydu yayınını bırakıp internet yayınına geçiyor. Flash TV, neredeyse tüm platformlardan çıktı ve şu anda sadece uyduda ama onların da bazı planları varmış!.. Uydudaki müzik kanallarının ise digital evrime geçme şansı olmadığı için şimdiden çoğu kapandı!..

(Bu arada ATV dışında Fox ile Kanal 7’nin pek sıkıntı yaşamayacağını da vurgulamak isterim)

REKLAM DÜNYASI GERİDE KALDI AMA!!!

Ve reklam dünyası da 2019’da bu değişimden en çok nasibi alacak yerlerden biri… Çünkü artık “CRP topladım, şu kadar tıklandım” gibi hikayelerin de sonu geliyor. Reklamveren, bu devirde 5 kuruşunun hesabını yapacak. Artık bu sanal sonuçlara değil, reel sonuçlara bakacak. “Reklam kampanyası yaptım ve ürünümden ne kadar sattım” gibi… Bu kadar basit ve net…

Medya planlama ajansları belki, CRP’lerle yabancı markaları idare edebilecekler ama parasının hesabını çok iyi yapmak zorunda kalan yerli firmalar, artık sonuç isteyecek. Bir örnek verirsem, şaşkınlıkla izlediğim, cinayet programları arasında yayınlanan şahane dondurma reklamları bitecek. Sadece CRP, ya da internette müşterisine ulaşmayan tıklanma sayıları da esas reklamveren için önemini yitirecek.

TV yöneticileri gibi medya planlama ajanslarını da yepyeni bir dünya bekliyor. Değişebilen, çağa ayak uydurabilen kazanacak, diğerlerini bilemem… (Çünkü sanal değil, bir reel, sonuç devrine geçiyoruz. Ve artık ajanslarda, TV ile Digital kavramı da birbirinden ayrılamayacak. Aynı kişiler hem digitali hem de TV’yi bilmek, yönetmek zorunda kalacak)

Yazıyı yazan bana, Anılcan Tanrıyar’a, “Peki siz de UçanKuş TV’yi yönetiyorsunuz, siz ne yapıyorsunuz?..” diye sorarsanız…

Bu değişikliğe hazır olmak için 5 yıldır çalışıyoruz açıkçası…

TV yayınları olarak Uydu’dan Kablo TV’ye, D Smart’tan Digiturk’un Turksat pakedine, Turkcell TV’den, Tivibu’ya v.s. hatta yurt dışı platformlara kadar her yerde varız ama bu bize asla yetmedi.

Uzun sürse de Uçankuş TV’nin digital tarafına çok ağırlık verdik. Sosyal medyasına da… Örneğin UçanKuş TV’nin instagram sayfası(328.000 takipçi görünse de) artık haftalık 40.000.000 milyon gösterime ulaştı. Yani takipçi sayısından çok çok daha fazla gösterime… Bunu TV ile Digital tarafımızı iç içe sokmakla başardık. (Bir story ile cep telefonunuzdan hemen kendinizi UçanKuş TV’de bulabiliyor, anlık gelişmeyi UçanKuş TV’den canlı olarak izleyebiliyorsunuz)

Ama TV yayınının Digital tarafta da başarılı olması için bazı kurallar var ve çok yorucu… Programların kısa olması lazım… Bu, bir ton program demek… Haftada 50 program yapıyoruz şimdi… Çünkü digital dünyada 4 saatlik cinayet ya da yine 4 saatlik kadın-evlilik v.s programı seyrettirmek imkansız… Programlarımız da buna göre planlandı.

Ve dolayısıyla reklam tarafımızı da buna göre dizayn ettik. Bu farklılığı gören, değişimi çözmüş çok iyi bir reklam ekibiyle anlaştık. Reklam satış grubumuzun, artık TV için reklam satarken, tüm bu kapasiteyi kullanma şansı oluyor. Ancak maalesef diğer kanalların tümü, kurumsal olarak internet siteleri ve sosyal medyalarında çok ama çok gerideler ve bugün gaza bassalar onları bekleyen aylar, yıllar var.

Sonuç olarak, bazı karamsar kişiler, gazeteler gibi TV’ler de bitiyor diye algılamak istese de, hayır… Evet, yazılı basın bitiyor ama TV’ler sadece evde büyük ekrandan izlenen özelliğinden çıkıp, gün içi, her saat, laptop, tablet ve cep telefonlarından da TV takip edilebilecek hale geliyor. Daha doğrusu bu hale gelmek zorundaydı ve biz hamleyi 5 yıl önce yaptık. 2019’da yepyeni Medya dünyası içinde daha iyiye, çağa uygun adımlar atmak dileğiyle…

Görüş ve düşüncelerinizi bana yazabilirsiniz.

anilcantanriyar1@ gmail.com

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKANALLAR