GÖKHAN KAYA YAZIYOR:
Ünlülere örnek olması gereken iki hikaye kaleme alıyorum bugün…
Biri Seren Serengil İpek…
İftiralar, kavgalar, işten kovulma(TV) hırsıyla herkese saldırmalar v.s v.s
Ama aslında ne yaptıysa kendine yaptı. Kendini bitirdi.
Hatta, bu hırsıyla, evlendiği Yaşar İpek de yok oldu gitti. Ona da büyük zararı oldu. İpek eskiden en azından şarkılarıyla gündeme gelirdi. Şimdi sadece Seren’in mutfağından fotoğrafları var, başka bir şey yok!.. Yazık, gitti, bitti adam… Ya mutfakta yemek yiyor, ya Seren’e yemek hazırlıyor, ya Seren’in köpeklerini besliyor(ki onlara bayılıyorum) ya da evde ünlülerin filmlerini, dizilerini izlerken paylaşım yapıyor!..
Zaten Seren Serengil’in hiçbir özelliği yoktu.
Ne şarkıcı diyebiliriz, ne oyuncu…
İşte bunun hırsıyla bir dönem ekrana çıkma fırsatı bulduğunda, şarkıcı ya da oyuncu olarak yeteneği olan ünlülere demediğini bırakmıyordu.
Ama onlar devam ediyor, Seren artık evde oturuyor. Kendisine açılan sayısız davalar da cabası!.. Ayrıca bir sürü meslektaşımızla da davalık… İstenmeyen insan ilan edilmiş durumda… Özellikle de bel altı iftiraları yüzünden… Camiadan tamamen dışlandı.
Son olarak da tekne ücretini ödemediği için haber olabildi sadece… Kendisi yalanladı, birilerinden açıklamalar aldı ama medyaya hala faturayı gösteremedi!.. O yüzden, o konu da hala muallakta…
AYLA ÇELİK KENDİNİ YOK ETTİ!..
Hadi Seren Serengil’in hiçbir özelliği yok.
Peki ya Ayla Çelik…
Bir sanatçı kendine bu kadar zarar verebilir.
Şarkı yazıyordu kendi söylüyordu, hatta birkaç sene önce zirveyi de görmüştü. Milli Takımın konuğu oluyor, şarkısı Milli marş gibi çalınıyor, Beyazıt Öztürk gibi AB isimlerle düet yapıyordu.
Şimdi ise… Tam bir D kulvarında…
Peki nasıl bu kadar düştü?..
İşte bu hikâyeden de öğrenilmesi gereken bir başka ders var. Bu işin bir ekip işi olduğunu gösteren…
O kadar yanlış insanların eline düştü ki…
Kalitesini dibe vurdurdu.
Tüm duruşu bozuldu. Saygınlığı kalmadı v.s v.s
İşte size iki hikâye sundum… Biri, hasetlik ve kendi kendinize ne kadar büyük zarar verebileceğinizin göstergesi… Diğeri ise müziğin bir ekip işi olduğunun belgesi…
(Not: Yılbaşı gecesi için neredeyse bütün sanatçıların yeri belli olurken Ayla Çelik’in hala boşta olması bu yazdıklarımın en büyük delili.)
