UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

KÖŞE YAZARLARINDAN SEÇMELER! “GALİBA YANLIŞ ANLAŞILDIM!..”

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

KÖŞE YAZARLARINDAN SEÇMELER! “GALİBA YANLIŞ ANLAŞILDIM!..”

MESUT YAR / POSTA

KARADENİZ BUNU NASIL ANLATSIN?

 “Sen Anlat Karadeniz” (ATV) dizisinde ikinci sezon başlangıcı kimi izleyicide düş kırıklığı yarattı. Elbette herkesi mutlu etmek mümkün değil. Ama detaylar izleyenin izlediğiyle bağı kuran önemli köprülerdir... Tahir ile Vedat’ın denizde boğuşması ilk bakışta saçma geldi.

Çekimler fena değildi ama bu sualtı ringi son tahlilde mantık dışı kaldı... Vedat kafasından üstelik ense kökünden aldığı darbeye rağmen sudan canlı çıkabildi. Darbenin büyüklüğü adamı felç eder dedik ama belden aşağı uyuşukluk kırbaçla terapi edildi ve hop kaldığı yerden devam!

Aksiyon güzeldir ama ölümsüz karakterler yaratma çabası bazen komik de olabiliyor. Ha, bu arada Resul Dindar ve Öykü Gürman düeti efsane olmuş. Sezar’ın hakkı Sezar’a! (Teşekkürler Deniz Solak)

GALİBA YANLIŞ ANLAŞILDIM!

Ben içerikle oynansın istedim ama sanırım “TOLGSHOW” isimli programın hayatıyla oynadık. FOX yönetimi 13’üncü bölüm itibarıyla programa son verdi...

Açıkçası rakamlar üzerinden gidersek şaşırtıcı bir sonuç olmadı ama ben ekranda gülümseten şeylerin varlığından yanayım hep... Belki Tolga Çevik söyleyecek yeni bir söz bulur ve tekrar izleyicinin karşısına çıkar. Ya da en efsane durduğu işe devam eder; beyazperdeden hepimize el sallamaya.

YÖNETMENLİĞİ DE HARİKA AMA...

“Daha” bol ödül alan uzun metrajlı filmi oldu. “Şahsiyet” geride bıraktığımız sezonun en iyi dizilerinden biriydi. “Kürk Mantolu Madonna” Türk edebiyatının kült eserlerinden ve sinemaya doğru yürüyor. Onun da yönetmeni oldu...

Oyuncu olarak tanıdığımız Onur Saylak rotayı iyiden iyiye kamera arkasına çevirdi. Konuşlandığı yeni kariyer tercihinde hakikaten iyi. Ama gözlerimiz kendisini kameranın önünde de arıyor. Öyle bir içimden geçti, paylaşayım istedim!

ÇOCUK GELİN MESELESİ...

Okurlarımızdan Nermin Yılmaz, Kanal 7 ekranında yayınlanan “İkimizin Yerine” isimli Hint dizisine muhalefet şerhi düşmüş...

“Dizi insanların çocuk yaşta evlenip dul kaldığı bir hikaye örgüsü içinde ilerliyor. Biz, çocuklar okusun, aydınlansın, çocuk gelin olmasın derdindeyken dizinin yetkililerden onay alıp yayınlanmasını anlamakta zorluk çekiyoruz” diyor. İlgililere duyurulur!

İSİM SIKINTISI ÇEKİLİYOR

Televizyon yöneticisi Bülent Ata önceki akşam iyi bir tespit yaptı. “‘Bir Zamanlar Çukurova’ (atv) dizisindeki başrol karakterlerinden birinin ismi Demir. TV8’de yayınlanan “Kızım” dizisinde de ana karakter Demir. Bir de “Avlu”da (Star TV) Deniz Demir var. Köşende yeni başlayacak dizilerdeki karakterler için alternatif isimler vermelisin”...

Haksız değil. O sırada bir parmak kalktı. Yönetmen Şafak Bal, “Avlu”yu kastederek; “O ismi ilk biz koyduk” dedi. İlk olana hakkını teslim edelim ama mesele ciddi. Nasıl ki dizi isimlerinde “aşk” takıntısı varsa karakterlerde de takıntı haline gelen isimler tercih edilir oldu... Takvimlerde yazan “bugün doğan çocuklara isim tavsiyeleri” bölümü gözden geçirilebilir. Buyurun bir kaynak işte...

HENÜZ ALIŞAMADIM

“Adını Sen Koy” dizisinde saat değişikliği oldu. Star TV’de haber önünde artık “Beni Affet” dizisi yer alıyor... İki sezon sıkı takipçisi olduğum dizinin ilk birkaç bölümüne üstünden bakınabildim. Hikâyenin aksı değişti. Oyuncuları da öyle. Bu değişimi hemen hazmedip içselleştirmek mümkün değil...

Bir dönemin popüler oyuncularından Cenk Torun başrolde şimdi. Yüzü oturmuş, hareketleri biraz ağırlaşmış. Bu sorun değil. Ama ne bileyim özellikle sinir katsayısı yüksek sahnelerde sert olması gereken mimikleri yumuşak kalıyor...

Gözlerim hâlâ Ömer ve Zehra karakterlerini arıyor. Belki zamanla bu da aşılır. Bakalım!

OYA DOĞAN / VATAN

KIZIM DOĞRU DUYGULARA BASARSA YÜKSELİR

Buğra Gülsoy, Leyla Lydia Tuğutlu, Beren Gökyıldız ve Serhat Teoman’ın başrollerini paylaştığı, TV8’in yeni dizisi Kızım çarşamba akşamı ilk bölümüyle görücüye çıktı. Tanıtımlarında vaat ettiği baba-kız dünyasını ilk bölümünde seyirciye sundu.

Buğra Gülsoy ve Beren Gökyıldız’ın performansları harikaydı. Ama ilk bölümde neredeyse dört kişi arasında geçen bir dizi izlediğimiz için bana fazla geldi. Yani 130 dakikadan uzun dizi yapıyorsanız, olay değil duygu anlatıyorsanız ya duygu sağma meselesini abartacaksınız ya da daha fazla oyuncuyla olay dağılımı yapacaksınız. Aksi taktirde ilk 70 dakikadan sonra kendini tekrar ettiğini hissetmeye başlıyorsunuz. Kızım şansı yüksek, konusu güzel, doğru duygulara basarsa kendi izleyici kitlesini oluşturabilecek bir dizi... Üstelik karşısında Sen Anlat Karadeniz ve Diriliş Ertuğrul olmasına rağmen... TV8 zaten dizi tutturma konusunda zorlu bir durumdayken Kızım’ı çarşamba günü yayınlaması işi daha zorlaştırmış. Belki Kızım başka bir günde olsa daha yüksek reyting alacaktı ama kanal çarşambayı seçerek iddiasını ortaya koymak istemiş. Bence iyi de yapmış. Geriye hikayeyi hareketlendirmek ve kanalın işin arkasında durması kalıyor.

SEKSENLER’İN İLK HALİNE BENZİYOR

Keşke Hiç Büyümeseydik’in tanıtımlarını izlediğimde gözyaşlarıma hakim olamamıştım. Hatta yerli “This is us” benzetmesinde bile bulunmuştum. Ancak ne yalan söyleyeyim izlediğimde büyük hayal kırıklığı yaşadım. “This is us” duygusunun zerresini bile dizide hissedemedik. Üstelik bu dizi daha çok Seksenler’in ilk bölümlerindeki haline benziyordu. O dizide başladığında günümüz ve 80’ler arasında geçiyordu ve sürekli flashback hali izleyici tarafından beğenilmeyince tamamen geçmişte geçen bir diziye dönüşmüş ve seyircinin yıllarca diziye sahip çıkmasına sebep olmuştu. Yani bu formül yıllar önce denendi ve tutmadı. Bu sistemde de herkesin gençliğini başka isimler oynamalıymış. Bu şekilde inandırıcılığı olmuyor.

AŞK ACISI ERKEN AÇIKLANDI

Ufak Tefek Cinayetler’in yeni sezonu salı akşamı açıldı. Yine bir sürü mantık hatası vardı ama yine de ilgiyi kendisinde tutabiliyordu dizi. Ben artık bu dizinin mantık hatalarına takılmaktan vazgeçtim. Sürdürülebilir bir izlenme sağlayıp sağlamadığına bakıyorum. İşin içinde Merve Aksak olduğu sürece bu izleme isteği sürüyor. Ama Kerim Adil Sağlam’ın hikayesini keşke merak etmeye devam etseydik. Haftalardır Merve’nin en büyük rakibinin Kerim olacağı söyleniyordu. Yazın ortasından beri haberler yapılıyor. Biz keşke tüm bu düşmanlığı izledikten sonra ardında bir aşk acısı olduğunu öğrenseydik. Daha kılıçlar çekilmeden meselenin eski bir aşk acısı olması bence heyecanı düşürdü. Ezcümle; Ufak Tefek Cinayetler tüm eleştirilerimize rağmen ekranda son derece yüksek olan bir dizi olmayı sürdürüyor. Önemli olan da bu zaten!

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13