ALİ EYÜBOĞLU / MİLLİYET
YARGIÇLARDAN ÖNCE SEYİRCİ KARAR VERECEK
'Yasak Elma’ dizisinin kostüm asistanı Ö. Ş.’nin, oyuncu Talat Bulut’un kendisini zorla öptüğü iddiasıyla yaptığı suç duyurusunda, yargının verdiği iki karar, oyuncunun lehinde oldu.
Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı, yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle, ‘takipsizlik kararı’ verince Ö.Ş., itiraz hakkını kullandı. İtirazı inceleyen Bakırköy 1’inci Sulh Ceza Mahkemesi, talebi reddetti, ancak Ö.Ş. için iç hukuk yolları tükenmedi.
Bulut, hukuki açıdan 2-0 önde görünse de, Ö. Ş.’nin ‘Kanun Yararına Bozma’, Anayasa Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurma hakkı var. Hukuki süreç bitmeden dizi başlayacak ve bu kez top seyircide olacak. Hukuktan önce vicdanların kararı belli olacak. FOX, ‘Yasak Elma’nın yeni bölümlerini yayınlamaya başlayınca, seyircinin nasıl reaksiyon göstereceğimi merak ediyorum. Bekleyip, göreceğiz...
Diziler insanları senarist mi yaptı?
Milyonların izlediği görüntüler ortadayken, insanların akıllarıyla dalga geçen senaryoları uydurmak sağlıklı bir durum olmasa gerek...
Pendik’teki bir apartmanın çatısında, genç bir kızın teyzelerine poz verme görüntülerine annesinin açıklaması şu:
“Kızım biraz hiperaktiftir. Çatıya oyuncağını atmış. Teyzeleri de alması için kızımı çıkartmışlar. Aşağı inmek istemeyince, ‘Babana gösteririz’ diye korkutmak için fotoğrafını çekmiş.”
Madem dizi izleye izleye senarist kesildin, bari inandırıcı bir senaryo yaz! Milyonların izlediği videoyla örtüşmedi bu senaryo.
Çankırı’da minibüsünün arkasına kızını eşya gibi bağlayan adamın savunması da kara mizah tarzı bir senaryo:
“13 yaşındaki kızım minibüsün arkasına bağlanarak gitmek için çok ısrar etti, ben de kıramadım. Aracın arka kamerasından izliyordum onu.”
İfadesini alan polis ve kamuoyunu bir yana bırakın, acaba baba İdris K., inandı mı yazdığı bu senaryoya?
Hangi dizileri izleyerek yazıyorsunuz bu senaryoları Allah aşkına?
İnternetin ne kadarı Türkçe?
İnternette dolaşan bilgilerin dillere göre oranı, merak ettiğim bir konuydu. Bu verilerin en güncel halini öğrenince, paylaşmak istedim. İngilizce tek başına açık ara lider, Türkçe 13’üncü sırada. İşte internette dolaşan içeriklerin yüzdeleri:
1. İngilizce: 52.4
2. Almanca: 6.3
3. Rusça: 6.2
4. İspanyolca: 5.1
5. Fransızca: 4.1
6. Japonca: 4.0
7. Portekizce: 2.8
8. İtalyanca: 2.5
9. Farsça: 1.9
10. Çince: 1.8
11. Lehçe: 1.8
12. Flemenkçe: 1.3
13.Türkçe: 1.2
GÜNÜN SÖZÜ
Bu millet, bağımsızlıktan yoksun yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır. (Mustafa Kemal Atatürk)
MESUT YAR / POSTA
Yaz ekranının hakkını verenler...
Mevcut kuşak programları içinde maliyetini fazlasıyla çıkaran, bedelinin hakkını veren işlere küçük bir alkış alalım mı?
TV8’deki “Gel Konuşalım”, Kanal D’de yayınlanan “Gelinim Mutfakta”, Show TV imzalı “Deryalı Günler”, TRT 1 ekranında hafta içi her gün yayında olan “Pelin Çift İle İyi Fikir”, aynı ekranda yayınlanan ve son günlerde ciddi bir atağa geçen “Misafirim Var” reyting olarak rakiplerinin önünde ve iyi gidiyorlar! Bu arada yaz dizileri arasında 10 reyting bandına oturan tek dizi “Erkenci Kuş” oldu ve bu durum çok da değişmeyeceğe benziyor. Bu durumda en iyi giden iş olarak onu da farklı bir kategoride listeye eklemekte yarar var!
DEĞİŞİM BUDUR!
“İstanbullu Gelin” dizisine Ülfet Hala (Ülfet Kavaklı) karakteri olarak katılan Meral Çetinkaya ustamızın yeni imajı gördüğüm an itibarıyla hem şaşırttı hem de sevindirdi...
Şaşırttı çünkü Meral Çetinkaya genellikle dizilerde bir hayli yaşlı anne ya da anneanne karakterlerine sabitlenmişti. Hal böyle olunca yaşam enerjisini göstermekte güçlük çekiyordu birçok rolde...
Sevindirdi çünkü bu güzel işte seyirciyi tam da ters köşeye yatıracak çok güçlü karaktere bundan daha iyi bir imaj yakışamazdı. Düşünenin de hayat verenin de eline sağlık!
BENCE İYİ OLDU
Serhat Kılıç daha önce “İnan Bana” isimli bir çocuk yarışması sunuyordu. Şimdi Kanal D ekranında “Çok Tatlı” onun sunumuyla ekrana geliyor. Buse Varol ile başlayan maratonu Serhat Kılıç tamamlayacak sunucu olarak kısacası...
O değil de “Söz” dizisinde yaklaşık 3 sezon korkunç bir karakter olan Çolak’a can veren ve mimikleriyle ciddi bir korku duygusu oluşturan Serhat çocukların ödünü patlatmayacak mı sizce?
Şaka elbette. Yakından tanıdığım ve pedagoji bilgisine çok güvendiğim sevgili Serhat hem bu işi hakkıyla yapar hem de üzerine yapışması ihtimal Çolak’ı tüm kuşaklara unutturur. Yapılan tercihe geç bir hayırlı olsun temenni notumuzu düşelim buraya!
Hababam Sınıfı serzenişi
“Hababam Sınıfı”nı unutmak mümkün değil. Biz izleyici, yaşayan oyuncular da emek olarak hep havsalasında tutuyor bu muhteşem işi. Elime gelen Mehmet Çatay imzalı bir mail de bunun göstergesi ama biraz serzeniş var ve Derya Baykal ablamıza iletilmiş...
“Derya Hanım, programınızda ‘Hababam Sınıfı Vokal Gurubu’ adı altında 3 arkadaşımız yer almış ve gösteri yapmıştır. Söz konusu her 3 arkadaşımız da gerçekten “Hababam Sınıfı” filmlerine emek vermiş, Türk Sineması’na bu unutulmaz eserlerin katılmasında pay sahibi olmuş kişilerdir...
Ne var ki, ‘Hababam Sınıfı Vokal Grubu’ serinin daha ilk filminden itibaren yönetmen Ertem Eğilmez tarafından oluşturulmuş ve seyirciye sunulmuştur. Bu grubun birçok üyesi bugün hayattadır ve böyle topluma mal olmuş bir anının, onlarsız ve farklı müziklerle hatırlanması, onları derinden üzmüştür.”
Özetle bu bir serzeniş dediğim gibi. Derya Baykal gibi büyük bir sanatçının tüm grubu bir araya toplayarak kalp kırıklıklarını düzeltmesini temenni ediyorum...
MEVLÜT TEZEL / SABAH
Ömer Halisdemir’e saygısızlık
15 Temmuz darbe girişiminde, 20 askerle komutanlığa girmek üzere olan darbeci Semih Terzi'yi, üç el ateş ederek öldürmüştü.
Darbeciler tarafından sırtından vurularak şehit edilen Ömer Halisdemir, 15 Temmuz'un seyrini değiştiren kahraman askerlerden biriydi. Ama bazı işgüzarlar, Ömer Halisdemir ismini reklam malzemesi olarak kullanmıştı.
Örneğin Sakarya'da faaliyet gösteren bir inşaat şirketi, Şehit Ömer Halisdemir Sitesi yapacağını duyurmuş ve verdiği reklamlarda da 'Konforlu Yaşam Alanı. Şehit Ömer Halisdemir Sitesi' sloganını kullanmıştı. Büyük tepki çeken bu olaydan sonra Halisdemir'in ailesi Ömer Halisdemir adının patentini almak zorunda kalmıştı
Bir daha böyle bir rezillik yaşamayız diye düşünürken Ömer Halisdemir'i yine reklam malzemesi yaptılar. Şanlıurfa'da eğitim veren özel bir okulun hazırlattığı afişte, Ömer Halisdemir'in fotoğrafının yanında 'Herkes mezun olabilir, sen kahraman ol' ifadesi yer alıyor. Soyadını da Halis Demir diye yanlış yazmışlar.
Eğitim kurumu başka afişler de hazırlamış; onlarda da bilim insanları, şairler ve liderlerin görsellerini kullanmış.
Örneğin 'Herkes mezun olabilir, sen lider ol' sloganıyla Mustafa Kemal Atatürk, 'Herkes mezun olabilir, sen şampiyon ol' sloganıyla Muhammed Ali de afişlerde yer alıyor. Atatürk'e yapılan da büyük saygısızlık!
Ömer Halisdemir'in isminin özel bir okulun reklamında kullanılması kar amaçlıdır. Peki, söz konusu okulun yöneticileri daha önce yaşanan reklam rezaletlerini bilmiyorlar mıydı? Umarım bu afişin arkasında 'Yeter ki haber olalım, gündeme gelelim' anlayışı yoktur!
BÜLENT CANKURT / SABAH
Sekiz hafta sonra köyüne dönecek!
Ünlü oyuncu ve yönetmen Yılmaz Erdoğan, 2005 yılında yazıp yönettiği ve başrolünde yer aldığı 'Organize İşler'in ikincisini çekmek için 26 Haziran'da 'motor' dedi.
Erdoğan'ı hem yönetmen koltuğunda, hem de başrolde göreceğimiz filmde; Kıvanç Tatlıtuğ, Ezgi Mola, Ata Demirer ve Demet Evgar gibi dev isimler rol alıyor. 4 Ocak'ta vizyona girecek olan 'Organize İşler 2: Sazan Sarmalı'nın çekimlerinin bu hafta tamamlanacağını öğrendim.
Erdoğan'ın, filmin bir bölümünü, dört yıldır şimdiye kadar sadece bir hafta uzak kaldığı Köyceğiz'de çekeceği söyleniyordu, öyle olmamış!
TAMAMINI İSTANBUL'DA ÇEKTİ
Yılmaz Erdoğan; filmi Galata, Unkapanı, Üsküdar ve Moda gibi İstanbul'un tarihi semtlerinde çekmiş. Bayramda bile çalışan Erdoğan, bu yüzden tam sekiz haftadır köyünden uzakmış. Çekimleri bitirecek olan Erdoğan, montaja geçmeden hem köyüyle hasret giderecekmiş, hem de yorgunluk atacakmış.
Erdoğan'ın filmde yeni yıldızlar yaratacağı da kulağıma geldi. BKM Mutfak'tan oyuncuları kadroya almış. Görüntü yönetmenliğini 'Arif v 216'dan tanıdığımız Jean-Paul Seresin'in yaptığı filmi merakla bekliyorum.
Çok beğenilen elbisesini satıyor!
Üç çocuğunun ardından üç yıl önce iş hayatına atılan Hande Acar, ikinci el kıyafetler sattığı ve One More Time (Bir kez daha) adını verdiği mağazasını açmıştı. Acar; hem kendisinin, hem de arkadaşlarının davetlerde giydiği, basında görüldüğü için de bir daha giymedikleri kıyafetleri böyle değerlendirmeye karar vermişti. Acar, Bodrum'da bir davette giydiği elbisesi (yanda) çok beğenilince; sadece bir kez giydiği bu elbiseyi kendi ödediği fiyattan çok daha ucuza mağazasından alınabileceğini yazmış. Hande Hanım bu işten kar mı ediyor zarar mı, bilemedim doğrusu!!!
OYA DOĞAN / VATAN
“Sen kimsin?” tanıtımı dikkat çekti
Tüylerim diken diken olmuş bir halde yazıyorum bu yazıyı... Hala kulağımda o kısık ses konuşuyor ve bana sürekli “Kimsin sen?” diye soruyor. Bir dakikada anlattıklarıyla da beni insanoğlunun karmaşasına sürüklüyor. Son yıllarda izlediğim en etkileyici tanıtım olduğunu söyleyebilirim. Belki de bir yabancı diziden esinlenilmiştir, açıkçası bilmiyorum. Ama bana sadece 58 saniyede inanılmaz yoğun duygular hissettirdiğini ve sorguya ittiğini itiraf edebilirim. Avlu dizisinin yeni sezon tanıtımından bahsediyorum.
Bir adet yeşil göze zoomlanmış kamera ve kısık bir ses konuşuyor, adeta iç sesiniz gibi... “Mutlu aileler birbirine benzer. Her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır. Acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir. Vahşi doğa, vahşi doğadır. Annelikse anneliktir. Bıçak saplayıp gönlüne kurtulmak varken kim ister buna katlanmak... Bir an bir ömrü nasıl değiştirir? Bir kayıp; bir ömrü nasıl değiştirir? Sıcak huzurlu yatağında uyurken sen kimsin?
Şiddetin ve kaosun ortasında sen kimsin? Kimsin sen? Sevdiğini korumaya çalışırken sen kimsin? Sevdiğini kaybettiğinde sen kimsin? Kimsin sen?” İşte bu son cümleyle kamera açılıyor ve Deniz’in yüzünü görüyoruz. Avlu’da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak cümlesiyle bitiyor.
Çukurova Kara Sevda’ya benziyor
Bir Zamanlar Çukurova’nın rejisine duyduğum hayranlığı daha önce yazmıştım. Yeni gelen tanıtımı izlediğimde gördüm ki, biz yeni bir Kara Sevda dizisiyle karşı karşıyayız. İşin farkı; dönemde ve Adana’da geçmesi. Onun dışında tüm çatışması Kara Sevda’yla aynı... Kara Sevda benim için Kaan Urgancıoğlu’nun Emir Kozcuoğlu performasıyla unutulmazdır. Bu dizide o rolü Mural Ünalmış üstleniyor. Bakalım, o da sıra dışı bir kötü adam ama çılgın aşık olacak mı?
