MEVLÜT TEZEL / SABAH
Doktorlara sahadada mı şiddet
Gökhan Gönül, Beşiktaş- Antalyaspor maçında sakatlık geçiren Bahadır'ı tedavi eden sağlık ekibine, "Daha hızlı olun" diyerek vurdu ya da onları sert bir şekilde itti vesaire...
Bazen görüntü üzerinden tespit etmek zorlaşıyor. Vakit geçirmek isteyen futbolcular, bazen yalandan yerde yatıyor ve şovlarına sağlık görevlilerini de alet ediyorlar. Gökhan'ın tepkisi aslında bu durumaydı. Hakemler vakit geçirmek isteyenlere anında kart göstermeli. Tabii bu durum, Gökhan'ın sağlık görevlilerine yaptığı müdahaleyi haklı çıkarmaz. Gökhan gibi beyefendi bir futbolcuya yakışmayacak bir hareket bu.
Hastanelerde sık sık saldırıya uğrayan sağlık ekipleri, umarım Gökhan'ın bu hareketinden sonra yeşil sahalarda da şiddete maruz kalmaz. Çünkü dayak yiyen doktor haberleri arttıkça hastanelerdeki şiddet olayları da çoğalıyor. İnsanlar garip bir şekilde 'Aa doktor dövülüyormuş!' deyip en küçük olayda bile saldırıya geçiyorlar. Türkiye Futbol Federasyonu, Gökhan'a gerekli cezayı verirse bu
Bayramdan kalan çöp yığını
Tatil bitti, geriye çöp dağları kaldı. Özellikle Muğla ili çöpe doydu!
Sadece Marmaris'te, dokuz günlük bayram tatili süresince 200 belediye personeli tarafından toplam 4 bin 500 ton çöp toplandı. Ula ilçesine bağlı 'Sakin Kent' Akyaka Mahallesi'nde tatillerini ormanlık alanda çadır ve karavanlarında geçirenlerin bıraktığı çöpler, vatandaşların tepkisine neden oldu. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler utanç verici... En çok üzüldüğüm nokta ise, doğa harikası koylarda çadır kuran kampçıların geride bıraktığı çöplerdi. Normalde kampçılar, doğaya saygılı olur. Herkes çöpünü toplasa; ne çevre kirliliği olur, ne de bu çöpleri toplamak için belediyeler fazla insan çalıştırmak zorunda kalır.
Tatil bölgelerinde yaşayan insanlar duyarlı; tatilcilerin attıkları çöpleri bile topluyorlar ama her bayram aynı rezillik yaşanıyor. Büyük şehirlerden akın akın Ege ve Akdeniz'e tatile gidenler, geride çöp yığınları bırakıp dönüyor. Çevreyi kirletmek bir kültür sorunu; çöpünü toplamayan insan kalitesizliğini göstermiş oluyor ama bu durum onların umrunda değil ki! Bir tarafta bazen çöp kutusu bulamadığı için elindeki pet şişeyi 2-3 kilometre taşıyanlar, diğer tarafta ise yiyip içip bütün pisliğini arkasında bırakanlar var.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bu yıl açıkladığı idari para cezaları listesinde, umuma açık yerlerde, ne şekilde olursa olsun çevreyi kirletenlere uygulanacak para cezasının 232 lira olduğu yazıyor. Ceza var ama uygulayan yok...
Artık satılan futbolcu konuşuluyor
Farkında mısınız, eskiden yıldız futbolcuların transferleri konuşulurdu. Şimdi ise hangi takımın hangi oyuncuyu sattığı daha çok gündem oluyor. Bir futbolcu iyi paraya satıldıysa taraftarlar mutlu oluyor. Ee döviz yükseldi, takımlar borç batağında ve hesabı tutturamayan takım, Avrupa kupalarından men ediliyor. Artık takımların önce futbolcu satıp sonra transfer yapmasından doğal bir şey olamaz ama eskisi gibi yıldız futbolcuların transfer edilemeyeceği döneme de girmiş bulunuyoruz. Umarım bu durum, futbolun seyir zevkini fazla etkilemez. Geçmişe bakıyorum; Alex, Hagi, Anelka, Drogba kalitesindeki futbolcuları artık kolay kolay izleyemeyeceğiz gibi geliyor. Bu işten Bein Sport zararlı çıkar mı acaba?
Ozan Güven mi Can Manay’mı?
Yeni ING Bank reklamında 'Can Manay' mı, yoksa Ozan Güven mi oynuyor belli değil! Elbette 'Fi' dizisinde 'Manay'ı oynayan Güven'di ama bu, reklamlarda da 'Manay'ı oynayacağı anlamına gelmez.
İTİCİ BİR KARAKTER
Ya Güven, 'Fi' dizisinden ve canlandırdığı 'Can Manay' karakterinin etkisinden kurtulamadı ya da reklam yönetmeni, Güven'e 'Manay' gibi oyna' dedi. Elbette 'Can Manay' karakterinin popülaritesinden faydalanmak istenmiş olabilir. Ancak 'Manay'ın psikopat ve zaman zaman itici bir karakter olduğunu hatırlatmama gerek yok herhalde. Reklamda müşterilerine güven aşılaması gereken bir banka ile psikopat bir karakterin yan yana gelmesi enteresan İlginç bir reklam olmuş. Belki de reklamın sadece ilginç olmasını, çok konuşulmasını yeterli görmüş olabilirler.
Hala başörtüsü ayrımcılığı mı yapılıyor?
Berkay Şahin'i dinlemek için Çeşme'deki Tren Beach'e giden bir türbanlı kadın mekana alınmamış. Bir kadın, 'Bugün Instagram sayesinde meşhur olan bir plaja Berkay'ı izlemeye gittik. Rezervasyonumuz vardı ama türbanlıyız diye resmen kapıdan kovulduk. Çok büyük ayıp!' şeklinde tweet atınca sosyal medya karışmış.
GUNAYDIN'ın deneyimli muhabiri Yüksel Yavuz olayı araştırdı, görüşler aldı. Olayla ilgili tüm detayları aşağıdaki haberde okuyabilirsiniz. Berkay da duruma kızmış ama açıklamasında, mekan yöneticilerinin kadını içeri almama nedeninin rezervasyon sorunu olduğunu söylüyor. Başörtülü kadın ise rezervasyonları olduğu konusunda ısrarcı...
KİM YALAN SÖYLÜYOR?
Demek ki taraflardan biri yalan söylüyor; acaba yalan söyleyen kim? Umarım yalan söyleyen ortaya çıkar.
Yıl olmuş 2018; hâlâ başörtülü- başörtüsüz ayrımının yapılma ihtimalini düşünmek bile insanı üzüyor.
SİNA KOLOĞLU MİLLİYET
NETFLİX; BU İKİ DİZİ TESADÜF MÜ?
Netflix, yüksek bütçeli en iyi senaristler ve oyuncularla, her ülkenin kendi dizisini çekiyor. Şu sıralar özellikle polisiyede, İspanya ve Güney Amerika filmleri pek revaçta... Orta Doğu ve Türkiye’ nin resminde neler var? Yine bildik hikayeler mi yoksa? Ürdün’de Netflix’in çektiği ‘ilk Orta Doğu dizisi’ bana, “Batının, bildik doğu hikayelerinin tekrarı mı olacak?” sorusunu sordurdu.
Dizimizin adı: ‘Cin’
Oscar’a aday olan ‘Theeb’ (Kurt) filminin senaristi Bassel Ghandour, ‘Jinn’ dizisini yazmış. Çekimler Ürdün’de... Altı bölümlük dizide bir grup Arap genç, eski şehir Petra’da (Ürdün’ün Lut Gölü’yle Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenti) doğaüstü güçlere sahip bir gençle karşılaşıyor. Dünyayı yok edecek kudretten daha tehlikeli bir karanlığı, arkadaşlıkları ortadan kaldırabilir mi? Çağdaş bir doğaüstü güç dizisi olarak nitelendiriliyor. “Orta Doğu’da birinin cin hikayesinin olması bilinen bir şey. Bunu neşeli ve gizemli bir gençlik macaresına dönüştürmek, bütün dünyanın faydalanmasını sağlamaktır” olarak yorumluyor yapım tarafı. ‘Jinn’in, önümüzdeki yıl, platformun dizi kategorisinde yayına girmesi bekleniyor.
Büyük benzerlik
Netflix’te yer alacak ilk Türk dizisi ‘Koruyucu’, malum İpek Gökdel’in ‘Karakalem ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikayesi’ romanını temel alıyor. Kısaca doğaüstü güçlerle İstanbul’u koruma savaşı bizlere sunulacak. Hani iki diziyi yan yana getirince, biz buralara yine bildik bir ‘batılının doğuya standart bakışı’nı tekrar ortaya koyuyoruz, diye düşünmeden edemedim. ‘Binbir Gece Masalları’nın post modern hali mi? Bizim buralardan polisiye çıkmaz mı? Çağdaş dram da çıkmaz mı? Bunları Batı yapar, doğu gizemli hikayelerini anlatır hali mi? Hani sinemada Doğu’nun makus talihini çekince Batı’da ilgi görmek ya da darbuka sazla etnik müzik listelerinde sıkıştırılmak gibi bir durum, bu platformun bizlere bakışı! Tesadüf değil bu cin işleri?
MESUT YAR POSTA
Bayram ekranı yalan oldu!
Bayram bitti sevgili okur ve hepimiz yeniden işimizin başındayız. İstatistiklere baktım şöyle bir. Bayram ekranının kazananı ağırlıklı olarak yarışmalar ve tekrar yerine yeni bölüm yayınlayan “Kalk Gidelim”, “Ege’nin Hamsisi” gibi dizileri ve maç yayınlarıyla TRT 1 olmuş...
Bayramda gündüz saati yayınlarına yani kuşaklara kimse yüz vermemiş ve toplam izleyici sayısı üçte bir oranında azalmış. Sanırım hepimiz için bayramı, ekranlar için gelirlerin düştüğü kederli günleri geride bıraktık. Eh, geçmiş olsun yani!
BIÇAKLAR YİNE BİLENMİŞ...
Gönlümün efendisi geri döndü. Bu köşenin okurları “Yemekteyiz” isimli programa hassasiyetle yaklaştığımı bilirler...
Dün yeni yayın dönemine başladı yarışma. Sanki dün bırakmış gibi bir hali vardı. Onur Büyüktopçu uzun tatilden iyiden iyiye kilo vererek çıkmıştı ki bu durum sezon sonuna kadar devam eder mi merak ediyorum...
HAZIR FIRSATINI BULMUŞKEN
4 yapım şirketi tarafından Blu TV platformu için hazırlanan Türkiye’nin ilk vampir dizisi “Yaşamayanlar” önümüzdeki hafta cuma gecesi ekranda olacak...
Önceden neredeyse ilk fantastik dizimiz sayılacak olan bu işin müşteri toplayıp toplamayacağını merak ediyordum. Şimdi ise kadroda malum ekonomik krizi fırsat bilerek ürünlerine bir haftada yüzde 50 zam yapan kan emici fırsatçıların yan rollerde oynayıp oynamayacağını? Önerdiğiniz isimler varsa yollayın bu köşeye, değerlendirilmek üzere yapımcılara verelim isimlerini...
BÜLENT CANKURT SABAH
Drone’a ilk pozu Toscana’da verdi
Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Caroline Koç, kızı Esra ve yakın bir arkadaşı ile birlikte bayram tatilini İtalya'da geçirdi. Sosyal medya hesabından, 22 yıl aradan sonra Toscana'ya ilk kez gittiğini paylaşan Caroline Hanım, tatilde son dönemin en popüler oyuncaklarından biri olan drone'la da ilk pozunu çektirmiş. Kızı Esra ve arkadaşı ile denizde yüzerken poz veren Caroline Hanım bu pozu, sosyal medya hebasından da paylaştı. İkinci pozunu da arkadaşı ile havuz başında tavla oynarken verdi. Kızı Esra da, havuzun içinden annesini ve arkadaşını seyretti.
ALİ EYÜBOĞLU MİLLİYET
DÜNYA STARLARI BÖYLE DAVRANIYOR
Hollywood’un Oscar ödüllü yıldızı Nicole Kidman ile Grammy ödüllü müzisyen eşi Keith Urban’ın, Nashville’den Instagram’a, oradan da medyaya yansıyan videolarını izledim.
Urban’ın konser verdiği tesisin koridorlarında el ele yürürken ikilinin mütevazılığını bir yana bırakın, Kidman’ın bu yolculukta karşılaştığı arkadaşı ve hayranlarıyla çektirdiği videolardaki samimiyet ve hoşgörü, şapka çıkartılacak türdendi. Çünkü sanatçı, sevenleriyle sadece video çektirmedi, onların kedi, köpek gibi emoji uygulamalarına da izin verdi ve ortaya çıkan görüntülerle eğlendi.
Kidman, Nashville’deki Nissan Stadyum’da konserini izlediği Taylor Swift’le çektirdiği sarmaş dolaş fotoğrafının altına da şunları yazdı:
“Kızlarım ve bana nezaketin için teşekkürler. İçi, dışı bir güzel kadın. Ve
yeteneğin olağanüstü.”
GÜNÜN SÖZÜ
Birine akıl vermeden önce, geri kalanın sana yetip yetmeyeceğini hesapla. (Bob Dylan)
