İşte o açıklama;
“Bazı basın yayın organlarında hakkımda bir takım haberler çıkmış ve adım geçmiştir. Öncelikli olarak şunu belirteyim haberler ‘kısmen’ doğrudur. Olay önceki gün değil, 20 Temmuz tarihinde meydana gelmiştir ve Off Gümüşlük adlı mekana eğlenmek için değil, kadın arkadaşlarımı bırakmak için gitmiştim. Masa da değil barın önünde, ayakta vedalaşmak için arkadaşlarımı bekliyordum.
Şimdi gelelim olaya; 19 Temmuz aksamı ve 20 Temmuz gecesi Gümüşlük’te dostlarımızla, başka bir mekanda yemek yedik. Gecenin ilerleyen saatlerinde masada bulunan arkadaşlarımı Gümüşlük Otele bırakmak ve otoparkta olan arabamı almak için kestirme yol olan Off Gümüşlük’ün içinden geçmek istedik. Kapının önünde olayın baş aktörü olan oyuncu arkadaş oturuyordu. Aşırı derece sarhoş olduğunu fark ettiğim için görmemezlikten gelip geçtim. Oysa o bizi görünce yanımda bir kadın & anne olmasına rağmen sözlü tacizde bulundu ve “ibneler geldi” dedi. Susup içeri girdik. Çeşitli ihtiyaçların giderilmesi nedeniyle, geldiğim grup dağılınca, veda etmek için biraz bekleme kararı aldık ve barın önünde ben, bir erkek ve bir kadın arkadaşım dikilirken adı geçen oyuncu kadın hızla, şarkıcı sevgilisi olduğu iddia edilen kişinin yanına gitti, eliyle beni işaret ederek bir şeyler söyledi. Sonra o kişinin etrafını bir grup insan sardı ve eliyle beni işaret etmeye başladı. Bir şeyler sezinledim ve bir olay çıkmaması için mekanı, o an terk etmek istedim ancak arabamım anahtarı arkadaşımın plaj çantasında kalmıştı, beklemek zorundaydım. Saniyeler içinde şarkıcı bey geldi ve “Bu mekanda istenmiyorsunuz hemen terk edin” dedi. İfademde açık olarak söylediğim, şimdi ise yazmaya gerek duymadığım bir takım haraketler etti, bende kendisine; “Seni anlıyorum, lütfen sakin olun, WC’ye giden kadın arkadaşlarıma veda edip hemen terk edeceğim” dedim ve sustum. Ama buna da izin vermeyip, iki eliye kolumdan tutarak konuşmaya devam etti ve benim kadın arkadaşlarımı beklememe izin vermedi.
Bende arabamım anahtarına ulaşıp o mekanı terk ettim. Her hangi bir olaya meydan vermemek için sert bir karşılıkta bulunmayıp, olayı alttan almak ve hemen terk edip uzaklaşmak istedim.
Çünkü tek bir neden vardı eski arkadaşımın, aşırı sarhoş olmasıydı. O’nunla çok güzel dostluğumuz olduğu için sarhoş hallerinide çok iyi bilirim. O nedenle susup ayrılmak benim vereceğim en doğru karar ve geçmiş yıllara olan saygımdandı.
Fakat bu yapılan, hem ötekileştirme, hem de Gümüşlük gibi bir yerde çeteleşmeye karsı bir tepki olması için jandarmaya şikayetçi oldum ve ifademde tüm olayı ve geçmiş husumetimizin nedenini “gizli kalmak” koşuluyla “jandarma ifademde belirttim” Hanımefendinin adı “Deniz Çakır”, beyefendi ise “Güvenç Dağüstün”’dür. Deniz’in bu denli saldırgan, bu denli ötekileştirici tavırlarına daha önce tanık oldum, ama bana yapacağı aklımın ucundan bile geçmedi. Yaşananlar son derece üzücüdür. Yıllara ve dostluklara yapılan saygısızlık, bana göre, insanın kendisine yaptığı saygısızlıktır. Deniz ile hiç bir kavgamız, yüz yüze bir tartışmamız asla olmamıştır. Kendisiyle konuşmama nedenim, etik olmayan bir durumun ortaya çıkmasıdır ve bu kararım kesindir, nettir. Son derece üzgün olduğumu inanın bu satırlar tarif bile edemez. Hepimize sevgilerimle”
“GEÇMİŞ HUSUMETİMİZ GİZLİ KALMAK KOŞULUYLA…”
Bu açıklamada dikkat çeken bir başka detay ise Yüksel’in “İfademde tüm olayı ve geçmiş husumetimizin nedenini “gizli kalmak” koşuluyla jandarma ifademde belirttim” dediği kısım.
Peki ne bu “GİZLİ” kalması gereken geçmişteki husumetleri?
Muhtemelen önümüzdeki günlerde bu olay taraflardan gelecek açıklamalarla daha da dallanıp budaklanacak.
Bekleyip göreceğiz….
Bu olayda akıllara Erhan Çelik’in meşhur sözünü getirdi; “Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır”
