UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

BENGÜ: “SELİM’E DM’DEN BEN YÜRÜDÜM!”

Selim selimoğlu ile evlilik hazırlığında olan Bengü, iş hayatından tutunda, ilişkisine, şarkılarına kadar her şeyi Hürriyet Gazetesinden Hakan Gence’ye anlattı!

 BENGÜ: “SELİM’E DM’DEN BEN YÜRÜDÜM!”

Kenan Doğulu’nun vokalisti olarak hayatımıza girdi, 21 yaşında ilk albümünü çıkardı. ‘Bizim evin kızı’yken zamanla iddialı bir popçu oldu. Şarkıları kadar yolunda gitmeyen aşk hayatıyla da hep gündemdeydi. Şimdi, hayatının aşkını buldu. ‘Kalbimdeki deniz’ dediği nişanlısı Selim Selimoğlu’yla 29 Ağustos’ta evleniyor. Bengü’yle buluştuk, film gibi aşk hikâyesini dinledik.

Son görüşmemizde, iki sene önce, “Kabıma sığamıyorum” demiştiniz. Bugün ne durumdasınız?

- Asıl şimdi mutluluktan kabıma sığamıyorum.

 Neden?

- Âşık oldum!

 Aşk konusunda biraz talihsizdiniz. Ne değişti?

- Yalnızlık beni daha çok seviyordu. Beş yıl kadar hayatımda kimse olmadı. Çok dua ettim, sabrın sonu selamet! Ne dilediysem hepsi oldu. Allah karşıma doğru insanı çıkardı. Hayatımı geçireceğim adamı buldum.

 Siz Selim Bey’i (Selimoğlu) evrenden dilemiş miydiniz?

- Evet. Her şeyiyle bana gelmesi için çok dua ettim.

 İnsan yemek siparişi verir gibi mi ister böyle bir şeyi?

- Yıllar önce gönlümden geçen bütün özellikleri kâğıda dökmüştüm.

Nelerdi o kâğıda dökülenler?

- Denizi sevsin, dürüst olsun, aynı şeylerden hoşlanalım... Bu özelliklerin hemen hemen hepsi karşıma Selim’de bir bütün olarak çıktı. Bu herhalde insanın biraz sabretmesi, isyan etmemesi ve bir gün o kişinin karşısına çıkacağına inanmasıyla oluyor.

 Aşk hikâyeniz nasıl başladı?

- Bizim kaderimiz 17 sene önce yazılmış!

 Nasıl?

- Şaziye’de Kenan’a (Doğulu) vokal yaparken Selim ortak arkadaşlarımızla beni izlemeye gelmiş. O zaman arkadaşlarımız, “Bir kız var, tam sana göre” demişler. Arada ayaküstü merhabalaşmıştık ama bir daha karşılaşmadık. Orada içimden bir şeyi bıraktım.

 Yıllar sonra birbirinizi nasıl buldunuz?

- Bir arkadaşımın Instagram hesabında Selim’in de olduğu bir fotoğrafa denk geldim. “Bu çocuğu bir yerden tanıyorum ama nereden” diye düşünerek bir süre kendi kendimi yedim. Belki 100 kere dönüp dönüp o paylaşıma baktım.

Günde 20 saati telefonda geçirdik

 Sonra?

- Tanımadığım kimseyi sosyal medyadan eklemeye çekinirim. Aradan üç gün geçti. Gece 23.00 suları... Dayanamadım ve Selim’i takibe aldım. O da sonradan anlattı. Sosyal medyayı sık kullanan biri değilmiş. Önce hayran sayfası zannetmiş ama sonra sayfanın bana ait olduğunu anlamış ve kabul etmiş. Videolarına baktım, ondan inanılmaz hoşlandım.

 Bayağı liseli genç kız gibi...

- Aynen! Liseli gibi oldum, Instagram’a girip, dönüp dönüp fotoğraf ve videolarına bakıyordum.

 “Seviyorsan git konuş” derler. İlk siz mi konuştunuz?

- “Belki kız arkadaşı vardır” diye rahatsız oldum. Ama ortak arkadaşımızdan yalnız olduğunu öğrenince mesaj atmaya karar verdim.

 DM’den (Direct message) siz yürüdünüz yani...

- DM’den ben yürüdüm, büyük yürüdüm, hatta koştum, hem de dörtnala! “Size ekleme talebi yolladım ama sonra çok utandım” yazdım. “Bir utanmaz varsa o da benim, şeref duyarım” diye cevap yazdı. Ama orada kaldı. Baktım ses seda yok, kendi kendime “Liseli genç kız gibi yazma, kendini rezil etme” dedim ve durdum. Bir hafta sonra bir mesaj geldi: “Bana mesaj atmayacaksan Instagram’ı kapatayım çünkü buralar sensiz çok boş.” Ardından birbirimizin telefon numaralarını aldık. Günde 20 saati telefonla konuşarak, ortak noktalarımızı bularak geçirdik. İkinci günün sonunda, ‘ikimiz biriz’i karşılıklı olarak hissettik.

Selim Bey kimdir? Ne iş yapar? Kaç yaşında?

- Yaşıtız Selim’le, Rizeli. Annesi çok genç, hatta ona “Abla” diyorum. Selim, “İnsan kayınvalidesine abla mı der” diye kızıyor. Selim’in aileden gelen mesleği armatörlük. Şu an Yalova’da sanayicilik yapıyor. Çeşitli sektörlerde yatırımları var.

Popçularla evlenen erkeklerin DJ’lik yaparak şöhret yolunda ilerlediklerini görüyoruz. Selim Bey’i de ilerde DJ performansı yaparken görür müyüz?

- Bak sen (gülüyor)! Net söyleyeyim, hayır.

Kıskanç mısınız? Mesela birbirinizin telefonunu karıştırır mısınız?

- Kıskanç değilim ama sahiplenirim. Karıştırmam ama telefonlarımız birbirimizin parmak iziyle açılıyor.

O kıskanç mı? Mesela bundan sonra da kliplerde sizi mayoyla görür müyüz?

- Öyle bir şey konuşmuyoruz bile. Ben markamı öyle bir oturttum ki, o kadın zaten mayo giymesin. Sahnede kendimi çok güzel ispatlıyorum. Mayoyu denizde giyerim. Ama bunu Selim için değil, kendim için yapıyorum.

 Bir-iki sene sonra çıkıp “Müziği bıraktım” demezsiniz inşallah?

- Asla müziği bırakmam. Mesleğim hep hayatımın odak noktası oldu. Yaşım daha genç, önümde uzun bir yol var. Hayatımdaki diğer yarımı buldum, bundan sonraki hayatıma ve müziğime aynı heyecanla belki de daha çok koşturarak devam edeceğim.

Gördüğüm anda içimden ‘Dağ gibi bir adam’ diye geçirdim

İlk karşılaşma nasıldı?

- Doğum günümü kutladığım mekâna geldi. Karşılaştığımız an beni sıkıca kavradı. O sırada hayatımı, içimdeki kırılmış, dökülmüş yalnız kadını da sıkıca sardı. Kalbim uçacak gibi oldu. “İşte bu” dedim.

Neydi sizi âşık eden?

- Onun kalbinde kendimi buldum. Eksiklerimi tamamladı. Koşuşturma içinde ‘asıl Bengü’yü çok unutmuşum. Selim, gözlerinin içi gülen kızı geri getirdi. Kalbimdeki deniz oldu.

İnsan evleneceği adamı nasıl anlar?

- Gördüğüm anda içimden, “Dağ gibi bir adam” diye geçirdim.

O kadar mı yakışıklı?

- Benim için dünyanın en yakışıklı erkeği. Şu kapıdan girse, “Bu kim” diye bir dönüp bakarsın.

Ona olan aşkınızı nasıl anlatırsınız?

- Mevlana’nın dediği gibi, “Sen sadece sen değilsin, bensin, bendesin, benimsin”. İki kalp, teniyle, ruhuyla bunu yakaladığında aşk oluyor.

Biz ortağız, her şeyimiz bir

Nasıl evlenme teklifi etti?

- “Vize çıkar, ufak bir çanta yap” dediğinde şüphelendim. Paris’e gittik. Tanışmamızdan bir sene sonra evlenme teklifini doğum günümde yaptı. Yemekte güzel bir konuşmayla yüzüğü çıkardı. Hemen görüntülü olarak ailelerimizi aradık. 5 Mayıs’ta kız isteme ve nişan oldu.

Düğün için beş TIR çiçek geleceği doğru mu?

- 29 Ağustos’ta Raffles Otel’de düğünümüz olacak. Salonu bahçe haline getirmek için çok sayıda çiçek kullanılacak ama ne kadar bilemiyorum. Bunun için büyük bir ekip çalışıyor. Konuklar salona girdiğinde gerçek bir bahçede gibi hissetsinler istiyorum. Kuş sesleri, çiçek kokuları... Ama tabii en önemlisi, o gece bizim ve gelen konukların çok eğlenmesi...

Evlilik sözleşmesi yaptınız mı?

- Hayır. Biz ortağız, her şeyimiz bir.

Kocaman bir havuzun içinde su yuta yuta kozamı yırttım

Yeni klibinizi ‘Altın Çağ’ şarkısına çektiniz. Gerçekten altın çağınızı mı yaşıyorsunuz?

- Her şeyiyle altın çağımdayım. Mesleğimde iyi bir sene geçirdim, âşık oldum, evleniyorum.

20 yaşından beri sahnedesiniz. Biraz geçmişin muhasebesini yapalım...

- Uzun bir yolculuktu. Öğrendikçe, hata yaptıkça büyüdüm. Düştükçe daha yükseğe sıçradım. Düşmeseydim belki her şey sıkıcı olacaktı. Genç yaşta çok büyük yükler taşımak zorunda kaldım. İlk albümümü 21 yaşımda çıkardım. Yaşıtlarım babasından harçlık alıp rahat hayatlar yaşarken ben kocaman bir havuzun içinde su yuta yuta kozamı yırttım. Saygın bir yer edindim. Çıtamı hep yükselttim. Kocaman bir ekibim var. Dinleyicimin bana layık gördüğü alkışın karşılığında hep en iyisini sunmak için  çok çalışıyorum.

Sanki biraz fazla oturaklısınız. Tamam, adınız illa skandallara karışmasın ama insan hiç mi starlara özgü şeyler yapmak istemez?

- Neysem oyum, böyle yaratılmışım. Magazin gündeminde lüzumsuz yere olmaktansa hiç olmamayı tercih ederim.

Hep kontrollüsünüz, bu da sıkıcı değil mi?

- Hep kontrol manyağı oldum. Ama asla sıkıcı biri olmadım. Kendini bilmek sıkıcılık değil, aksine ben aklı başında biriyim.

Bunca yıl sonunda kadın popstarlar arasında nasıl bir yeriniz var sizce?

- Kendimi hayal ettiğim yerdeyim, hatta onun da üstündeyim. Kendimi alternatifsiz görüyorum. Benim alternatifim yok.

Aleyna’lar, Edisler’ler... Yeni çıkan isimler sizi korkutuyor mu?

- Gönülden alkışlayarak izliyorum.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERbengü