Cengiz Semercioğlu’nun bugünkü açıklamalı yazısı;
Mustafa Ceceli’nin eski eşi Sinem Gedik ve İntizar arasındaki ilişkinin ortaya çıkması üzerine eleştiri oklarının bazıları bana da döndü.“Bunu nasıl haber yaparsın”, “Neden ‘skandal’ diyorsun”, “Homofobik misin” diye başlayan soruları boca ettiler üzerime. Buyurun sorularınıza toplu halde yanıt veriyorum. Sinem Gedik-İntizar olayının perde arkasını merak edenler için...
Sinem Gedik ve İntizar’ın linç edilmesinin önünü açtığını düşünüyor musun?
- Sanki kamerayı oraya ben koydum, görüntüleri ben çektim, ortalığa ben yaydım, davayı ben açtım... Gidin bu soruyu Mustafa Ceceli’ye sorun. Çocuğunun annesinin görüntülerini bulup çıkaran, dava dosyasına koyarak yayılmasına neden olan kişi; Mustafa Ceceli. Bu olay bir haberdir ve ben de gazeteci olarak haberi yaptım.
Bu görüntüleri sana Mustafa Ceceli mi verdi?
- Gazeteci olarak haber kaynağımı açıklamak zorunda değilim. Her haber bir kaynaktan gelir. Sonuçta doğruluğu önemlidir. Benim yaptığım haber de sonuna kadar doğru. Ha kaynağı çok merak eden varsa İstanbul 9. Aile Mahkemesi’ne gidip dava dosyasını bulur.
Bu olayda Mustafa Ceceli’yi mi savunuyorsun?
- Ben bu olayda önce ve sonuna kadar küçük Arın’ı savunuyorum. Sonra İntizar’ı... Ardından da Sinem’i... Ceceli’yi hiç savunmuyorum. Eski eşine ve çocuğunun annesine yaptığını çok ayıp ve yakışıksız buluyorum. Bu uğurda oğlunu bile ateşe atmasını bir baba olarak asla affetmiyorum. Tabii kadınların yakınlaştığı sırada çocuk odada değilse! Durum öyleyse işin rengi değişir.
Mustafa Ceceli’nin basın danışmanı yakın arkadaşın Filiz Öcal’mış. Haberi onun verdiği ve bu yüzden Ceceli tarafını tuttuğun söyleniyor.
- Koca bir yalan. Filiz eskiden basın danışmanıydı, doğru. Ama epeydir birlikte çalışmıyorlar. Ayrıca birlikte çalıştıkları dönemde Ceceli de Filiz de bana yaptığım haberlerden dolayı küsmüştü. Çünkü boşanma ve evlenme sürecinde Ceceli’yi en çok eleştiren bendim. Amerika’daki akıl hocası Ahmed Hulusi’yle Ceceli’nin görüntülerini ve fotoğraflarını ilk yayınlayan da benim.
Ceceli’nin, Filiz’in ve Samsun Demir’in “lütfen görme” ricasına rağmen o görüntüleri televizyonda yayınladım. Ceceli o günden beri benimle konuşmuyor.
Ama herkes bilip bilmeden konuşuyor.
