UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

MEDYA VE REKLAM’DATV’LERİN GELECEĞİ YENİDEN YAZILIYOR!..

Medya’da önemli değişiklikler oluyor ve daha da olacak. Peki, medya ve reklam dünyasını nasıl bir gelecek bekliyor?..

MEDYA VE REKLAM’DATV’LERİN GELECEĞİ YENİDEN YAZILIYOR!..

Medya çalışanları, son Habertürk’ün kapanması haberiyle bir kez daha sarsıldı.

Ancak bu daha başlangıç…

Medya ve tam dibindeki reklam sektörünü kaleme almanın tam zamanı…

Öncelikle…

Genele kabaca bakalım…

Medya ve etkinlik dersek…

Uzak ara “televizyon” derim…

Sen seçim de gösterdi… İnternet ve sosyal medya, televizyonların çok gölgesinde kaldı. Ayrıca internete baktıysanız, Erdoğan “uzak ara” seçimi kaybediyordu ama televizyonlardaki tablo tam tersiydi. Ve yine TV’nin dediği oldu.!.. Hatta hatta ratingler bile sınıfta kaldı. (Bu ayrı bir yazı konusu, deneklerin tahliline dair)

Zaten, örneği, TT dediğimiz olay?.. Bakın Twitter’da nelerin TT olduğuna?.. Hep televizyonda izlenen konular, olaylar, maçlar v.s v.s

Hep TV odaklı…

İnternetin üretebildiği “odak” konusu çok az…

İşte bu ortamda gazeteleri yazmayı şu ana kadar unuttuk bile…

Çünkü artık son viraja girildi. Habertürk’ün kapanması bu durumun ilk habercisi…

En fazla internet sitesi olarak ayakta kalacaklar. Ama internet, gazete gibi değil… Her konunun ilgi görmesi mümkün değil… Ve o kadar köşe yazarını taşıması mümkün değil…  Sadece çok iyi yer tutmuş 3-5 isim ayakta kalabilecek. Yoksa “Ben de internette köşe yazarım” lafı, sadece lafta kalabilecek bir şey…

Ayrıca, internette insanlar çok kısa okuyor ya da çok kısa video izliyor.

Yani uzun uzun fikirler yazmak mümkün değil… (Şu anda okuduğunuz yazı gibi… Çok uzun geliyor internette!..)

Ama şahsen ben, hafta için her sabah TV’de saat 08.00’den 09.50’ye kadar konuşuyorum da konuşuyorum. İzleniyor mu, izleniyor. Tabi ki içinde, vtr’ler, bol görüntüler var. Yani TV’de her şey farklı…

Peki gazeteciler ne yapacak?.. Editörlük ve muhabirlik yapanlara, televizyonlarda yer var ancak o da kısıtlı…

Medya için en önemli unsur olan reklam tarafına gelirsek… Aynı şekilde reklam veren için de önemli olan tarafına…

Başlıkta yazdım devir değişiyor diye… En önemli unsur TV’lerde neler olacak?..

TV sahipleri ve yöneticileri artık zarar etmeme konusunda kararlı…

Bu nedenle… Yapımcıların altın çağı bitiyor.

Çok düşük kar marjlarıyla çalışabilirler artık…

Bu şekilde ayakta kalmaları da çok zor. Hele küçük yapım şirketleri için yolun sonu…

Peki yapımcılık ne olacak?..

İşte bu sorunun cevabı?..

Yapımcılık, bu duruma uyanan reklam ajanslarının yapısı içinde konumlanacak. Aslında daha önce bu durumu gören, uygulama yapan bir iki önemli ajans da oldu ancak o zaman “erken”di, çok yürümedi. Şimdi ise zamanı geldi.

Göreceksiniz ki, yakında, çok da uzak olmayan bir zaman dilimi içerisinde birçok medya satın alma ve planlama ajansı yapım işlerinin içinde yer alacak.

Bu arada 600 küsurlarda olan TV kanalı, kimse fark etmeden yarısına 300’lere kadar indi Türkiye’de… Aslında bu fazlalık, izlenmenin de çok fazla geniş bir çerçevede olmasına neden oluyordu. Hala illegal yayın yapan bazı kanallar(telifsiz film yayını yapan, filmleri istediği gibi yayınlayan kanallar gibi) arka arkaya kapandığına ve Türkiye’de bu konumlamanın 200 kanal’da kalacağını göreceğiz.

Artık günlük ortalama yüzde 20’lik paylar elde edebilen kanal kalmadığı için yani “ana akım” ya da “ana kanallar” devri bittiği için (ki en iyi giden, günlük ortalama yüzde 9 civarında alabiliyor ve ay’ı da bu tarz bir rakamla birinci bitirebiliyor) artık 30 kanal kadar birden “radar”da olacak. Haber kanalları daha doğrusu son yıllara bakarsak onlara da haber kanalı değil, siyasi haber kanalı dememiz daha doğru… Onlar da dahil bu sayıya…

İşte bu noktada bambaşka bir reklam çalışması başlayacak.

Medya satın alma ve planlama ajansları, bu kanalardaki yerleri paylaşmaya başlayacak. (Ayrıca reklam olarak yapacakları projeler için de saat bazında kanalların sadece 12 dakika hakkı var çünkü...)

Artık ajanslar, sadece spot yayınlatmak yerine, bu saat dilimi içindeki yerleri alıp, hizmet verdikleri markalara “proje” olarak götürecek, hatta bu projeleri de kendileri yapacak, hazırlayacaklar. (Belki yarışma programı, belki kadın programı v.s v.s) Yani rahatları kaçacak gibi görünse de, bu durumdan kaçamayacaklar. Çünkü al spot, ver spot devri bitiyor. Çok ciddi bir çalışma gerekecek.

Bununla kalmayacak tabi… Hazırladıkları programlar için kanallarla özel anlaşma yapıp, çok daha iyi fiyatlarla kendi projeleri içinde reklam yayınlatacaklar. Bu da önemli…

Çünkü… Eylül itibariyle, normal spot yayınlarına, daha doğrusu “birim saniye fiyatları”na büyük zam geliyor.

Kanal D Genel Müdür Murat Saygı’nın açıkladığı gibi “Amerika’da saniyesi 400 dolar, biz şu an çok gerideyiz” lafı aslında sinyali veriyor.

Sezon itibariyle birim saniye fiyatlarını bir anda 1500 TL olarak karşılarında gören ajanslar şok yaşayacak ve reklam veren tarafıyla ciddi bir zorluk içinde bulacaklar kendilerini...

Reklam veren, ajanslardan bu duruma çözüm bulmalarını isteyecek.

Peki reklam veren, reklam ajansları, TV’lerin bu duruşuna tavır koyarsa ne olur?..

Bizce, o tavır 3 ay sürer, sonra uyulur!..

İşte yukarıda yazdığımız gibi durumu gören ajanslar, hemen içlerine “yapım” tarafını da sokup, TV kanallarıyla “yer pazarlığı”na başladılar bile… Çünkü 3-5 ay içinde kanallardaki bu yerler karaborsa olacak, geç kalan çok zorlanacak, ağır spot maliyetlerini yüklenmek zorunda kalacak.

Kısacası medya batmıyor, değişiyor, reklam dünyası batmıyor, bu değişime ayak uydurmak zorunda…

Sonuçta yepyeni bir anlayış…

Bu durumda en çok zorlanacak olanlar ise yurt dışına bu gelişmeleri anlatmak zorlanacak ve “geç kalacak” olan, yabancı şirketlerin temsilcileri ve onların reklam ajansları olacak.

Sonrasında ise bu kez markaların “düzene ayak uydurmuş-yeni çağa hazır” reklam ajanslarına geçmeye başladıklarına şahit olacağız.

Ya da kimileri, “Olur mu böyle şey” deyip inanmayacak ama ekim ayı geldiğinde bu yazımı sıkça hatırlayacak!!!  

BİR DAHAKİ YAZIM, TÜRKİYE’DEKİ ÇARPIKLAR ÜZERİNE… AMCA YEĞEN İLİŞKİLERİNE HAKLI OLARAK BÜYÜK TEPKİ GÖSTERENLERİN, BİR BAŞKA AMCA-YEĞEN OLAYINA NEDEN SEYİRCİ KALDIĞINA DAİR!..

Görüşmek üzere… 


İbrahim KARAKUŞ

ibrahimkarakus351@gmail.com

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERmedya