UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! "SURVIVOR" KIBRIS'IN PERDE ARKASI!..

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! "SURVIVOR" KIBRIS'IN PERDE ARKASI!..

Ali Eyüboğlu – Milliyet

ACUN MEDYA EKİBİNE KKTC’DE GÜMRÜK ENGELİ

"Survivor 2018"in finaline birkaç saat kala yarışmanın üç yıldır yapıldığı Nuh’un Gemisi’nde bir grupla sohbet halindeyiz. Konu, KKTC’de yatırımı ve işi olan Türklerin karşılaştıkları zorluklara geldi.

Gruptaki biri, bu yıl Acun Medya ekibinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne girişte karşılaştığı sıkıntıları anlattı.

Bunlardan biri, “Survivor 2018” finalinde çekim yapacak kameraların KKTC’ye girişinde yaşanan sıkıntı… Acun Medya ekibi, bir hayli uğraştan sonra kameraları Ercan Havalimanı Gümrüğü’nden geçirebildi.

İkincisi ve daha da ilginç olansa şu: Her “Survivor” finalinde birinci açıklandığında havai fişekler patlar, konfetiler yağar şampiyonun üstüne… Havai fişekler gümrüğe takılınca finalde sadece konfeti patlatıldı.

“Survivor” ekibi önceki yıllarda havai fişekleri KKTC’ye sokarken sorun yaşamazken, bu yıl öyle olmadı. Ercan Havalimanı görevlileri çeşitli gerekçelerle havai fişeklere giriş izni vermedi.

Havai fişek yerine sadece konfeti patlatılan gecede KKTC Kültür ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, her yıl “Survivor”ın finalini yaparak Kuzey Kıbrıs’ın tanıtımına katkı sağlayan Acun Ilıcalı’ya teşekkür plaketi takdim etti.

“SURVIVOR”IN PERDE ARKASI

“Survivor 2018” ekibinin Kuzey Kıbrıs’taki ilk gününde Dominik’ten gelen acı haber herkesi üzüntüye boğdu.

“Gönüllüler”in VTR’lerinden sorumlu Alper Baycın’ın Dominik’te gaspçılar tarafından öldürülmesi yarışmanın seyrini değiştirdi.

Cuma akşamki final cumartesine kaydırılınca Nuh’un Gemisi, cumartesi akşamı gerçekleşecek Volkan Konak konserini iptal etti.

“Survivor”ın finalinde ilk sürpriz fenomen yarışmacısı Turabi Çamkıran’ın elenmesi oldu.

Hakan Hatipoğlu için Dominik’te sarf ettiği “Beş para etmez” sözünü Kıbrıs’ta tekrarlayan Turabi’ye Acun Ilıcalı, sert tepki gösterdi. Turabi, Twitter’de TT oldu, ama elenmekten kurtulamadı.

“Survivor 2018”in şampiyonu, yarışmanın favorisi Adem Kılıççı oldu. Tüm stratejisini de şampiyonluk üstüne kuran Kılıççı’nın, Dominik’te, “Yarışmada daire kazananlardan biri olsaydım şampiyonluğum tehlikeye girerdi” dediğini öğrendim.

Finali göremeden “Survivor 2018”den elenen Sahra Işık, aşkta kazandı. Işık, sevgilisi İdris Aybirdi’den Kıbrıs sahillerinde romantik bir evlilik teklifi aldı ve “Evet” dedi.

“Survivor”ın finalinde şampiyonluğu Adem Kılıççı’ya kaptıran Nagihan Karadere’ye destek için adaya gelenler arasında ailesi, sevgilisi Ramiz Özbay’ın yanı sıra boşandığı eski eşi Uğur Gökçe ile kızları Ece Avren de vardı.

GÜNÜN SÖZÜ

Mühim olan yükseklere çıkıp, hayata tepeden bakmak değil, ne kadar yükselsen de her şeye eşit mesafeden bakabilmektir. (Şems Tebrizi)

 

Sina Koloğlu- Milliyet

AYKIRI FİLM BİR TESADÜF!

Derdi olan filmleri seyretmek, çok izlenen kanallarda bir hayal... Bu yapımlar, bizim çok üretilen yerli komedilerle, bilim-kurgu dizilerinden arta kalan zamanlarda gösterimde... ‘Yeter ki bir şeyler anlatsın’ haline bile razı olmaya başladık. Ekranın ne kadar sığ ve ‘entelektüel’likten uzak olduğunun bir işareti.

Sony Channel’ da arka arkaya iki film vardı cumartesi günü. 2010 yapımı ‘Deney’ (The Experiment) ve 1971’e ait ‘Köpekler’ (Straw Dogs). ‘Deney’de Adrien Brody ve Forest Whitaker başrollerde. İşinden kovulan ve ekonomik sıkıntı yaşayan Travis (Brody), gazetede bir ilanda, insan davranışları üzerine iki haftalık bir deneyde, günlük bin dolar ücret ödeneceğini görür. Bu miktar şüphe yaratsa da, fazla düşünmeden ilana başvurur. Bir dizi rahatsız edici test sonrası, programa seçilir. Deney bir hapishane simülasyonudur. Deneklerin yarısı mahkum, diğer yarısı gardiyan rolünü üstlenecektir. Ancak deney, vahşi bir katliama dönüşür. Orijinal Alman yapımı ‘Das Experiment’in video için yapılmış Amerikan hali...

Diğeri de Sam Peckinpach’ın bir ‘şiddet harikası’, Dustin Hoffman ve Susan George’un başrollerini oynadığı ‘Köpekler’in Amerikan hali. Bu iki filmi de ‘çok izlenen’ kanallarda görme şansı olamaz. Düşünün TRT 1’de ‘Terminatör: Genesis’ filminde, kadının çıplak gölgesinin buzlandığı bir TV’nin önündeyiz...

Sigaralı filmlerin bile buzlanmasının anlamsız olduğunu savunurken, içkiden en ufak ‘aykırı sahneye’ kadar uzanan buzlanmış bir dünyanın televizyonunda, yukarıda saydığım iki film bile aykırı olabiliyor.

DÜŞÜNMEK DEĞİL, KADRO ÖNEMLİ

Sinemadan haber kanallarına ve düşünmenin ön planda olduğu programlara gidelim... Kadrolu ekiplerin, temcit pilavı gibi aynı şeyleri, farklı cümlelerle anlatmaya çalıştığı bir dünya sunuluyor. ‘Aykırı’, isim ve düşüncelerin arada bir tesadüfen yaklaşıldığı yapımlar da var.  KRT TV kanalında Hulki Cevizoğlu’nun ‘Akıl Çelen’ programında Prof. Dr. Niyazi Kahveci’nin muhabbeti mesela... Hocamızın dinle felsefe geçişleri ve açtığı ufuk, en azından soruların ardı ardına gelmesi, sözünü ettiğim kadrolu tartışmaların ve tek görüşten birden fazla konuk üreten programların arasında açan bir çiçek olmuyor mu?

 

Oya Doğan

‘Hillary Clinton dizimizi takip ediyor’

CIA’de parlak bir uzmanken istifa edip üniversitede profesörlüğe geçiş yapan Elizabeth adında bir kadın düşünün. Eşi ve çocuklarıyla sakin ve mutlu bir hayatı var. Bir gece yarısı arkadaşı ABD Başkanı evine geliyor ve ona Dışişleri Bakanlığı’nı teklif ediyor. Elizabeth fazla düşünmeden teklifi kabul ediyor ve hayatına bir anda diplomasi, bürokrasi, nükleer tehdit, ayak oyunları ve bir stilist giriyor. Çünkü bakanın kıyafetleri de ülkede büyük ses getiriyor. Duygularını işine karıştırmaktan hiç vazgeçmiyor. Başkanın arkadaşı olması Beyaz Saray çalışanları tarafından hoş karşılanmasa da Elizabeth aklı ve kalbi arasında hep muhakame yapıyor. Bu konuda şahane bir destekçisi var: Kocası Henry. Üniversitede teoloji profesörü Henry eşinin adeta vicdanı gibi, onlar şahane bir ekipler... Bu zorlu yolculukta birbirilerine tutunmaktan hiç vazgeçmiyorlar. Amerika’da 4 sezonu geride bırakan, Türkiye’de de ciddi bir izleyici kitlesine sahip Madam Secretary dizisinden bahsediyorum. Dizinin başrol oyuncuları Tea Leoni ve Tim Daily’le CBS Stüdyoları’nın Amsterdam bürosunda bir araya geldik. Gerçek hayatta da sevgili olan ikili güleryüzleriyle karşıladı beni. Tabii ki merak ettiğim çok fazla şey vardı.

Sanırım first gentleman olacağım

4’üncü sezonun son bölümünde Elizabeth ABD Başkanı olmak istediğini açıkladı. Henry ise eşine “Biliyordum” diye cevap verdi. O zaten her şeyi biliyor. Acaba Amerika’nın ilk kadın başkanı olma macerasını izler miyiz? Tea Leoni gülümseyerek cevap veriyor: “Dizi başlarken bu konuda espri yapıyordum. Gazetecilerden ‘Elizabeth başkan olacak mı?’ sorusu geliyordu. Ben de ‘Bunu 4’üncü sezonda sormalısınız’ diyordum. Ancak işler oldukça farklı gelişti. Şimdi bu fikri sahiplenmiş durumdayız. İzleyici bizi ekranda görmek istediği sürece bu yolu takip edeceğiz. Başkan olur mu bilemiyorum ama bu dizide her şey mümkün.” Peki, Elizabeth başkan olunca Henry’ye nasıl hitap edeceğiz? Tim Daily “Sanırım first gentleman olacağım” diye cevap veriyor. Ardından da ekliyor: “Benim bu dizide en sevdiğim şey; Henry ve Elizabeth’in inanılmaz bir evliliklerinin olması. Karşılaştıkları her güçlüğe rağmen birbirlerine tutkulu bir adanmışlıkla yaklaşmalarını çok seviyorum. Şimdi başkanlığa hazırlanış sürecinde yaşanacakları oynamak için sabırsızlanıyorum.” Tea Leoni espriyi patlatıyor: Hillary ve Bill Clinton’la konuşup nasıl gittiğini sormamız gerekecek. (Gülüyorlar)”

Eğlence dünyasının evililikleri felaket

Benim dizide en sevdiğim şeylerden biri Elizabeth’in tüm bu maskülen dünyanın içinde kadınlığından vazgeçmemesi... Tea Leoni bunun önemli bir nokta olduğunu söylüyor ama Tim Daily bir erkek olarak onun da bu durumdan çok keyif aldığını söylüyor: “Dünyada bu kadar güce sahip bir kadın, aynı zamanda hem bir anne, hem bir eş, hem de kadınların sahip olduğu tüm o özelliklere sahip. Bir kadın olarak karakterine tam anlamıyla sahip çıkan biri ve bu durum çok hoşuma gidiyor.” Tea Tim’e bir öpücük gönderiyor ve “Teşekkürler tatlım” diyor. Aslında Tim Daily çok önemli bir noktaya parmak basıyor. Henry ve Elizabeth her kötü koşul karşısında bile kenetlenmeyi becerebilen bir çift. O nedenle izleyicilerin yolunda giden bir evliliğe tanık olmalarının çok önemli olduğuna inanıyorum. Daily, “Çünkü artık hiç böyle evlilikler görmüyoruz. Hala yürüyen bir evliliği aktarıyor olmamızdan son derece memnunum” diyor.

Diplomasiyle başarabilirmişiz

Hillary Cilinton’ın bu diziyi takip ettiğini biliyorum Nasıl bir ilişkileri olduğunu soruyorum. Tea Leoni samimiyetle cevap veriyor: “Kendisini yansıtan dizimizi seviyor. Dışişleri Bakanı Albright ya da Dışişleri Bakanı Clinton’ın ‘Vay canına, bu harika bir bölüm olmuş. Bu aktardığınız şaşırtıcı derecede gerçek” dediğini duymak oldukça büyük bir iltifat oluyor.” Aslında en çok merak ettiğim şey şu; bir dizi aracılığıyla bile olsa politik ve sosyal sorunlara katkı sağlayabiliyor olmak nasıl hissettiriyor? Tea Leoni, “Harika hissettiriyor. Geçmişte yaşanan bazı politik tecrübelere geri dönerek onları yeniden yazıyor ve farklı sonuçlar elde edecek şekilde canlandırıyoruz. Geçmişte düşmancıl bir yaklaşım gördüğümüz yerlere diplomasi koyabiliyoruz. Bazen düşündüğümde ‘Böyle olsaydı çok daha iyi olurdu’  dediğim zamanlar oluyor. Başka kelimelerle ifade etmek gerekirse; bunu başarabilirmişiz.”

Etrafını katletmeden de doğruyu yapabilirsin

Hazır ABD Başkanlığı’na hazırlanan bir dışişleri bakanı bulmuşken soramazsam olmazdı. Dizide Elizabeth duygularını işine karıştırıyor diye erkekler tarafından küçümseniyor. Neden dünyada böyle bir yargı var. Duygularımız işe karışınca gerçekten her şey berbat mı olur? Tea Leoni, “Kurumsallaşmayla beraber insanlık dışarıda bırakılıyor. Kadınlar stratejilerine duygu katmayı başarabiliyor ama erkekler bu şekilde hissetmiyor. Ancak bazen biz yörüngemizde ilerlerken birinin çıkıp bizi durdurması ve ‘Peki ya böyle yaparsak nasıl olur?’ demesi gerekiyor” diye cevap veriyor.

Daily ise bambaşka bir bakış açısı sunuyor: “Kültür artık şunlarla ilgileniyor. Kaç para kazanıldı? Ne kadar kâr elde edildi? Yapılan yatırımın getirisi ne oldu? Bazen daha çok kazanç elde ettirenden ziyade daha iyi olanı yapmamız gerekiyor. Kadınların başlattığı ve ‘Bilinçli Kapitalizm’ adı verilen bir akım var. Bu harekette ‘Hem kazanç elde edebilirsin hem de doğru olanı yapabilirsin’ düşüncesi savunuluyor.

Madam Secretary 4’üncü sezon bölümleri 15 Ağustos’tan itibaren her çarşamba Foxlife’da...

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERköşe yazarları