İzmir Adliyesi Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Nazan Pekcan:
"Uzlaştırma olurken taraflardan bazen gülümseten talepler oluyor. Örneğin eşi tarafından hakarete uğrayan hanımefendilerin bu hakaretleri hazmetme edimi olarak eşlerinden belli hayvan sesi çıkarmasını isteme talebi olabileceği gibi kendisi ülkemizin belli bir iline mensup olup da o ile şüphelinin adımını bile atmaması gibi taleplerle de karşılaşabiliyoruz. 'Değişik hayvan sesi çıkarsın', 'Ben eşeğim diye bağırsın', 'Rize'ye gelmesin' ve 'Ben a şahsını dolandırdım, bu nedenle de suçumu kabul ediyorum, kendisinden özür diliyorum şeklinde pankartla dolaşılmasını' isteme şeklinde talepler olabiliyor. Bunları tabii ki de uygun karşılamıyoruz. Uzlaştırmada amaç mağduru mutlu etmek, mağdurla şüpheliyi ortak bir platformda buluşturmak olmakla birlikte insan haklarına aykırı, insanlık onuruyla bağdaşmayacak, mantığa, hukuka aykırı, seyahat özgürlüğünü kısıtlayıcı birtakım edimlerin asla kabul görmeyeceğini insanlarımızın da bir şekilde kabul etmesini sağlamak."
Pekcan, uzlaştırma talebini kabul etmenin suçu kabul etme ve şikayetten vazgeçme anlamına gelmediğini söyledi. Uzlaştırma görüşmeleri sonucunda "otistik çocuklara bağış", 'Mehmetçik Vakfına bağış', "yaşlı ve engellilerin trafikte yolun karşısına geçişlerine yardımcı olma", 'topluma faydalı birey olmasını sağlayacak bir programa katılma", "kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluşta geçici süreyle çalışılma" gibi isteklerin de geldiğini aktaran Pekcan, bu tür makul davranışları teşvik ettiklerini vurguladı. Pekcan, İzmir Adliyesi Uzlaştırma Bürosu olarak 2017 başından 2018 Mayıs ayına kadar olan uzlaştırma rakamlarında yüzde 90 başarı sağlandığını belirtti.
