UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

KÖŞE YAZARLARINDAN SEÇMELER! M. YAR: TÜRK DİZİ TARİHİNDE İLK KEZ

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

KÖŞE YAZARLARINDAN SEÇMELER! M. YAR: TÜRK DİZİ TARİHİNDE İLK KEZ

MESUT YAR – POSTA

Türk dizi tarihinde ilk kez!

Yarın ekrana yeni bir iş daha geliyor. Star TV’de yayınlanacak dizinin adı “Kalbimin Sultanı”... Tarihi bir romandan esinlenilmiş olunsa da masalsı bir dünyaya sahip. Ve Türk TV tarihinde de çok acayip ilkleri var. Sayalım...

İlk Türk-Rus ortak yapımı dizi. Ana yapımcı MayaTV International Productions, Rus ortak ise dünyaca ünlü enerji şirketi Gazprom’un medya ayağı KIT Medya. Rusya’da ilk defa bir Türk dizisi prime time diliminde yayına girecek. Rusya’daki kanal ülkenin en çok seyredilen kanalı Pervy 1. Proje orada Eylül’de yayında olacak.

DİZİ İÇİN ÖZEL TEST!

Dizi yayına girmeden ilk pilot bölümü farklı bir model ile izleyici karşısına çıktı ve geçer not aldı. Türkiye’de farklı alanlarda kullanılan ‘nörobilim’ ışığında EEG testleri yapıldı. Nuroscore’una baktığımızda dizinin ‘izlenirlik oranı’ aşağı yukarı belirlendi...

Rus oyuncu Aleksandra Nikiforova (Anna) 2.5 ayda Türkçe’yi kavradı, dublajsız olağanüstü bir performans ile seyirciye sesleniyor. “Lost” ve “Prison Break”in yönetmeni Bobby Roth projenin supervisor yönetmeni oldu. İşin ilk bölümü Kerem Çakıroğlu yönetmenliğinde. Devam bölümlerinde yönetmen koltuğuna Eda Teksöz oturuyor. Bakalım bunca ilk diziye listede de ilk sırayı getirecek mi?

İSTANBULLU GELİN'DE İSİM BİLMECESİ

“İstanbullu Gelin” (Star TV) dizisinin sezon finali fazlasıyla “içten” olmuştu. Bir bölümde birden çok olgunluk ya da bilgelik hali izledik. Zordur zorda nefes almak, birlikte gördük. Bu tamam...

Ancak bir ayrıntı önemli. Dizinin başında Süreyya’nın babasının ismi Mahir olarak geçiyordu. Hatta izleyici mezar taşında Mahir ismini birden çok kez görmüştü...

Fakat son bölümlere doğru ekibe katılan bir bebeğe Cihan ismi verildi ve bebek sözüm ona ismini Süreyya’nın babasından alıyordu. Arada bir şeyi atladım mı bilemiyorum? Yoksa hemen her dizide olduğu gibi Süreyya da babasını dizi bölümleri içinde atlet değiştirir gibi değiştirmiş mi oldu? Bak yine kafamda deli sorular!

Sıra “Kalk Gidelim”de

Bu haftadan itibaren TRT ekranında Dünya Kupası maçlarını izlemeye başlıyoruz. Yanılmıyorsam TRT, Avrupa Kupası’nda maç aralarına şık videolar yüklemişti...

O dönem mevcut ekranın en çok izlenen dizisi “Seksenler” oyuncuları hem küçük skeçler hem de butik programcıklar hazırlayıp ekranı neşelendirmişti...

Bu sefer o iş yine TRT 1’in neşeli dizilerinden “Kalk Gidelim”in oyuncularına kaldı. Ufuk Özkan’ın videoları ve tüm oyuncuların katıldığı maç skeçleri aralarda verilecek...

Böylece kanal yine sıkı bir tanıtım stratejisi izlemiş olacak. Hem maçları hem de iddialı işlerini ekrana sürerek...

ALİ EYÜBOĞLU – MİLLİYET

DOSTLARI DEMET AKBAĞ’I ANLATTI

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yaz da, şov dünyasının ünlülerine yapılan şakaların azmettiricisi ve sunucusu Demet Akbağ’ı, en samimi olduğu sanatçılar anlatsa, acaba nasıl bir portre çıkar ortaya? Tezgah dergisi, üçüncü sayısında bunu yaptı. Yılmaz Erdoğan, Ata Demirer, Altan Erkekli, Çağan Irmak, Sermiyan Midyat, Murat Şeker ve Ezel Akay’ın Akbağ için yazdıklarını keyifle okuyunca, paylaşmak istedim.

Yılmaz Erdoğan’ın ‘Bacım’ başlıklı yazısından:

“Bünyemin, kalbimin her yerinde parmak izi var onun...

...Hepimizin hayatına bir yerinden temas etmiş ve etmekte olan, hayatımızın pek çok anını, olduğundan daha güzel yapan, işinin işçisi büyük bir sanatçı.”

Ata Demirer’in ‘Demet Abla’ adlı makalesinden iki cümle:

“Ağlarsa anam ağlar bir de Demet Abla ağlar.”

“Öyle gizli bir şefkat barındırır ki içinde, sevdiklerine her an verilmeye hazır bir hazine!”

Çağan Irmak, ‘Her iklimin kadını’ başlıklı yazısında oyuncuyu şöyle tanımladı:

“Demet, ülkemde yaşayan tüm kadınların, her coğrafyadan, her iklimden tiplemelerinin ve karakterlerinin tek bir vücutta var olmuş hali adeta...”

Altan Erkekli, ‘Gerçek bir aktrist’ başlıklı yazısını, “Demet, tam olarak aktristin sözlük anlamının karşılığı aslında... Bu sözcüğün içini dolduracak bir başarıya ve kariyere sahip” cümleleriyle noktaladı.

Sermiyan Midyat ise, “Vücuduyla şive yapabilen tek oyuncu” diye anlattığı Akbağ için, “Oyunculuğun ötesinde de, başka türlü bir kalbi, merhameti, vicdanı ve empati kabiliyeti olan koca yürekli bir kadın. Bir abla, bir kardeştir o” diye yazdı.

GENÇLERİN ÜZEN KARNESİ

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde pazarlama iletişimi, reklam ve dijital pazarlama dersleri veren Dr. Fatoş Karahasan’ın ‘Açılın Gençler Geliyor’ kitabında günümüz gençlerine dair verileri, Özyeğin Üniversitesi’nin Kurucu Rektörü, MEF Üniversitesi Öğretim Üyesi Erhan Erkut’un depresyonunu derinleştirmiş...

Nereden mi biliyorum bunu? Sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımdan... Peki neydi Prof. Dr. Erhan Erkut’un, Karahasan’ın kitabında okuyup, paylaştığı üzücü tablo? İşte Erkut’un üzülerek paylaştığı gerçekler: “Gençlerin yüzde 55’i eğitim aldığı alanda çalışmak istemiyor, yüzde 89’u yabancı dil bilmiyor, yüzde 72’si okul kütüphanesini kullanmıyor, yüzde 27’si çalışmayı düşünmüyor, yüzde 88’i spor yapmıyor, yüzde 83’ü cinsel eğitim almamış, yüzde 95’inin pasaportu yok, yüzde 98’i ise, STK üyesi değil.”

SİNA KOLOĞLU – MİLLİYET

SUUDİLERDE İDEOLOJİK DİZİ KEYFİ!

Konu, MBC kanalında yayınlanan ‘Girdap’ (Al Assouf) dizisi... Fransız Courrier International internet sitesi, Arap basınında dizinin tepkilerini toparlamış. “Arap MBC televizyon kanalında yayınlanan ‘Girdap’ adlı Suudi Arabistan dizisi ve ülkede tartışmalara neden oldu. Yapım, 1970 yılının başlarındaki ülkeyi anlatıyor. ‘Aşırılar’, diziyi eleştiriyor. Haklılar çünkü, kendi inşaa ettiklerinin yıkıldığını görüyorlar” deniyor bir yorumda. “Artıları ve eksileriyle normal bir toplumduk 1979 öncesi” diye belirtiliyor Ashar Al Awsat’ta...(Londra’da yayınlanan Suudi gazetesi) El Cezire kanalı, durumu “Suudi tarihinde dönüm noktası olan dönem” olarak niteliyor.

Dizideki Suudi veliaht prens Salman’ın, ülkedeki yenilikçi politikaların değirmenine su taşıdığı belirtiliyor yazıda... Karşı çıkanlar da oluyormuş. “Kara çarşafla sokağa çıkıyorduk, sinema ve tiyatro da yoktu” diye yazanlar var. En çarpıcı yorum, liberal olduğunu söyleyen Okaz gazetesinde... Diziyle ilgili yayınlanan makalede şöyle deniyor: ‘’Söylemek lazım ki, bu dizi, 18 yaşından küçüklere yasaklanmalı. Birinci bölümde bir kadın, yeni doğan çocuğunu cami avlusunda bırakıyor. İzlerken sürprizlerin en üst noktasında olduğumuzu düşündüm. Ama ikinci bölümde gördüğüm bir başka sahne, beni bundan alıkoydu. Kahramanımızı gece, komşusunun evinden çıkarken gördük. Bunu izlerken, oğlum bana baktı ve sordu; ‘O zamanlar böyle mi davranıyordunuz?’ diye...”

SUUDİLER DAHA İŞİN BAŞINDA!

Suudi Arabistan tartışmaları, daha buralarda... MBC, bizim dizilere ambargo koyan Arap kanalı. Daha doğrusu emir, veliaht Prens Salman’dan gelmişti. Arap pazarından darbe yediğimiz bir gerçek. Bu kanal çok önemli. Bunu bir kenara bırakalım, yukarıdaki tartışma çerçevesine dönelim. ‘Çarşafla mı çıkıyorduk dışarı, yoksa çıkmıyor muyduk?’, ‘Sinema var mıydı, yok muydu?’, ‘Gece, erkek komşusunun evinden çıktı mı çıkmadı mı?’. Şu ‘Yasak Elma’ dizisini izleseler, kafayı sıyırırlar. Ender’in aşkı Sinan Argunlar’ın kızı Zehra’yı kafalamış. Eve ‘damat’ olarak giriyor. Hep beraber masaya oturuyorlar. Halit (Talat Bulut), yeni eş Yıldız, eskisi Ender... Zehra, Ender’in aslında bitmeyecek gizli sevgilisi Sinan, Halit’in ilk eşinden kızı Lila, Ender’den oğlu Erim... Suudiler, daha bu aşamalara gelecek. İşin çok başındalar...

 

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI