UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

"SEDA SAYAN'NIN STÜDYO ŞEFİ SAÇIMI AÇMAMI İSTEDİ!.."

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

"SEDA SAYAN'NIN STÜDYO ŞEFİ SAÇIMI AÇMAMI İSTEDİ!.."

ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

KAYMAKAMLI, ÖĞRETMENLİ ‘HATTUŞA’YA TANITIM KLİBİ

'Hattuşa İçin Çal' şarkısını dinlememiş, klibini izlememiş olabilirsiniz. Tayfun Saçi, Instagram DM’den bana mesaj atıncaya kadar, benim de haberim yoktu böyle bir türkü ve klipten...

Dizilerde yönetmen asistanlığı yapan Çorumlu Tayfun Saçi, UNESCO’nun 1996’da Korunması Gerekli Dünya Miras Listesi’nin 377’nci sırasına kaydettiği Hattuşa’yı tanıtmak için ‘Hattuşa İçin Çal’ adlı bir klip çekti.

Saçi’nin Boğazkale Kaymakamlığı’nın desteğiyle Çorum türküsü ve halk oyunu ‘Miço’ya çektiği klipte, vokal yapmak ve oynamak için bakın kimler gönüllü oldu?

Boğazkale Kaymakamı Turan Soğukoluk…

Müzik öğretmenleri Anıl Doğan, Dilber Çolak, Zehra Turan Alıcı, Tülay Şirin, Tayfun Ay, Demet Uysal, Dinçer Şimşek, Aycan Bilgener, Cansu Hardal, Sibel Tercan, Sefa Kaynak, Tekin Karataş ve Barış Hardal...

Beden eğitimi öğretmenleri Çiğdem Güher, İbrahim Kalil Jamal ve Gökhan Yüksel...

Sınıf öğretmeni Muhammed Başat...

Uzman Hititolog Özgür Meriç...

Öğrenciler Ece Yalçın, Beyzanur Marım ve Arzu Arpaş...

Çözülen ilk Hititçe metnin okunmasıyla başlayan, insanlık tarihi kadar eski bir kültür mirasını tanıtmayı amaçlayan klibi hazırlayan ve emek veren herkesi kutluyorum. Anadolu’da görev yapan kamu görevlileri ve memurların hepsi değilse bile, en azından bir kısmı ‘Hattuşa İçin Çal’ diyenler gibi olsa, bambaşka bir Türkiye çıkar ortaya.

ASUMAN DABAK, DAHA NE YAPSIN?

Asuman Dabak’ı yürekten kutluyorum. Neden mi?

Setlerde uyuşturucu kullanımının arttığı, insanların sigara içer gibi uyuşturucu kullandığı açıklamasından geri adım atmayıp Posta’daki söyleşisinde, Alev Cimin Gürsoy’un “Bu açıklamayı yaparken tepki almaktan çekinmediniz?” sorusuna verdiği şu yanıt için:

“Neden çekineyim? Ne yapabilirler ki? Malumun ilanı bu... Kimse söylediğimi yalanlayamaz. Ancak ‘Aaa neden böyle bir şey söyledi?’ diyebilir. Onun da yanıtı net; gençleri korumak istiyorum.”

Dabak, başka ne yapsın?

Setlerde uyuşturucu kullananların videolarını mı çekip yayınlasın? İlk kez bir sanatçı çıkıp, “Kral çıplak” dedi.

Yetmedi, bazıları gibi “Sözlerim yanlış anlaşıldı” diyerek çark etmedi. Artık bundan sonrası, narkotik polislerinin işi…

‘SEDA’NIN STÜDYO ŞEFİ  SAÇIMI AÇMAMI İSTEDİ’

4 Mart’ta Seda Sayan’a saçı açık, 30 Mayıs’ta Esra Erol’a başı kapalı çıkan Ayla Hanım hakkındaki dünkü yazımı şöyle noktalamıştım:

Bu yaman çelişkiyi birileri çıkıp izah etmesi gerekmez mi kamuoyuna?

Yazım üzerine Ayla Tastemel aradı ve şunları söyledi:

“Tanıyanlar bilir, kapalı giyinen biriyim. Seda Sayan’ın programına gittiğimde Stüdyo Şefi Aydoğan Bey (Güvenilir), saçımı açmam gerektiğini söyledi. Gerçekten mağdurdum. Çocuğuma mama, bez alacak param yoktu.  Babası kaçtığı için çocuğuma kimlik kartı çıkarmanın savaşını verdiğim için o yayına çıkmak durumundaydım. O yüzden mecburen saçımı açtım.”

Görüşünü almak için Aydoğan Güvenilir’i de aradım ama açan olmadı.  

GÜNÜN SÖZÜ

Zor bir işi yapması için her zaman tembel bir insanı seçerim. Çünkü o işi yapmanın kolay yolunu bulur. (Bill Gates)

 

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

ŞEHİT SAHNESİ GERÇEK OLDU

'Savaşçı' dizisinde, saat 22.55’te Kürşat Üsteğmen şehit düştü. Ev ahalisi, bir yandan cep telefonunda ‘neler oluyor?’un takibindeydi Twitter’da... “Hakkari’de üç şehit varmış” dediler. Haber, aynı saat diliminde geldi. Biri gerçek, biri dizi... O an, evde bir sessizlik oldu. Çiğdem Teğmen’in çığlıklarıyla, soba dumanı tüten evlerden, Hakkari şehitlerinin anaları, babaları, kardeşleri ve eşlerinin çığlıkları birbirine karıştı. Diziydi sonuçta... Çekimler bittikten sonra, setin ışıkları kapanacak, sahnenin etkisinde oyuncular, evlerinin yolunu tutacaktı. Ya Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Aktütün’le Dağlıca arasında, sınıra sıfır noktasında şehit düşenlerin yakınları? İster istemez akılda sorular var, ‘Peki daha ne kadar?’

Haberi 37 saniye...

Şehit haberleri bültenlerde ‘adet yerini bulsun diye’ ilk haber olarak veriliyor. Sonra? ‘Seçime Doğru Türkiye’, ya da ‘kim kimi vurdu?’yla ilerlerken, sıradan bir haber gibi, ‘Ondan sonra ne var?’ diye bakıp geçiliyor. ‘Savaşçı’, işte o şehit haberinden sonra, ateşin düştüğü yüreklerden bir kesit verdi son bölümde... O, her bir şehit haberinin arkasındaki koca yangını anlatmaya çalıştı.

Ekranda bir şehit haberi ne kadar sürüyor biliyor musunuz? 37 saniye... Yukarıda sordum ya, ‘daha ne kadar?’ diye... Kaç yıl, kaç asır daha? Sonra ne anlatacaklar?

‘Neden bitmiyor komutanım?’

Çiğdem Üsteğmen, Kürşat’ını kaybetmenin dayanılmaz acısı içinde, “Bunun bir sonu yok mu komutanım? Ne zaman bitecek?” diye isyan ediyordu. Halil İbrahim Kopuz, “Sen Kürşat’ı kaybettin, ben karımı ve kızımı... Hepimiz korkunç bedeller ödüyoruz. Bazen, ‘Neden katlanıyoruz ki bunlara?’ diye soruyorum. Çünkü devam ediyoruz, biz toprağın üstündekiler kadar, altındakiler için de savaşıyoruz. Eğer sen gitseydin, Kürşat hayatta kalsaydı, o da aynısını yapardı.”

Yaşadıklarımızla, anlatılanlar diziyle örtüşüyor mu? Tarih, bu olanları nasıl anlatacak? ‘Barış süreci’ dediler, oyun çıktı. Bakın kaç siyasi, “Terör bitiyor” diye demeç verdi. Eşref Bitlis neden öldürüldü? Silah tüccarları, eroin kaçakçıları, siyasi rant ve emperyalizmin ta kendisi, bu terörü bitirir mi? İsteyenlere göz açtırır mı? Sonra oyların ne kıymeti olacak? Ne diyerek oy alacaklar? Barış olmayacaksa, neyin kıymeti, harbiyesi kalacak? 37 saniye, şehit sayısı daha fazla olursa, bir dakikalık haberlerle yola devam...

 

MESUT YAR-POSTA

En iyi gardırop kimde?

Tekstil ya da hazır giyim dünyasının podyumda eski popülaritesi yok. Dolayısıyla modayı magazin programlarından değil dizilerden takip ediyoruz...

Artık bu işi ciddiye alan diziler göze çarpıyor. “Aşk-ı Memnu” ile başlayan moda polisliğini kimi izleyiciler şu sıralarda “Ufak Tefek Cinayetler” (Star TV) ve “Yasak Elma”da (FOX) sürdürebiliyor...

Bana göre bu sezon oyuncularını en iyi giydiren dizi “Ufak Tefek Cinayetler” oldu. Ancak yolun yarısında karşısına çıkan “Yasak Elma” da yabana atılır gibi değil... Sanat yönetmenleri çok dikkate alınır kreasyonlar seçiyorlar. Herkesin hakkını verip onları eksik bırakmak olmaz. Günümüzün trend belirleyicileri onlar oldu. Tebrikler...

SAFFET AĞABEYİ UNUTMAYACAĞIZ

Belki yeni kuşak hatırlamaz ama bundan on yıl öncesinin ekranında bir Saffet Soykal fırtınası vardı. KKTC’nin en popüler sunucularından birinden, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu ekranının en renkli kişiliğinden söz ediyorum... Saffet ağabey canlı yayında reji odasına ve yönetime yaptığı “atarlı konuşmalarla” bir doğal komik olarak hayatımıza girdi. Sonrası yarışmalar, talk şovlar ve haber bültenleri...

Kıbrıs şivesinin kimi zaman gülümseten detaylarını çok iyi kullanıp görünümünü hep pozitif tutan Saffet ağabeyimiz önceki gün vefat etti... Videolarını programlarımda çok kullandım. Hepsi de reyting rekoru kırdı. Emeği üstümüzde kaldı, inşallah hepimize helal etmiştir. Nur içinde yatsın...

O TAKLİT KİMİN?

Fenerbahçe’de başkanlık yarışının sonucu ortaya çıktıktan sonra bir Aziz Yıldırım taklidi sosyal medyada fırtına gibi esti...

Küfürü bol olan bu taklit aklımıza iki önemli taklit ustasını getirdi. Biri Yavuz Seçkin diğeri ise İsmail Baki Tuncer’di. İki komedyen de bir süre sonra taklidin kendilerine ait olmadığını duyurdular. Önemi var mıydı? Vardı elbette. İkisi de bu Aziz Yıldırım taklitlerinin kaymağını yıllarca yedi. İşin şirazesinden çıkması bir nevi nankörlük olacaktı. İhale üstlerine kalmadan taklidin sahibi olmadıklarını söyleyerek borç ödediler.

Önemliydi, bir de ben duyurayım istedim!

TEMİZ BİR YAYIN OLDU

Aziz Yıldırım ile Ali Koç arasında gerçekleşen Fenerbahçe kulübü başkanlık yarışı önceki akşam son buldu. Sarı lacivertli camianın yeni başkanı Ali Koç’a başarılar diliyorum...

Sanıyorum haber ve spor ekranının son zamanlardaki en popüler yayınları bu seçimde gerçekleşti. Kulübün kurumsal kanalı FB TV’yi bir kenara koyarsak, benim için yarışı taraflarıyla en iyi aktaran iki kanal oldu. Biri CNN Türk, diğeri NTV...

Hak yemek istemem ama ben gelişmeleri bu iki kanaldan izledim. CNN Türk canlı yorumları, NTV ise sokak kadrosuyla Şükrü Saracoğlu Stadı ve çevresini çok başarılı şekilde ekranlarına taşıdılar. İşin geri kalan kısmında bayrağı TRT Spor devraldı. Belki yeni kuşak Refleksler harikaydı, haklarını verelim...

KÖŞE GİBİ DİZİ

“Jet Sosyete” (Star TV) görüntülü bir TV kritik köşesi gibi oldu. Önceki gece yayınlanan bölümde ekrandaki gündüz kuşaklarını alabildiğine eleştirdi. Elbette bunu seviyeli bir mizah dili içinde yaptı...

Ama kabul etmek gerekir ki kimi zaman bu programlarla hayatımıza giren 15 dakikalık şöhretlerin “yaratım atölyelerine” böyle tatlı bir gider yapmak gerekiyordu...

Temiz ekran adına böyle gülümseten bir eleştiriyi izlemek; “Leyla ile Mecnun”, “İşler Güçler”, “Ulan İstanbul” gibi sıkı hiciv işleriyle başlayan “göndermeli” sürecin hâlâ yaşadığını bana gösterdi. En iyi ekran eleştirisinin ekranın bizzat kendisinden gelmesi hakikaten tadından yenmiyor. Teşekkürler Gülse Birsel; şaka bir yana sen de artık tematik meslektaşlarımızdansın!

 

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERköşe yazarları