ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET
‘Survivor’ın içindeki eğlenceli yarışmalar
“Survivor” yarışmasının birçok ilginç yanı var. “Survivor”, adada yarışma şartlarında yaşamanın, açlığın, ucunda yemek olan ödülü kıl payı kaçırmanın, sevdiğine hasretin, rekabet ve hırsın insanlara neler yaptırdığını görmek için ideal bir laboratuvar…
“Survivor”, yarışmacılar sadece parkurlarda performans gösterdiği bir format da değil. “Şampiyon”luk hedefiyle Dominik’e gidenlerin genel kültür ve zekalarını ortaya çıkaran yarışmalar da var “Survivor”da.
Alp Kırşan’ın sunumuyla renk kattığı “Bil Bakalım” ile “Anlat Bakalım”ın 15 dakikalık reytinglerini incelemedim. Ancak cumartesi akşamı ekrana gelen programın önemli bölümlerinden biri Acun Medya ile “Survivor 2018” ekibinin yarışıp, hezimete uğradığı “Bil Bakalım”dı. Reytinglere baktım “Survivor” üç kulvarda da açık ara birinci. Demek ki izleyici de benim gibi, seviyor “Survivor”ın içindeki eğlenceli yarışmaları.
Televizyon yöneticilerinin, prime time’da maliyet düşürme operasyonu yaptığı dönemde iki yarışma can simidi olabilir kanallara…
Ünlülerin yarışacağı “Bil Bakalım” ve “Anlat Bakalım”ı kazananlar da verilecek ödülü sosyal sorumluluk projelerine bağışlasa, tadından yenmez valla!
MHP, KADINA EL KALDIRANI ELEDİ
Milliyetçi Hareket Partisi, 24 Haziran’da MHP’den milletvekili olabilmek için başvuran 1815 aday adayını 1726’ya indirdi. Adaylarına adli sicilleri, sosyal medya hesapları incelenerek yapılan elemede bir adaya vize çıkmama gerekçesi, kadına yönelik şiddeti önleme adına sevindirici. Çünkü MHP’de elemeleri yapan MHP Genel Başkan Yardımcıları Semih Yalçın ve Feti Yıldız ile Genel Sekreter İsmet Büyükataman’dan oluşan komisyon, GBT’sinde eşine el kaldırdığı için adliyelik olan, sonra eşiyle barıştığı anlaşılan adaya vize vermedi. Keşke herkes, kadına şiddet konusunda böylesine hassas olsa, şiddete başvuran erkeklere prim vermek yerine dışlasa…
UMUDUN TAKIMI KARAÇAY
Mahallelerindeki gençlerin madde bağımlısı değil, futbolcu olması için Karaçay Gençlik Spor’u kuran aralarında Osmaniye’nin Karaçay Mahallesi’ndeki sekiz güzel insana helal olsun… Mahallenin çocuklarına, gençlerine örnek olmak, sahip çıkmak budur!
Galatasaray ve Bercelona’dan sonra Karaçay Gençlik Spor’a sponsor olan Nef ve Nef’in reklam filminin şu metnini yazanlar da alkışı hak etti bence:
“Hayallerine değil sahaya çizgi çekenlerin, el üstünde tutulanların değil elini taşın altına koyanların, statlara değil kardeşliğe kombinesi olanların, pırlanta gibi çocukların, umudun takımıdır Karaçay.”
Demek ki neymiş?
“Uyuşturucu ilkokullara girdi, gençler arasında madde bağımlılığı yaygınlaştı” söylemini bırakıp, eyleme geçince, Galatasaray ve Barcelona’nın sponsoru bile destek çıkabiliyor size…
GÜNÜN SÖZÜ
Senin için yaprakIarını kopardığım papatyaIardan özür diIedim dün gece. HakIısınız dedim, ne sevdiği beIIi, ne sevmediği… (Pablo Neruda)
SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET
‘TOLGSHOW’ 13 BÖLÜM DAHA SÜRECEK
Fırat Parlak’la konuştum... Bugüne kadar Tolga Çevik’in şovunun sahne performans sayısı, 1 bin 50... “Bu, bizi gerçekten hem mutlu etti, hem de yordu” diyor Parlak...
13 yeni bölüm daha çekilmiş. FOX’ta yaz aylarında yayında olacak. Sonra? ‘Eh bir dinlenelim durumu’ var anladığım... Meşakkatli, çok çaba harcanan bir proje... Bunun gibi yabancı TV’lerde şov programı çok oluyor. Bizdeki ‘dizi furyası’ arasından sıyrılıp, bu kalitede bir yapıma imza atmak kolay bir iş değil.
‘Hadi Be Oğlum’ iyi gidiyor
‘Hadi Be Oğlum’un yapımcılığını Koray Şahin ile Fırat Parlak yapıyor. Yurt dışı satışlarından çok memnun Parlak... “Film, hem Arjantin hem de İspanya’da gösterilecek. Devamı da geliyor” dedi. İspanya, şu aralar bizim dizi ve filmlerin sıcak ülkesi...
YEŞİLÇAY’DAN ‘EĞRETİ GELİN’ İSYANI
Nurgül Yeşilçay’a konuyu ben açtım... ‘Eğreti Gelin’deki oyunculuğuyla ilgiliydi sözlerim... Oyuncunun da içinde kalmış bir konu olduğu ortaya çıktı. “Bu film, neden yurt dışında gösterilmez?” dedi. Şu sıralar Türk dizilerinin yanı sıra, filmlerimiz de büyük ilgi görmeye başladı. Projelerdeki oyuncuların bilinilir olması, Türk yapımlarına ilgiyi artırıyor. ‘Eğreti Gelin’in bu satış içinde yer almasını istiyordu sanatçı... Haklıydı. Filmin haklarını bulunduranların ilgisizliği anladığım kadarıyla... “Lütfen yazın, duyulsun” dedi Yeşilçay... Belki bu vesileyle film yurt dışında gösterilir. Daha birçok iyi yerli filmin aynı şekilde su yüzüne çıkması da konuşuldu. Sinan Çetin’in ‘Berlin in Berlin’i ve ‘Eşkıya’ örnek gösterildi.
MEVLÜT TEZEL-SABAH
SIKICI HABERLER SEÇİMİ ETKİLER
Gazete365'in Youtube kanalında yayınlanan 'AK Parti'yi çılgınca savunan amca' videosu fenomen oldu. Tüm Türkiye o amcayı konuşuyor.
Google'a Ceren Kaya yazdığınızda 'Ceren Kaya kimdir?, Ceren Kaya'nın Instagram hesabı ne?' başlıkları çıkıyor. Çünkü birçok insan; 'AK Parti'yi çılgınca savunan amca' videosunda röportajı yapan, çıkan tartışmada sakin tavrını koruyan ve sempatik tavırlarıyla dikkati çeken Ceren Kaya'yı merak ediyor.
Bu röportajdan sonra Gazete365 muhabiri Ceren Kaya'nın Instagram'daki takipçi sayısı, birkaç günde 3 binden 25 bine yükseldi.
Esprili caps'lere de konu olan Kaya, tıpkı AK Parti'yi savunan amca gibi fenomen oldu.
NAL TOPLATIYORLAR!
Bu arada Bakırköy, Bağcılar, Bahçelievler ve Güngören bölgelerinde haberciliğe yoğunlaşan Gazete365'i kutlamak gerek. Fazla kaynakları yok ama sokaktan, halkın arasından habercilik yapıyorlar.
Sıkıcı tartışma programları ve miting yayınları dışında pek bir şey yapmayan ulusal haber kanallarına nal toplatacak seçim röportajlarına imza atıyorlar.
Genelleme yapmak istemem ama ulusal yayın yapan birçok haber kanalı ve haber programı, o kadar sıkıcı seçim yayınları yapıyor ki; bu, siyasetçilerin izlenme oranlarının bile düşük çıkmasına neden oluyor.
Kimse tartışmıyor ama haber kanallarının düşük performansı, seçimlerin sonuçlarını etkileyebilir ve Youtube yayınları öne çıkabilir.
Medyayı hep büyük gazeteler ve ulusal TV kanalları üzerinden konuşuyoruz ama birçok insan seçim haberlerini, sokak röportajlarını TV'den değil, Youtube gibi sosyal medya uygulamalarından takip ediyor. Sınırlı kaynaklara rağmen Gazete365 gibi farklı ve renkli seçim haberleri yapan birçok yerel medya kuruluşu var.
Haber kanalları ve programları daha çok sokağa çıkmalı.
Sokak dediysem; bunlar, İstanbul'da TV kanallarına en yakın semtler olmamalı. Anadolu insanının nabzı tutulmalı, adaylarla ilgili aktüel haberler yapılmalı, halka yeni sistem anlatılmalı. Sadece miting ve tartışma programı yayınlamakla olmaz bu iş.
Çöle izmarit atmayan adam
Mısır'a turistik ziyaret yapan bir Alman'ın çölde gezerken yanında kül tablası taşıması sosyal medyada büyük ilgi gördü.
Fotoğrafların ne zaman çekildiği bilinmiyor ama Alman vatandaşın uçsuz bucaksız çölde sigara izmaritini yere atmak yerine kül tablasına koyması; çevreye, doğaya saygının en güzel örneği bence.
Şehir yaşamında sigara izmaritini çöpe atmaya üşenen ve umarsızca yere atanların sayısı çok. Bu konuda bir araştırma yapıldı:
Balıkesir'de, Belediye Temizlik İşleri Müdürlüğü'nce, yaklaşık 700 metre uzunluğundaki işlek bir caddede yapılan çalışmada, 1.5 saat içinde sigara küllüklerine atılan izmarit sayısının 400, yere atılanların ise 8 bin olduğu belirlendi.
Sigara izmaritlerinin doğaya da büyük zararı var.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, şöyle diyor:
"Her yıl üretilen 6 trilyon sigara izmariti, toksik çöp şeklinde deniz ve okyanuslara karışarak deniz yaşamı için ağır bir tehdit oluşturuyor.
Tek bir sigara izmaritinin tamamen çözünebilmesi, 10 sene kadar sürüyor.
ABD'de yapılan bir araştırma, tek bir sigara izmaritinin içinden sızan maddelerin bir litrelik su içinde yaşayan bir balığı öldürmeye yeteceğini gösterdi. Her yıl yerlere ve su yollarına sayısız sigara izmariti atıldığı göz önüne alınırsa, sigaraların su kaynakları için ne kadar tehlikeli olduğu kolayca anlaşılabilir."
27 MILYAR $ ZARAR
Erdöl, izmaritlerin sebep olduğu yangınlara da şöyle dikkat çekiyor: "Her yıl dünya genelinde 17 bin insan ve sayısız canlı, sigara yüzünden meydana gelen yangınlar sonucu hayatını kaybediyor. Sigara kaynaklı yangınlar, yılda 27 milyar doları aşkın da mali zarara sebep oluyor." Özetle; 'Ne olacak küçük bir sigara izmaritinden?' deyip geçmemek lazım.
Sigaranın her şeyi zarar.
Eurovision hep aynı
Portekiz'in Lizbon kentinde düzenlenen 63'üncü Eurovision Şarkı Yarışması'nı 'Toy' adlı şarkıyı İsrail adına seslendiren Netta Barzilai kazandı. Bence 'Toy' eğlenceli bir şarkı ama birinci olacak kadar kaliteli değil. Öte yandan 'Toy', yarışmada ikinci olan Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nden Eleni Foureira'nın seslendirdiği 'Fuego' şarkısına (436 puan) 93 puan fark attı.
Bu arada finalde İngiltere adına yarışan SuRie, sahnede bir kişinin saldırısına uğradı ve elindeki mikrofon alındı. Saldırgan, kısa sürede etkisiz hale getirildi ve SuRie yeni bir mikrofonla şarkısını söylemeye devam etti.
Biz Eurovision'a katılmıyoruz ama değişen bir şey yok.
Olaylar ve canlı yayın sürprizleri devam ediyor. Komşuluk ilişkileri ve siyasi oylar eskisi kadar belirleyici olmasa da, bu yarışmada kaliteli müzik yerine yine şova ve eğlenceye puan veriliyor.
