Adana'da yaşayan Hicran Kırkbey'i (55), mart ayında evde tek başınayken telefonla arayan dolandırıcı, kendisini polis olarak tanıtıp, hakkında "tutuklama kararı" olduğunu söyledi.
Dolandırıcı kendisine inanmayan kadına, "Senin için burada 15 Temmuz'daki gibi kıyamet kopacak. Biz sana yardımcı olmak istiyoruz. Ben şehit ağabeyi bir polisim, dört çocuğum var. Onların üzerine yemin ederim" diyerek ikna etti.
35 bin lira değerindeki altınları ve eşinin iş kurmak için biriktirdiği paraları poşete doldurup, evinin sokağının başında dolandırıcılara teslim eden Kırkbey, durumu anlattığı çocuklarından dolandırıldığını öğrendi.
Yaşadıklarından ders alan Kırkbey, evdeki sabit telefonunun yanına, "Dikkatli ol, telefon görüşmesine bir daha yanılma" yazdığı bir not koydu.
İlk olaydan 42 gün sonra, bir kez daha Kırkbey'i arayan dolandırıcı, yine kendisini polis olarak tanıtıp, gizli bir operasyon yürüttüklerini söyledi.
Yazdığı notu gören ve yine dolandırılmak istendiğini anlayan Kırkbey, inanmış gibi yaparak, evde 55 bin liralık altın olduğunu anlattı.
Kapıya gelen dolandırıcıları oyalamak için para kasasını açıp kapar gibi sobanın kapağını açıp kapayan Kırkbey, çocuklarını aradı.
Kapıda altınların getirilmesini bekleyen dolandırıcılar Hakan Koçbay ve İbrahim Kalemli, eve gelen kadının çocukları tarafından dövülerek etkisiz hale getirildikten sonra polise teslim edildi.
İki dolandırıcı tutuklanırken, Kırkbey'i telefonla arayanın da yine aynı suçtan Tarsus Açık Cezaevi'nde yatan Engin Şenlikten (32) olduğu belirlendi.
Cezaevinden izinli olarak çıkan ve ilk olayda da yine Kırkbey'i aradığı belirlenen Şenlikten hakkında da yasal işlem yapıldı.
