UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

MESUT YAR YAZDI: "HANGİ DİZİLER YÜKSELİŞTE, HANGİLERİ DÜŞÜŞTE?"

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

MESUT YAR YAZDI: "HANGİ DİZİLER YÜKSELİŞTE, HANGİLERİ DÜŞÜŞTE?"

ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

TÜRKLER KİTAP OKUYORMUŞ!

“Türkler kitap okumuyor. Nüfusumuz artıyor ama kitap okuma oranları artmıyor, azalıyor.” “Gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen yıllık kitap alımı, ortalama 100 dolar, Türkiye’de ise bu rakam 10 doların altında.” “Türkiye’de her 100 kişiden, sadece 4-5 kişi kitap okuyor.” “Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu’nda, kitap okuma oranında Türkiye, 173 ülke arasında 86’ncı sırada.”

Yıllardır duymaya ve okumaya alıştığımız ezber buydu… Şimdiye kadar açıklanan veriler de bu tezi doğrular nitelikteydi. Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat), 15 Avrupa ülkesinin 2008-2015 yılları arasında ortalama kitap okuma süresini açıkladı ve bir ezber daha bozuldu. Eurostat’ın raporuna göre, kitap okumaya en çok zaman ayıran Avrupa ülkesi 13 dakikayla Estonya, en az ayıransa iki dakikayla Fransa. Türkiye, günde yedi dakikalık kitap okuma ortalamasıyla birçok Avrupa ülkesinin önünde. Yıllardır insanları “Kitap okumuyor” diye eleştirilen Türkiye’nin, Belçika, Hollanda, İngiltere, Sırbistan, Romanya, Avusturya, İtalya ve Fransa’yı geride bırakması ilginç değil mi? Ya düne kadar yapılan açıklamalar ve yayınlanan istatistikler doğru değil ya da Eurostat’ın verileri...

CUMALİ GİTTİ, TAKIM DİRİLDİ

10 Şubat’ta başlayan ‘Survivor’a 10 haftada 15 yarışmacı veda etti. ‘Gönüllüler’den adaya veda eden yarışmacı sayısı 11, ‘Ünlüler’den (Allstar) ise dört kişi gitti… Yarışmacılardan birkaçı sakatlık veya ada şartlarına uyum sağlayamadığı için ayrıldı, diğerleriyse SMS oylamasıyla elendi. ‘Allstar’dan Nagihan, gönüllü olarak ‘Gönüllüler’e geçmesine rağmen takımın mağlubiyet serisi devam edince, Acun Ilıcalı duruma el koydu. ‘Allstar’dan birkaç ismi ‘Gönüllüler’e kaydırması da kötü gidişi önlemeye yetmedi. ‘Ünlüler’, sadece dokunulmazlık değil, ödül oyunlarının tümünü kazanmaya devam etti. Ne zaman ki ‘Ünlüler’ (Allstar) yarışmacılarının, puanı garantilemek için karşılarına aday gösterdiği Cumali elendi, ‘Gönüllüler’de işler değişti. ‘Zayıf halka’ Cumali’den kurtulan ‘Gönüllüler’ oyun üstüne oyun kazanmaya başladı. ‘Ünlüler’, galip geldiklerinde ‘Gönüllüler’e fark atıyordu. Bu da yarışmaya olan ilgiyi azaltıyordu. ‘Gönüllüler’ ise ‘Ünlüler’e karşı birçok oyunu kıl payı farkla kazanmaya başlayınca, ‘Survivor’ yeniden izlenir hale geldi.

SİTEYE HIRSIZ GİRDİ?

PAMUK ELLER CEBE!

 

Yargıtay 13’üncü Hukuk Dairesi, sitelerde oturan milyonları ilgilendiren emsal olacak bir karar verdi. Hırsızlık mağduru ev sahibi, gerekli güvenlik tedbirlerini almadıkları için 52 bin TL’lik altınının çalınmasından site yönetimini ve güvenlik şirketini sorumlu görüp, dava açtı. Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi, davacı lehine karar verdi. Dosya temyize gitti. Yargıtay 13’üncü Hukuk Dairesi, sitedeki hırsızlık olaylarında gerekli tedbiri almayan yöneticileri sorumlu tuttu ve yerel mahkemenin kararını onayladı. Yargıtay’ın, bu ‘emsal kararı’, adeta bayram ettirdi ‘yurdum insanı’na.

Ağlanacak haline güler mi insan? Yargıtay’ın verdiği bu karar, soyulana yarar ama site sakinlerine zarar…

Nasıl mı? Bu olayda evi soyulan daire sahibine 52 bin TL’yi yöneticiler cebinden öderse bir daha kim cesaret eder site yöneticiliğine? Söz konusu zarar, daire sahiplerinden toplanan aidatlarla mı karşılanacak? “Olur mu öyle şey? Gerekli tedbiri almayan yönetim ve güvenlik karşılamalı” dediğinizi duyar gibiyim. O zaman sitenin güvenliğini sağlayanlar, hizmetlerinin devamı için o ölçüde zam talep eder. İki durumda da sitede oturanların üzerine aidatların yanında bir de ‘hırsızlık fonu’ biner. Yargıtay, vatandaşları hırsızlığa karşı ev sigortası yaptırmak yerine, verdiği bu kararla site yönetimlerini ‘hırsızlık fonu’ yaratmaya mecbur etti.

GÜNÜN SÖZÜ

İyi dostlar, iyi kitaplar, bir de huzurlu bir vicdan:

İşte ideal hayat… (Mark Twain)

 

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

NE OLACAK BU CİNAYET?

'Ufak Tefek Cinayetler' dizisinin giderek kendini tekrarlama hali, ev ahalisini pek üzdü. Oyuncular, bugüne kadar kendilerine verilen görevi layıkıyla yerine getirdi.

Narin yazılımların, kaba saba format şartlarına uymadığı, bu dizide de kendini gösterdi. Öyle karakter analizi, sürprizler filan düşleyerek, tasarlayarak ilerlemek ne mümkün bu düzende. ‘Ufak Tefek Cinayetler’, işte bu anlamda pes etti.

100 BÖLÜM, İŞLER MASADA BİTER

‘EDHO’nun 100’üncü bölümü yayınlandı. Ben, müzikleri (akustik orkestra kayıtları), mafya karakter ayrıntılarındaki gerçeklik payını ve bunları bizlere başarıyla yansıtan oyuncuları, ‘Bunlar gibi olalım’ yanını bir yana bırakarak, keyifle izledim. Öte yandan istihbarat örgütleri savaşı göndermeleri, stratejik uzman cümleleri, silah ticaretinin tehlikeli hali, beni masanın çok önemli ve ülkenin kaderi berlirleyen çapta olduğuna ikna edemedi doğrusu. Masa önemliydi, giderek yeknesak olmaya başladı.

Osmanlı usulü infaz

Pudra Hakkı’nın (Levnet Özdilek) “Masadakiler birbirini öldüremez” sözlerine, “Masadayız Hakkı ve sen yokken ölümünü oyladık” dedi Hızır. İpi boynuna doladı ve yavaş yavaş boğarak öldürdü Pudra’yı. O sırada müzik ‘Osmanlı usulü’ infazın notalarındaydı. Modaya uygun yani. Ev ahalisinin dikkatini çekti.

ACIYI ANLAYIN ALKIŞLAMAYIN

Star TV’de ‘10 Köklü Üniversite Bölünecek’ haberi... Prof. Dr. Kaya Özkuş:

“32 yıldır bu fakültede (Cerrahpaşa) öğretim üyeliği yapıyorum. Bu fakülteyle var olduk. 56 yaşındayım ve acı duyuyorum. Bu acıyı anlayın, alkışlamayın çocuklar. Varlığımız elimizden alınıyor.”  Hocanın sesi yankılandı. Evde sessizlik oldu. Ben de, eşim de Gazi Üniversitesi mezunuyuz, o da bölünecekler arasındaymış. İki damla süzüldü gözümüzdün.

 

MESUT YAR-POSTA

O diploma nereden?

 “Ufak Tefek Cinayetler” (Star TV) dizisinde Oya karakteri üniversiteyi yani tıp eğitimini dereceyle bitirmiş bir doktor...

Ancak bir sabah ansızın ortaya çıkan öksürük ve kaşıntıyı alerjiye yoruyor. Neredeyse ciğeri dışarı çıkacak. Ama onun için sorun yok...

Ben kendine hiç dikkat etmeyen bir sürü doktor arkadaşa sahibim. Ama ne olursa olsun başlarına gelen şeyi isabetle tahmin ediyorlar…

Bu Oya kardeşimiz o diploma derecesiyle ve tıp bilgisiyle “zehirlendiğini” anlayamıyor. Buna da “eğitim sistemi böyle azizim” deyip geçelim mi yani?

GÜLMEYİ UNUTMASIN YETER

Onur Büyüktopçu önceki gün doğum gününü kutladı. Ama biz ekranda bir kutlama göremedik... Kardeşim resmen bir yaş daha yaşlandı. Çünkü izliyorsanız bu haftanın yarışmacılarının (Yemekteyiz/TV8) seslerini bir türlü kontrol edemediğini görmüşsünüzdür... Neyse. Akşam arkadaşlarıyla toplandığı doğum günü partisinde ise sadece yaş aldı. Tam da onu kutluyorum zaten. Ömrü gülerek geçsin. Tabii gülme denen refleksi ekrandaki masalarda unutmazsa!

OKAN BAYÜLGEN NE YAPIYOR?

Seversiniz ya da tam tersi. Ama ben ekranda bir Okan Bayülgen boşluğu olduğunu düşünüyorum. Üstelik aramız bir hayli limoni ama bu ihtiyaç gerçekliğini kapatmıyor...

Okan sanırım bir süreliğine ekrandan vazgeçti. Şimdilerde mekanı kendisine ait olan bir sahne/ kabareyle uğraşıyor...

Üstelik sahnelenen oyun ya da gösterilerin yönetmenliğini de bizzat kendisi üstlenmiş durumda. Ve çok yakında o mekanda Nükhet Duru’yu yıllar sonra bir müzikal performansta izleyeceğiz. Üstelik Okan, Nükhet Duru’yu çok sıkı çalıştırıyormuş...

Sahnede kendisi de olursa gider meselemizi halleder, özlemimizi noktalarız. Hayırlısı olsun!

HANGİ DİZİLER YÜKSELİŞTE?

Reyting karneleri belli oldu. Bir önceki hafta ile bu hafta arasındaki karşılaştırmaya göre reytinglerde yine değişim var. Ciddi bir yükseliş dikkat çekiyor...

“Diriliş Ertuğrul” (TRT 1) toplam izleyicide zirveyi geri aldı. “Söz” (Star TV) de öyle. Bu durumda toplam izleyici karnesinde ilk beş sıralaması şöyle değişti. “Diriliş Ertuğrul” ilk, “Sen Anlat Karadeniz” (atv) ikinci sırada. Üçüncülük “Kadın” (FOX) isimli dizide ve dördüncü de “Söz” olmuş. Beşinci sırada ise “Çukur (Show TV) var...

AB izleyici grubunda ise zirvedeki üç dizi reytingini arttırmış. İlk sıradaki “Diriliş Ertuğrul” yükseliyor. İkinci sırada bulunan “Kadın” düşüyor. Üçüncü sırada “Çukur” var ve o da yükseliyor. Dördüncü sırada “Sen Anlat Karadeniz” reyting kaybetmiş. Beşinci sıradaki “İstanbullu Gelin” (Star TV) ise yükselişte...

JETON GEÇ Mİ DÜŞÜYOR?

“Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz”ın (atv) önceki hafta yayınlanan bölümünün başında “Kimsesiz Yaşar” saldırıya uğruyor...

Sonrası sokak ortasında başlayan büyük bir çata pata. İlginç olan ise kurşunların havada uçuştuğu bu çatışmada bir polis arabasının sessizce o mahalden geçip gitmesi. Çatışma bittikten sonra yükselen siren sesleri bu sahneyi izleyince hakikaten çok manasız kalıyor...

Bizim aksiyon dizilerinde polisin jetonu sonradan mı düşüyor yani? Yapmayalım abiler. Yıkılmaz işleri bu küçük defoların toplamı yıkar. Aman dikkat!

TABAKLARI AZALTALIM

“Çocuklar Duymasın” (Kanal D) dizisinde kurulan masaya inceden bir ayar vermek gerekmiyor mu artık? Malum karakterlerin yaşı artık çok da genç değil...

Masa da bereketli maşallah. İzleyen kimi zaman üzerinde bardak koyacak yer göremiyor. Allah bereket versin vermesine de...

Haluk’un kolesterolü, Meltem’in formu, Tuna’nın tansiyonu derken o tepeleme dolu tabaklardan birkaçını kaldırmak gerekmiyor mu? Günün birinde kapı çalınır da Canan Karatay hoca akşam yemeği saati baskın yaparsa, şaşırmam; benden söylemesi!

 

OYA DOĞAN-VATAN

YASAK ELMA’DA HER ŞEY ÇOK HIZLI GELİŞTİ

Bir Türk dizisi izliyorsak ana çatışmanın aylarca sürüncemede kalmasına alışıyoruz. Ortada bir sır var ve o sır patlayınca her şey çözülecek.

O nedenle her hafta sanki o sır patlayacakmış gibi bölümler yazılıyor, heyecan doruğa çıkıyor ve sonunda sır patlamıyor. Bu duruma o kadar alıştık ki, Yasak Elma’yı izlerken şaşırıyorum. Çünkü ilk bölümden beri her şey çok hızlı ilerliyor. Mesela pazartesi akşamı ekrana gelen bölüm sanki finale giden bir yolculuk gibiydi. Ender Yıldız’ın Halit’in yanında çalıştığını ve ona oyunu kuranın Yıldız olduğunu öğrendi. Kardeşini Yıldız’ı araştırması için devreye soktu. Ender Lila’ya ve Alihan’a Yıldız’ın Halit’in yeni gözdesi olduğunu söyledi. Yıldız Halit’e Yıldız’ı kendisini ayarlaması için tuttuğunu söyledi. Ender ve Sinan’ın yolları ayrıldı. Sinan bu kez rotayı Zehra’ya kırdı. Yıldız Halit’i kıskandırmak için bir arkadaşını devreye sokup onu işe aldırdı. Daha sonra ondan kazık yedi. Alihan ve Mete aşkı sonunda başladı ve hemen birlikte oldular, boyut atladılar. Ender Yıldız’ın ipini çekmek için Mete’yi buldu ve onu Halit’e gönderdi. Aynı anda Zeynep’in Yıldız’ın kardeşi olduğunu öğrenip Alihan’a gitti. Bir yanda Mete Halit’e Yıldız’ın bir para avcısı olduğunu söylerken, diğer tarafta Ender Alihan’a Zeynep ve kardeşi Yıldız’ın zengin erkekleri tuzağına düşüren bir çete olduğunu söyledi. Kısacası 26 bölümde patlayacak bombaların hepsi altı bölümde ortaya saçıldı. Bundan sonra durum nasıl toparlanır bilinmez ama bu hızı sevdim. Umarım ilk altı bölümde yakalanan bu sistem ilerleyen bölümlerde de devam eder.

EDHO “Dalya” dedi

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisi salı akşamı ekrana gelen bölümüyle “dalya” dedi. Bu devirde bir diziyi 13 bölüm bile devam ettirmek çok büyük başarıyken, 100 bölüme ulaşmak çok büyük başarı! Üstelik üç sezon boyunca zirvede kalmak! Şimdi Kadın dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ı yerinden etse de; 7 barajının üstünde reyting bir dizi gelecek sezonda ekranda olmaya devam edecektir. Eğer ritmini ve hikayesini korursa dizi ikinci defa da “dalya” diyecektir.

Oyunculuğu parlıyordu

Tehlikeli Karım, pazar akşamı veda ediyor. Bazen bir proje kağıt üstünde çok iyi görünüyor, ancak ekranda seyirciye ulaşamıyor. Ama bu onun iyi olan taraflarını kaybettirmiyor. Tehlikeli Karım benim için Gonca Vuslateri’nin oyunculuğunun daha da parladığı bir işti. Seçkin Özdemir’i farklı izlediğimiz bir projeydi. Dizi yayın hayatına son veriyor ama Vuslateri’ni başrole taşırken, Özdemir’in oyunculuğunu da başka bir skalaya taşıyarak gidiyor.  

 

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI