UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

MESUT YAR YAZDI!.. RAMAZAN AYINDA EKRANLARA KİMLER GELECEK?..

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

MESUT YAR YAZDI!.. RAMAZAN AYINDA EKRANLARA KİMLER GELECEK?..

MESUT YAR – POSTA

MALİ, SHOW EKRANINDA

Ramazan hazırlıkları başladı. Ekranlar her güne bir yarışma ile bizi eğlendireceğe benziyor. Kanal D’nin elinde ciddi bir “Ben Bilmem Eşim Bilir” stoğu bulunuyor...

Ve Show TV yine Mehmet Ali Erbil ile anlaşmış. Büyük ihtimal yine “Çarkıfelek” izleyeceğiz. O da olmazsa “Şans Kapıda” türünden bir içeriğe çalışılıyor...

Star TV’nin elinde “Eyvah Düşüyorum”un yayın hakları var. O içeriğe kimi koysan boş geçmez... Atv ekranının Ramazan’da izlenmeme gibi bir sorunu yok. Nihat Hatipoğlu hoca iftarlı sahurlu saatini bekliyor. Acaba diğerleri ne yapıyor?

Hatırlamak zorunda mıyım?

Lia Haviters isimli okurumuz haklı olarak not düşmüş: “Türk dizilerinde konu bulamayıp kansere bağlayan senaryolardan duyduğum rahatsızlığı dile getirmek istiyorum. ‘Evimdeki Düşman’ dizisi daha başlarken bu konu rahatsız edici boyutta irdeleniyordu. Dizi tutmadı ve bana sürpriz olmadı...

Şimdi de ‘İstanbullu Gelin’ (Star TV) dizisinde aynı nakaratı görünce anladım ki hikaye yoksa ya hastane ya da hapishane ajitasyonunun yeni trendi ‘kanser ile oyalanmak’ olmuş...

Kanser tedavisi gördüm, kanseri yendim ve bu psikolojik, fizyolojik olarak zor geçen günleri hatırlatan dizileri görmek, izlemek o anları yeniden yaşatıyor...

İzlemek zorunda değilim farkındayım ama seyredilecek karakterleri bu yüzden izleyememekten rahatsızlık duyuyorum.” Sahi, bir dizide iki kanser hikayesi dünyanın neresinde görülmüş?

Keşke internette olsaydı...

“Tehlikeli Karım” (Show TV) hemen her bölümünde sinema filmi gibi. Bu haliyle ana akım ekrandan çok internet kanallarında izlenme şansı daha yüksekmiş gibi geliyor bana. Biliyorum bunu söylemek için çok geç ama aklımdan geçen de bu...

Pazar günü “Jet Sosyete” (Star TV) dizisinin yeni değil kolaj bölümü yayınlandı. Avantajı rakiplerinin eline bırakıyorsa ve ortaya çıkan iş hakikaten iyi olup da bu sonuçla yetiniyorsa dizi için başka hangi adresi göstermeliyim ki?

Çok değil 1 ay daha...

Çok değil 1 ay kadar beklenseydi ve mesela “Masum Değiliz” (atv) dizisi “yaz sezonu” diye adlandırdığımız daha hafif ekranın bir yerine konsaydı böylesine çakılmayabilirdi...

İkinci haftadan iddiasını kaybeden en az beş dizi saymazdık. Ya da en azından birkaçı yaz güneşini görebilirdi...

Bir bakmak lazım

“Kalk Gidelim” (TRT 1) ve “Yasak Elma” (FOX). Şu son birkaç haftada füze gibi yükselişe geçen iki dizi. Biri başlı başına bir aile dizisi. Bir diğeri de başlı başına entrika...

Anlı şanlı diziler arasından sıyrılıp kafayı göstermelerinin nedeni çok iyi araştırılmalı. Birinden “O Hayat Benim” çıkacak, diğerinden “Güzel Köylü”. Yani ekranda o derece kalıcı olacaklar, “söylemedi” demeyin...

BİR ARKEOLOĞU KONUŞTURMALI

Bir arkeolog olarak Oylum Talu’nun programında (Haber Türk) dönen define muhabbetine sessiz kalmam beklenemezdi...

Zaten arkeoloji bizim ülkemizde ciddiye alınmayan bir bilim dalı. Bunu elbette içim yanarak söylüyorum. Benim aktif olduğum meslek yıllarında adımız “mezarcı” olarak anılıyordu. Tarihe bakışımızı varın siz düşünün...

Ama ne bileyim işi definecilik ayarına indirmek, bir bilim dalı üzerinden acayip fanteziler yaratmak bırakalım da “fantastik filmcilerin” işi olsun...

Definecilik ülkemizde yasal. Bu zaten başlı başına bir ayıp. Televizyonların bu ayıptan nemalanması ise başlı başına tuhaf...

Oylum’un boş anına denk geldiğine inandığım talihsiz bir yayın oldu. Bir daha olmayacağına eminim. Oylum kardeşim aklı başında bir arkeoloğu yayına çıkararak yarasını bizzat kendisi sarmalı!

ALİ EYÜBOĞLU – MİLLİYET

TÜRKLERDEN KAÇIŞ YOK!

Dünyayı sallayan ‘La Casa de Papel’ adlı bir dizi var. Netflix, yayınladığı İspanyol dizisinin ikinci sezonu için Türkiye’ye özel bir tanıtım bile yaptı. 

‘Türkiye’ deyince İstanbul, ‘İstanbul’ denince Kapalıçarşı ve fesli adamlar anlayan yabancılar gibi Netflix’in Türklere özel tanıtımı da öyle başladı, ama Allah’tan öyle bitmedi.Dizinin sezon tanıtımında,   İstanbul metrosunu kullanan yolcuların cep telefonlarından mobil TV izlediğine dair görüntülere de yer verildi.

O dizide, Profesör adlı bir karakter var, İspanya Darphanesi’ni basan soyguncuları beş ay kampta eğiten ve operasyonu dışarıdan yöneten... 

Instagram’da bir grup gencin ortaklaşa kullandığı interrailturkiye’de, Barselona’da yüksek lisans yapan Buse Beşiroğlu’nun Türk arkadaşlarıyla ‘La Casa de Papel’de ‘The Profesör’ü oynayan Alvaro Morte’yle tanışma öykülerini okudum, müthiş.

Sokakta karşılaştıkları Profesör’le ayak üstü sohbet edip, bolca fotoğraf çektirip ayrıldılar, ama macera burada bitmedi. 

Sosyal medyada arkadaşlarının Alvaro Morte’yle fotoğraflarını gören civardaki diğer Türk öğrenciler, Profesör gittikten sonra oraya akın etti.

“Bu fırsatı nasıl kaçırdım?” diye hayıflanan Türklerin şansına Profesör bir kez daha çıktı karşılarına… Bu sefer bizimkiler, onun dizideki göstermelik işini gerçekten yapan bir yere girip, bir saati aşkın sohbet etti Morte’yle…

‘La Casa de Papel’de Berlin’i oynayan Pedro Alonso da başka bir Türk gruba yakalandı İspanya’da. Üstelik bu Türkler, Pedro Alonso’ya Türkçe, “Türkiye, seni seviyorum” dedirtip, videosunu bile çekti.

‘Vikingler/ Vikings’ dizisinde ‘Ragnar Lothbrok’ karakterine hayat veren Travis Fimmel de, 37. İstanbul Film Festivali için İstanbul’a geldi. Bizimkiler, gördükleri her yerde selfie manyağı yaptı ünlü oyuncuyu.

BESTE UYANIK’TAN KOCA BULMA SANATI

Sizi bilemem, ama benim tanıdığım ne kadar bekar kadın ve erkek varsa, dertleri aynı.

Erkekler “Evlenecek kız yok”, kadınlar “Evlenecek erkek yok” diyor. 

CNN Türk’te sunuculuk yapan ralli pilotu Beste Uyanık, düğün davetiyesi veya gelin görünce “Darısı başıma” diyen genç kızlara rehber olacak bir kitap yazdı.

Uyanık, ‘Koca Bulma Sanatı’ adlı kitapta, evlilik hayali kuran genç kadınlara bu işin formülünü 15 derste özetledi.

‘Evlilikte erkeklerin seçen taraf olduğu günler bitiyor. Kadın devrimi başlıyor’ diye yazıp, hemcinslerini gaza getiren Uyanık’ın ders başlıklarından bir kısmı şöyle:

‘Özgüveniniz döviz gibi olsun, artsın azalmasın’, ‘Tencere tavadan korkmayın’, ‘Kadınların Arsen Lüpen’i olun’, ‘Resim yapmayı öğrenin’ ve ‘Aynı durakta fazla beklemeyin’.

‘BAYAN DEĞİL KADIN’

Yaşamı boyunca kadınlarla erkeklerin eşitliğini savunan ve Türkiye’yi feminizmle tanıştıran merhum Duygu Asena’nın mesai arkadaşlarından Seda Kaya Güler, ‘Bayan Değil Kadın’ adlı yeni bir kitap yazdı. 36 yıldır gazete ve dergilerde aralıksız yazı yazan Güler’in sekizinci kitabı bu. Güler, “Türkiye’de kadınlarla erkekler toplum nezdinde eşit oluncaya kadar yazmaya devam edeceğim” dedi ve ekledi:

“Toplumda kadın ve erkeği eşit hale getirmek için öncelikle ‘bayan’ yerine ‘kadın’ diyerek işe başlayabiliriz. Çünkü ‘Bayan’ diye bir cinsiyet yok, ‘kadın’ var. Bayansa yalnızca bir hitap şeklidir. Bayan, kadın olmanın ayıp sayıldığı bir zihniyetin tercih ettiği bir kelimedir.”  

GÜNÜN SÖZÜ

Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan erkek; kalitelidir. (Gorki)

SİNA KOLOĞLU- MİLLİYET

‘KÜRK MANTOLU MADONNA’NIN FİLMİ ÇEKİLİYOR

'Kürk Mantolu Madonna'nın çekimleri başlıyor, resmen açıklandı. Ay Yapım’ın patronu Kerem Çatay, bu bilgiyi, ‘World Screen’e verdiği söyleşide açıkladı. “Tanınmış Türk romanı ‘Kürk Mantolu Madonna’yı çekmeye başlayacağız. Bu roman, aynı zamanda ABD’de best-seller” dedi Çatay... Benim duyumlarıma göre, filmi Almanya’da Fatih Akın, iki dilde çekecekmiş. Epey bir macerası oldu projenin... Önce ABD’li film yapımcısı Harvey Weinstein’le anlaşma yapıldı. Weinstein’in adı, taciz skandalına karıştı ve akademi üyeliği iptal edildi. Karizma çizildi diye proje de yattı. Devreye Fatih Akın girdi. Sonra anlaşıldı ki, uzun süredir romanın peşindeymiş. Böyle bir durum olunca Ay Yapım, Akın’da karar kıldı. Şöyle de yorumlar yapıldı, “Akın, ‘Yabancı Dilde En İyi Film Oscarı’nı alırsa, ‘Kürk Mantolu Madonna’ya ilgi daha da artar, istediği ünlü oyuncuyu Maria Puder rolüne oturtur.” Bu olmadı ama kendisi yine de ‘Altın Küre’ gibi çok önemli bir ödül aldı. Akın, her daim oyuncuların saygı duyduğu bir yönetmendir. Sürpriz bir ismi bu rolde görebiliriz. Film çekimlerine yazın sonunda başlanacağı belirtiliyor. 2019 Berlin ve Cannes Film Festivali’ne katılmak ve tabii ödül almak, ilk düşünce...

Diziler uzun, vatandaş memnun

Söyleşide ‘enteresan’ ayrıntılar da var. “İki saatlik diziyi nasıl çekiyorsunuz?” diye sormuşlar. Kerem Çatay, “Jimnastiğe gider gibi, her gün gidince alışıyorsunuz” demiş. Uzun dizi nedeni reyting ve reklam gelirlerinin rekabeti... Bir de izleyici tarafı var işin... Çatay’a göre vatandaş memnun. Türk halkının gece yarısına kadar dizi izleme alışkanlığının olduğunu söylüyor. Bir dizi biter, ardından bir başkasının

tekrarı başlar, onu da izler. Bizde durum böyle olunca, uzun olmuyor yani... Şöyle bir baktım, ortalama 24 saatlik yayın diliminin, 14 saati dizi yayınıyla geçiyor.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI