UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

“SEN ANLAT KARADENİZ DİZİSİNDE, MUSTAFA-ASİYE’Yİ AYRI KOYUN!”

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

“SEN ANLAT KARADENİZ DİZİSİNDE, MUSTAFA-ASİYE’Yİ AYRI KOYUN!”

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

Netflix’e çıkar mı?

Netflix’in önemli kalemlerinden biri de ‘stand-up’ları... Büyük paralar kazanıyor, özel şovları hazırlayanlar... Şöyle resmi geçit yapalım. Jerry Seinfeld, iki özel gösterim için tam 100 milyon dolar, Dave Chappelle üç gösterim için 60 milyon dolar almış. Chris Rock, iki gösterim için 40 milyon doları cukka yapmış. Ricky Gervais için, “İngiltere tarihinin en büyük eğlence anlaşmasını yapmış” diyorlar; 40 milyon dolarla... Aklıma Cem Yılmaz geldi. Uzun zamandır stand-up yapmıyor.

Reklamlarda ufaktan takılıyor bu işlere... 2013 yılında Habertürk’te şöyle bir haberle yer almış:  ‘CM101MMXI Fundamentals’ oyununu, 180’i TİM Maslak Show Center’da olmak üzere, 200 kere kapalı gişe olarak sahneleyen Yılmaz’ın, kişi başı ortalama 75 TL’den, toplam kazancı 24 milyon TL olarak gerçekleşti. İki yıllık süre içerisinde gösteriyi 320 bin kişi izledi’. Netflix bu ‘stand-up’ işine para yatırıyor. Özel iki gösterim de Cem Yılmaz’dan gelse... Neden olmasın? Bu rakamları gören Netflix, belki kendisine teklif götürebilir.

Ata Demirer de olabilir

Bir başka isim Ata Demirer... Tek kişilik gazinosunun özel gösterimini Netflix’e taşıyabilir. Her iki isim için de bir yenilik,  heyecan olur, biz de izleriz.

Reyting olmadı, satış yapalım

‘Tehlikeli Karım’ dizisi, iki bölüm sonra, ‘kritik eşik’te kaldı. İçeride böyle ama bizim dizilerin bir de yurt dışı pazarları var. Cannes’da önümüzdeki hafta başlayacak televizyon fuarı (MIPTV/ 9-12 Nisan) görücüye çıkacak. Çok tutan ‘Anne’ (Mother) dizisinin yapım şirketi, ‘Gonca Vuslateri’nin başrolde olduğu dizi’ şeklinde bir tanıtım yapmış. Projenin dağıtımını Global Agency listesine almış. Bazen yurt içindeki durumla, yurt dışındaki farklı olabiliyor...

İki dizinin tweet rekabeti

World Screen’in (ABD menşeili içinde birçok yayın ve internet sitesi bulunduran grup) dünyada en çok yorum yapılan dizi listesinde (The Wit List) iki Türk dizisi ‘Sen Anlat Karadeniz’ ve ‘Börü’ rekabet halinde yer alıyor. Liste, ‘Sen Anlat Karadeniz’ için, “İlk hafta Twitter üzerinde 45 bin yorum aldı. İki aylık ekran macerasında 58 bin Twitter abonesi oldu”, ‘Börü’ için ise “Avrupa’da en çok tweet yorumu alan dizi... 68 bin yorum aldı. Twitter üzerinde 16 bin abonesi var” diyor.

 

MESUT YAR-POSTA

Asiye ve Mustafa’yı ayrı koyun

Dün ile bugünün savaşı gibi bir şey. “Diriliş Ertuğrul” (TRT 1) ile “Sen Anlat Karadeniz” (atv) arasındaki çekişmeyi biraz buna benzetiyorum...

Birkaç hafta öncesine kadar toplam izleyici grubunda açık ara önde olan “Sen Anlat Karadeniz”, önceki gece burun farkıyla birinci oldu...

Ama diğer izleyici gruplarında “Diriliş Ertuğrul” ciddi bir fark attı. Açıkçası dün kazanmak üzere. Gün yeni bir şey vaat etmeyecek gibi görünmeye başladıysa artık...

Bu arada Osman Sınav hocanın “Sen Anlat Karadeniz” dizisinden Mustafa ve Asiye sahnelerini cımbızlayarak ayrı bir dizi çıkarmasını diliyorum. Hakikaten kafa dağıtıp, neşe bulduracak “sinema karakterleri” gibiler...

Cuma kazanında bir ‘Servet’

Hadi bakalım, Show TV “Servet” dizisini cuma gecesine koydu. Bu yeni dizide Ali Sürmeli başrolde. Birkaç hafta önce “Bir Mucize Olsun” isimli dizide benzer bir karakteri oynayacağı duyurulan Ali Sürmeli, FOX’un projesinden koptu...

Şimdi “Servet”te oynayacak. Ama sorun o değil. Cuma gecesi de artık çok güçlü. “İstanbullu Gelin” (Star TV), “Aşk ve Mavi” (atv) ve en önemlisi de “Arka Sokaklar” (Kanal D). Henüz hiçbiri oyunun dışına çıkmadı. Eh bir de bunun “Survivor”ı (TV8) var... “Servet” çar çur edilmese bari. Çünkü çok değerli bir iş olduğunu biliyorum!

O PLATODAN KURTULMALI

“Avlu” isimli Star TV dizisinin platosuna çok profesyonel bir itiraz geldi. Dizi tarihinde kült olan “Parmaklıklar Ardında”nın başrol oyuncularından ve dizide koğuş ağası Ziynet’i oynayan Zeynep Eronat hapishane dizisinin platoda çekilmesine şerh koydu...

Laflarken bir ara “O dizide asıl oyuncu çekimleri yaptığımız Sinop Cezaevi’nin kendisiydi” dedi...

Hakikaten o duvarlar, dehlizler ve yukarıdaki güneş unutulur gibi değildi. O sette umut, umutsuzluk ve yaşamın sade ama iç acıtan gerçekliği vardı...

Dizilerde gerçeklik duygusu insanın içine sadece karakterle değil mekanla da geçiyor artık. Artık değil, hep öyle!

BİR TENCERE DAHA KOYUN

TRT 1 de “yemek programı” topuna girdi. “Misafirim Var” ismini taşıyan bu yeni programda yapım ekibi bir eve misafir olarak ev sahibinin misafirleri için hazırladığı menüyü tadacak...

Böylece onlarca farklı insandan bir o kadar farklı lezzetler ekrana taşınacak. “Yemekteyiz”in (TV8) aldığı iyi reytingler her kanalın iştahını kabartıyor ama tedarikçilerin bir süre sonra mevcuttaki onlarca programa malzeme yetiştirememesinden korkuyorum. Sonuç itibarıyla ekran kocaman bir tencereye döndü. Her gün bir yenisi ocağa konuyor. Bereketli olur inşallah!

EBEVEYNLER ENDİŞELİ

Kimi zaman okur temsilciliği yapıyoruz. Kimin, ne düşündüğünü önemserim. Bakın belli ki küçük bir çocuğu olan Mehmet Benli kardeşimiz evladının ekran eğilimi karşısında ne düşünüyor: “TRT Çocuk tüm yayınlarını pedagoji uzmanları kontrolünde yaptığını söylediği halde her akşam saat 22.00 sıralarında ‘CİLLE’ diye bir çizgi filmi yayınlayarak ne yapmak istemektedir?

Bu çizgi film sürekli bir kavga, bir savaş ortamında hikayesini sürdürmektedir. Şunu söylemeliyim ki benim çocuğum bu çizgi filmde gördüklerini yapmaya kalkışıyor. Başka çocuk kanallarındaki şiddetten kaçarken sığındığımız kamu kanalının durumu çok düşündürücüdür...”

ALL STAR OLDU MU KALL STAR?

Valla soru bana ait değil. Nedeni bilinmeyen bir şekilde isminin gizli kalmasını isteyen bir okurum diyor ki; “‘Survivor’daki (TV8) All Star ekibi neden adaya çakıldı kaldı?..

Maaşlı memurlar gibi sabahtan akşama yarışmalara katılıyor, arada bir ada konseyinde filan fazla mesaiye kalıyorlar...

Belli ki ada koşulları buradaki koşullarından iyi. Gönüllüler patır patır dökülürken kendilerinin kalmak için her türlü entrikayı çevirmelerini insan başka türlü açıklayamıyor!”...

 

MEVLÜT TEZEL-SABAH

‘Selfi’ film mi reklam mı?

 54 yaşındaki oyuncu Hülya Avşar'ın, kendi çektiği sinema filmi 'Selfi' için verdiği çıplak poz çok konuşuldu. Magazin medyası 'Selfi'yi merakla bekliyor.

Filmin afişinde, mekan Hülya Avşar, ışık Hülya Avşar, ses Hülya Avşar, kamera Hülya Avşar, senaryo Hülya Avşar, yazan ve yöneten Hülya Avşar yazıyor. Avşar, sadece kendisinin rol aldığı, hayatını anlattığı filmi, cep telefonuyla çektiğini söylüyor.

Enteresan bir otobiyografik çalışma bizleri bekliyor galiba.

Filmin 27 Nisan'da vizyona gireceği açıklandı ama kaç salonda vizyona gireceği henüz belli değil. Hülya Hanım filmi gösterecek yeterli salon mu bulamadı?

Salon sahipleri 'Biz bu filmi oynatmayız' mı diyor?

Yoksa izleyeceğimiz bir film değil de cep telefonu reklamı mı? Ya da farklı bir reklam kampanyası mı? Kısa film mi? Eğer Avşar, gerçekten bahsettiği şekilde uzun metrajlı bir film çektiyse batacağına bahse girerim!

‘Halay çek ve gülümse’

Halaya olan düşkünlüğü ile tanınan ünlü türkücü Mahmut Tuncer, 'Bana bir mendil verenin 40 yıl halay başı olurum', 'Halay time madness', 'Onu sevmek ölümse, halay çek ve gülümse lo', 'Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür, halay her yere' sözleriyle sosyal medyada efsane olmuştu.

Sabah'tan Ali Oktay'ın haberinden öğrendiğimize göre; Orbital Teknoloji Bilişim'e ait Buldumbuldum. com adlı internet sitesi, Tuncer'e ait fotoğraf ve slogan haline gelen halay sözlerini; bebek zıbını, yastık, kupa, saat, tişört, telefon kılıfı gibi ürünlere bastırıp piyasaya sürmüş. Ancak Tuncer'e ne para vermişler, ne de ondan izin almışlar. Tuncer de hakkını aramak için dava açmış.

Türkiye'de son dönemde ünlülerin, sanatçıların meşhur, komik sözlerini, Şener Şen, İlyas Salman, Kemal Sunal gibi Yeşilçam starlarının efsane olmuş karakterlerin görüntülerini hediyelik eşyalarda kullanmak moda oldu.

Dünyada da kült mertebesine ulaşmış insanlar, hediyelik eşya sektörünün bir numaralı kazanç kapısı. Bizde Yeşilçam yıldızlarının haklarını aramak akıllarına gelmediği için hediyelik eşya satışları için genelde telif ödenmiyor.

Yeşilçam yıldızlarının, 70 ve 80'lerin ünlü şarkıcılarının piyasa araştırması yapmalılarında fayda var. Bu işten birileri haksız büyük kazançlar elde ediyor!

Kazıklanmaya doymuyoruz

Çiftlik Bank dolandırıcılığının ortaya çıkarılmasında önemli bir misyon üstlenen Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, mağdurlar arasında yapılan anketten çıkan ilginç sonucu açıkladı.

Tüfenkci, "Çiftlik Bank mağdurlarının yüzde 50'sine yakını, 'Bir daha olsa yine paramızı yatırırız' yanıtını vermiş" dedi.

Paraları gitti, o kadar haber çıktı, Tosuncuk yurt dışında paraları yiyor ama mağdurlar 'yine para yatırız' diyor! İnsanın inanası gelmiyor... Kusura bakmasınlar ama bu yüzde 50'ye kim giriyorsa mağdur değildir! Aslında bu yüzde 50 baştan beri mağdur değildi, çünkü bir tek kendileri zekiymiş gibi karşılığı olmayan bir yere paralarını yatırmışlardı.

Kazıklanmaya bu kadar gönüllü insan olduğu sürece bu topraklardan daha çok Jet Fadıl, Kenan Şeranoğlu, Mehmet Aydın gibileri çıkar.

Pitbull’un cezası 3 bin lira

 Erzurum'da Aras Elektrik Dağıtım şirketinde çalışan, evli ve üç çocuk babası İdris Can (37), faturaları çıkarmak için gittiği bir binanın bahçesinde Pitbull cinsi köpeğin saldırısına uğradı. Köpek önce yüzüne saldırmış, sol eli ile yüzünü koruyan Can, sağ elindeki endeks okuma makinesi ile köpeğe vurmuş. Bu kez sağ elini yakalayan köpek, Can'ın kolunu parçalamış.

Yere düşen Can, soğukkanlılığını koruyup köpeği yumruklayarak kurtulmuş.

Can yerinde bir çocuk ya da kadın olsaydı belki de hayatlarını kaybetmişti.

Bu köşede defalarca yazdık ama Pitbull benzeri dövüş köpeklerinin saldırıları artarak devam ediyor. Beşiktaş'ta çocuk parklarını köpeklerle paylaşıyoruz.

Pitbull, Dogo Argentino gibi saldırgan köpeklerle çok sık karşılaşıyoruz.

Bazen tasmasız, ağızlıksız köpekleri salıyorlar.

"Bu köpek parka salınır mı?" diyorum, "Bir şey yapmaz" diyorlar. Ya yaparsa? Bu cins tehlikeli köpeklere bakmak da zor.

Birçok kişi bu köpeklere bakamayacağını anlayınca sokağa salıyor. Asıl tehlike de o zaman başlıyor.

2004 yılında çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu'nun 14'üncü maddesinin yasaklar bölümünde şöyle bir madde var: 'Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino ve Fila Brasileiro türü tehlike arz eden hayvanları üretmek, sahiplendirmek, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak, takas etmek, sergilemek ve hediye etmek yasaktır.' Bu yasa 18 yıldır var ama uygulayan yok. Normalde bu köpekleri bulundurmanın cezası 3 bin lira.

Ayrıca köpeğin sahibinden alınması gerekiyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı bu yasayı işler hale getirmek için ne zaman harekete geçecek? Bu köpekleri sırf güç gösterisi olsun diye ya da ego tatmini için gezdiren birçok sorumsuz var. İdris Bey'in yerinde siz ya da çocuklarınız da olabilirdi!

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERköşe yazarları