“Projelerimizle ilgili açıklamaları ilerleyen günlerde yapacağım. Salonun fiziki şartlarından dolayı birçok arkadaşım gelemedi, onları davet edemediğimiz için özür dilerim.
Göreve 1998 senesinin Şubat ayında geldiğimizde, karşımızda çok parçalı, dağınık bir camia vardı. Bugün, 20 yıl önceki heyecanımdan daha fazla heyecanlıyım.”
İlk olarak taraflarımızı düşünerek tesisleşme hamlesine başladık. Dünyaca ünlü futbolcuların transferleriyle tüm gözlerin Fenerbahçe üzerine çevrilmesini sağladık.
Ezeli rakiplerimizin hegemonyasına 2000-01 sezonunda şampiyon olarak son verdik. İki kutuplu lig düzeni oluşuyordu. 2009-2010’da da tıpkı Denizli’de olduğu gibi Fenerbahçe’nin şampiyonluğu kaybetmesi sağlanıyordu. Ertesi sezon şampiyonluğu kazandık. Bu öyle bir oyundu ki Atatürk’ün Cumhuriyeti ile birlikte Fenerbahçe’yi ele geçirmek amaçtı… Kendi tuzaklarına takıldılar.
Savcı son sözümü sorduğunda “Darağacında olsak bile tek sözümüz Fenerbahçe” diyerek büyük Fenerbahçe taraflarını düşürecek bir şey yapmadım. Süreç şahsımın 1 yıl hapis yatması. Avrupa’dan men cezası ile devam etti. UEFA Avrupa Ligi’nde yarı final oynadık. Fenerbahçe sadece futbol kulübü değil, spor kulübüdür diyerek amatör branşlara yatırım yaptık ve başarılar kazandık.
Onur ve gururla Fenerbahçe başkan adaylığımı açıklıyorum.”
