UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

SİNA KOLOĞLU YAZDI: "RUHEN SAĞLIKLI OLANLAR ‘ÇUKUR’A UĞRAMAZ!"

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

SİNA KOLOĞLU YAZDI: "RUHEN SAĞLIKLI OLANLAR ‘ÇUKUR’A UĞRAMAZ!"

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

‘RUHEN SAĞLIKLI OLANLAR ‘ÇUKUR’A UĞRAMAZ’

Mesut Yar, Posta gazetesindeki köşesinde, ‘Çukur’ dizisinin psikolojik durumunu bir psikiyatrist arkadaşına sormuş ve onu yazmıştı. Ben de dizinin senaristi Gökhan Horzum’a sordum.

Bir ‘Çukur’ özeti geldi. Horzum, “En başından beri bıçak sırtı bir iş yapmaktı derdim. Hikayeleriyle, karakterleriyle ve ilişki biçimleriyle her anlamda... İnsanların bu kadar dikkatle izledikleri, yayını takip eden günlerde üzerine konuştukları, hikayeleri kendi kafalarında çevirdikleri ve yeniden kurdukları bir işe dönüşmesi, beni gerçekten mutlu ediyor. Öncelikle onu söyleyeyim” dedikten sonra, yapım şirketine teşekkür etti: “Kerem Çatay ve Pelin Diştaş’a teşekkürler. Çünkü onlar inanmasaydı, ne bu kadar keskin bir hikaye anlatabilirdim ne de bu kadar uçlarda karakterleri birbirleriyle çatışmaya sokabilirdim.”

‘Arızalı insanlara zaafım var’

Horzum, “Ben psikiyatrist değilim, karakterlerime tanı koyamam. Öyle bir niyetim ve derdim de yok zaten” dedi. Hepsinin arızalı olduğunu belirtmeden geçemiyor. Horzum, “Bu bilinçli bir tercih. Arızalı insanlara zaafım var. Çünkü drama, yazdığımız ya da yaşadığımız fark etmiyor, arızalı insanlardan çıkıyor. Yüksek asitli ve bazlı karakterler yaratmaya çalışıyorum” diye konuştu.

Su ve kola farkı

Horzum, asit konusuna şöyle bir örnek veriyor: “Suyun içine mentol attığınızda sakin sakin erir. Kolanın içine attığınızda ise, olaylar içinden çıkılmaz bir hal alır. Benim işim de, olayların içinden çıkılmaz bir hal almasını sağlamak. O yüzden, ruhen sağlıklı insanlar ‘Çukur’a pek uğramıyor.”

Nejat İşler keşke olsa...

‘Çukur’a Nejat İşler’in gireceği haberleri yayılmıştı. Horzum’a bu durumu da sordum. Horzum, “Sizden duyuyorum, ne güzel olur” dedi. Ee valla arızalı rollerin vazgeçilmezi İşler... Oyuncu olarak değil, hayata bakış olarak da öyle değil mi?

 

MESUT YAR-POSTA

Çarşamba geceleri kale gibi

Çarşamba geceleri üzerinde farklılık yaratılamayacak tek gece oldu neredeyse. “Diriliş Ertuğrul”un (TRT 1) süksesi bitecek gibi değil...

Dönem dizisi izleyenlerin görmek istediği manzaraya ve duymak istedikleri diyaloglara hassasiyetle yer veriliyor...

Belki de bu yüzden birkaç haftadır toplam izleyicide gerisinde kaldığı “Sen Anlat Karadeniz” (atv) isimli diziyi yakalamasına ramak kaldı...

AB ve ABC1 gruplarında birinci sırada ve zirveden hiç inmedi, o da ayrı!

Toplam 30 küsur reytingin iki dizi arasında paylaşıldığı geceye yeni iş koymak sanırım intiharla eş anlamlı. Düşünen varsa şimdiden geçmiş olsun!

GECE HABERLERİ YİNE GÖZDE

Bugünlerde gece bültenlerinin itibarı iade ediliyor. İki gece bülteni “Gece Hattı” (Show TV) ve “Son Durak” (atv) artık ilk yüz listesinde ilk on program içine girebiliyor...

İkisinin de mazisi değişik sunucularla 20 yıla filan gidiyor. Maliyetleri mi? Bir dizinin yüzde biri bile değil...

Bu yükselişin bir başka anlamı daha var. Haber kanalları zaman içinde etkisini yitirdi. Bunun birçok nedeni var ama ben sonuca bakarım; haber yine ana akım kanallardan izleniyor!

ELLERİN YEMEK YENİR

En iyi yemeği kim yapıyor? Bu kadar yemek programı arasında “elinden yemek yenir sunucu sayısı kaçtır?” diye merak ediyordum. İzledim, durum netleşti! Baştan sona izlediğim programlara “Yemekteyiz” (TV8) kafasıyla puan verecek olursak; Pınar Altuğ Atacan’ın “Sizi Böyle Alalım” (FOX) isimli programı benden 8 puan alır...

“Arda ile Omuz Omuza” (TV8) pazar sabahlarının güzel işlerinden, o da 8 puanı hak ediyor. “Memet Özer ile Mutfakta” (FOX) 7 puan alır...

Pelin Karahan’ın (Show TV) tarifleri gerçekten nefis ama lezzetleri konusunda bir şey diyemeyeceğim. Bir 7 puan da ona gitsin...

Benden 9 puan alabilecek tek sunucu tanıyorum, o da Sahrap Soysal. Şu sıralar Kanal D için Anadolu yollarında olsa da mutfağında her daim iyi şeyler pişiyor!

İnternet kanallarında eğilimler

Elimde ilginç bir veri var. Netflix araştırmasına göre dünyada internet üzerinden izleme yapan kullanıcıların sabah 06.00 civarında komedi programları izleme oranı, günün geri kalanına göre yüzde 34 daha fazla...

Öğlen 12.30 ile 14.00 arasında en çok izlenen programlar drama dizileri. Özellikle uzun soluklu diziler bu saat aralığında öne çıkıyor.

Akşam saatlerinde en çok gerilim/korku dizileri izleniyor. İzleyici 23.00’ten sonra ise komedi içeriklerine yöneliyor...

Cumartesi ekranında

Ve tarihi belli oldu. “İnsanlık Suçu” önümüzdeki hafta cumartesi Kanal D’de başlayacak... Tanıtımı etkileyici. Şu diziler için seçilen müziklerdeki hassasiyet tanıtımlara da sirayet etti...

“Ulan İstanbul” dizisinden tanıdığımız Kaan Yıldırım başrolü Gizem Karaca ile paylaşıyor. “Muhteşem Yüzyıl” serisinden bu yana görmediğimiz Melike İpek Yalova da dizinin kadrosunda. Bu da güzel! O değil de “Ulan İstanbul” dizisinin bizimle tanıştırdığı gençlerin geldikleri yere bakar mısınız?

Erkan Kolçak Köstendil, “Çukur”da (Show TV) harikalar yaratıyor. Kaan hiçbir işinde sırıtmadı. İnsan o dizinin yeni bölümünü izlermiş gibi tebessüm ediyor; ne güzel!

İKİNCİ KISMI GELİYOR

“La Casa de Papel” şu sıralarda en çok konuşulan internet dizilerinden biri. Yakın çevremde bir hayli insan diziyi izliyor...

Dizinin ikinci kısmı nisan ayında yayıncı platformda olacak. Bilmeyenler için not düşelim de masada konuşacak mevzu azalmasın!

 

MEVLÜT TEZEL-SABAH

Afrin’de bir Arjantinli

Terör örgütü YPG'nin kadın yapılanması YPJ'ye katılan Arjantinli Alina Sanchez, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'de yürüttüğü hava harekatı sırasında öldürüldü.

Ah Alina, seni nasıl kandırdılar?

Sen kalk, dünyanın öbür ucu Arjantin'den Suriye'ye gel, YPG'ye katıl, sonra da bir hiç uğruna hayatını kaybet! Bu kandırılmış yabancı gençler, savaşı paintball oyunu sanıyorlar galiba!

Güya özgürlük için, ezilen haklar için savaştıklarını düşünüyorlar! Bu ölen gençlerin aileleri, çocuklarının bebek katilleri için savaştıklarını öğrense ne yaparlardı acaba? Bence TSK, yabancı gençlere PKK'nın oyununa gelmemeleri için bir kamu spotu hazırlasın. Ama hangi ülkede yayınlatacaksınız ki! Daha önce terör örgütüne katılan İngiltere, Almanya, ABD, Fransa, Yunanistan, Belçika, İzlanda, Hollanda, İspanya, Kanada, Avustralya ve İsveç vatandaşı yabancı teröristler öldürülmüştü.

O kadar çoklar ki, Haçlı Seferleri'nin mega, modern versiyonuyla karşı karşıyayız!

PKK'ya silah satıyorlar, maddi manevi destek oluyorlar, bir de gençlerinin kandırılmasına göz yumuyorlar. Türk ordusu Çanakkale'deki gibi yedi düvele karşı savaşıyor.

Bu savaşın en kötü tarafı, kandırılmış yabancı gençlerin hayatlarını kaybetmeleri!

Palandöken’de Nevruz keyfi

İranlı turistler, bu yıl da Nevruz Bayramı tatilini Palandöken'de kutladı. İranlı turistlerin iki haftalık nevruz tatili için Palandöken Kayak Merkezi'ne akın etmesi üzerine, otellerde doluluk oranı yüzde 80'lere ulaştı. Terör saldırıları ve canlı bombalarla en büyük gelir kaynağımızı baltalamaya çalıştılar ama olmadı. Avrupalı turist sayısı azalsa da açığı Araplar, İranlılar ve Ruslarla kapatıyoruz. Erzurum'un karı, Ege ve Akdeniz'in güneşi, denizi, tarihi, Karadeniz'in yeşil doğası vs.; ülkemiz her açıdan turizm cenneti. Ülkesinde bulamadığı rahatlığı Erzurum'da, Van'da buluyor İranlı turistler. Nevruz ateşinden atlayan bu İranlı kadın, kendini rahat, mutlu ve huzurlu hissediyor. İşte turizmin altın anahtarı bu duygularda gizli.

Sığınmacı döven bakan

Norveç'te, önceki gün istifa eden Adalet ve Göçmen Bakanı Sylvi Listhaug'in yerine İlerleme Partisi'nden Per Sandberg getirildi. Yeni bakan gelince eski defterler açıldı ve Sandberg'in, 1997 yılında eski Yugoslavya'dan gelen bir sığınmacıya yumruk attığı için 400 Euro para cezasına çarptırıldığı ortaya çıktı.

Kurdu kuzuya teslim etmişler!

2017 Dünya Mutluluk Raporu'na göre; dünyanın en mutlu ülkesi Norveç ama bu mutlu ülke Suriye'den Avrupa'ya büyük göç akımlarının zirveye ulaştığı 2015 yılında, sadece 7 bin 500 Suriyeli mülteci kabul etti.

İngiltere'de faaliyet gösteren yardım kuruluşu Oxfam 2016 raporunda; Suriye'deki iç savaştan kaçan ve sayıları neredeyse 5 milyona yaklaşan mültecilerin sadece yüzde 1.4'ünün, dünyanın zengin ülkeleri tarafından kabul edildiğini açıklamıştı.

Özetle; mülteci dövmekten para cezası alan bir vekilin Adalet ve Göçmen Bakanı seçilmesine pek şaşırmamalı!

Norveç başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin göçmenlerin acılarını paylaşmak, onlara yardımcı olmak gibi bir dertleri yok. 'Bencillik mutluluğu getirir' diye boşuna demişler!

Altyapı mı dediniz?

Benim büyük oğlan futbolu seviyor, lisansı çıktı, yakında U11 liginde maçlara çıkacak. Lig yaklaşık üç ay sürüyor. Oynanacak karşılaşmaların sayısı gruplardaki takım sayısına göre değişiyor. Genel bir ortalama alırsak; çocuklar her hafta bir maç yapsalar, 12 karşılaşma eder. Hadi maç sayısı 20 olsun, yeter mi?

İki yıl önce Altınordu'nun Almanya sorumlusu Yasin Özçelik'in bir röportajının bir bölümü şöyle:

Almanya'da bir genç futbolcu adayı, sezonda ortalama kaç maç oynuyor?

12 yaş kategorisinde sezonda 100 maç oynarken, yaş büyüdükçe bu sayı yavaş yavaş düşüyor... Şöyle düşünün, 6 yaşında altyapıya katılan bir çocuk, U19'a geldiğinde en az bin 500 maç oynamış oluyor. Bu karşılaşmaların yüzde 20'si ise uluslararası düzeyde gerçekleşiyor.

Türkiye'de ise bu rakam en fazla ama en fazla, 500'dür. Yani arada 1000 maçlık bir fark var.

Böylesine büyük fark, A takım düzeyinde ne gibi etkiler yaratıyor?

Tek kelimeyle özgüven.

Çocuk 13 yıllık bir eğitimin sonunda 1500 maç oynamış, Manchester City'den Arsenal'a, Roma'dan PSG'ye kadar tüm rakiplerle oynamış, fundamental eğitimini tamamlamış bir şekilde bir özgüven timsali olarak yukarıya çıkıyor... Ülkemiz futboluyla Almanya arasındaki gerçek fark bu.

Benim oğlan da yaşıtları gibi yılda üç ay ligde oynayacak, eğer çok ekstrem bir yeteneği yoksa lise sınavları yaklaşınca futbola veda edecek! Çünkü Türkiye'de hem spor, hem de eğitimin bir arada yürüyeceği bir sistem yok, altyapı eğitimi de göstermelik yapılıyor! Bu ortamda Cengiz Ünder gibi bir yıldızın çıkması aslında mucize!

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI