UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

"CEM YILMAZ'A NİSPET ÖDÜLÜNÜ, ŞAHAN GÖKBAKAR KABUL ETMEDİ!"

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

"CEM YILMAZ'A NİSPET ÖDÜLÜNÜ, ŞAHAN GÖKBAKAR KABUL ETMEDİ!"

ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

‘MEHMED’ DİZİSİ NASIL BAŞLADI?

Yılın en iddialı ve pahalı dizisi ‘Mehmed Bir Cihan Fatihi’, nihayet başladı. O3 Medya’nın çektiği diziyi, Kanal D’nin yöneticileri, davetlileri ve ‘Mehmed’in ekibiyle izledim. İlerleyen dakikalarda salondakilerden bir kısmı perdeye bakmak yerine cep telefonlarıyla ilgilenirken, garsonların çoğu pür dikkat diziyi seyretti.

44’ündeki Kenan İmirzalıoğlu’nun 20’li yaşlardaki Fatih’i oynamasına yapılan haklı itirazlar bir yana, görsel efektleri, temposu ve müzikleriyle ‘Mehmed Bir Cihan Fatihi’ni beğendim.

İstanbul’u fethederek çağ açıp, çağ kapatan Fatih Sultan Mehmed rolü, İmirzalıoğlu’nun üstüne biçilmiş kaftan gibi oturdu. Onun müthiş bir performans sergilediği dizide üstlendikleri rollerin hakkını ziyadesiyle veren çok oyuncu vardı. Gürkan Uygun, sadece oyunu ve bakışlarıyla değil, ilginç bıyığıyla doğuştan Delibaş gibiydi.

Galada İmirzalıoğlu’nun eşi Sinem Kobal yoktu. Tebrik etmek için yanına gittiğimde ona, böylesine önemli bir gecede eşinin niye olmadığını sordum. Gülerek, “Biliyorsun genç bir eşim var abi. 20’lik dişiyle ilgili sağlık sorunu yüzünden gelmedi” dedi.

‘Kadın’, ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ ve ‘Ufak Tefek Cinayetler’ gibi üç dizinin reytingi paylaştığı bir salı akşamında ‘Mehmed’, üç kategoride de üçüncü oldu. Her dizinin ilk bölüm reytingi tanıtıma mal edilir, sonraki haftalardaysa projenin kendine.

Dizinin reytingi, haftaya yükselirse birkaç sezon sürer. Aksi takdirde sıkıntılı bir süreç başlar.

KONU GÜZEL, AMA REYTİNGLER DEĞİL

ASELSAN mühendisleri-nin sır ölümleri ve nükleer fizikçi bilim ekibinin uçak kazasında ölmesi gibi toplumun merak ettiği iki konu bir harmanlanmış ATV’nin yeni dizisi ‘8. Gün’de.

Konu enteresan, ama uygulama hüsran.

Aralarında 12 yaş olmasına rağmen Ceyda Düvenci’yi Burcu Biricik’in annesi, buram buram başka dizi kokan oyuncularla da cast yaparsanız, seyirci inanmaz. Her şeyi birinci bölüme sığdırayım derseniz, izleyici mevzuya dalamaz.

Musa Uzunlar’ı her yere elini kolunu sallayarak girip çıkabilen Haydar yaparsanız, inandırıcılıktan uzak aksiyon sahneleriyle reyting sıralamasında 16’ncı olursunuz.

Ay Yapım gibi iyi işlere imza atan bir şirketin ‘8. Gün’ü, maalesef seyirci gibi benden de ‘geçer not’ alamadı. Yazık oldu Biricik’in süper performansına…

CEM’E NİSPET ÖDÜLÜ ŞAHAN KABUL ETMEDİ

Prof. Dr. Orhan Kural, filmlerinde sigara ve alkol sahnelerine yer verdiği için savaş açtığı Cem Yılmaz’a inat Şahan Gökbakar’a Sarıay Ödülü vermek istedi, ama olmadı.

Kural, başkanı olduğu Sarıay Derneği adına Gökbakar’a, bu yılki ödülü niye ona layık gördüklerini anlatan bir e-posta yolladı. Magazinkolik.com’un haberine göre Kural, Gökbakar’dan ummadığı bir yanıt aldı.

Gönderdiği e-postada, filmlerinde alkol ve sigara içilen sahnelere yer vererek gençlere kötü örnek olan Yılmaz’a karşı verdiği savaşı anlatıp, Gökbakar’ı bu yola sapmadığı için ödüllendirmek istediklerini anlatan Kural’a, ünlü komedyen şu yanıtı verdi:

“Filmlerde hayatın resmedilmesinden yanayım. Yaşamın içinde argo veya küfür olduğu gibi, kabul edin etmeyin, alkol ve sigara gibi kötü maddelerden tutun, şiddet, kan, silah, gözyaşı vs. birçok kötü tema mevcut.

Çocukların sevdiği ‘Recep İvedik’te alkol ve sigaraya yer vermedim, ama bu demek değildir ki başka projelerimde bunları kullanmayacağım. Filmin dünyası ve hikayesi gerektirdiği taktirde yapımda alkol de olur sigara da.

Bu nedenle ödülünüzün muhatabı ve hak edeni ben değilim.”

 

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

‘FATİH’ DİZİSİ ÖZEL TV İÇİN FAZLA MI?

Fatih dediğimiz zaman bir kere durmak lazım... Daha önce de yazdım, Fatih dizisi yapmak ve oynamak farklı bir şey. Kanal D, bu işi daha önce 2013 yılında yaptı.

10 milyon dolarla televizyon tarihinin en pahalı dizilerinden birisi unvanıyla beşinci bölümde final yapmıştı. ‘Mehmed Bir Cihan Fatihi’nin ilk bölümü, ev ahalisinden iyi puan aldı. Ev ahalisi, “İlk bölümler hep böyle olur, izlemek lazım” diyerek de açık kapı bıraktı.

Kenan İmirzalıoğlu kaptı

Bu proje için önceden  “Bir yıl daha beklemeliydi” diye yazmıştım. Karşılığı para bunun, özel televizyonun ‘Zaten başımıza büyük iş aldık daha fazla bekleyecek halimiz yok” diye düşündüğünden olabilir. “Hele bir başlayalım” dediklerini tahmin ediyorum. Yönetmeninden senaristine ve de oyuncularına kadar, değişiklik yapıldı. 2 milyon TL’nin gittiği söylendi. Hani şöyle bir kendimize gelelim, işi olgunlaştıralım zamanı bile olmadı. Harala gürele işe koyuldular. Buna rağmen ilk bölümde ortaya hiç de fena olmayan bir iş çıktı. Kenan İmirzalıoğlu hafif ‘Hayda bre aslanlar’ tavrıyla genel seyircinin beğenisini, yani reytingin bir bölümü kaptı gibi...

Eğitimli Fatih portresi

Senaryo, Ercan Mehmet Erdem imzalı. ‘Behzat Ç.’den hatırlar ve severiz. Fatih’in entelektüel yönü ilk bölümünde es geçilmemiş. Fatih, ünlü bilim adamı Ahmet Kurani başta olmak üzere, bir alay hoca nezaretinde çeşitli bilim ve felsefe dallarında, İslam ve Yunan edebiyatı alanında köklü bir eğitim gördü. Ana dili Türkçenin yanında Yunanca, Arapça, Latince, Farsça ve İbranice’yi kusursuz şekilde konuşuyordu. Bu özelliklerinden biri yaralı Bizans askeriyle yaptığı (pusu kurmuşlardı) konuşma ve Ay tutulmasını hesap ettiği kaçış gecesi sahnesinde kendini gösterdi. İlk bölümün en etkili sahnesiydi.

Çandarlı, damga vurdu

Çetin Tekindor, Çandarlı Halil Paşa olarak ilk bölüm, “Bu diziyi götürürüm” (başı vurulmazsa) mesajını verdi. Aksiyon yine hallice olmaktan kurtulamadı. Çok daha fazla zamana ihtiyaç vardı bu işlerin hakkıyla yapılması için, o da artık yoktu. Fatih dediğimiz zaman durmak lazım karşılığı bir dizi beklemeyelim.

Kısa zamanda ortaya eli yüzü düzgün, çekimleri ve oyunculuğuyla standardı (kadın oyuncular biraz zayıf gelse de) yakalamış, İmirzalıoğlu’yla görmek istenen Fatih’in de yer aldığı bir dizi ortaya çıkmış. ‘Büyük bir prodüksiyon’ değil (çok para harcamak ayrı, büyük prodüksiyon olmak ayrı) ama artık tarihi dizilerde belli bir seviyeye geldiğimizin iyi örneklerinden biri olmaya aday. Özel televizyon dayanma payı bu kadar olabiliyor. Yinede Kanal D’yi kutlamak lazım.

 

MESUT YAR-POSTA

Onun ruhunda fethetmek var

 “Mehmed Bir Cihan Fatihi” (Kanal D) önceki akşam yayına girdi. İlk bakışta şu gıybetlerin üstünü çizip geçelim...

Kenan İmirzalıoğlu harika bir Mehmed olmuş. Ne tam yaşlı ne çok genç duruyor. Tam da Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaşta...

“Senaryo zayıf kalmış” gibi laflara da gerek yok. Tek başına “ay tutulması” sahnesinde bile Mehmed’in diyalogları benim diyen dönem işinde yoktu. Ekranda kendi çağının bilgeliğini izliyoruz. Hatta üstüne tarih programı döner...

Yönetmen dönemi yansıtabilmiş mi? Ha, Cevdet Mercan elbette 1400’lü yıllarda yaşamamış. Ama yaşasaymış iyi bir ressam olacağı kesin. Çünkü izlediğim manzara aynen okuduğum kitaplardaki gibiydi...

Ve müzikler. Orada bir duracaksın. Kulak kesileceksin. Dinleyeceksin. Ve de iddia ediyorum bir süre sonra o müzikler için bile olsa bu diziyi izleyeceksin. Bir de Fatih bu yahu; fethetmek onun ruhunda var. Kuşatılan reyting kalesidir; alınır, net!

AYIP OLUYOR ARTIK

Önceki gün reyting listesinde 8 hava durumu kuşağı gördüm. Dizilerin, yarışmaların, kuşak programlarının arasında bir yıldız gibi parlıyorlar...

En çok atv’nin haber kuşağının sonrasındaki izlenmiş. Gerisi TRT Haber ve TRT 1 imzalarını taşıyor. Şu “havadan sudan konuşmak” şeklinde kurulan söz öbeği doğruymuş demek ki...

Havadan sudan konuşuyor, hava durumu izliyoruz; reyting listesini bunu gösteriyor. Milyonluk programların yanında maliyeti sıfır gibi görünen bu işleri listede görmek sanırım sadece beni çıldırtmıyordur. Bir yanda saatler süren dizi ve programlar öteki yanda iki dakikalık bir grafik işi...

Reyting listelerindeki bu başıboşluğa son verecek bir fırtına yok mu? Varsa o fırtınanın ne ekip biçtiğini ben de izleyeceğim, söz!

OYUNCUDAN İLGİNÇ BİR BENZETME

İlk kez bir dizi setinden “sanayi mahallesindeki kaportacı dükkanı değil, pahalı bir markanın ışıltılı servisi” olarak bahsedildiğini duydum...

Bu sözler, “Diriliş Ertuğrul”un (TRT 1) Ares karakterine hayat veren Cemal Hünal’ın ağzından çıktı. Cemal, kaprisli bir oyuncu değil bilirim ama zor seçer...

Başrol olmayan karakterlere bile bunu yaşatan dizi setleri varsa hakikaten ne mutlu bizim TV sektörüne. Dilerim bu söz tüm setlere ve yapımcılara ilham kaynağı olur. Umarım, “Bizim de ustalığımız var” mazeretinin ardına gizlenmeden kamera arkasının da çıtasını dünya devleri arasına sokarlar. Sokmalılar da zaten!

KIRILMA NOKTASI OLSUN

Romantik Prens lakaplı oyuncu Seçkin Özdemir’i “Tehlikeli Karım”da (Show TV) aksiyonun kucağında izliyoruz...

Geçtiğimiz günlerde “Tokyo” mahlaslı televizyon çocuğu arkadaşım not düşmüş; “Seçkin kendine tur bindiriyor” diye. Oyunculuktan bahsediyor...

Ben bu tür ters köşeleri, izleyeni şaşırtma taktiklerini daha sık görmek istiyorum. Çünkü orta yaşlarına kadar jön ya da emeklilik çağına kadar aynı “yan karakterde” takılan oyuncuların makûs kaderine üzülüyorum. Umarım bu bir kırılma noktası olur!

GENEL REYTİNGLER DÜŞTÜ

Genel reytinglere baktığımızda geçen haftaya oranla hemen tüm dizilerde küçük de olsa bir düşüş var. Bir puan filan ama insan “bu izleyici nereye gitti?” diyor...

Belki “Survivor” (TV8) belki maç yayınları belki de alternatif işlere gönüller kaydı, orasını bilemem...

Neyse. Toplam izleyici grubunda 28 dizinin sadece dört tanesi reytingini yükseltmiş. Ama ilginç olanı bunların iki tanesi final yapmış...

“Kalbimdeki Deniz”, “Kırgın Çiçekler”, “Mehmetçik Kûtulamâre” (TRT 1) ve “Çocuklar Duymasın” (Kanal D) bir hafta öncesine göre daha çok izlenen işler...

Zirvede ise reytingleri düşmüş olsa da “Sen Anlat Karadeniz” (atv), “Diriliş Ertuğrul” (TRT 1), “Kadın” (FOX), “Çukur” (Show TV) ve “Söz” ilk beş sırada yer almış...

(Teşekkürler Interpress)

 

Oya Doğan-VATAN

Kadın’ın fendi Fatih’i yendi

Tarih 2010. Ekranda farklı bir iş arıyoruz. İşte tam o anda Show TV’de Muhteşem Yüzyıl’ın tanıtımları dönmeye başladı. Kanuni Sultan Süleyman’ı izleyecektik. Bugüne kadar yapılmamış bir işti. Rahmetli Meral Okay bu projeyi kurmuş, daha sonra Kanuni rolüne Halit Ergenç seçilmişti. Tarih 5 Ocak 2011. Muhteşem Yüzyıl yayın hayatına başladı ve hepimizi mest etti. Sonuç ortada! Hem Türkiye’de çok izlendi, hem de dünyaya en çok satılan işler arasına adını yazdırdı. Hemen ardından Kanal D Fatih Sultan Mehmet’in hayatını dizi yaptı. 2013 yılında yayınlanan dizi 5 bölüm sürebildi. Muhteşem Yüzyıl çıtayı çok yükseğe koymuştu. O dönem başlayan tüm dönem dizileriyle karşılaştırıldı. Fakat dönem dizilerinin de önünü açtı. Şu an ekranda Diriliş Ertuğrul, Payitaht Abdülhamit, Mehmetçik: Kut’ül Amare, Vatanım Sensin hala o başarının yansımasından faydalanıyor.

İlk bölüm 2.2 milyon liraya mal oldu

Tarih 2017. Ekranda yine farklı bir iş arıyoruz. Kanal D’de ise bir süredir bir karışıklık var. Kenan İmirzalıoğlu’yla anlaşan kanal, ona bir dönem dizisi arıyor. Fatih Sultan Mehmet’in hayatını dizi yapmakta karar kılıyorlar. İşte ilk hata orada başlıyor. Çünkü daha önce aynı kanalın denediği ve başarısız olduğu bir iş! Sinemada ve ekranda daha önce yapılmış bir iş. Farklı değil! Ayrıca senaryoya oyuncu bulunmuyor, oyuncu üzerine senaryo yazılıyor. Muhteşem Yüzyıl’dan farklı bir işleyiş var. Üstelik seçilen yönetmen, senarist, oyuncular, sanat ekibi yolda değişiyor. İlk bölüm çekiliyor ve izlenince beğenilmediği için çöpe atılıyor. Yeni gelen ekip can havliyle her şeyi değiştirip yayına dizi yetiştirmeye çalışıyor. İşleri hiç kolay değil! İlk bölüm tam 2.2 milyon liraya mal oluyor. Sonunda kanal dizinin yayınlanacağı tarihi basıyor. 20 Mart 2018. İkinci hata burada başlıyor. Salı akşamları kadın izleyici kumandanın sahibi olmuşken, pastadan herkes nasibini almışken, yaz geliyorken ve biz artık daha iç acıcı işler izlemek istiyorken Mehmed: Bir Cihan Fatihi dizisini girmek ciddi bir stratejik hata! Kanal zaten çok büyük bir risk almıştı. Keşke riski büyütüp diziyi yeni sezonda girseydi. Vatanım Sensin zaten bitiyor. Onun yerine perşembe akşamları Mehmed’i girmek daha doğru bir hamle olurdu. Böylece ekibin vakti olduğu için alelacele iş yetiştirmek yerine iyi bir senaryo, oyunculuklar ve çekimler çıkardı ortaya...

2018 model Fatih  Sultan Mehmed izledik

Neyse olan oldu! Dizi salı akşamı saat 20.00’de Kanal D ekranında başladı. Tabii ki hepimiz ekran karşısına oturduk. Kafamızda onlarca soru vardı. Fakat en çok merak ettiğimiz şey; 45 yaşındaki Kenan İmirzalıoğlu’nun 25 yaşındaki Mehmed’i nasıl oynadığıydı. Elimi vicdanıma koyup söylüyorum ki, Kenan İmirzalıoğlu role çok inanmış. İzlerken ne onun yaşını hatırladım, ne de bu tartışmaları... Mehmed olduğuna inandım inanmasına ama dizinin diyalogları öyle genel geçer, öyle özensizdi ki gözümü kapattığımda bir dönem dizisi izlediğimi anlamıyordum. Sanki bir konakta geçen dizi izliyor gibiydim. Mehmed dizisini izlerken oyunculuğun çok büyük bir kısmının da tonlamayı bilmek olduğunu öğrenmiş olduk. Oyuncular kostümü giymişler giymesine ama hepsi 2018’de konuşuyor gibi tonlama yapıyorlardı. Fakat beni benden alan sorun müzikti. Aytekin Ataş acayip sevdiğim bir müzisyendir. Ama sen ne yaptın Aytekin, diziyi izlerken her sahnede ama her sahnede aşırı coşkulu müzikten kulaklarım acıdı. Dizi bittikten sonra bir değil iki ağrı kesiciyle ancak başımın ağrısını hafifletebildim. Üstelik temalar o kadar çok Muhteşem Yüzyıl’ı anımsatıyordu ki ister istemez karşılaştırma yaparken buldum kendimi...

8 yıl önce olsa  övgüler alırdı

Mehmed: Bir Cihan Fatihi eğer 2010 yılında yani 8 yıl önce yayın hayatına başlasaydı şu anda bu köşede diziye övgüler yağdırıyor olabilirdim. Çünkü o zaman o kostümleri görmemiş, o dekorları izlememiş, inanılmaz kaliteli bir senaryoyla hikayenin içine girmemiş, bu müzikleri ilk kez duymuş olacaktım. Fakat biz bunu izledik. Hem de çok kaliteli bir halini yıllarca izledik. Şimdi hem yapımcı, hem kanal, hem oyuncular istedikleri kadar iyi bir iş yapsınlar bizim dimağımız kirli! Ne yapsanız Muhteşem Yüzyıl’la karşılaştıracağız. Ama dizi Muhteşem Yüzyıl kadar özenli bir birinci bölümle karşımıza çıkmadı. Diziyi ablamla izledim. Sanırım en güzel yorumu o yaptı. “Biz Fatih’i hem ekranda, hem de sinemada izledik. Başarılarına aşinayız. Keşke Fatih’in zekasını anlatan, daha az görkemli ama zeka işi bir dizi yapsalardı. O zaman ekran karşısından kalkmazdım” dedi. Ablam tekstilci. Farklılıktan anladığı var olan şeyi başka bir bakış açısıyla anlatmak!

Tüm kategorilerde  3. oldu

Mehmed: Bir Cihan Fatihi, Kadın dizisinin en heyecanlı bölümünde yayın hayatına başladı. Ne yalan söyleyeyim işim olmasaydı ben de ilk bir saatinden sonra Kadın dizisine kaçardım. Öyle iyi bir senaryo, oyunculuklar, çekim ve prodüksiyonla karşımıza çıkıyor ki Kadın insan o gerçekliğin içine bırakıyor kendisini... Sonuç; Mehmed Bir Cihan Fatihi Tüm Kişiler’de 6.41, AB’de 8.79, ABC1 20+’da 7.88’le üçüncü oldu. Kadın dizisi zirvede! Kadın’ın fendi Fatih Sultan Mehmed’i yendi. Peki, bu reyting diziyi kurtarır mı? Ne yazık ki hayır! Umarım önümüzdeki haftalarda durum toparlanır. Böyle çok örnek var. İlk bölüm düşük açıp ardından reytinglerini yükselten... Sonuçta ortada çok ciddi bir emek var. Bu işte emeği geçen herkesin ellerine sağlık! Ama işte kendimi de “Keşke” demekten alıkoyamıyorum.

 

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERköşe yazarları