UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

SİNA KOLOĞLU YAZDI: "KADIN" DİZİSİ FİNAL Mİ YAPIYOR?..

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

SİNA KOLOĞLU YAZDI: "KADIN" DİZİSİ FİNAL Mİ YAPIYOR?..

ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

KIRIKKALE’Yİ ‘DÜNYANIN EN KÖTÜ ŞEHRİ’ YAPTILAR

BBC Two’dan sonra Netflix’te de yayınlanan ‘Collateral’ adlı dizide, İngiliz İç İstihbaratı’ndan Sam Spence ile MI5’ın insan kaçakçıları arasına ajan olarak yerleştirdiği Berna Yalaz arasında geçen diyalog ilginç: 

Berna: Çocukluk arkadaşlarımın hayvan olduğunun farkındayım. Beraber büyüdük ve bana güveniyorlar. Çocukken birlikte Kırıkkale’deydik. 

Sam: Hiç gitmedim. 

Berna: Dünyanın en kötü yeri. İngiltere’ye beraber geldik. Sabah gözümüzü Türkiye’de açmadığımız her gün mutluyuz. 

Onedio’dan Fatih Uzun, gündeme getirince oturup izledim dört bölümlük mini diziyi. 

‘Collateral’; dedektifler Abdullah Asif adlı pizzacının teslimat yaptığı evin kapısında öldürülmesini araştırırken, İngilizlerin kötü yanlarını, toplumun mültecilere ve Müslümanlara bakışını da gözler önüne seren bir yapım. 

Dizi, eşcinsel piskoposun, Vietnamlı hemcinsine aşık kadın papaza, “Bunu iki yüzlülük olarak görebilirsin, ama bir kadın papazın göçmen ve kaçak bir kadınla ilişki yaşamasını cemaate izah edemem, kabul de edemem” dediği bir iş… 

2018 yapımı dizide İngilizleri kızdıracak detaylar da var. 

Erkek binbaşının, kadın subaylara mobbingi, bir yüzbaşıya tecavüz, ülkelerini yabancılardan korumak adına milliyetçi İngiliz subaylar ve istihbaratçıların yaptığı kirli işler de anlatılıyor. 

Türklerin insan kaçakçısı gösterilmesi, Türkiye’nin karalanması bir yana dizide Kırıkkale’nin ‘dünyanın en kötü şehri’ ilan edilmesini anlayamadım.

DİZİLERİN EKRAN ÖMRÜ VE ‘DALYA’ DİYENLER!

İstanbul Ticaret Odası’nın yayınladığı ‘Türkiye’de Film Endüstrisi’ raporundan dizilerimizin ekran ömürlerine dair istatistikler: 

“2011-2015 arasında 100 diziden 40’ı 23 bölümü, 35’i ise 13 bölümü göremedi. Bu sürede çekilen 358 diziden yüzde 56’sı, 24 bölüme ulaşamadan bitti.” 

Dizilerin reyting canavarına yenik düştüğü bir dönemde 100 bölümü geçerek “Dalya” diyebilen şanslı yapımlar da var. İşte bunu başaran diziler: 

O Hayat Benim/FOX: 131 bölümde bitti. 

Karagül/FOX: 125 bölüm yayınlandı. 

Arka Sokaklar/Kanal D: 219 haftadır ekranda. 

Seksenler/TRT 1: 201 bölümde veda etti.

Zengin Kız Fakir Oğlan/TRT 1: 128 bölüm sürdü.  Diriliş Ertuğrul/TRT 1: 109 haftadır yayında.  Karadayı/ATV:     115’te final yaptı.  Kırgın Çiçekler/ATV: 113 hafta sonra bitti. 

OTİZMLİ KIZIYLA TEK BAŞINA KALAN ANNE

Naz Elmas’ın iki çocuk annesini oynadığı ‘Tut Yüreğimden Anne’, adından da anlaşılacağı gibi, izleyene gözyaşı döktürecek bir drama…

Eşinin rahatsızlığını, oğlununsa varlığını kabul edemediği otizmli kızını öylesine sahipleniyor ki anne, yaptıklarıyla örnek oluyor ailesine… Senaryosunu Gökhan Alan’ın yazdığı filmin yönetmenleri, Burçin Aydın ve Bülent Aydoğan. 

Sermiyan Midyat, Naz Elmas’ın yanı sıra yapımcının oğlu Janberk Nak, Ela Şen ve Levent İnanır’ın oynadığı film, kurmaca bir öykü, ama hayatlarında benzer sorunları yaşayanlara otizmli ve down sendromlu bireylere nasıl davranılması gerektiğini anlatan bir yapım. 

‘Tut Yüreğimden Anne’nin sinemada ne kadar iş yaptığına bakılmaksızın, toplumda farkındalık yaratması için televizyonlarda sıkça yayınlanması lazım. 

Otizmli kızı için savaşan annenin dramını ekrana getiren film, iletişim sorunu yaşayan oğlu için mücadele eden babanın öyküsünü anlatan Kıvanç Tatlıtuğ’un ‘Hadi Be Oğlum’ filmi ne kadar çok insana ulaşırsa, toplumda yaratacakları farkındalık o ölçüde fazla olacaktır.

GÜNÜN SÖZÜ

“Bir kurumdan ayrıldığın için mutluysan sen kazandın, mutsuzsan kurum kazanır.”

 

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

‘KADIN’ DİZİSİ FİNAL Mİ YAPIYOR?

‘Kadın’ dizisinin başrol oyuncusu Özge Özpirinçci, Instgram story’sinde paylaştığı fotoğrafın altına, “Final okuduğumda ben! Böyle final görmedim arkadaş! Hemen 22’nci bölümü istiyorum” diye yazdı. Millet, ‘Dizi final mi yapıyor?’ diye sormaya başladı. Özpirinçci, “Dizimiz final yapmıyor. Sadece 21’inci bölüm finalinden bahsediyordum” dedi. Projenin orijinalinin 11 bölüm olduğu, bu nedenle yerli halinin de gelecek sezon final yapacağı şeklinde bir başka iddia ortaya atıldı. Sordum, “14 reyting alan 35 dizi arasında ilk üç sırayı bırakmayan Özpirinçci’nin dizisinden söz ediyoruz” dediler. Yani ‘Kadın’a güven tam!

YAZARA SAYGISIZLIK DEĞİL Mİ BU?

Netflix’te gösterilecek Türk dizisinin tanıtımını içeren bir basın bülteni yayınlandı. Projede; Çağatay Ulusoy, Okan Yalabık, Ayça Ayşin Turan, Hazar Ergüçlü ve Mehmet Kurtuluş başrollerde. Dizinin yönetmeni Can Evrenol, görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki, görsel efektler Gradient Effect ve prodüksiyon tasarımıysa Deniz Göktürk’e ait. Bültende, “Dizi, tarihte kendisine verilmiş gizli bir görevle İstanbul’u korumak zorunda olduğunu öğrendikten sonra, dünyası altüst olan Hakan’ın serüvenini anlatıyor” şeklinde geniş bir özet sunulmuş. Dikkat ettim, dizinin adı yok. Daha önce de ‘Bu proje bir romandan hareket edilerek çekilecek’ diye yazmıştım. İpek Gökdel’in ‘Karakalem ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikayesi’ adlı romanından artık uyarlama mı, esinlenme mi o kıvamda bir durum... Romanın telif hakları, sektörün içinde yıllardır bulunan ayrıca bu konuda ülkenin en önemli ajansı Onk’un sahibi Mehmet Karaca’da. Bülteni hazırlayan halkla ilişkiler şirketine, “Bültende romancının adı neden yazmıyor?” diye sordum.  “Netflix tarafından paylaşılan metin böyle” cevabını aldım. Bildiğim kadarıyla O3 Medya romanın telif hakkını parasını ödeyerek aldı. Peki niye metinde yazarın adı yok? Karaca’ya sordum. “Anlamak mümkün değil” dedi. Mesela elektronik postama, ‘Dizisiyle çok ses getiren roman ‘Küçük Ama Büyük Yalanlar’ şeklinde bir bülten gelmiş. Romanın başarısıyla millet övünüyor. Bizde adı ve yazarı gizleniyor.

Bu saygısızlık değil mi?

‘ELİMİN LEZZETİ’ YENİDEN

‘Life Time’, yerli yapımlara kapılarını açan bir kanal. 2013 yılından bu yana değişik kanallarda görülen ‘Blind Test’ olarak yurtdışına satılan, belki de ilk format olan ‘Elimin Lezzeti’ bu kanalda yayınlanacakmış. Sunuculuğunu da Deniz Akkaya yapacakmış. Program, 19 Mart’ta başlayacak.

 

MESUT YAR-POSTA

Ekrana döndüler

 “Yemekteyiz” (TV8) yarışmasının en ilginç karakterlerinden biriyle önceki gün tanıştık. İman isimli arkadaş sanırım son zamanlarda ekranda gördüğümüz en agresif karakter...

 

Daha ilk gün sırasıyla “dış ses”, “sunucu Onur Büyüktopçu” ve yarışmacıları deyim yerindeyse azar ve laf sayma sırasından geçirdi...

 

Onur, her hafta bilgeliğin zirvesine adım adım tırmanıyor. Sanırım bu yarışma maratonunu modern çağın ermişlerinden biri olarak bitirecek. Kendisindeki sabrın on gramı bende olsa dünyayı ekseninden oynatırdım vallahi...

 

Neyse, gözden kaçırdıysanız bahsi geçen arkadaşa bir dikkat edin. Bir dönemin skandal seven ve cebinde cayırtı reytingiyle gezen Canergilleri ekrana dönmüştür, bilginize!

KEŞKE HAFTALIK OLSAYDI

Kanal D’nin günlük dizisi “Hıçkırık” ellinci bölümünde son buldu. Son haftalarda yukarı doğru bir reyting seyrine girmişti ki deyim yerindeyse “nefesi yetmedi”...

“Hıçkırık” iyi bir işti. İyi bir uyarlamaydı hatta. Haftalık bir dizi olsa ve bir parça da daha ağırdan alınsa ekrandaki “Aşk-ı Memnu” boşluğunu doldurabilecek kadar kuvvetli bir hikaye örgüsüne sahipti...

Olmadı. Bazen tüm şartların bir araya gelmesi gibi olağanüstü bir durum gerekiyor. Bazen de değil, artık bir dizinin tutması için kaçınılmaz atmosfer olağanüstülük. Olağan yaşayamıyor, net! (Bu arada dizinin yayın saatine “Magazin D” isimli günlük program kaydırıldı.)

GEÇMİŞ OLSUN

Magazin gazetecisi ve yazar Sema Denker haftanın iki günü “Kanal D Magazin” programında yorumculuk yapacaktı. Sıkıntı yok yine yapacak...

Ama bir ayağı Berlin’de olan Sema memlekete döner dönmez “Influenza B” virüsüyle yatağa düştü. Bu gribin bir çeşidi. Sıfat katmaya gerek yok ve sıkıntılı bir hastalık...

Dilerim tedaviyle bağışıklık sistemi ayağa kalkmış bir şekilde işine döner ve uzman olduğu dünyada sıklıkla dolaşan virüslere karşı daha bir dirençli olur. Geçmiş olsun kardeşim!

DİZİ ALEMİNDE KİM ZİRVEDE?

Dizilerin reyting karnesine bakalım. Verileri Interpress toplamış ve özet geçersek bir önceki haftaya göre pek de yükselebilen dizi olmamış...

Buna göre toplam izleyici grubunda ilk beş dizi; “Sen Anlat Karadeniz” (atv), “Diriliş Ertuğrul” (TRT 1), “Kadın” (FOX), “Çukur” (Show TV) ve “Söz” (Star TV) olarak sıralanmış. “Kadın” yükselen işlerden...

AB grubu izleyicide ise sıralama biraz değişik. İlk sırada bu kez “Diriliş Ertuğrul” var. Onu da “Kadın”, “Çukur”, “Sen Anlat Karadeniz” ve “Ufak tefek Cinayetler” (Star TV) takip etmiş...

Haftaya üç yeni dizi ekranda olacak. Biri de “Mehmed: Bir Cihan Fatihi” (Kanal D). Bu sıralama değişir, net!

AMAN ALLAHIM DÖNDÜ!

Bir dönemin fenomen ve absürt dizisi “Gerçek Kesit” sinema filmi olarak döndü. Bunun haberini ilk benden okumuştunuz...

“Leyla ile Mecnun” dizisiyle zirve yapan absürt akımın farklı kafalı ustalarından Onur Ünlu’nün çektiği filmde “Sarı Bıyık” ağabeyimiz başrolde...

“Manyak” sıfatıyla vizyona girecek olan filmde “Gerçek Kesit” ile tanıdığımız pek çok garip sıfatlı ağabey ve abla da rol almış. Az daha ben de aralarında o

Şu bir gerçek ki, fragmanı izleyen herkes “Gerçek Kesit” için, “Vay be dönüşü muhteşem olmuş” diyor. Yine ağzına kadar akıldışılık, yine dibine kadar absürt mizah. Bir korku filmi mi yoksa Tarantino sinemasının son jenerasyonu mu kestiremiyorsunuz...

Ama şunu söyleyebilirim, ekranın bu tarzda kafa boşaltacak işlere çok ihtiyacı var. O yüzden “ekrana da dönsün” temennisiyle meseleyi noktalıyorum!

 

OYA DOĞAN-VATAN

İNANMANIN BAŞARMAK OLDUĞUNUN KANITI: AYTA SÖZERİ

Eylül 2012... Ekranda Beyoğlu’nun arka sokaklarında yaşanan hayatları yüzümüze vuran bir iş başladı. Nasıl gerçek, nasıl farklı, nasıl sarsıcı... Adı Kayıp Şehir’di. Ama izleyiciden kaybolmadı. Üstelik bize çok iyi oyuncular kazandırdı. Gökçe Bahadır’ın Yaprak Dökümü’nden sonraki en iddialı rolüydü Aysel. Bambaşka bir karaktere bürünecekti. Öyle bir altından kalktı ki, ekranın unutulmaz karakterlerine adını yazdırdı. İlker Kaleli’yi ilk kez Kayıp Şehir’le tanıdık. Hayatımıza beklenmedik bir yerden girdi. Ondan sonra da ne yapsa inanmamızı sağladı. Nik Xhelilaj’ı da ilk kez bu dizide izledik. Elifcan Ongurlar da Kayıp Şehir’le kazandığımız oyunculardan... Cansu Tosun’u tanıyorduk ama Kayıp Şehir onu bize daha çok yaklaştırdı. Şebnem Hassanisoughi, Taner Ölmez, Tugay Mercan, Uğur Polat, Nazan Kesal bu dizideki karakterleriyle unutulmazlarım arasındadır.

En iyi yardımcı kadın oyuncu

Ancak bir karakter var ki, bugün onu alkışlamak bana çok büyük mutluluk veriyor. Daha önce Hayat Bağları, Arka Sokaklar gibi dizilerde izlemiştik ama Kayıp Şehir’in Duygu’su olarak hayatımıza girdi Ayta Sözeri. Ben de o zamanlarda tanıştım Ayta’yla... Çok özel bir kalbi var Ayta’nın... Hayallerine ve inançlarına öyle bir tutunmuş ki, saygı duyuyorsunuz. Bu arada şahane bir sesi var. Defalarca onu dinlemeye gittim. Ayta, Kayıp Şehir’den sonra sahne hayatını daha da artırdı. Dizilerde oynamaya devam etti, tiyatro yaptı. Ama bu yıl oynadığı Aile Arasında filmi ona bambaşka bir yol açtı. Filmdeki performansı o kadar iyiydi ki onlarca ödülü hak ediyordu. Geçtiğimiz akşam 50. SİYAD Ödülleri’nde de “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dalında ödül aldı. Bu ödülün anlamı çok büyük! Öncelikle sinema yazarları tarafından bir oyuncu olarak bu ödülü kazanmak harika bir duygu! Sonra da bambaşka bir önemi var. Ayta Sözeri bir trans birey. En iyi yardımcı kadın oyuncu dalında ödül alması bir savaşı daha kazandığını gösteriyor. Daha doğrusu hayallerine bir tık daha attığını... Çünkü Ayta benim için inanmanın başarmak olduğunun kanıtı... Tabii ki çok emek harcayarak... Tebrikler Ayta Sözeri... Başarının lütfen tadını çıkar. Umut oldun!

Erkekler kadınları anlamak için izliyor

Ufak Tefek Cinayetler’i daha çok kadınların izlediğini düşünüyordum. Yanılıyormuşum. Meğer ciddi bir erkek kitlesi varmış. Üstelik diziye bayılıyorlar. Neredeyse hepsi Oya’yı savunuyor. Merve’nin ise şey ranlar. Ne yalan söyleyeyim epey şaşırdım. Peki, bu dizide en çok neyi seviyorsunuz diye sorduğumda ise erkekler; “Biz kadınları anlayamamaktan şikayetçiyiz. Bu dizide görüyoruz ki, zaten bu entrika kafasıyla sizi anlamamız mümkün değil! Siz bile kadınları anlamıyormuşsunuz” cevabını veriyorlar. Haksız değiller galiba! Merve, Oya, Pelin, Arzu ve Burcu’ya bakınca insan hemcinsinin bu entrikalı halinden çekiniyor.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI