UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

SİNA KOLOĞLU YAZDI: "DİZİLERİ ETKİLEYEN ÖLÇÜM BAŞLADI!.."

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

SİNA KOLOĞLU YAZDI: "DİZİLERİ ETKİLEYEN ÖLÇÜM BAŞLADI!.."

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

DİZİLERİ ETKİLEYEN ÖLÇÜM BAŞLADI

'Zaman Kaydırmalı İzleme' yani, bir yayının farklı bir zamanda o hane içindeki ana televizyonda izlenmesi. Diziyi seyredemedik, kaydettik ve sonra izledik durumu... İşte şimdi, bu yapılan işlem de ‘ölçüme’ dahil ediliyor. Konuştuğum TV yöneticileri, “Reytingleri etkiler” diyor. TİAK (Televizyon İzleme Araştırmaları) 2 Mart tarihinde uygulamaya geçti. Şimdi evdeki tek televizyondan yapılan işlem ölçülüyor. Bilgisayar, tablet ve telefon izlemeleri şu anda dahil değil. Bu yılın sonundaysa evde kaç televizyon varsa, her birinde yapılan benzer izleme, ölçüme dahil edilecek. Bazı ayrıntıları bilmekte fayda var...

Kaç günlük izlemeler

Örneğin bir diziyi, yayını takiben yedi gün içerisinde ölçüme dahil edilebilmesi için izlemeniz gerekir. Ek bir cihaz olmayacak, mevcut sistem (Audio Matching System) uygulanacak, ayrıca mevcut panelde bulunan haneler üzerinden geçekleştirilecek.

Özellik nerede var?

Hem eldeki cihazın hem de, ne tür yayınların bu ölçüme uygun olduğunu bilmek lazım. En önemli soru bu. Digiturk ve D-Smart gibi platformlar da bu tür ölçüme müsait. Örneğin Turkcell TV Plus, son 24 saatlik yayına herhangi bir kayıt işlemi yapmadan erişme olanağı sunuyor. Bir de cihaz tarafı var. Televizyonun ya da televizyona bağlı yayın alma cihazlarının, yayın kaydetme ve kaydettiğini tekrar televizyona aktarma özelliğini bulundurması lazım. Bir de tabii üyelik gerektiren yukarıda bahsettiğim platformların depoladığı kayıtlı içerik de, izlenerek zaman kaydırmalı izleme yapılabilir.

HALE SOYGAZİ MESELESİ NE OLDU?

Hani Murat Bey vardı. “Benim annem Hale Soygazi” diyerek aylarca Seda Sayan programındaydı. ‘Büyük ifşa’ diye sunuldu. Sonra? DNA testi ve mahkeme vardı. Merak ettim doğrusu ne oldu? Yoksa kaynadı mı? Doğru değilse onca söylenen laflar ve verilen görüntülerin de bir hesabı olmayacak mı?

YENİ KONU BULMADA UZMAN

‘Söz’ dizisine bakıyorum, yeni karakter sunumu ve konu bulmada uzman bir dizi. Askeri operasyon çekimlerinde sıkıntı vardı. Şehre indi ve ‘istihbarat operasyonları’na geçti. Nazlı’nın teröristler tarafından uyuşturucuya bağımlı hale getirilmesi bir senaryo zekâsı, ‘Bir karakter nasıl gündeme getirilir?’ sorusu-nun cevabı... Derman (Timur Acar) da dizinin önü açık karakterlerinden. ‘Söz’ bu özelliğiyle uzun bir yolculuğu hak ediyor.

 

MESUT YAR-POSTA

BAŞKA SORUM YOK HAKİM BEY!

 “Çukur” (Show TV) dizisine kral gibi giren Emrah amir koca İstanbul yanarken sahilde martı ve balık besliyor muydu? Evet...

“Çukur” ahalisi inşaat durdurup, lüks restorandan silahla adam kaldırırken kolluk güçlerinin bir kolu bile ortada yok muydu? Evet...

Güpegündüz kentin orta yerinde bir otoparkın göbeğinde cinayet işlenirken olay yerine polisten önce Yamaç gelip “temizlikçilik” yaptı mı? Evet...

Hadi hepsini bırak, koca Haydarpaşa limanında mermiler resital verirken saatler boyu bir polis ya da özel harekat kaskına bile denk gelmedik mi? Evet...

Ülkemiz olağanüstü halle yönetiliyor ve hava, kara, deniz limanları olağanüstü şekilde korunuyor mu? Evet. Eh o zaman bu “Çukur”, bu İstanbul, bu siyah giyen tas tıraşlı arkadaşlar hangi ülkede, bilen var mı? Hayır. Başka da sorum yok hakim bey!

RİNGİ BAŞKA KANALA TAŞIYOR

Bilgehan Demir iki sezondur TV8 ve kardeş kanalı TV8,5’ta bir hayli izlenen boks maçlarını kimi zaman yerinden kimi zaman da banttan anlatıyordu. Açıkçası bu maçlar kanalın (TV8,5) lokomotiflerinden biriydi...

Ancak kardeş kanal için bütçe kısıtlamasına gidilince kısmen maliyetli bu işe son verilmek zorunda kalındı. Daha doğrusu taraflar karşılıklı vedalaştılar...

Şimdi Bilgehan, 31 Mart akşamı Volkswagen Arena’da çok acayip bir boks gecesi organize ediyor. Türkiye’de bir ilk de diyebiliriz. Bu hangi kanalda yayınlanacak şimdilik bilemiyorum...

Ama şu bir gerçek ki, Bilgehan Demir yeni bir kanala imzayı atmak üzere. Piyasaya yeni giren bir kanala lokomotif bir iş zincirini taşıyacak. Olursa “iyi transfer” diye buna derim!

NİHAT DOĞAN ELENİNCE...

“Survivor” (TV8) yarışmasının iddialı isimlerinden Nihat Doğan ilk ünlüler elemesinde adaya veda etti. Nihat veda konuşmasında Nazım Hikmet’in “Tahir ile Zühre” şiirinden bir dizeye gönderme yaparak şiiri “söz” olarak niteledi...

Açıkçası iki şaşkınlık bir aradaydı. Nihat’ın gönderilmesine bir gram ihtimal vermiyordum ki, SMS sağanağı belli ki iyi çalıştı, bir...

Nihat Doğan rahmetli Cem Karaca’nın unutulmaz “Yarım Porsiyon Aydınlık” şarkısındaki o yarım porsiyonu çok tatlı özet geçmiş oldu, iki...

Kısacası savulun Nihat yurda dönüyor. Bakalım bıraktığı yerden başlayabilecek mi? Bakalım bekleyenleri söze Nazım Hikmet’in şiirindeki gibi “Hoş geldin/ Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğun” diye girebilecekler mi?

YENİDEN KURGULANIR MI?

“Fi” dizisinin Puhu TV’deki serüveni geçtiğimiz cumartesi son buldu. Şimdi bir internet dizisi olarak ana akım kanallardan Show TV’de er meydanına çıkacak...

Şu bir gerçek ki Puhu TV’deki halden eser kalmayacak ve dizi kesilip biçilerek kuşa dönecek. Bu yeniden dizayn edilen halinin mevcuttan bir izleyici toplayacağına çok da ihtimal vermiyorum ama belki yapımcı yeniden bir kurguyla dizinin izlenme şansını yükseltebilir. Yapar mı, sanmam!

NASIL BAŞARDILAR?

“Bizimkiler” dizisinin ekran serüveni 14 yıl sürdü. 14 yıl her pazar ekrandaydı. 14 yıl boyunca hep zirvede kaldı ve tadında son buldu...

Peki mevcut düzende 14 bölüm süremeyen dizilere bakınca böyle uzun bir ömür nasıl oldu? Bunu dizinin başrollerinden biri olan Erdal Özyağcılar’a sordum...

“50 dakikalık bölümler çekiyorduk, bir. Çoğunlukla tek kanallı dönemde yayınlandı, iki. Oyuncuların hepsi tiyatro kökenliydi, üç. İlk aile işlerinden biri olduğu için sosyolojik dönüşümü bir apartmanın öznesinde birlikte izledik, dört” dedi.

Bana bu dört madde yetti. Ama işi uzatmak istersek bugünle kıyaslanınca dizinin birkaç artısı daha vardı. 14 yıllık uzun ömrün özetine çıkan bir sürü artısı daha!

 

OYA DOĞAN-VATAN

BİR HAFTADA 3 DİZİ VEDA ETTİ

Televizyon televizyon olalı böyle bir mart ayı yaşamadı. Bir anda biten diziler ve yeni başlayacak diziler birbirini takip ediyor. Düşünün sadece gelecek hafta Yasak Elma, Mehmed: Bir Cihan Fatihi, Tehlikeli Karım dizileri başlıyor. Bu ay başlayacak diğer diziler; İnsanlık Suçu, Masum Değiliz, Avlu, Nefes Nefese, 8. Gün, Fi... Hepsi birbirinden iddialı ve çok zor bir yarışa girecekler. Ama bugün konumuz veda eden diziler... Öncelikle Fi ve Çi serisinden başlamak lazım! Bu ay Show TV’de yayınlanmaya başlayacak olan dizi PuHu TV’de final yaptı. Kitaptan çok farklı bir finalle veda etmesi beni mutsuz etse de, dijital dünyanın önünü açtığı gerçeğini yadsıyamayız. Bugün Şahsiyet, Dip, Yaşayamayanlar gibi iddialı projelerden bahsediyorsak Fi’nin yarattığı etki sayesinde oldu. Böyle bir mecrada da üretim yapılacağını, izleneceğini, yurt dışına satılabileceğini kanıtlamış oldular. O nedenle Fi’nin hayatımızdaki yeri hep farklı olacak. Final bölümünde ise Afife Müzikali sahnesi olağanüstü çekilmişti. Serenay Sarıkaya, Ozan Güven, Mehmet Günsür, Berrak Tüzünataç, Osman Sonant, Büşra Develi, Tülay Günal şanslı oyuncular. Bundan sonra da yolları açık olsun.

113 bölüm ekranda kalmak büyük başarı

Kırgın Çiçekler bir yaz dizisi olarak başlamıştı. Ama 113 bölüm boyunca reyting canavarına adeta meydan okudu. Yetimhanede hayata tutunmaya çalışan kızların başına gelmeyen kalmadı. Ama yaşanan her şey onları daha da güçlendirdi. Bu diziden çok fazla genç oyuncu kazandık. Mehmet Aykaç, Biran Damla Yılmaz, Gökçe Akyıldız, Hazar Motan, Çağla Irmak, Aleyna Solaker, Arif Diren... Hepsi bu diziden sonra bambaşka dizilere dağılacaklar. Kırgın Çiçekler pazartesi akşamı final yaptı. Bu devirde 13 bölüm dizi tutturmak zorken, 113 bölüm ekranda kalmak çok büyük başarıydı. Yapımcısından oyuncusuna herkesin emeğine sağlık! Pazartesi akşamı Kalbimdeki Deniz dizisi de final yaptı. 60 bölüm ekranda kalmayı başaran dizide mutlu sona erdik. Geçen yılın sürpriz dizisi oldu Kalbimdeki Deniz. Kimsenin iş tutturamadığı bir ortamda 60 bölüm ekranda kaldı. Başarıyı kutlamak gerek! Yeşim Ceren Bozoğlu’nun yine muhteşem performansı da unutulmayacak. Bir günde iki dizi veda etti ekrana ama yukarıda yazdığım gibi bu ay bolca yeni dizi izlemeye başlayacağız. Arkadaşlar uykusuz gecelere hazır mısınız?

İçindeki iyi kötüye kafa tutuyor

Ah be Vartolu sen neler çekmişsin öyle... 8 yaşında başına gelmeyen kalmamış. Önce dedenin, sonra kötülerin eline düşmüşsün. Öfken seni öyle bir hale getirmiş ki, kötülüğün kitabını yazmaya başlamışsın. Ama seni izlemenin en keyifli tarafı içindeki iyinin her zaman kötüye kafa tutması... İşte o sahneleri izlemenin tadı başka! Bu bölümde İdris Koçovalı’ya tüm gerçekleri anlattığı sahnede değil ama Koçovalı “Belki bir kadeh bir şey içeriz” dediğinde o gözünden çıkan çocuksu parıltı etkiledi bizi. Çünkü o duyguda ne öfke vardı, ne kıskançlık. Sadece çocuksu bir özlemdi o. Benim en çok etkilendiğim an oydu. Finalde Salih yine Vartolu oldu ve İdris’e meydan okudu. Bundan sonra çok daha sert bir çatışma bizi bekliyor.

 

MEVLÜT TEZEL-SABAH

Hürriyet’in yapay zekası da mı cinsiyetçi?

Hürriyet yazarı Uğur Cebeci dünkü yazısında, İran'da düşen özel jetle ilgili ilk bakışta her ihtimale değinen, kara kutunun her şeyi açıklayacağını belirten bir yazı kaleme almış gibi görünüyordu. Ama yazılanlar bütün olarak değerlendirildiğinde kadın pilotları suçlayan, cinsiyetçi bir yazı çıkıyor ortaya.

İşte o yazıdan bazı bölümler:

'Patron Hüseyin Başaran her zaman kadın pilotlara güvendi. Bulsa, bu uçak tipinde lisanslı bir kadın teknisyen alacaktı. İyi uçak işleten, parayı esirgemeyen bir işadamıydı. Uçağın sadece teknisyeninin erkek olduğunu biliyoruz.'

TESTİ GEÇEMEDİ Mİ?

Cebeci kadın pilot Melike Kuvvet hakkında ise Türk Hava Yolları'nın istediği DLR testini geçemediğini belirtip şu yorumu yaptı: 'DLR testi ilginç bir test. Uçakta kriz anı yönetiminden karaktere kadar birçok özelliğin ipuçlarını veriyor...

Geçen yıl öğrenci pilotla Çorlu'da iniş sırasında pervaneyi vurdu... FETÖ vs. damgaları yüzünden hayatı allak bullak olmuş, geçim sıkıntısına düşmüştü.

Aklı sıkıntılarından kurtulmuş muydu, bilmiyorum.' Cebeci, uçağın kaptan pilotu Beril Gebeş'in ise 2007'de HTY'ye girip sonra istifa etmesine vurgu yapmış: '2013 yılında yeniden THY'ye girmek için başvuruyor. Ama başvuru için verilen görüşmeye gitmiyor.

Genellikle THY, pilotlar için en çok hedeflenen kuruluş. Giren emekli oluncaya kadar uçuyor.

Nedensiz istifa eden, ayrılan çok az... Uçak oto pilottan da atmışsa, iş jetini tutmak için ciddi güç gerekiyor.' Öncelikle THY'nin testini geçemeyip pilotluğa devam eden erkek pilotlar da var! Zaten 'Hüseyin Başaran hep kadın pilotlarla çalışmak istiyordu' vurgusu da düşük cinsiyetçi çağrışım içeriyor.

Cebeci, 'Başaran iyi uçak işletirdi, parayı esirgemezdi' diyerek uçakta teknik sorun olma ihtimalini de düşürüyor. Öte yandan İlknur Kuvvet, ablası Melike Kuvvet'in "Bu uçak bir kere Paris'e, iki kere Trabzon'a giderken havada arıza yaptı.

Bu uçakla uçmak istemiyorum" dediğini iddia etti.

 

KARAKUTU ÖNCESİ

Özetle Cebeci, daha kaza kırım raporu detaylı şekilde açıklanmadan, kara kutu deşifre olmadan 'Zaten pilotlar kadındı ama teknisyen erkekti (yani deneyimliydi), pilotlar fiziki açıdan güçsüzdü, başarısızdı, kadın oldukları için duygusal problemleri işlerine yansıtmış olabilirler' vs. imalarında bulunarak hem cinsiyetçi, hem de uçağın teknik bir sorundan düşme ihtimalini düşük gösteren bir yazı kaleme aldı.

Hürriyet daha yeni, 8 Mart'ta 'Vodafone ve Hürriyet yapay zeka ile cinsiyetçi dil kullanımına karşı çıkacak, dilimiz cinsiyetçi söylemlerden temizleniyor' diye bir manifesto yayınlayıp yeni projelerini açıklamıştı.

Bu yapay zeka; ya Cebeci'nin cinsiyetçi yazısını fark edecek kadar sofistike değil ya da Cebeci ile aynı kafaya sahip! Yapay zekaya biraz pekmez yedirsinler, belki açılır!

Sarı taksi -Uber

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu, "Avrupa'daki taksiciler gibi sağı solu yakıp yıkmak istemiyoruz" diye tehdit etmiş.

Taksiciler, haklı oldukları davada haksız duruma düştüler. Uber şirketi 40 yıl düşünse, reklamcılara kamyon dolusu para verse bile böyle büyük bir tanıtım yapamazdı.

Sosyal medya 'Sarı taksi- Uber karşılaştırması yapılan caps'lerle yıkılıyor. En beğendim caps'ler ise aşağıdeki fotoğraflar oldu.

Yeni Jet Fadıl

Kısa sürede on binlerce kişiden yüz milyonlarca lira toplayan Çiftlik Bank'ın sahibi Mehmet Aydın sırra kadem bastı!

Çiftlikbank sitesine girip yaptığınız gerçek yatırımlar ile güya keçi, inek, koyun gibi çeşitli hayvanlar satın alabiliyordunuz. Çiftlikbank ise, güya topladığı paralarla gerçek hayvan ve arazi alıp yatırım yapıyor ve bunu daha sonra size kar olarak geri veriyordu.

Mehmet Aydın'ın yapması gereken sadece saf insanlar bulmaktı. İşte o saf insanlara bir örnek: Zana Roj adlı bir Çiftlikbank mağduru 26.11.2017 tarihinde twitter'a şunları yazmış: '50 bin lira attım, şu an kara geçtim.

Her ay 10 bin lira geliyor.

Çiftlikbank sağ olsun, zenginin malı züğürtlerin çenesini yorar diye boşuna dememişler. Kudurun siz, konuşun, biz kazanmaya devam ediyoruz...' Aynı kişi daha sonra 'Bankalar arayıp duruyor, intiharın eşiğine geldim. Allah belanızı versin.

Hâhâ kısa zamanda aktif olacak diye mesaj atacak kadar haysiyetsiz, şerefsiz birisin Çiftlikbank.

Yarın sabah oradayım, o dombiliyi bulup kurban keseceğim...' O dombiliyi zor bulursun, çoktan dünya turuna çıktı. Yakalansa bile paralar uçtu gitti!

26 yaşındaki Mehmet Aydın ergen irisi, tombalak bir genç.

Normalde aklı başında biri, ne kadar ikna edici konuşsa da bu gencin yüzüne bakınca onunla iş yapılmayacağını anlar. Lakin ülkemizde çalışmadan para kazanma hayalleri kuran Zana Roj gibi birçok eğitimsiz insan var.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI