UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

SEVİLEN DİZİNİN YAPIMCISI DUYURDU: SİNEMA FİLMİ GELEBİLİR!..

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

SEVİLEN DİZİNİN YAPIMCISI DUYURDU: SİNEMA FİLMİ GELEBİLİR!..

ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

TÜRK DİZİLERİNİN TÜRKİYE’YE KATKISI

İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Doç. Dr. Rıdvan Şentürk, Doç. Dr. Ala Sivas Gülçur ve Öğretim Görevlisi İlhan Eken’e “Türkiye’de Film Endüstrisi Raporu” hazırlattı.

Türkiye’de film ve dizi sektörünü akademik bakışla değerlendiren çalışmada dizilere dair saptamalar, veriler daha çok ilgimi çekti. Çünkü yıllardır yazdıklarımı ve söylediklerimi destekliyor bu akademik tespitlerin hepsi.

Dünyanın “Soft power” yani “Yumuşak güç” olarak adlandırdığı bir alanda lider Türkiye…

150’den fazla ülkede Türk dizileri yayınlanıyor ve EuroData’nın 2016 verilerine göre dünyada ithal edilen kurmaca programların yüzde 25’i Türkiye menşeli yapımlar ve Türkiye pazarda açık ara lider.

İTO’nun 2011 - 2015 yıllarını kapsayan çalışması şunu da açıkça gözler önüne seriyor.

İhraç edilen dizilerden kazançlı çıkanlar sadece yapımcılar ve TV kanalları değil. Türk dizilerinin yayınlandığı ülkelerden Türkiye’ye gelen turist sayısındaki artış, o ülkelere ihracatımızın nasıl büyüdüğü ve dizilerimizin yabancıya konut satışındaki etkisi tablolar halinde var raporda…

HAYATINI TERÖRLE MÜCADELEYE ADADI

Cumartesi günü Düsseldorf’a giderken uçakta karşılaştım Ak Partili Oya Eronat’la.

Uçakta sürekli çalıştığını görünce kendimi tanıtıp sordum Eronat’a ne için hazırlık yaptığını.

Medyadan beni tanıdığını, annesinin yorumculuk yaptığım “Söylemezsem Olmaz”ı izlediğini  belirten Eronat, “Düsseldorf’ta Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) ‘Terör Mağduru Aileler ve Terörle Mücadelede Kadın’ panelinde konuşacağım. Ona hazırlık yapıyorum” dedi.

AK Parti’nin Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı Eronat, partinin Dış İlişkiler Sorumlusu Mehdi Eker’in “Sen de şehit annesisin” diyerek kendisini görevlendirdiğini söyledi.

Tek çocuğu Eren Şahin, PKK’nın bombalı araçla yaptığı eylemde altı öğrenciyle birlikte 17’sinde şehit edildiği 3 Ocak 2008’den itibaren hayatını terörle savaşa adayan, doğma büyüme Diyarbakırlı, Kürt kökenli bir anne.

Doğurup büyüttüğü, fen lisesinden sonra “İyi bir üniversiteyi kazansın” diye dershaneye gönderdiği oğlunu şehit olunca terörle mücadele için siyasete atıldığını söyleyen Eronat, “İyi ki öyle yaptım. Şehit ailelerine yardım edip, onların acılarını paylaşırken kendiminkini unutarak hayata tutundum” dedi.

2011’de Ak Parti’den Diyarbakır Milletvekili seçildikten sonra TBMM’de İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Terör Alt Komisyonu, Engelli Hakları Alt Komisyonu ve Aile Bireylerine Şiddet Alt Komisyonunda görev alan, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanvekilliği yapan inşaat mühendisi Eronat, oğlunun cenazesinde zamanın Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’i kovmasından bu yana aldığı tehditlere rağmen terörle mücadeleye kararlı. 10 yıl sonra bile oğlunu anlatırken gözyaşlarını tutamayan Eronat, “Keşke Eren şehit olmadan çok önce teröre karşı savaşmaya başlasaydım diye zaman zaman kendime sormuyor değilim” dedi.

GÜNÜN SÖZÜ

Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder. (Mevlana)

 

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

DİZİDEKİ KADIN, AĞLAR, TEHDİT EDİLİR VE YEMEK YAPAR

Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. İrem İnceoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Elif Akçalı, ‘TV Dizilerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ başlığıyla ilgili TÜSİAD için bir araştırma yaptı.

Altı kanalda 1-31 Mayıs tarihleri arasında yayınlanan, en çok izlenme payına sahip 12 dizinin, 161 erkek ve kadın karakteri (başrol ve yan roller) incelendi. Ortaya çıkan kadın karakterinin özeti şu şekilde: Zayıf karakterli, yeri gelince aşağılanan, ev kadını ve duygusal...

Erkekler daha çok görünüyor

Rol dağılımında kadınlar yüzde 47, erkekler yüzde 53 oranlarında. Araştırmaya göre, erkek karakterler üçte iki oranında daha fazla dizilere hakim.

Hem hoş hem de zayıf!

İncelenen üç kadından ikisi zayıf karakter. Yani ezik. “Hatun pek hoş” yorumları ise, dörtte üç oranında yer alıyor.

Kadın evlidir, erkek ne yapsa yeridir!

Kadın karakterlerin neredeyse hepsi evli. Medeni durumu belli. Erkeklerde böyle bir sorun yok. Nerede sabah, orada akşam olabilir. Gününü gün edebilir, özgürdür.

Erkek para getirir

Dizilerde evin kadını, ezici bir çoğunlukla iktidarda. Kadın karakterler, yüzde 79 oranında çocuklara bakıyor. Erkekler sanırım arada bir başını okşayıp, dışarı çıkıyor. ‘Ev kadını’ oranı yüzde 92. Çalışan kadın karakter ise, yüzde 20 civarında. Çalışma erkeklere mahsus,‘iş konusu olunca’ yüzde 82 oranında erkek karakterler ön plana çıkıyor.

Şiddet, tehdit kıvamında

Araştırmanın çarpıcı oranlarından biri de dizilerde ‘tehdit ve aşağılama’ bölümüyle ilgili. ‘Şiddet ve tehdit’ sahnelerinde erkekler ön planda. (Yüzde 79.) ‘Kadın gibi olmak’ örneğiyle aşağılanma ise, yüzde 62.

Kadın ağlar, erkek kabadır

Genel geçer karakter şablonunda, kadın ve erkeğe biçilmiş rollerin bir başka özeti de bu. Dizilerde erkek profili kaba (yüzde 69’u böyle) ve agresif (yüzde 62). Kadın karakterler ise, duygusal (yüzde 80), uysal (yüzde 64) ve hayalperest (yüzde 77).

Genç kadın oyuncu bolluğu

Araştırmada dikkat çekici bir başka saptamaysa, genç kadın oyuncu sayısının, genç erkek oyuncu sayısının 2.5 katı olması. Dizilerin büyük bir bölümünü kadınlar izliyor. Bir yerde kadın oyuncu, kadın seyirciye oynuyor durumu var. Bir de işin izleyici profiliyle ilgili araştırma sonuçları açıklansa... Dizideki kadınla izleyen kadın arasında büyük bir fark olmadığı ortaya çıkar böylece. 

 

MESUT YAR- POSTA

Kumandaları da fethedecek mi?

Bir hafta kaldı. FOX ekranının daha önce ismi çok geçmeyen ama şu son iki haftadır bir şekilde gaza basılan yeni dizisi “Yasak Elma” 19 Mart Pazartesi yayında...

“Kayıtdışı” dizisinden beri boş bırakılan daha doğrusu “Kalbimdeki Deniz” dizisinin bile dolduramadığı pazartesi ekranında kanal için yeniden bir ilk olacak...

Ve Fatih. “Mehmed: Bir Cihan Fatihi” (Kanal D) isimli dizi sezonun en çok beklenen işi olarak akıllara kazınmışken merak 20 Mart Salı akşamı son bulacak. Resmi açıklama geldi. Dizi, şimdilik “kadın” ağırlıklı izleyicinin elinde olan kumandayı fethetmeye yeminli gibi. Hadi hayırlısı...

Sinemada da izlenir mi?

'Çocuklar Duymasın” (Kanal D) dizisi için senarist Birol Güven’e “Final nasıl olur?' diye sordum. “Gündelik hayatın finali olmaz” diye yanıtladı

Yani diziyi bir dizi gibi değil yaşayan bir organizma olarak düşünüyor... Peki bir sinema filmi gelebilir mi? Malum uzun soluklu dizilerin bir de beyazperde de final yapması gibi bir durum moda ya...

Birol Güven, “Vallahi düşünüyoruz ama bir final olarak değil bir deneyim olarak” dedi. En çok da o sırada birlikte lafladığımız Meltem rolündeki Pınar Altuğ Atacan bu deneyimi istediğini ifade etti. Farklı bir açı ve hikaye olursa ihtimal çok canlı, bunu not edelim...

El alem onurlandırıyor!

“Gurbet Kadını” dizisinin Reşo Ağa’sını özlemedik mi? Ben özledim. Ekrandaki ağalara bakınca hepsi bir parça hafif kalıyor. Oysa Mahmut Cevher o hafiflik duygusunu izleyene hiç hissettirmedi...

Ağalık profilinde çıtayı en yükseğe koydu. Şimdi ortalıkta gördüğümüz çelimsizlerin aksine bakışları yumruk gibiydi... Mehmut Cevher geçtiğimiz aylarda Frankfurt Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü” aldı...

Vizyona girmeye hazırlanan “Yalnız Hayaller Kaldı” isimli sinema filmiyle de antrenmanlı olduğunu dosta düşmana kanıtlayacak. Dizi sektörünün aklına gelmemesine şaşırıyorum, hem de eloğlu onurlandırırken...

Garantili ömür

Günlük diziler kaç bölümdür hayatımızda? En uzun soluklu iş 1337 bölümle “Beni Affet” (Star TV) olarak görünüyor. Hemen ardından 685 bölümle “Elif” (Kanal 7) geliyor. “Adını Sen Koy” (Star TV) 300 bölümü bulmuş.

Bir diğer yerli günlük dizi “Hıçkırık” (Kanal D) 50 bölümü tamamlarken, “Beni Bırakma” (atv) 45 bölümdür ekrana gelmeye devam ediyor... Bu sayılar haftalık dizilerin çok zor göreceği skorlar. Belli ki dizi dünyasında uzun ömürlü olmanın yolu günlük dizilerden geçiyor. Özetle hepsi garanti işler..

Babalar cephesinde oğullar

Şimdi “Çukur”da (Show TV) baba ve çocuk popülasyonuna bakalım. Selim’i çocuktan saymazsak iki tarafın yani İdris ve Baykal’ın çocuk sayısı eşitlendi...

Dolaylı da olsa aileye katılan Vartolu eğer fragmanda gösterilenin tersine İdris’in saflarına katılırsa şu günden itibaren babalar ve oğulları düzenli bir ordu gibi düşmanlarının karşısına dikilecek...

Valla bir de Cumali filan içerden çıkarsa İdris kuvvetleri güçlenebilir ama Baykal da bu “tohumlarını etrafa saçmış çiftçi” hali cepheye her an yeni bir çocuk çıkarabilirmiş hissini bana veriyor. Kadro kalabalıklaştıkça hikaye genişliyor. Cepheler büyüyüp, güçleniyor. Hayrola!

Bayramdan bayrama...

“İstanbullu Gelin” (Star TV) dizisinde Avukat Can boşa düştü. Hatta Begüm ölünce bir intikamcıya dönüştü. Can intikamcı, Emir öfkeli, Esma yer yer dizginlenemez. O konak ve etrafına mutluluk denen şeyin uğraması için “Sevgililer Günü”, “Anneler Günü”ya da bilumum bayram seyranın gelmesini bekleyeceğiz anlaşılan...

Bir şey anlamadım...

Puhu TV’de yayınlanacak “Dip” isimli dizinin fragmanını izledim. “Şimdi neredeler?” dediğim tüm oyuncular görüntü geçidi yapıyor...

Sorun da bu zaten. Fragman “kara film” tadında hazırlanmış bir görüntü geçidi gibi sadece. İş hakkında bir ipucu vermiyor. Sadece herkes “sorunlu” bakıyor. Bir psikiyatri deneyine girmeye hazırlanan insan kobaylar gibi. Dur bakalım!

 

MEVLÜT TEZEL-SABAH

Müşteri Uber’in yanında!

Uber sürücüleri ile taksi şoförleri arasındaki kavga büyüyor. Uber sürücüleri, İstanbul'da son bir hafta içerisinde üç kez taksicilerin saldırısına uğradı. Taksi şoförleri, Uber'in korsan olduğunu ve haklarının gasp edildiğini söylüyor. Onların haklı olduklarını iki senedir bu köşede yazıyorum. UBER sadece bir bilgisayar yazılımıyla taksi plakası, durak parası vs. ödemeden ülkemizdeki parayı yurt dışına çıkarıyor. Taksi şoförleri daha az para kazanıyor.

Öte yandan taksiciler haklı oldukları bu davada müşterilerden fazla destek görmüyor.

Uber'i kullanmayanlar bile sosyal medyada Uber'i savunuyor.

Çünkü taksicilerin müşterilerine olan kötü davranışlarından insanlar illallah dedi. Kısa mesafe beğenmiyorlar, yağmurlu havada müşteri almıyorlar, yaz sıcağında klima açmıyorlar, arabaların içi çöplük gibi, sigara içiyorlar, küfür ediyorlar vs.

Elbette işini iyi yapan taksi şoförleri de var. Taksicilik zor bir meslek, hele İstanbul trafiğinde 12 saat araba kullanırken hem plaka sahibinin kirasını, benzin parasını, hem de kendi harçlığını çıkarmak stresli bir iş. Sonuçta taksi plakası mafyası, tekel olmuş galericiler; taksi şoförlerinin sırtından geçiniyor.

Ama taksicilerin, mutsuzluklarını ve stresini müşterilerden çıkarmaya hakları yok. Bugün bir belediye otobüs şoförü yanlış yaptı mı onu şikayet edip sonuç alabiliyorsunuz. Ama kötü taksicilerin yaptıkları yanlarına kar kalıyor. Taksi şoförlerini tam anlamıyla denetleyecek bir mekanizma yok.

Haliyle bu işten bütün taksiciler zararlı çıkıyor.

Devlet taksi sorununu kökünden çözmeli. Taksi plakaları rant kapısı olmamalı.

Şoförler plaka sahiplerinin kölesi olmamalı. Bu rant sorunu çözülürse, taksilerde de bu işi layıkıyla yapacak insanlar çalışır.

Uber'e de gerek kalmaz.

Oscar’lı filmlerin Türkiye karnesi

Bu yıl Oscar kazanan filmlerin Türkiye'deki gişe rakamları yerlerde sürünüyor.

İşte Oscar'da öne çıkan, bol ödül kazanan bazı filmlerin gişeleri:

En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Film Müziği, En İyi Yapım Tasarım dallarında Oscar kazanan 'Suyun Sesi' (The Shape of Water) toplamda 52.307 seyirci tarafından izlendi. En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dallarında Oscar kazanan 'Üç Billboard Ebbing Çıkışı Missouri'yi toplamda 38.280 kişi izledi.

En İyi Ses Kurgusu&

Miksajı, En İyi Kurgu dallarında Oscar kazanan II.

Dünya Savaşı'nda geçen savaş sahneleriyle dikkat çeken 'Dunkirk' bile toplamda 347.705 izleyiciye ulaştı. En İyi Saç Makyaj ve En İyi Erkek Oyuncu dallarında Oscar kazanan' Darkest Hour' (En Karanlık Saat), toplamda 26.395 seyirci sayısına ulaştı.

Bu filmler hâlâ vizyonda ama gişe rakamları fazla değişmez.

Bu durum sadece bu yıla özel değil; son yıllarda Oscar'lı filmlerin ülkemizdeki gişeleri hızla düşüyor.

Daha önce de yazdım; eskiden Oscar'lı yabancı filmler, korsandan az etkileniyordu.

Çünkü rahat salon bulabiliyorlardı, son dönemde az salonda gösterime girdikçe izleyiciler korsana alıştı.

TEKELLEŞME VAR

Ne yazık ki, sinemayı sinemada izlemeyi sevenler bile korsana alıştırıldı.

Sinema salonları vasat yerli komedilerin işgali altında. Elbette yerli komediler dünyada olduğu gibi Türkiye'de de daha çok salonda gösterilecek ama bizde bir tekelleşme söz konusu!

Sinemaya gittiğinizde dört-beş salonda birden popüler bir yerli komediyle karşılaşmak tekelleşmedir, insanları 'Sadece bu filmi izleyeceksiniz' diye zorlamaktır. Yerli komediler diğerlerinin hakkını gasp ettikleri için rekor üstüne rekor kırıyorlar. Türkiye'nin entelektüel gelişimini geriye götüren rekorlar bunlar!

Yalan haber daha çok okunuyor

ABD'de Donald Trump'ın seçimleri kazanmasında Hillary Clinton hakkında yapılan yalan haberlerin de etkisi olduğu ortaya çıkınca Facebook ve Google, yalan haberle mücadeleye başladı. Ancak yeni yapılan araştırmalar, bunun zorlu bir mücadele olacağını gösteriyor.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü tarafından yürütülen araştırmada; 2006 ve 2016 yılları arasında Twitter'da paylaşılan 126 binden fazla haber izlendi ve yalan haberlerin sosyal medyada altı kat daha fazla yayıldığını ortaya koydu.

Araştırma, doğru olmayan haberlerin Twitter'da paylaşılma ihtimalinin doğru haberlere göre yüzde 70 daha fazla olduğu sonucuna vardı. Gerçekten korkutucu rakamlar.

Türkiye'de de yalan haberle mücadelede önlemler alınmalı.

Sosyal medya yayıldıkça yalan haberlerle toplumları kaosa sürüklemek daha da kolaylaşıyor!

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERköşe yazarları