ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET
SUÇLADIĞI AFAQ’DAN ECE SEÇKİN’E DAVA
Ece Seçkin’in sosyal medya hesabından yaptığı şu duyuruyla başladı bu mevzu:
“Ama bu yaptığınız resmen emeğe saygısızlık! Şarkının sahibinden izin almadan, bir de başkasının parçası gibi yayınlayıp klip çekmişsiniz. Kemal Şimşekyay, sen mi dava edersin, ben mi harekete geçeyim?”
Ece Seçkin’in tweet’ine göre şarkıyı izinsiz çalıp, klip çeken kim?
Azeri şarkıcı Afaq Aslan…
Ece Seçkin’in ‘Follow Me’ şarkısıyla Afaq Aslan’ın ‘Senle Men’ şarkısının klibini YouTube’da bulup, peş peşe dinleyip, seyrettim.
İki şarkı birebir aynı mı, yoksa nakarat bölümünde küçük bir benzerlik mi var, müzik otoritelerinin karar vereceği bir konu…
Ancak ondan önce iki şarkının eser sahipleri kim?
‘Follow Me’nin sözleri ve bestesi, Ayşen Şimşekyay ve Kemal Şimşekyay’a ait... ‘Senle Men’in söz yazarı Kemal KQB,
bestesi ve aranjesi Ferid Aga. İki şarkının klibinde de yazıyor eser sahiplerinin kimler olduğu.
İkisi de yorumcu
Hal böyleyken, ‘Ece Seçkin, şarkısının izinsiz kullanıldığını duyunca çılgına döndü’ başlığıyla bu olayı duyurmak ya cehalet ya da art niyet...
Seçkin gibi konservatuvar ve hukuk eğitimi almış biri, ‘Follow Me’nin eser sahibi değil, sadece yorumcusu olduğunu bilmez mi? Şayet ortada gerçekten bir beste hırsızlığı varsa, iki besteci arasındaki bir hukuki mesele bu... Eseri çalınan, çalana dava açabilir, ama yorumcuların böyle bir hakkı yok!
Ece Seçkin gibi, konservatuvar ve hukuk eğitimi almış birinin, eser sahibi gibi davranıp, parasıyla aldığı şarkıyı yorumlayan meslektaşı için “Şarkımı çaldı” diye tweet atması şaşırtıcı.
Afaq Aslan, şimdi Ece Seçkin hakkında suç duyurusunda bulunup, dava açtı. Şarkıcı şimdi mahkemede nasıl savunacak kendini?
‘EVLİLİK OKULU’ İYİ FİKİR, AMA ZAYIF PRODÜKSİYON
TRT 1’de ‘Evlilik Okulu’ adlı bir program başladı. Epeydir televizyon kanalları gündüz kuşaklarına farklı içerikte format bulmakta sorun yaşadığı için TRT’nin işini merak edip, izledim…
Fikir ve amaç güzel… Ancak işin prodüksiyon kısmı için aynı şeyi söyleyemem. Akşam üzeri yayınlanan program, beş çiftin katıldığı bir yarışma. Her gün farklı bir görev veriliyor yarışmacılara ve günün sonunda sunucu Aynur Ayaz ve Uzman Psikolog Yeşim Akıncı, yaptıklarıyla orantılı puan veriyor onlara…
Aslında yarışma bahane, çiftlerin yaşadıkları küçük sorunların nasıl üstesinden gelebilecekleri konusunda onları bilgilendirmek şahane…
TRT’nin bu programı yaptırmaktaki amacı belli:
Yarışma bahanesiyle evliliklerinde benzer sorunlar yaşayan izleyicilere de rehberlik etmek. Böylesine güzel bir hedef için program yapmak yetmiyor. Onu seyirciye cazip gelecek format yapamadıktan sonra beyhude bütün çaba… Vitrininde yarışma, arka planında ise evlilere yol gösterme olması gereken ‘Evlilik Oyunu’, bu haliyle TRT Okul’un ders programlarından biri gibi adeta…
‘ÇOCUKLAR DUYMASIN SERTAÇ’I ÇOK SEVDİM!
Birol Güven’in ‘Çocuklar Duymasın’ın kadrosuna kattığı Sertaç karakterini çok sevdim. Sertaç da benim gibi dürüstlükle patavatsızlık arasında gelgitler yaşayan bir tip. Gerçi ben, geç de olsa öğrendim, her gerçeği, her yerde söylememek gerektiğini… İki tarafa da yarardan çok zararı oluyor çünkü…
İzlediğim bölümde söyledikleriyle Sertaç (Kalust Şalcıoğlu), Tuna’yı (Volkan Severcan) çileden çıkardı. Sevgilisinin her uyarışında da Sertaç, “Yalan mı söyleyeyim?” diye kendini savundu…
Sözleriyle ‘zero erkek Tuna’yı bile delirten Sertaç, aynı patavatsızlığı ‘Taş Fırın erkeği Haluk’a (Tamer Karadağlı) yaparsa işi zor…
GÜNÜN SÖZÜ
İnsan dostunu, düşmanından daha zor affediyor. (Nietzsche
SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET
‘JET SOSYETE’YE NİYE GÜLMEDİK?
Yazarı Facebook'tan takip edebilirsiniz!
Pazar akşamı ‘Hadi gülelim’e ayrılmış anlaşılan... ‘Savaşçı’ ile ‘Cennet’in Gözyaşları’ bir yana, üç komedi dizisi var; ‘Çocuklar Duymasın’, ‘Aslan Ailem’ ve merakla beklenen ‘Jet Sosyete’... Yeni dizi, sanırım bir 10 dakika kadar izlendi. Ev ahalisi, “Ee hâlâ gülmedik” dedi. Gülme efekti gülüyordu, ahali gülmüyordu. Ev ahalisi, “Şu adamın her haline gülüyorduk” dedikleri Çağlar Çorumlu, yani ‘Jet Sosyete’nin Yaşar Yüksel’ine de gülmedi. İlk bölümü sanki karakter tanıtımları olsun diye yazmışlar. “Ne yapsa izleriz, beğenmeyen izlemez. Size komiklik yapmak zorunda mı Gülse Birsel?” diyenler de var.
Galatasaray maçı vesilesiyle yarısından sonra dahil oldum, ardından tekrarını izledim. Daha bir ısınmış gibi hissettim. Oyuncu kadrosu ve cicili bicili dekoruyla, geçerken uğramamak mümkün değil. Eh bir de ‘reyting’ dedikleri var, onu da şöyle bir ‘yüzde 5 civarlarında’ tutturursa, daha bir gülmeye alıştıran hale evrilip, neşeli dakikalar sunabilir.
BUZLUYORUZ ÇÜNKÜ...
Filmbox, birçok platformda filmleri oynayan paralı sinema kanalı. Kanallar arasında en ‘erotik ve uçuk’ olduğu kanaatinde değilim. Kapalı bir sistemde yayınlanacak ‘açıklıkta’ filmler yer alıyor. İki filmine denk geldim.
En son ‘Barış, Sevgi, Yanlış Anlamalar’ diye bir Amerikan filmi ekrandaydı. Öyle bir haşin buzlama vardı ki... ‘Aman örtelim görülmesin’ telaşındaki tüm ekranın buzlandığı sahnelere denk geldim. Nedenini sordum. “Yalnızca Film Box’ta değil, diğer SPI kanallarında da (Bünyesinde FightBox HD, DocuBox HD, FilmBox HD ve Fast&FunBox HD gibi kanalları barındıran şirket) benzer bir politika uygulanıyor. Sebebi ise RTÜK kurallarına özen gösterme çabası” yanıtını aldım.
Benim sorum üzerine, aşırı bir sansür olma ihtimaline karşı ilgili filmi incelemeye alacaklarını, kurallar çerçevesinde gerekli iyileştirmeleri yapacaklarını belirttiler.
Hikaye şu; sen filminde ne anlatmak istiyorsun? Derdini seyirciye ulaştırabiliyor musun? Buna bakacağımıza, orayı, burayı buzlama derdine girdik. Yine evimizde kendi ‘film CD’mizi izleme’ dönemine dönersek şaşırmayın. Öyle internet, teknoloji falan, geçiniz. Paşa, paşa al CD’ni, izle filmini.
GQ KÜLT ÖDÜLÜ MOĞOLLAR’IN!
GQ’nun töreninde ‘kült ödülü’ dikkatimi çekti. Ödül, MFÖ’ye gitti. Bu yıl ödülün karşılığı Moğollar’dır. 50’nci yılını kutladı grup...
Var mı başka grup? Var mı daha kült olanı?
MESUT YAR-POSTA
İyi bir açılış oldu
İnsan sosyal medyaya bakınca paniğe kapılıyor. “Jet Sosyete” (Star TV) ekibi de sanırım reytinglerin açıklanacağı saate kadar uyku uyumadı...
Çünkü sosyal medyanın kimi bilinen kalemleri diziyi yerden yere vurdu. Sanırım beklentileri çok yukarılardaydı. Ama bu işlerde beklentiden ziyade matematik kazanıyor...
Star TV’nin yeni işi pazar akşamı iki kategoride birincilik aldı. AB grubu ve reklam verenin istatistiklerini takip ettiği ABC1 grubu. Üstelik 10 reytingin üstünde bir rakama erişti...
“Jet Sosyete” bu iki grupta rakiplerinin üzerinde performans çıkarırsa sezonu sorunsuz kapatır. Ama mesele ilk bölüm merakı ile sınırlıysa orasını bilemem...
Dizi toplam izleyici grubunda zirvede olmasa da iyi reyting aldı. Haftaya ne olacağına bakacağız artık...
Cumali'nin yalnızlığı...
“Survivor”da (TV8) Cumali yalnız bir karakter. Yarışmaya Türkiye’yi tek başına yürüyerek bireysel bir aktiviteyle girdiği düşünülürse bu yalnızlık kendi tarzı olmalı...
Ama o tarz takım oyununda çok sırıtıyor. Sanırım bu yüzden ilk elemede düşme potasına girdi. Bu akşam oyundan çıkar mı, bilemem? Ama işi en zor olan yarışmacılardan biri...
Bu arada Acun, programın SMS gelirlerini “Mehmetçik Vakfı”na bağışlama kararı aldı. Böylece yarışmanın ilk gününde aldığı eleştirileri pozitif görünüme çevirdi. Bu bağış devam etmeli, net!
AYRILIK FİLAN YOK
“Vatanım Sensin” (Kanal D) bitiyor mu? Bugünlerde en çok duyduğum soru bu. Dostlarım şu kadarı net ki her dizi biter. Biraz erken biraz geç ama çoğunlukla tam zamanında...
Bildiğim tek şey bu dizinin sezon sonuna kadar aslanlar gibi yayında kalacağı. Üstelik reytingleri iyi bir diziyi neden bitirsinler ki? Kimi “siyasi baskı varmış” diyor. Her şeyi siyasete bağlamakta üstümüze yok sanırım. Hele siyasetin TV’den daha büyük dertleri olduğu şu gündemde...
Neyse. İzleyici yazmış. “Dizide Atatürk’ün aziz annesi Zübeyde Hanım’ı da izleyebilecek miyiz?”. Bütün tarihsel karakterleri sırasıyla İzmir’e getiren “Vatanım Sensin”de olmayacak şey yok. Bu meseleyi de bekleyip görelim!
GÜLSE YENİ BİR ŞEY İCAT ETMEDİ Kİ
Biraz da içerikten bahsedelim. “Jet Sosyete”yi (Star TV) izleyenlerin genel itirazı karakterlerin aşırı karikatürize oluşu ve gülme efektlerinin sık kullanımınaydı...
Valla Gülse Birsel üç dizide de böyle karakterler yarattı. Sanırım takipçileri nadası esnasında bu gerçeği unutmuş. Bana göre öyle hayatın göbeğinden tipler yoktu. Olsa insanlar neden gülsün? Kendine güler misin sevgili okur? Neyse. Gülme efekti meselesi bu işin yani hem sit-com hem de talk show işinin mucitleri tarafından bulunmuş. Gülse ekstradan bir icat çıkarmadı ki...
Ha kullanım sıklığı fazla mıydı; evet. Ama o iş de bir süre sonra rayına oturacaktır. Ben diziyi beğendim. İzlemeden beğenmeyenler düşünsün!
BU DA BİR ŞANS
Serkan Tınmaz, “Kalp Atışı” (Show TV) dizisinde üvey kardeşi Dr. Ali Asaf’tan intikam almak için bir tür acımasız seri katile dönüşen Dr. Sultan rolüyle karşımıza çıkmıştı. Ancak dizinin finalinde tüm gerçekler açığa çıkınca tutuklanmış ve cezaevine gönderilmişti...
Aynı oyuncu bu kez “Yuvamdaki Düşman” (Show TV) dizisinde psikopat bir karakter olan Okan olarak görünüverdi. Adam cezaevindeydi. Yani “Kalp Atışı”nda Sultan olarak cezaevine giren oyuncu “Yuvamdaki Düşman”da Okan olarak cezaevinden çıkacak...
Bilmeyenler için bir de not; Serkan Tınmaz, daha önce de “Beni Affet”te (Star TV) acımasız katil Sedat karakterini canlandırmıştı. Kardeşimin ne makus kaderi varmış, iyilikle tanışması bir türlü kısmet olamadı!
