UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

"KIVANÇ TATLITUĞ TÜRKİYE’NİN KALBİ EN GÜZEL BABASI OLMUŞ!.."

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

"KIVANÇ TATLITUĞ TÜRKİYE’NİN KALBİ EN GÜZEL BABASI OLMUŞ!.."

ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET

KIVANÇ’IN BU FİLMİNE MENDİLSİZ GİTMEYİN!

Bir turist teknesine hapsolmuş üç hayat… Orta yaşlı bir baba, çocuk yaşta annesini kaybedince babasının büyüttüğü bir genç ve onun küçük oğlu…  Annesiz büyüyen kaptan Ali, babasıyla çalıştırdıkları turist teknesinde çocuğuna hem baba olur, hem anne… Buna rağmen bir türlü baba-oğul ilişkisi kuramaz onunla. Çünkü iletişim sorunu vardır ‘Efe’nin… Kıvanç Tatlıtuğ’un 16 Şubat’ta vizyona girecek ‘Hadi Be Oğlum’ filminin özetle budur konusu…

Dizilerle yıldızı parlayanlara çekilen ‘fan filmlerinden’ değil, sağlam bir dram ‘Hadi Be Oğlum’… O yüzden izlemeye gidecekseniz, yanınıza bolca mendil almayı unutmayın… Daha önce yazmıştım, Tatlıtuğ’un bu filme senaryosunu okumadan, hikayeyi dinler dinlemez, “Ben varım” dediğini… Tatlıtuğ gibi, küçük yıldız Alihan Türkdemir de, ödüllük performans sergiledi projede…

Filmin bir diğer şansı da Kaş gibi doğa harikası bir yerde çekilmesi ve yönetmen koltuğunda Bora Egemen olması… Çektiği başarılı reklam filmleriyle tanınan Egemen, deniz, tekne, gün batımı ve sahilde yanan ateşler eşliğinde öylesine görüntüler taşıdı ki beyazperdeye, her biri kartpostallık…

Tatlıtuğ hayranı genç nesli bilemem, ama ‘Hadi Be Oğlum’u benim gibi çocuk sahibi olanların çok seveceğine eminim…

DİJİTAL DÜNYAYI ÇOK SEVDİK VE ESİRİ OLDUK

79.8 milyonluk Türkiye’de internet kullanıcısı sayısı, 48 milyonu buldu. İstisnasız her gün interneti kullanan sayısıysa 41.5 milyon…

Üç yıl öncesine kadar müşterilerine sadece konuşma ve SMS paketi satan Turkcell’in Dijital Servisler ve Çözümlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ayşem Ertopuz’dan bu konuda aldığım bilgiler şaşırtıcı. Dijital dünyayı çok sevdik ve hepimiz gönüllü esiri olduk.

Düne kadar Turkcell’in gelirinin yüzde 70’i abonelerinin yaptığı aramalar ve attıkları SMS’lerdendi. Şirketin yıllık gelirinin yüzde 70’i TV+, Dergilik, Yaani, lifecell, fizy, BiP, Lifebox ve UpCall gibi uygulamalardan…

Turkcell dijital operasyonlarını yönetenlerin amacı, yeni ve cazip uygulamalarla bin 440 dakikada biten günden daha fazla pay almak…

O yüzden akıllı telefonlarla girdikleri cebimizi, adeta birer şubeye çevirdi!

1 milyondan fazla aboneli TV+’da günde ortalama geçirilen süre 62 dakika. Hafta içi dizi, hafta sonları film, maçların daha çok izlendiği TV+’nın prime time’ı ile TV kanallarınınki aynı…

Belirlediğiniz süreden sonra silinen, mesaj atılan, aynı anda altı kişiyle görüşme imkanı sağlayan BİP’in 192 ülkede 4.5 milyon abonesi var.

Turkcell’in her gün kullandığım Dergilik uygulaması var. 400 civarında derginin günlük okunma sayısı 3.5 milyon... 17’si ulusal 53’ü yerel olmak üzere 70 gazeteyi düzenli okuyan sayısı 1.1 milyon... 1.1 milyon insanın her gün ziyaret ettiği fizy’nin şu aralar en çok dinlenenlerinden biri, “Arif V 216”daki şarkılarıyla Cem Yılmaz…

Bazı konserleri canlı yayınlayan ve günde 7.5 milyondan fazla şarkı dinlenen fizy’de insanların geçirdiği ortalama süre 24 dakika…

MEKANI CENNET OLSUN

25 Ocak’ta gitmiştim ziyaretine… Kendini bitkin, ama moralini yüksek görmüştüm… Keyifli sohbetimiz daha da yükseltmişti moralini… Ben ayrılmak üzereyken Seren Serengil girmişti içeri… Seren’le sadece soğuk bir “Merhaba” dediğimizi görünce, devreye girip, eritmişti aramızdaki buzları…

Çarşamba 13.10’da aradı dayısının oğlu Talip Topçu... Nuray Hafiftaş’ı kaybettiklerini, hala kızının vasiyeti üzerine helallik için aradığını söyledi, şoke oldum…

Kanserin genç yaşta aramızdan aldığı Nuray Hafiftaş’a Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.

GÜNÜN SÖZÜ

Hiç kimseyi dinlemeyen de, herkesi  dinleyen de kaybeder. (Paul Dickson)

 

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

TV YAYINI YOK, DİZİLER VAR

Suyu boşa akıtmak gibi bir durum bu, televizyon yayını yok, dizi var ekranda... Televizyonlarımızın ana haber saati vardır. Şöyle yarım saat bizim haberler... Dünyayı görecek halimiz yok, Orta Doğu malum... Sonra ‘mobese’ soslu bölüm ya da çarşı pazarımız ekrana geliyor. 45 dakika kadar sürüyor haber geçidi. Sonra? Reklam... Günün hangi dizisi varsa, onun tekrarı başlıyor. Tam bir saat... Hatta bazıları 21.00 gibi jenerik verip, hoop oradan tekrar reklama uçuş yapıp, şöyle bir 15 dakika daha zaman alıyor. Yeni bölümü, gece yarısı bitiyor. Ardından eskisinin tekrarı başlıyor. Bize kanal değişiklikleri geliyor, geceden sabaha kadar dizi... Bitmiyor, kalkıp televizyonu açtığınızda yine dizi. Tuvalette bile dizi izler olduk (Netflix araştırma yapmıştı, ben de yazmıştım yüzde 7). Peki bizde durum nedir TV üzerine yazanların?

Dizi doktorumuz var

‘Dizi doktoru’muz var mesela... Sevgili Oya Doğan, bu sektör üzerine takip yapan, yazan gazeteci arkadaşımız. Koskoca bir sektör oldu ve televizyon eleştirmenliği, yerini dizi eleştirmenliğine bıraktı. Okur cephesinde de ilgi ‘Oyuncular için ne yazmışlar?’ ve ‘Diziler için ne diyorlar?’ eksenine sıkıştı. ‘Televizyon’ kalktı yerine ‘dizi izleyicisi’, ‘programcısı’ ve ‘yazarı’ üçlemesi yerleşti.

Bir tane sunucu yıldız var mı? Özel televizyonun kuruluşundan bu yana ‘şovmen’ adına bir Beyazıt Öztürk var. Lüzum üzerine de Mehmet Ali Erbil. Başka? Yok. Mizah hak getire (Levent Kırca’yı mumla arar olmadık mı?).Müzik, konser ya da şov? Bir de Flash TV, yerli malı pavyon eğlencesini azimle sürdürüyor. ‘Siyaset Meydanı’ bir daha olur mu? Tartışma programları da ‘kadrolu ekiplerin’ buluşması gibi... Neyse, siz yine çekirdekleri hazırlayın, biz de kalem ve kağıtla ekran başındayız, ‘Bu akşam hangi dizi vardı?’

BATIK YAPIMCININ DURUMU NE?

Geçenlerde sektöre iş yapan bir arkadaşımla sohbetteydik. ‘Ne yaptın aldın mı parayı?’ diye sordum. Dizinin ömrü kısa olmuştu. Yapımcı zarar etmiş ve paraları ödeyememiş. “Villayı satıp oradan ödeyeceğim” diyormuş. Sektör genişliyor, fabrika gibi çalışıyor da ‘biz de para kazanalım’ diye balıklama atlayıp, bu hale gelenler de azımsanmayacak durumda anlaşılan... “Zaten sektörde ödemeler epey gecikmeli yapılıyor. Bir de böyle batık işler olunca, bizim de ayakta durmamız imkansız” diyor arkadaşım.

 

MESUT YAR-POSTA

DEMET AKBAĞ YİNE ŞAKALAYACAK

Demet Akbağ’ın geçen yaz ekrana rezerv koyduğu “Çok Aramızda” artan bölümlerle kış sezonuna girmiş sonra bitirilmişti...

Yanlış hatırlamıyorsam RTÜK de (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) programa birkaç ceza vermişti. Ama bunun bir önemi yok. Şunun bir önemi var...

Demet Akbağ “Çok Aramızda” isimli programı yeniden çekiyor. Ve bildiğim kadarıyla yine Show TV’de olacak...

Açıkçası ekranda iyi düşünülmüş ve para harcanmış bir şaka programına ihtiyaç var...

Kısacası Demet ve şakazede ünlüleri ekrana dönüyor. Herkes tetikte olsun!

KİM YÜKSELDİ KİM DÜŞTÜ?

Geçtiğimiz haftadan itibaren karşılaştırmalı bir reyting tablosuna bakalım. Toplam izleyici grubunda kim yükselmiş, kim puan kaybetmiş? Geçtiğimiz hafta listenin zirvesinde puanını yükselten “Sen Anlat Karadeniz” (atv) isimli dizi yer almış. Bir önceki haftaya göre reytingini yükseltmiş...

Onu izleyen “Diriş Ertuğrul” (TRT 1) ve hemen ardındaki “Söz”ün (Star TV) reytingleri bir hafta öncesine göre düşüş göstermiş. “Çukur” (Show TV) dördüncü sıradaki yerini yükselişle korurken beşinci sıradaki “Kadın” da (FOX) reytingi yükselenler arasına girmiş...

AB grubunda ise ilk beş sıradaki diziler reyting yükselterek zirveye oturmuş. Birincilikten başlayarak “Diriliş Ertuğrul”, “Çukur”, “Ufak Tefek Cinayetler” (Star TV), “Sen Anlat Karadeniz” ve “İstanbullu Gelin” (Star TV) sıralamasını da not düşelim...

Bu arada maçlardan dolayı iki haftadır kopuk yayınlanan “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (atv) “önümüzdeki hafta sıralamayı değiştirecektir” derim!

ÇİÇEKLER KIRILIYOR!

“Kırgın Çiçekler” (atv) bu sezon zirve yarışından koptu. Açıkçası hikayesiyle kimseyi mutlu ettiğini söyleyemem...

Hep aynı trajediler ve yapay mutluluklar etrafında dönen ve sadece isimleri değişen karakterler izleyiciyi sıktı...

Eh, bu meseleyi de birkaç kez köşeye taşıdık. Neyse, gözün gördüğünü yapım ve yayın tarafı da görmüş olmalı ki dizinin final yapacağından söz ediliyor. Yine de bu dizinin ömrü hiç de kısa olmadı. Böyle düşününce başlı başına bir başarı hikayesidir. Dağılıp dökülmeden bitirilmesi de öyle...

HIZ KESMEYECEKSİN

“Kadın” (FOX) isimli dizi toplam izleyicide zirveye oturdu. “Ufak Tefek Cinayetler” (Star TV) iki haftadır rölantiye bağladı...

Bir hafta yayınlanıp diğerinde yayınlanamayan “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (atv) salı yarışında bir dalak şişmesi yaşadı. “Survivor” (TV8) hafta sonu skorunu salı gecesinde yakalayamadı...

Ha bu ne demek oluyor? Yarışın en önemli parkuruna girerken düşük vitesi tercih edersen, hızını alan kim varsa seni geride bırakır...

Dizi heyecanı 7/24’lük bir mesele. Öyle “bu hafta biraz hız keseyim” diyenin ya da durumu hesap edemeyenin gözünün yaşına bakmıyor!

VURMAYA NE KADAR HAZIRSINIZ!

Ah be Şahan Gökbakar ne yaptın? “Kayhan” isimli filmin ilk üç günde 250 binlik gişe yaptığı için bak seni nasıl da yerden duvara çalıyorlar...

Hatırladığım kadarıyla “Kayhan” için koyduğun bir gişe çıtası olmadı. Hatırlamak istemediğim şekilde Cem Yılmaz ile karşılaştırıldın. Şimdi yapmadıklarının kargısı zırhını deliyor, yaptığının değil...

Neyse. Arkadaş ilk üç günde 250 bin gişe 365 günde en az 200 küsur filmin gördüğü gişe başarısından yüksek. Belli ki film gişe yarışını milyon çıtasını aşarak bitirecek...

Bu da yılda toplam en fazla 10 filme nasip olur. Başarı kriterini anlamadıklarımın başarısızlık kriteri sadece gişeyse yeni bir “Recep İvedik”i vizyona koyarsın; küçük diller boğazı tıkar ve ses kirliliği son bulur...

Kimse seninle içerik tartışmadığına, başarı gişe üzerinden konuşulduğuna göre “çok da şaapmamak lazım!”...

 

OYA DOĞAN

KIVANÇ TATLITUĞ TÜRKİYE’NİN KALBİ EN GÜZEL BABASI OLMUŞ

Adam yakışıklı, adam star, adam bir işte oynayacağını söyleyince arkasından gelen ciddi bir kitlesi var. Bir dizide rol aldığında sadece baksa bile onu izleyecek milyonlar var. Fakat o durmuyor, kendi sınırlarını zorlamak için mücadele ediyor. Kıvanç Tatlıtuğ’dan bahsediyorum. Aşk-ı Memnu’dan sonra Ezel’de canlandırdığı Sekiz’le hepimizi şaşırtan, Kuzey Güney’de salon beyefendisinden mahalle delikanlısına dönüşen, Kurt Seyit ve Şura’da asker, Cesur ve Güzel’de babasının intikamı için savaşırken aşka düşen bir adamı oynadı. Televizyonda izlemesine izliyorduk ama bir sinema filminde ne yapacağı merak konusuydu. Salı akşamı başrolünü oynadığı Hadi Be Oğlum’un galası vardı. İşte orada bir işe inandığında onu nasıl sahiplenip, sırtlandığını gördük.

Ağlama rekoru kırdım

Yapımcılığını 25 Film ve Fox TV’nin üstlendiği Hadi Be Oğlum filmi yarın vizyona giriyor. Hikayesini Fırat Parlak’ın kaleme aldığı, senaryosunu 25 Film senaryo ekibinin yazdığı filmi Bora Egemen yönetiyor. Kıvanç Tatlıtuğ, Alihan Türkdemir, Büşra Develi, Yücel Erten, Feridun Düzağaç başrolleri üstleniyor. Film Kaş’ta tekneci olan Ali’nin hayatını oğlu Efe’ye adamasını konu ediniyor. İletişim sorunu olan Efe, diğer çocuklardan farklıdır. Hayatında hiç konuşmamış, hatta babasının gözüne bir kez bile bakmamıştır. Ali’nin tek derdi ise oğlunun onu anladığını bilmek, bir kez gözüne baktığını görmektir. Filmin bu kadar küçücük bir hikayesi var işte ama Kıvanç Tatlıtuğ ve Alihan Türkdemir öyle güzel oynamışlar ki, o küçük tekne, o baba oğul arasındaki ilişki kalbinize ağır geliyor. Baba olmanın ne demek olduğunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Sanırım filmde ağlama rekoru kıranlardan biri benim! Zaten Kıvanç Tatlıtuğ ağladı, ben ağladım. Türkiye’nin hem en güzel, hem de en güzel kalpli babası olmuş Kıvanç Tatlıtuğ Hadi be Oğlum filminde... Alihan Türkdemir sen nasıl bir oyuncusun! Bu yaşta bu yetenek nasıl olabilir dedirtiyor. Hadi Be Oğlum yarın vizyonda! Yeteri kadar güldük, şimdi sıra oğlunun bir kez bakışını görebilmek için dünyaları verecek bir babanın güzel kalbini izlemekte derim. Mutlaka izleyin!

Kadın’ın fendi Eşkıya’yı yendi

Reyting listesinde büyük şokların yaşandığı dönemlerden geçiyoruz. Sen Anlat Karadeniz’in Diriliş Ertuğrul’u tahtından devirmesinden sonra, Kadın dizisi Eşkıya Dünyayı Hükümdar Olmaz’ın yerinden etti. Aslında birkaç haftadır bu düzen böyle devam ediyordu ama bu bölüm önemliydi. Kadın’da Sarp’ın ne olduğu ortaya çıkacaktı. Sonuç Kadın Eşkıya’nın tahtına oturdu. Anlaşılan o ki, değişen denek gruplarında kadın izleyici kumandayı erkeklerin elinden almaya başladı.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI