UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

ORHAN GENCEBAY VE BİRÇOK İSİM MESAM'DAN İSTİFA ETTİ!..

Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği’nde sular bir türlü durulmuyor!.. Arif Sağ ve Orhan Gencebay arasındaki tartışma büyüdü. Orhan Gencebay, bugün dört arkadaşıyla birlikte bir basın toplantısı düzenleyerek MESAM’dan istifa ettiğini açıkladı.

ORHAN GENCEBAY VE BİRÇOK İSİM MESAM'DAN İSTİFA ETTİ!..

İşte istifa dilekçesi:

Bu açıklamayı, şahsım ve benim gibi olup bitenlerden rahatsız olarak Mesam Yönetim Kurulu Üyeliğinden istifa eden Fuat GÜNER, Recep ERGÜL, Ahmet Selçuk İLKAN ve Suat SUNA adına yapıyorum.

Yönetim Kurulu Üyeliğinden bugün itibariyle istifa ettiğimiz MESAM’da yaşananlar ile ilgili bir açıklama zorunluluğu doğmuştur. Ancak, öncelikle şahsımla ilgili son birkaç gündür pek çok asılsız ve maksatlı haberler yayınlandığı için, genel sorunlara geçmeden önce, bu maksatlı haberlerle ilgili kısa bir açıklama yapmak istiyorum.

En başta Arif Sağ'ın söylediği, yazdığı veya yazdırdığı haberler olmak üzere; son derece maksatlı, tamamen gerçek dışı, benim söylediklerimi, yazdıklarımı saptırtarak yorumlayan ve yorumlatan, beni yanlış tanıtma istemiyle, belki de planlı olan bu haberleri art niyetli ithamları, çabaları şiddetle kınıyor ve reddediyorum.

Arif Sağ yarım asırdan fazladır dostumdu, fakat bu dostluk artık bitmiştir. Son zamanlarda basına verdiği demeçlerde, şahsıma hakaret eden, son derece saygısız ve gerçek dışı saçma sapan, art niyetle verdiği bilgilerden dolayı bu dostluğu kendisi bitirmiştir. Kendisine sağlıklar diliyorum.

Mesam Y.K. Başkanlığından ayrılırken Yönetim Kuruluna hitaben yazdığım 3 sayfalık dilekçemdeki bütün söylediklerimin arkasındayım.

Ben istifa dilekçemi Kamuoyuna, basına değil, Yönetim Kuruluna hitaben yazmıştım. Mesam’ın mahremiyetinde kalarak Yönetim Kurulunda değerlendirilmesi gereken dilekçemin mahremiyeti korunamamış, polemik konusu oluşturmak isteyen birileri tarafından maksatlı olarak Mesam dışına servis edilmiştir. Fakat bu olayın inanılması çok zor olan ve hayret ettiren en acı yönü ise Yönetim Kurulundaki bazı üyelerin, Mesam’ın mahremiyetine sahip çıkmaları gerekirken, sahip çıkmamışlardır. Bu mahremiyeti hiç önemsemeden, istifa dilekçemde yazdığım gerçekleri anlatan  görüşlerime tahammül edemeyerek, bunları sanki basına ben vermişim gibi, belli ki şahsımdan nefret ederek, karşılık olarak yazdıkları saptırılmış ifadelerle dolu olan, şahsıma bin türlü hakaretlerle saldırarak, saçma sapan görüşlerini ve değerlendirmelerini medya yoluyla herkese sunarak Mesam’ın gizliliğini yerle bir ederek; Mesam’a çok büyük zarar vermişlerdir.

Ve bunu yaparken de, bir grup yönetim kurulu üyesinin şahsi görüşünü, kurum imkan ve kaynaklarını kullanarak basına servis etmişlerdir. Bana göre bu olay büyük bir suçtur ve Mesam Haysiyet Kurulu olaya el koyarak bu kişileri Mesam’dan derhal ihraç etmelidir.

Çünkü Mesam’ın mahremiyetini Mesam dışına ifşa edenlerin, kamuoyuna açıklayanların ihraç edildiğini çok iyi biliyoruz. Kısa bir süre önce Mesam Yönetim Kurulu Üyesi olan Suat Suna, “Mesam’ın sırlarını dışarıya açıkladı” şeklindeki gerçek dışı ve hiçbir delili olmayan haksız bir suçlama ile Mesam’ dan ihraç edilmiştir. Bu işlem muhalefetimize, Suat Suna’nın suçsuz olunduğu bilinmesine ve ortaya konulmasına rağmen Yönetim Kurulunda, yukarıda bahsettiğim ve basına gönderilen yazıda da imzası bulunan kişiler tarafından oy çokluğu ile Haysiyet Kuruluna sevk edilerek gerçekleştirilmiştir. Ayrıca dilekçemi MESAM dışına çıkartanların, şahsıma zarar vermek için dilekçemin içeriğini saptırarak art niyetli başka amaçlar için kullanmak istediği şüphesini taşımaktayım. Maksatlı olarak dışarı sızdırılan dilekçemde dile getirdiğim gerçeklerden dolayı, bazı yönetim kurulu üyelerinin şahsımı hedef alan terbiye ve saygı dışı ifadeleri karşısında, yönetim kurulunda birlikte görev yaptığımız yönetim kurulu üyeleri Recep Ergül, Ahmet Selçuk İlkan, Suat Suna ve Fuat Güner de MESAM Yönetim Kuruluna ortak bir dilekçe yazarak, “Sayın Orhan GENCEBAY’ın, Başkanlıktan istifa ederken uyarı mahiyetinde dile getirdiği tüm görüş ve düşüncelerinin altına bizler de imza atıyoruz.” demişlerdir.

Ben ve benimle aynı düşünceleri paylaşan arkadaşlarım, “Cennet vatanımızda, Dil, Din, Cins, Irk farklılığı vardır, fakat ayrılığı yoktur, olması da mümkün değildir” diyen ve buna bütün kalbiyle bilerek inanan, ömürleri boyunca haklarında tek bir şaibe bile olmayan Türkiye Cumhuriyetinin birer vatansever yurttaşlarıyız.. Bu zengin kültür farklılıklarımız MESAM’da musiki olarak temsil edilmektedir ve hep öyle olacaktır. Mesam’da yaşanan sorun, asla mezhep veya etnik köken sorunu değildir. Ancak her genel kurul öncesi olduğu gibi, birileri bütün kutsal değerlerimizi seçime malzeme yapıp, buna yaslanarak seçilmek gayretinde olduklarının düşüncesini taşımaktayız. Bu şahıslar, sanatın ve sanatçının sorunlarını önemsemeyip, kendi şahsi menfaatleri doğrultusunda bencilce hareket etmekte ve sırf seçim kazanmak için her türlü argümana başvurmakta ve kutsal olan değerlerimizi dahi kullanmaktan çekinmemektedirler. ŞİMDİ bu olaylara neden olan ASIL SORUNLARI ve olması gerekenleri paylaşmak istiyorum;

MESAM Telif Birliği şu anki yönetim şekliyle, bilgi yetersizliğiyle, sorunların üstüne gidememesiyle, eser sahipleri için hiçbir yararlı çalışmalar yapamayacak durumdadır. Merak edenler bu görüşümü binlerce Mesam üyesinden aynen duyabilir. Bir örnek olarak: Çalışmalarından son derece memnun olduğumuz, Mesam genel sekreterimiz Ali Güneş RAMAZANOĞLU’nun defalarca kez söylediği “Ben Mesam çalışanlarının bazılarından verim alamıyorum” sözü üzerine Yönetim Kurulunda çoğunluğu elde ederek her istediklerini yapabileceklerini açık açık beyan eden bazı yönetim kurulu üyeleri, dün itibariyle Genel Sekreterimizin işine son vermişlerdir. Bütün usul ve teamülleri hiçe sayarak, Mesam’ı maddi ve manevi olarak zarara uğratmışlardır.

Bir diğer sorun; Ortada hiçbir mücbir sebep olmamasına rağmen, MESAM 15. Olağan Genel Kurulunun tarihi değiştirilmiştir. Bir yönetim kurulu üyesinin, 11 kişilik yönetim kurulunu kastederek ‘”masada 6 yı bulan istediğini yapar ‘’, ‘’ bize oy vereceklerin büyük bölümü hafta içi yapılacak genel kurula katılamıyor” şeklindeki vahim açıklaması bir yana, Genel Kurul öyle bir tarihe alınmıştır ki bunu kabul etmek mümkün değildir. 18 Mart Pazar Çanakkale Zaferimizin yıldönümüdür ve o gün eser sahibi müzisyen ve sahne sanatçısı arkadaşlarımızın büyük bölümü, çeşitli kurum ve kuruluşların düzenleyeceği etkinliklerde görev almaktadırlar. Bu karar ‘’ iyi niyetli ‘’ bir karar değildir. Hem Çanakkale Şehitlerimizin aziz hatıralarına, hem de bütün üyelerimizin özgür iradelerine herkesin saygılı olmasını beklemek, en doğal hakkımızdır.

Nitekim, Kültür ve Turizm Bakanlığı / Telif Hakları Genel Müdürlüğü de , başvurumuz üzerine, 02.02.2018 tarihinde Mesam Yönetim Kuruluna hitaben bir yazı yazarak, 18 Mart tarihinde Genel Kurul yapılmaması gerektiği önerisinde bulunma gereği duymuştur. MESAM hukuk biriminde 2016 ve 2017 yıllarında yaşananlar, tam bir rezalettir. Avukatlardan biri zimmetine para geçirmekten, bir diğeri MESAM’ın önemli bir davasına girmemekten, bir diğerinin ise erkek arkadaşı ( Arif SAĞ’ın stüdyosunda tonmaister olarak görev yapmakta olan MESAM ÜYESİ V.A adlı şahıs ) MESAM’ı basarak çalışanları tehdit ettiği için 3 kişinin görevine son verilmiştir.

Bu olayların verdiği ipuçları nedeniyle detaylı bir araştırma yapması için genel sekretere yetki verdiğimiz için bazı yönetim kurulu üyeleri rahatsızlık duymuşlardır ve her defasında 6 ya 5 engeline takılmışızdır. Genel Sekreter de bu ve buna benzer nedenle hedef tahtasına konulmuştur. MESAM’ın içinde bulunduğu durumu özetleyen bir örnek daha vermek istiyorum. 2009 yılında adını vermeyeceğimiz büyük bir kuruluş ile yapılan bir antlaşma neticesinde, binlerce üye telif beklerken, tam 10 yıldır mevcut haklarımızın dahi takip edilmediğini, hiçbir çalışma yapılmadığını, bu nedenle milyonlarca telif kaybımızın olduğunu tespit ettik. Bu haklar, binlerce eser sahibi üyemizin hakkıdır. MESAM yönetim kurulu toplantılarında yaşananlar, bir sanatçı topluluğunu bırakın, en sıradan bir işletmede dahi kabul edilecek şeyler değildir. Yönetim kurulu üyelerinden bazıları, kendilerini MESAM’ın sahibi olarak görmüş olacaklar ki, fikirlerini beğenmedikleri bazı yönetim kurulu üyelerine sözlü ve fiziki saldırılarda bulunma cüretini gösterebilmektedirler. Bütün yönetim kurulu üyelerinin ve personelin tanık olduğu bu olaylar nedeniyle, yönetim kurulu üyelerinin özgür iradeleri her zaman tehdit altındadır.

Yönetim kurulu üyesi olarak görev yaparken hep aynı kişi tarafından sözlü ve fiziki saldırıya uğrayan pek çok yönetim kurulu üyesi olmuştur.

Bizler bunu dostane bir anlayış ve hoşgörü çerçevesinde değerlendirerek, kurum dışından insanların duymasına izin vermedik.

MESAMIN yönetim ve hizmet sisteminin derhal baştan aşağı ele alınarak iyileştirilmesi şarttır…

MESAM Gelişmiş ülkelerin meslek birlikleri standartlarına süratle getirilmelidir…

MESAM şu anda gelişmiş ülkelerin yönetim ve hizmet standartlarında olmadığı için maddi ve manevi haklar gereği gibi alınamamaktadır.

Basiretsiz ve iş bilmez yöneticiler nedeniyle maalesef doğru dürüst çalışmalar yapılamamakta ve faydalı olabilecek kişiler ise engellenmektedir.

Ben, benim gibi düşünen arkadaşlarımla birlikte, MESAM’ı gelişmiş yüksek standartlara çıkartacağımıza inanarak başkanlık görevini kabul ettim. Telif haklarını gereği gibi almak için, başarılı  ülkeleri örnek alarak; onların neler yaptığını öğrenip, bilerek, sistemimizdeki eksik ve yanlışları tamamlayıp düzelteceğimize inanıyordum. Daha önce yapılan yanlışlıkları tespit ettik ve düzeltmeye çalıştığımız için bazıları bundan rahatsız oldu.

Anladık ki bu ortamın değişmesini istemeyenler var. Gelişmiş ülkelerin standartına camia olarak ulaşmamız şarttır. Mesam, kimsenin malı değildir. 9600 civarında üyesi vardır. Fakat bazı bilinç yetersizleri ve bencilleri MESAM’ı kendi mallarıymış gibi yönetmek istemekte, karşı çıkanları da Mesam’dan ihraç etmektedirler.

Çok sayıda sanatçının ve müzisyenin sağlık güvencesi ve emeklilik hakları  yoktur. On binlerce müzik emekçisi büyük zorluklarla karşı karşıyadır. Sadece sanatçılar mı ? Tabii ki hayır. Asıl tehlike altında olan, Türk Müziği ve Türk Sanatıdır. Yeni üretimler yapılamadığı için , korkarım kı yakın gelecekte Türk Müziği büyük bir asimilasyonla karşı karşıya kalma tehlikesi yaşayacaktır.

Milli ve yerli olan müziğimizi yaşatmak ve gelecek kuşaklara taşımak hepimizin görevidir. Devletimiz, bu konuda elinden geleni yapıyor.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, bu konuda büyük duyarlılık göstermiş , 5846 sayılı telif hakları yasamızın revize edilmesi başta olmak üzere, sanatın ve sanatçının sorununu çözmek için gerekli birimlere talimat vermiştir. Yasa çalışmalarının da yakın zamanda meclis genel kuruluna geleceğini sevinçle öğrenmiş bulunuyorum. Yaklaşık 18 ay süren Başkanlık görevim sırasında, onlarca yararlı çalıma yaptık. Yasamızın yeniden ele alınması ile ilgili çalıştayları, özel kopyalama üzerinden telif sektörüne ödenecek kesintiler, Yüksek yargı mensuplarına yönelik yapılan sempozyum, yaklaşık 400 bin üyesi olan İstanbul Ticaret Odası Başkanı ile yapmaya çalıştığımız işbirliği ve daha pek çokçalışmamız, bazı Y. K üyeleri tarafından önemsenmedi ve luzümsuz bulundu.

MESAM Y.K. başkanlığından istifa ederken verdiğim 3 sayfalık dilekçemde istifa nedenlerimi açıklamıştım. Şu anda burada bulunan yönetim kurulu üyeleri Recep Ergül, Fuat Güner, Ahmet Selçuk İlkan’ın da, rahatsızlıklarını dile getirerek, bunu istifa dilekçelerine yazdıklarını öğrendim. Yönetim Kurulu üyesi Suat Suna ise, sırf yönetim kurulu sayısal dengelerini değiştirmek için haysiyet kuruluna verilmiş ve ihraç edilmiştir. Ben ve benim gibi düşünenlerin tek amacı; sanatın ve sanatçının korunması için, meslek birlikleri mensupları olarak, hep beraber maddi ve manevi haklarımızın tam olarak alınması, sosyal refahımızın artmasını sağlamaktır. Hal böyle iken, kurumsal sorunların örtbas edilerek, iş sanki bireysel veya özel sorunlarmış gibi gösterilmeye, hiç söylemediğim, düşünmediğim bireysel mecralara çekilmeye çalışılması, en azından ifadesi ile iyi niyetli değildir.

Aynı gerekçeler dahil olmak üzere Mesam'da şimdilik yönetim kurulu üyesi olarak görev yapabilmenin mümkün olamadığını, bu şartlarda sorunlarına ivedilikle çözüm ve çare bekleyen binlerce üyemiz için bir şey yapılamayacağını gördük ve bu nedenle MESAM Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etmek zorunda bırakıldık.

Tekrar söylüyorum; Bizler Mesam Yönetim Kurulu üyeliğinden ayrılmak zorunda bırakıldık. Mesam üyeliğimiz devam ediyor. MESAM, bizim ve tüm eser sahiplerinin evidir. Asla bir grubun olamaz.

Yakında yapılacak olan MESAM Olağan Genel Kuruluna, tüm asıl üyelerimizi katılmaya, seçme ve seçilme hakkını kullanmaya ve kurumlarına sahip çıkmaya davet ediyoruz.

Müzik camiamızın ve Mesam’ın dünya standartlarına ulaşması ve hakların yerini bulması için elimizden ne gelirse yapacağımızın bilinmesini istiyoruz. Atamız Şeyh Edebali; ‘’İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın‘’ demiş. Ben de diyorum ki; ‘’Sanatçıyı yaşat ki sanat yaşasın‘’ Değerli ilginiz için şahsım, burada bulunan Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarım ve binlerce eser sahibi adına teşekkür ediyorum.

Orhan GENCEBAY

Fuat GÜNER

Ahmet Selçuk İLKAN

Recep ERGÜL              

Suat SUNA


Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERmesam  orhan gencebay