SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET
EKRAN YAŞLILARA KALIYOR
Batı’da son zamanlarda programcılar, “Gençler için bir program yaptık ama izleyenlerin yaş ortalaması 65” diyor. Fransız ölçüm şirketi Mediametrie’nin yaptığı araştırmalar, klasik ekranın yavaş yavaş gençler tarafından terk edildiğini gösteriyor. Fransa’da televizyon izleyicisinin yaş ortalaması, 46.9’dan 50.7’ye çıkmış. Son 10 yılda gençler için, televizyon terk edilen bir mecra...
Bizde durum nasıl? TİAK (Televizyon İzleme Araştırma Komitesi) verilerinden yola çıkarak, 2016 yılında TÜAD (Türkiye Araştırmacılar Derneği) tarafından yapılan bir çalışma, yaş ilerledikçe ekran önünde bulunma zamanının arttığını gösteriyor.
45 ve üzeri yaşlardaki televizyon izleme oranı, beş saatin üzerinde. Fransa’da da durum aynı. 60-65 yaş aralığı ise, yüzde 80 oranında klasik TV izleyicisi.
Gençler, telefon ve tablette
Fransa’da tablet ve akıllı telefon üzerinden ekran paylaşımı, 2016’dan bu yana 3 saat 51 dakikadan, 3 saat 58 dakikaya çıktı. Bu eğilim kaçınılmaz bir şekilde genç kuşak arasında yaygınlaşıyor. Bizde şöyle bir bilgi, fikir verebilir. TÜAD araştırmasında, TV izleme ortalamasında en düşük oran, 15-24 yaş grubu arasında (2 saat 58 dakika). Yani diğer ekran enstrümanlarının en yoğun kullanıldığı yaş grubu diyebiliriz.
Hem bizde hem de Batı’da internet ortamında dizi izleme grubu da bu yaş aralığında. TV kanalları, cep uygulamalarına uygun kısa diziler, Snapchat uygulamalı canlı maç yayınlarıyla (Mesela Fransız TF1 kanalı) genç izleyiciyi çekme gayretinde... Keza internet sitelerini daha özenli kullanmaya başladıkları da görünüyor. Bizim daha özel bir durumumuz var. Bu kopuş Batı kadar keskin değil. Genel olarak televizyon izleme alışkanlığı her yaş grubunda hatırı sayılır oranda...
Türkiye’de oran üç yıldır sabit
Dünyada TV izleme oranları değişirken, bizde neredeyse sabit... 2013 yılından bu yana yapılan araştırmada, Türkiye’de TV izleme oranı, günde ortalama dört saat... Dünya ortalaması 3.03 dakika, Avrupa ortalaması ise, 3 saat 55 dakika.
Hangi bölge TV izliyor?
TÜAD’ın 2016 yılında yaptığı araştırmada İzmir, 4 saat 32 dakikayla en çok TV izleyen şehir. En az seyreden bölge ise, 3 saat 51 dakikayla İç Anadolu.
En çok izlenen gün
En çok TV izlenen gün, 4 saat 18 dakikayla pazar oluyor. Kadınlar en çok 4 saat 35 dakikayla cuma günü ekran başında. Erkeklerin tercihi de pazar gününden yana...
MESUT YAR-POSTA
Durum çok net değil
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) internet yayınlarını denetlemeye yönelik yetki veren yasa tasarısı Meclis’e geldi. Kabul edilirse ne olacak? Kimi yorumlara göre bir nevi “özgürlük platformu” olarak nitelenen ve televizyon yayınlarına oranla daha serbest olan internet kanalları zapturapt altına alınmış olacak...
Hâl böyle olunca TV ekranından alıştığımız bol buzlu ve bipli sahneler o platformda üretilen hemen her işin de kaderi olacak...
Ben meseleye Netflix, Youtube, Blu TV, Puhu TV gibi içerik sağlayıcılar açısından bakıyorum ve manzara çok net görünmüyor...
RTÜK’ten birilerinin çıkıp, “Yok birader o iş öyle sizin düşündüğünüz gibi bir şey değil. Aslı şudur ya da budur” demesi gerekiyor. Yoksa bu iş çok tartışma kaldırır!
SEREN ŞİFREYİ ÇÖZDÜ
Seren Serengil önceki gün tahliye oldu ve soluğu canlı yayında aldı. 3 günlük hapishane hayatının kendine öğrettiklerini özet geçtikten sonra partneri Cengiz Semercioğlu’na “bugün kötü şeylerden söz etmeyelim” ricasında bulundu...
Tam o sırada stüdyo konuğu Nilgün Belgün ile “Okan Bayülgen’in gazetecilere çıkışmasını” yorumlayan Cengiz sözünü tamamlamak için Seren Serengil’den izin istedi...
Ve ne olduysa 30 saniye sonra Seren, bir hışımla stüdyoyu terk etti. Sanırım programda kendisinden başka bir şeyin konuşulmasına tahammül edemedi...
Haksız da sayılmazdı hani. Seren’in tahliye haberi ve stüdyoya geliş anı programı AB grubu izleyicide neredeyse ilk 20 arasına soktu. Sanırım bundan sonra ekranın en iyi reyting okuyanları arasına Seren Serengil’i de ekleyeceğiz. Çünkü potansiyelinin farkına vardı!
Bizimd e Sipermen'imiz var
Amerika’nın Örümcek Adam, Demir Adam, Süpermen gibi doğaüstü güçlere sahip karakterleri var. Hepsi de dünya çocuklarının süper kahramanı olmuş...
Ama durun. Bizim de bunlara çok benzer bir karakterimiz olacağı kesin gibi görünüyor. Adı da “Sipermen” ya da şöyle söyleyelim; “Siper Adam”! “Kim ola ki bu Siper Adam?” diye soranlarınız olursa direkt ismi vereyim; Yamaç Koçovalı...
“Çukur” (Show TV) dizisinde birkaç bölümdür tam kurşunlar havada uçuşmaya başlayacakken “durun” diye araya girip siper olan Yamaç karakteri çok yakında Siper Adam olduğunu ilan ederse şaşırmayacağım...
İpucunu önceki akşam biraz verdi. Adamımız 20 kişiyi 10 değişik hareketle devre dışı bıraktı. Ardından yine çatışmanın orta yerine kendini “durun” diye attı...
Durdular mı, evet! Özetle yerli süper kahramanlar cephesinde Polat Alemdar dönemi noktalanmış, Yamaç Koçovalı dönemi başlamıştır, bilginize!
ACUN BUNU DA BAŞARIR
Acun Ilıcalı, önceki gün Seda Akgül ve Hakan Ural’ın sunduğu “Gel Konuşalım”a (TV8) konuk oldu. Kendi kanalındaki programlara öyle çok çıkmayan Acun ezcümle çok yakında dünya TV içerik piyasasının kralı olacağını açıkladı...
Acun’un Türkiye’de reyting sorunum kalmadı, “gözüm tüm dünya ekranlarında reyting rekorunun peşinde” minvalindeki açıklaması kimine göre fazla uçuk gelse de ben tam tersini düşünüyorum...
Adam çıktığı her programı zirveye taşıyabiliyor. “Gel Konuşalım” da Acun’un konukluğuyla deyim yerindeyse kendi tarihinin zirvesini yaptı ve normalin üç misli izlendi.
Aynı skorları dünya çapında yakalaması işten değil. Acun bu tadı seviyor ve izleyicisine de bir şekilde sevdiriyor, nokta!
Komedinin çıkışı olabilecek mi?
“Jet Sosyete” (Star TV) önümüzdeki hafta pazar akşamı başlıyor. Gülse Birsel, imzasını taşıyan bu yeni sit-com için izlemeden bir şey yazanları sosyal medyasında rezil ediyor. Peki ya izleyenler? İçlerinden birkaçını tanıyorum. Ve söyledikleri kadarıyla ilk bölüm hakikaten çok komik olmuş...
Bu da demektir ki uzun zamandır ilk bölümleriyle toslayan komedi dizileri makus talihini bu işle yenebilir ve kendilerine izleyiciye açılan bir kapı bulabilirler...
Bunu birkaç kişi üzerinden fantezi yaparak söylemiyorum. Diziyi izleyenler arasında reytingin şifrelerini çözmüş birçok uzman isim var. Eh, bu işlerde Gülse Birsel matematiğinin de güçlü olduğunu eklemek lazım. Olur mu olur!
MEVLÜT TEZEL-SABAH
İstiklal caddesi yeni sayfa açıyor
İstiklal Caddesi'nde 2016 yılında başlayan altyapı çalışmaları nihayet tamamlandı.
Kurulan yeni altyapı sistemiyle, caddede meydana gelecek herhangi bir arıza ya da yeni tesisat döşenmesi gereken durumlarda çalışmaların artık açık kazı yapılmadan gerçekleştirilecek olması güzel haber.
İstiklal'de kazı yapılmayacak günleri de göreceğiz galiba.
Yolların düzeltilmesi, altyapıya büyük para harcanması bakalım Beyoğlu'nu eski şaşalı günlerine döndürebilecek mi... Şu an için bu biraz zor görünüyor. Gezi olaylarından sonra İstiklal Caddesi'nin bakımsız kalması, yenileme çalışmalarının uzun sürmesi, caddenin şantiye görüntüsünden bir türlü kurtulamaması, mekanların ruhunu kaybetmesi; caddenin müdavimlerinin Beşiktaş, Cihangir ve Nişantaşı'na göç etmesine neden oldu.
Caddenin hafızasını oluşturan sembol dükkanlar ve kurumlar bir bir kapandı.
En önemlisi birçok kitapçı, tiyatro, tarihi sinema salonu ve eğlence mekanının kapanması caddenin kültürel çeşitliliğine büyük darbe vurdu. Cadde şu haliyle genelde turistlerin tatlı yedikleri ve nargile içtikleri bir yer artık. Yani İstiklal Caddesi'nin insan yapısı ve çehresinin büyük değişime uğradığı bir gerçek.
İstiklal Caddesi tarihi boyuncu birçok badireler atlattı; daha önce olduğu gibi küllerinden yeniden doğabilir.
Yapı Kredi Kültür Sanat'ın yenilenen binası caddeyi eski haline döndürecek önemli bir adım.
Uzun yıllardır Beyoğlu Belediye Başkanı olan Ahmet Misbah Demircan, İstiklal Caddesi'nin sorunlarını iyi biliyor; mutlaka yeni projeler hayata geçirecektir.
Caddede yeme içme mekanlarının sayısı çok fazla; tatlıcı, restoran, büfe ve kafe sayısında büyük enflasyon var. Kitapçı, tiyatro, sergi, müze gibi kültürel zenginliği artıracak mekanların açılması için kira bedellerini düşürecek sponsor destekli projeler ya da adım başı dönerci, tatlıcı açılmasını engelleyecek yeni bir ruhsat uygulaması hayata geçirilse iyi olmaz mı?
Afrin’in haberci kahramanları
Türk medyası, Zeytin Dalı Operasyonu'nu başından beri yakından takip ediyor. Birçok gazete ve TV kanalının muhabiri cepheden haber geçiyor ama A Haber ve TRT kanalları rakiplerinden bir adım önde. A Haber ve TRT muhabirleri, harekat başladığı günden itibaren sıcak bölgeden anında haber geçiyorlar, ölümü göze alma pahasına büyük işler yapıyorlar.
A Haber ve TRT; Afrin'l ilgili son dakika gelişmeleri ve canlı bağlantılarıyla da önde.
Bölgeyi yakından tanıyan deneyimli muhabirler, Zeytin Dalı Operasyonu'nu bir aksiyon filmi gibi ekranlara taşıyor.
Her kritik gelişmede uzman konuklardan görüş alınıyor. Yayınlarda Mehmetçiğin moralini yüksek tutacak özel haberleri de izliyoruz.
Bizler sıcak evlerimizde Zeytin Dalı Operasyonu'nu televizyondan izlerken; büyük bir özveriyle, bazen ölümü göze alarak haber peşinde koşan muhabir arkadaşlara ne kadar teşekkür etsek az.
40 milyar lira Türkiye’de kalmalı
Siber Polis'in düzenlediği son operasyonda yasa dışı bahis oynattıkları iddiasıyla 18 kişi gözaltına alındı. Sanal bahis sitesinden toplanan paraların önce Türkiye'deki kasalarının hesaplarına aktarıldığı; sonra da yurt dışına gönderildiği tespit edildi.
Gözaltına alınanlar arasında ünlü işadamı Metin Aşık'ın kızı Eda Aşık ile geçen yıl evlendiği eşi Özgür Özen ve ünlü bir yazılım şirketinin sahibi de var.
Yasa dışı bahis oynamakla suçlanan Serdar Ortaç da soruşturma kapsamında polise ifade verecek.
Yasa dışı bahiste dönen paralar o kadar yüksek ki;
Metin Aşık'ın kızı, ünlü bir yazılım şirketinin sahibi gibi isimler bile bu işe bulaşabiliyor.
Ortaç da herhalde bahis oranları yüksek olduğu için yasa dışı bahis oynayanlardan.
Daha önce de yazdım; vergi ve telif hakkı ödemeyen, kurumlara bağış yapmayan kaçak bahis sitelerinin yüksek bahis oranlarıyla rekabet etmek zor. Türkiye'de yasa dışı bahis pazarı 40 milyar lira. Ortaç gibi 5 milyon insanın yurt dışı bağlantılı, çoğu yasa dışı bahis sitelerini tercih ettiği tahmin ediliyor.
Öte yandan Türkiye'de yasal bahis oynatan şirketlerin bahis oranları ise normalde olması gereken oranların çok altında. Bazen bu düşük oranlar, yurt dışındaki yasal bahis şirketlerinin oranlarının yanında komik kaçıyor.
Türkiye'deki bahis oranları yükseltilmeli, bahis piyasasına daha çok oyuncu girmeli. Aksi halde Türkiye'de kalması gereken 40 milyar lira, yasa dışı bahis oynayanların cebine ve yurt dışına gitmeye devam eder.
Makyajsız Gökçe...
Oyuncu Gökçe Bahadır, alışveriş yaparken makyajsız halde objektiflere yansımış. Bahadır önce görüntü vermek istememiş sonra "Tamam çekin. Nasıl olsa ekranda saç-makyaj dört dörtlük" demiş. Bahadır'ı, bu mütevazı tavrı ve özgüveninden dolayı kutluyorum. Evet, makyaj insanı değiştiriyor ama bu çok normal. Hollywood yıldızlarının da makyajsız görüntüleri haber oluyor.
Önemli olan yaptığınız iş ve kişiliğinizdir.
