MESUT YAR – POSTA
ŞU BİR HAFTAYA BAKINCA...
Şöyle bir haftaya bakalım. Reytingler açısından ilginç gelişmeler oldu. Mesela “Sen Anlat Karadeniz”, “Diriliş Ertuğrul”u tahtından etti. Mesela “Vatanım Sensin” AB izleyici grubunda bir haftalığına kaybettiği tahtını iki haftadır geri aldı. Gündüz kuşaklarında Seren Serengil’in hapis meselesi anormal izlemelere neden oldu.
“Kalp Atışı”, “Babamın Günahları”, “Hayat Sırları”, “Yalaza” pat diye aramızdan ayrıldı. Örnekleri çoğaltabiliriz. Aman Allah saklasın! Bir haftada bunlar oluyorsa, şu önümüzdeki koca Şubat’a neler sığdırabiliriz, varın siz düşünün.
KEMAL GERİ DÖNMELİ
İzleyici Özlem Tunca enfes yazmış; “Kırgın Çiçekler” bu sezon tabir-i caizse saçmalığın dibinin de dibine vurduysa da eski kadroyu sevdiğimiz için izlemekten vazgeçemiyoruz işte... Konular bu sezon tam bir keşmekeş. “Arka Sokaklar” deseniz değil, “Anne” kurgusuna batıp çıkıyor.
Reytingler yuvarlanınca elbirliğiyle yeni bir sapkın karakter soktular diziye. Ama mevcuttaki tüm kötüleri toplasan bir Kemal performansı çıkmıyor... Hazır Kemal’i gönderdiğimiz “Kızlarım İçin” final yapıyorken sizden ricam Kemal’in bir yolunu bulup tekrar diziye girmesini dillendirmeniz...
Çok rahat geri döner; izleyici ne absürt senaryolara alıştı bu diziyle. Morg görevlisiyle anlaşmış ve intikam gününü beklemiştir, geliverir belki ne dersiniz?”...
O 'DE' VAR YA...
Bir edebiyat öğretmeni olan okurumuz Evşen Çerkeşli uyarmış: “Dillere pelesenk olduğu halde yazımı gençlere bir türlü öğretilemeyen ‘de’ bağlacı meselesi bir edebiyat öğretmeni olarak iki kat dikkatimi çekiyor.
‘Ufak Tefek Cinayetler’ isimli dizinin 23 Ocak 2018 Salı günü yayınlanan 13. bölümünde okunan bir telefon mesajında, ayrı yazılması gereken -de’nin bitişik yazıldığını gördüm... Elbette televizyon bunları öğretmekle -doğrudan- yükümlü bir mecra olmasa da senarist sıfatını alıp bu senenin en tutulan işlerinden birine imzasını atan senarist(ler) ve/veya yapım ekibi mutlaka bu temel yazım kuralını bilmelidir...”
VİCDANSIZLAR ELENSİN!
Yemekteyiz (tv8) yarışmasına şöyle bir açılım iyi gelir. Rakiplerine birden fazla bir ya da iki puan veren “vicdansız yarışmacı” türü “Vicdansızlık” kadrosundan diskalifiye edilir...
Böylece biz de sinirimiz bozulmadan izleriz şu emek ve ellerin yarıştığı sofraları. İnsan misafir gittiği evin salonuna pislemez be kardeşim!
BEKLEDİĞİMİZE DEĞECEK!
“Mehmed Bir Cihan Fatihi” dizisinde deyim yerindeyse kartlar yeniden karıldı. Yönetmen, senarist ve kimi oyuncular derken dizi daha proje halinde resmi bir restorasyondan geçti...
Açıkçası kendisinden büyük bir efekt yaratması beklenen işin henüz sahaya sürülmeden yaptığı bu radikal değişiklikler, birçok işin vizyona çıktıktan sonra yaşadığı tuhaf değişikliklerden çok daha evladır...
“Amma da beklettiler yahu” diyen meraklıları için şu kesin bilgiyi not düşmek isterim; meydana çıkacak iş meydan savaşına çıkan bir orduya yakışacak cinsten olacak.
Eh, Fatih’in ihtişamına da bu yarışır. Gönülverenlerin hepsinin gazası mübarek olsun.
SURVİVOR SÖZ KONUSUYSA...
Ve “Survivor” yarışı resmen başladı. Acun Ilıcalı önceki gün Ünlüler Takımı’nı iftiharla sundu.
Takımda kimlerin olduğunu artık herkes ezbere biliyor. Ama ben daha çok takımda kimin daha hırslı olduğu konusuna takıldım. Çünkü o kısacık tanıtım filminin içi deyim yerindeyse pimi çekilmiş el bombalarıyla dolu.
Vallahi kim daha önce patlar bilemem ama ben favorimi şuraya not düşüp kaçayım; Turbo Turabi olmazsa Merve Aydın! Ha bu arada, “O Ses Türkiye”nin bu akşam yaptığı erken final gösteriyor ki “Survivor” söz konusuysa geri kalanı teferruattır...
SİNA KOLOĞLU- MİLLİYET
‘YEMEKTEYİZ’DE İSYAN VAR
TV8’de Onur Büyüktopçu’nun sunduğu ‘Yemekteyiz’ programında, yarışmacıların birbirlerine verdikleri düşük puanları haksız bulan Büyüktopçu, “Kimse yemeğe oy vermemiş. Birinci olmak için, para kazanmak için kişilikten verilen ödün... Ortada bir emek ve lezzet var. Hayatımda ailemden öğrendiğim tek şey, vicdan. Burada hiç vicdan görmüyorum” diyerek isyan etti. Alt tarafı bir yemek yarışması diye düşünmeyin. Bu sözlerin yaşama dair önemli ipuçları var. Evet, yitirdiğimiz bir değer vicdan!
İNTERNETTE EN ÇOK BUNLAR İZLENİYOR
Kanal D’den yazım için bilgi istemiştim, cevap geç geldi. ‘Kanalın web sitesinde en çok izlenen dizileri hangileri?’ diye sormuştum. Paylaşalım, ‘Siyah Beyaz Aşk’, ‘Vatanım Sensin’ ve ‘Arka Sokaklar’.
GERİLİM DİZİSİ YAZACAK
Birol Güven, ailemizin senaristi olarak bilinir. Şimdi yeni bir deneme yapacak. Güven, gerilim dozu yüksek bir dizi yazma hazırlığı yapıyor. Yeni sezonda böyle bir projeyle karşılaşabiliriz.
‘BANA ZAMAN AYIRMIYOR’
Magazin D’de ‘Yılın yıldırım aşkı (olmayanı dövüyorlar zaten!) ‘Survivor’ Nagihan Karadere’yle Ramiz Özbey ilişkisi sürpriz bir şekilde bitiyor’ haberini izledim. Bu işi nedense ekranda konuşmayı tercih ediyorlar. Bizim de bilmemiz lazım, ne de olsa ülkemize mal olmuş isimler. Ramiz Bey, “10 saat spor yapıyor, bana zaman ayırmıyor” diyor. Ee yani koca Survivor Nagihan kartvizitiyle dolaşmak kolay mı? Engeller aşmak, bunu da ekranda bizlere göstermek için tüm bunlar. Katlanacaksınız Ramiz Bey. Anladığım kadarıyla birbirlerini de seviyorlar, barışırlar gibi gözüküyor.
HEM ÜNLÜ HEM DE FENOMEN OLUNCA...
Star TV’de ‘Duymayan Kalmasın’ programında ‘Ünlü fenomen Enes Batur’ diye bir altyazı vardı. Hem ünlü hem de fenomen. Şöhretin kendisi yetmeyince...
FUTBOL PROGRAMLARINI KAÇIRMIYORMUŞ
Kayseri’nin enteresan çalıştırıcısı Sumudica, tercümanıyla birlikte ekranda yayınlanan tüm futbol programlarını izliyormuş. Akhisar-Kayseri maçını anlatan A Spor spikeri söyledi. Ülke futbolunu tanımak için şart. Dedikoduları da takip etmek lazım.
OYA DOĞAN- VATAN
CEBİMDEKİ YABANCI SİZİ İÇİNE ÇEKİYOR
Bu yıl vizyona giren filmlerden daha çok bahseder olduk. Arka arkaya güzel filmler izledik. Cuma günü vizyona giren Cebimdeki Yabancı filmi de onlardan biri... Perfetti Sconosciuti adlı İtalyan filminden uyarlanan Cebimdeki Yabancı’nın yapımcılığını BKM ve Ferzan Özpetek üstleniyor. Serra Yılmaz’ın ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu filmde; Belçim Bilgin, Buğra Gülsoy, Çağlar Çorumlu, Leyla Lydia Tuğutlu, Serkan Altunorak, Şebnem Bozoklu ve Şükrü Özyıldız rol alıyor.
Filmin orijinalini izlemedim. Ama konusu o kadar cezbedici ki, duyduğumdan beri önce Türk versiyonunu izlemek istedim. O nedenle çarşamba günü özel gösterimine koşa koşa gittim. Film; cep telefonlarının insanın kara kutusu olduğuna odaklanıyor. Telefonların hayatımıza girişiyle etrafımıza, kendimize ve topluma nasıl yabancılaştığımızı bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor.
MASKELER DÜŞÜYOR
Küçücük bir atmosferi var filmin. Her şey bir evde ve yemek masasında geçiyor. O nedenle yönetmen Serra Yılmaz’ı tebrik etmek lazım! Tek mekanda film çekmek çok kolay gibi görünmesine rağmen,seyirciyi 90 dakika sinemada tutmak zordur. Bir an bile sıkılmadım filmi izlerken... Murat Dişli’nin senaryosunu uyarladığı filmde; muhteşem bir yemek sofrası hazırlanıyor. 7 arkadaş bir akşam yemeğinde bir araya geliyor. Onlar öyle iyi arkadaş, öyle büyük aşıklar ve o kadar yakınlar ki birbirilerine hiç yalan söylemediklerini düşünüyorsunuz. Ta ki Banu bir oyun oynamayı teklif edene kadar... Oyun basit; herkes telefonlarını masaya koyacak, gelen her mesaj ve bildirim yüksek sesle okunacak. Başta her şey normal ilerlerken kısa bir süre sonra herkesin maskesi, yani cebindeki yabancı, gerçeği ortaya dökmeye başlıyor. En yakınınızın bile size ne kadar yabancı olduğuyla sizi yüzleştiriyor. Film, etkileyici ama buna şahane oyunculuk performansları eklenince salondan kendi kara kutunuza, yani cep telefonunuza sarılarak çıkıyorsunuz. Gerçi bende durum tam tersi oldu. Beni hayata, kendime ve arkadaşlarıma yabancılaştıran telefonumu sık sık bir yerlerde unuttum filmden sonra... Serra Yılmaz ve Ferzan Özpetek’im bambaşka bir ortaklığa imza attığı Cebimdeki Yabancı’yı bugün izlenecekler listenize koyun derim. Pişman olmayacaksınız.
GİZEM ERTÜRK’LE YEŞİL FON BAŞLIYOR
Gizem Ertürk kültür-sanat programı yaptığı zamanlardan beri takip ettiğim bir isim. Ben ekran enerjisine, işine olan aşkına bayılıyorum. Bir süredir onu Milyon TV’de yaptığı programdan izliyorduk. Milyon TV; yapımcı, müzisyen ve organizatör Umut Kuzey’in kurduğu bir gençlik ve müzik kanalı. İnternette ve uyduda yayındaydı. Artık D-Smart’ta ve Digitürk’te de var. Gizem ise Milyon TV kanalında ‘Gizem Ertürk ile Yeşil Fon’ programına başlıyor. Her pazar saat 15.00’te canlı olarak yayınlanan programda; Hollywood’dan Türkiye’ye sinema dünyasına dair son haberler, dosya konuları, soundtrack klipler ve her hafta gösterime girecek yepyeni filmlerin oyuncularıyla özel röportajlar yer alıyor. Benim için şahane haber! Ekranda bu tip programları çok özledim. Bir de buna Gizem’in bilgisi, yeteneği ve enerjisi eklenince ortaya tadından yenmez bir program çıkar.
ALİ EYÜBOĞLU- MİLLİYET
İLKER AYRIK’LA 300 KİŞİ OTOMOBİL SAHİBİ OLDU
Beylerbeyi’nde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Boğaz manzaralı, yeni restore edilmiş üç katlı ahşap binada buluştuk İlker Ayrık’la… Sunduğu ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ iyi reyting alan, sonra denediği yarışmalar tutmayan, çarşamba akşamları FOX’ta yayınlanan ‘Yaparsın Aşkım’la şeytanın bacağını kıran Ayrık’la bu iniş ve çıkışların sebeplerini konuştum. Oyunculuk ve sunuculuğun yanı sıra yapımcılığa da başlayan Ayrık’tan yeni projelerini öğrendim.
*Bu mülk sizin mi yoksa kira mı?
Kiracıyız.
*Şirkette kaç kişi çalışıyor?
30 civarında.
*Hepsi ‘Yaparsın Aşkım’ ekibi mi?
Yarışma ekibinin yanı sıra drama grubumuz var. Ürün geliştirme, format uygulama ve prodüksiyon konusunda faaliyet göstermeye çalışıyoruz.
*‘Ben Bilmem Eşim Bilir’den sonra yapımcılığa da başladınız ama Kanal D, Star TV ve FOX’taki işler tutmadı. ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’de oyunlardan çok, yarışmacılara anlattırdığınız tanışma süreçleri ilgi görüyordu. ‘Yaparsın Aşkım’ dışındakilerde bu yoktu, o yüzden mi tutmadılar?
Aslında sorunun içinde cevabını da biraz vermiş oldun. ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’den sonra ‘1-0’ yaptık. Biz işten memnunduk, ama Muhsin Ertuğrul’un da dediği gibi, “Seyircinin hükmü kesindir, temyize gitmez!” Çocuklarla ‘10 Numara 5 Yıldız’ yaptık. TV için yaptığım en mutlu işti ancak karşılığını hakikaten bulmadı, epey kötü sonuçlar geldi. Kadın-erkek meselesini bu şekilde konuşmak, görmek, tanık olmak ve eğlenmek insanların hoşuna gitti. Galiba bu sohbet de üzerimde kaldı. ‘My Man Can’ formatını ‘Yaparsın Aşkım’ diye yaptık ve beklentiyi karşıladık.
KANAL D, BENDEN HABERSİZ YARIŞMAYA SUNUCU ARADI
*TV dünyasında, Kanal D’nin ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’i devam ettirmek istediği, sizin yapımcılığı da üstlenmek istediğiniz için iplerin koptuğu konuşuluyor. İşin aslı nedir?
O formattan kaçmadım. Ben, ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ dışındaki işlerin yapımcılığını yapmak istediğimi söyledim. Kanal D, benimle konuşmadan yarışmaya sunucu aramaya başladı.
*‘Ben Bilmem Eşim Bilir’e mi?
Evet… Konuştukları sunucular da beni arayıp, “Bir şaka var galiba? Bu işi sunmak için bizi arıyorlar” dedi. Hepsi yakın arkadaşlarım. Öyle olunca, ben de ilk defa başka kanallarla görüşmeye başladım. O dönemde Star TV’yle görüştük ve anlaştık. Ardından da yeni evimize, FOX’a geldik. ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’i 3-4 yılda 350 bölüm yapınca şahsen onun ara vermesi, biraz soluklanması ve tekrar büyüyerek dönmesi gerektiğini söyledim. Ekranı boş bırakmamak için arada yeni işler yapabileceğimizi ilettim. Nitekim ‘1-0’ı da öyle yaptık. Yaklaşık 5 reytinglere çıkmıştı ama kanal devam etmeme kararı aldı.
‘YAPARSIN AŞKIM'A 65 BİN BAŞVURU VAR’
*FOX’ta kaç kişi yarıştırdınız, sırada kaç kişi var?
52 kişi yarıştırdık, 65 binbaşvuru var, ama sayıları yine artmış olabilir.
*Bu yoğun talebi neye bağlıyorsunuz?
Otomobil çok iyi bir motivasyon. Ayrıca karı-koca için güzel aktivite. Yani erkekle kadının bir araya gelip yapabileceği fazla şey yok. Erkekler maç, kadınlar dizi seyrediyor. Erkekler halı sahaya, kadınlar güne gidiyor.
*Sunduğunuz yarışmalardan kaç kişi otomobil sahibi oldu?
300’ün üzerinde kişi otomobil kazandı.
*Otomobil kazandırdıklarınızdan, “Abi gel, bir tur atalım” diyen oldu mu?
“Gel şu köşeden gidip dönelim” diyen olmadı daha. (Gülüyor.)
‘ACAYİP TİPLERİ FOX'A YAPACAK'
*Sinema filmi olacak mı?
Şirket olarak yapacağımız iki tane film var. Murat Şeker’le görüştük, onunla yaza doğru bir ‘Çakallarla Dans 5’ gözüküyor.
*Yapımcılık ve sunuculuğun yanı sıra tiyatro da devam ediyor…
Tiyatro için çok bereketli bir sene. Çok şükür, dört oyunda oynuyorum. ‘Yedi Kocalı Hürmüz’, ‘Artiz Mektebi’ ve ‘Uçurtmanın Kuyruğu’nun yanı sıra ‘İlker Ayrık ve Acayip Tipler’e başladık. Anadolu’da iki ayda altı oyun sergiledik. Martta İstanbul’da oynayacağız.
*Nasıl bir oyun bu?
Müjdat Gezen’den mezun öğrencilerimle benim sunduğum, onların oynadığı, televizyona hazırladığımız bir oyun. Seyircinin de dahil olduğu eğlence garantili bir komedi.
