UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

"TV TARİHİNDE, SEREN SERENGİL'LE ACAYİP BİR İLK YAŞANDI!.."

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

"TV TARİHİNDE, SEREN SERENGİL'LE ACAYİP BİR İLK YAŞANDI!.."

MESUT YAR-POSTA

Ocak’ta hangi kanal izlendi?

Ve çok geciktirmeden gelelim geçtiğimiz ayın reyting karnesine. Televizyon yayıncılığı 7/24 devam eden bir iş. Toplam izleyici grubu da tüm izleyenleri içine alan en önemli segment...

Burada Ocak ayı birinciliği atv’nin oldu. FOX ikinci kanal olurken, üçüncülüğü Star TV aldı. Dördüncü kanal olan Show TV’nin hemen ardından da Kanal D geldi...

Açıkçası birçok önemli izleyici grubunda o çok önemli, çok izlenen, en pahalı reklam alan prime time saatinin lideri Star TV oldu...

Bunun meali Star TV’nin neredeyse tüm dizilerini izletmeyi başardığı. Bunu da bir kenara koyalım...

AB GRUBU NE DEDİ?

“Daha eğitimli ve iyi gelirli” olarak tanımlanan AB grubu izleyicisi tüm günde Star TV’yi tercih etti. Star bu yıl gündüz kuşağını da oturtmuş oldu böylece. “Adını Sen Koy”, “Beni Affet”, “Duymayan Kalmasın” gibi programlar kanala iyi geldi...

Grupta tüm gün sıralamasında ikinci FOX olurken üçüncülüğü atv aldı. Dördüncü kanal ise Kanal D oldu ve hemen ardından Show TV geldi...

Gözlerinin içine bakar mısınız?

Çifthanlı ailesinin altını üstüne getirmek için heybesinde acayip bir nefretle eve giren Ceren karakteri (Ece Çeşmioğlu) deyim yerindeyse ev ahalisinin tamamını sorgudan geçiriyor...

Özellikle de sevdiği adamın ölümüne neden olan Yasemin’i gömmeye kararlı olan Ceren, kurduğu diyaloglarda karşısındakine öyle tuhaf gözlerle bakıyor ki, aileden biri olsam hemen kapının önüne koyarım kendisini...

Belli ki Ceren’den başka kimse göz kontağı kurmuyor konuşurken. Bir baksalar korku filmi karakteri Chuky ile göz göze gelecekler vallahi. Uyanın ey ahali!

Aman Mirayım!

“Vatanım Sensin”in (Kanal D) yayınlanan son bölümünde yaşanan final sahnesi “Vay be” dedirtti. Azize’yi taciz edip hayata küstüren Yunan subayını kırbacından tanıyan Cevdet hiç tereddüt etmeden silahına sarıldı ve bam bam bam!

Elbette meselenin böyle cereyan etmesi yürekleri soğuttu ama. İşte şu “ama” dizilerde çok çıkıyor karşımıza. Önce sahneyi izliyor sonra aslında hayal edildiğine şahit oluyoruz. Ama siz yapmazsınız değil mi Miralayım Cevdet’im? O yaşadığımız müthiş gerçeklik duygusunu “aslında hayalmiş” diyerek boğazımıza düğümlemezsiniz değil mi?

TV TARİHİNDE ACAYİP BİR İLK!

Seren Serengil dün teslim oldu cezaevine. Allah kimseyi düşürmesin. Adli olarak cezaevi yolculuğunun her anını kaydetti kameralar ve toplam dört program dün kimi eş zamanlı, kimi banttan yayınladı hikayeyi...

Bu ülkede böyle her şeyin açık açık neşredildiği bir cezaevi yolculuğu dizilerde bile yayınlanmamıştı. Alın size Türk TV tarihinde bir ilk daha. Artık ne hissedersiniz, bilemem? Neyse. Geçmiş olsun Seren!

O NASIL KONUŞMAK?

Okan Yüksel isimli izleyici uyarmış. “Kalk Gidelim” (TRT1) isimli diziyi büyük bir zevkle izliyoruz. Ama sevmemiz ayrıntılardaki yanlışlıkları görmemize engel değil...

Dizinin komik karakterlerinden Damat Halil, geçtiğimiz bölümde biriyle telefonda konuşuyordu. Ancak kulaklık ağzında, mikrofon kulağındaydı. Bu tip bir tersine iletişim iş yaparsa biz de deneyelim. Değişiklik olur değil mi, Mesut Bey?”...

İYİ OLMAY MIYDI?

“Yuvamdaki Düşman” (Show TV) dizisinde otoriter ve aristokrat bir kadın olan Olcay Çifthanlı karakterini canlandıran Nebahat Çehre’yi daha önceki tüm işlerinde olduğu gibi yine kendisiyle özdeşleşen Gülen Karaman seslendiriyor...

Gülen Karaman, bir röportajında Nebahat Çehre ile hiç karşılaşmadığını ve bir araya gelmediğini açıklamıştı...

Bir sürü gündüz kuşağı var. Hep popüler kültür konuşuluyor. Bana laf düşmez ama bu programlar, iki değerli sanatçıyı bir araya getirse iki taraf için de şık bir sürpriz olmaz mı?

 

OYA DOĞAN-VATAN

Diriliş’i nasıl tahtından etti?

Sen Anlat Karadeniz’in ikinci bölümüyle Diriliş Ertuğrul’u tahtından etmesi perşembe sabahının en büyük şokuydu. Herkes şaşkındı. Ne büyük prodüksiyonlar, ne büyük starlar çıktı Diriliş’in karşısına yıllardır ama birincilik koltuğunu kazanamadı.

Ne oldu da Sen Anlat Karadeniz ikinci bölümüyle bu başarıya ulaştı? Öncelikle en büyük sebebi bu ülkenin gerçeğini anlatıyor olması... Bir haftadır kaç kadının bana diziyi sorduğunu ben bile hatırlamıyorum. Hep şunu söylüyorlardı: “Ekranda izlediğimiz masallardan farklı, çok gerçek! Hele o çocuğun bir kez bile denize girmediği sahne yok mu? Orada nasıl ağladım, inanamazsınız.” Kabul edelim, kadınların çok büyük bir kısmı bu dizide kendisini gördü. Fakat birincilik koltuğuna sadece kadınların beğenisiyle oturmadı dizi. Çarşamba akşamı Diriliş çok önemli bir bölümle ekranda olacaktı. Ancak TRT’nin 50’nci yıl kutlamaları vardı. Sen Anlat Karadeniz 20.08’de atv’de ikinci bölümüne başladı. Ancak Diriliş Ertuğrul TRT 1’de 21.09’da başladı ve hemen 12 dakika reklama çıktı. 21.21’de yeni bölümüne başladı. Yani 73 dakika Sen Anlat Karadeniz’e kazandırdı. Bu da dengeleri değiştirdi. Sen Anlat Karadeniz çok doğru bir hamle yaptı. Bir dizinin en büyük riski yıllardır zirvede olan bir işin karşısına çıkmasıdır. Fakat bu aynı zamanda en büyük avantajıdır. Çünkü o dizi yorgundur. Sen Anlat Karadeniz birincilik tahtına oturacak mı onu haftaya göreceğiz. Ancak yüksek reytinglere imza atacağı ve Diriliş Ertuğrul için bir tehdit olacağının garantisini fazlasıyla verdi.

Fazla Şaapma 26 Şubat’ta  KAÇIRMAYIN!

Oyuncu, yazar, fenomen arkadaşım Ömür Özdemir, geçtiğimiz yıl Fazla Şaapma diye bir kitap yazdı. Kendi hayat hikayesini mizahi bir dille ele aldığı kitabının neden hala sinemaya uyarlanmadığını düşünürken Gergedan Yapım’la bir stand up’a başladığını öğrendim. İlk iki gösterisine gidememiştim ama geçen hafta üçüncüsüne yetiştim. Her gösterisinde bir ünlü konuğu da ağırlayan Ömür’e ben gittiğimde Murat Dalkılıç misafir oldu. Duru Tiyatro’da gerçekleşen gösterinin ilk bölümünde Ömür kendi hayatının yaşarken komik olmayan ama bugün bizi gülmekten yerlere düşüren anlarını anlatıyor. Bu bölümde kaybeden rolünde Ömür var. Televizyon sektöründe yaşadıklarını dinlerken gülüyorsunuz ama alınacak dersleri pas geçmemek lazım! İkinci bölümde ise konuğunu karşısına alıp bir kazanan ve kaybeden sohbetine başlıyor. Konuğunu bir kazanan olan yüceltirken çok zekice ama komik sorular soruyor. Kaybeden koltuğuna da kendisini yerleştiriyor. Hem stand up, hem söyleşi, hem de müzikle dolu dolu bir akşam yaşıyorsunuz. Ben izlerken hayalleri ve hayal kırıklıklarıyla dalga geçmeyi başardığı için Ömür’ü çok takdir ettim. Tepinerek kahkaha attığım anların sayısı da oldukça fazlaydı. Kısacası Ömür bize bu gösterisinde tıpkı kitabında olduğu gibi “Hayat akıp gidiyor. Hayaller, hayal kırıklıkları, başarılar, başarısızlıklar, acılar, mutluluklar an’da kalıyor. Fazla Şaapma’yın yaşayın, kabullenin, takılmayın geçin ve gülmeyi ihmal etmeyin” diyor. 26 Şubat’ta sürpriz konuklarıyla tekrar Duru Tiyatro’a olacak. Kaçırmayın derim.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI