UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

MESUT YAR YAZDI: "SOSYAL MEDYADAKİ DİZİ YANSIMALARI..."

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

MESUT YAR YAZDI: "SOSYAL MEDYADAKİ DİZİ YANSIMALARI..."

SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET

YERLİ MÜZİK KANALLARI NEDEN YOK?

TRT Müzik’in, yüksek çözünürlük (HD) kanala geçtiğini, Dream TV’nin de

yakında geçeceğini duyurmuştum. Digiturk abonelerinden, “Yerli müzik kanalları yok” şeklinde şikayetler geldi. Digiturk’te, TRT Müzik dışında yerli müzik kanalları yok. Benim kutuda o da mevcut değil. Ama itiraf edeyim, Mezzo gibi bir kanal var ve şahsen izlediğim tek farklı müzik kanalı. Konumuza gelelim, evet yok. Bir müzik kanalının başındaki isme nedenini sordum, “Yılda, peşin 500 bin dolar, taksitle olursa 600 bin dolar para isteniyor, bu da müzik kanalları için makul bir maliyet kalemi değil” dedi.

Platformlara para verilmeli mi, yoksa parasız mı olmalı? Diğerlerine baktım.

Sitelerinden gördüğüm kadarıyla, Turkcell TV’de müzik kanalları yok. D-Smart’ta hemen hemen hepsi mevcut. Kablo TV ve Tivibu da ise, eksik bir liste var. Her müzik kanalı yer almıyor. D-Smart, en çok yerli müzik kanalını barındıran platform. Kral TV’nin de HD yayına daha geçmediğini gördüm. Platformlarda HD olan müzik kanallarının duruma göre, standart çözünürlükle (SD) devam ettiği görünüyor. Yani net bir durum yok. Bir başka yazımda, platformlarla ilgili şikayetlere de yer vereceğim. HD yayın, müziklerin internet ortamında indirildiği, kliplerin eski havasında olmadığı kanallar için büyük bir maliyet. Bunu da belirtmek istedim. Hayalimiz, tüm müzik kanallarını HD kalitesinde izlemek.

Orta Doğu’da lideriz

Yeni bir bilgi... Dijital dünyayla ilgili araştırmalar yapan ‘Digital TV Research’ kuruluşunun, bölgemizde yaptığı araştırmadan bir ayrıntıya yer vermek istiyorum. 20 ülke ve 52 platform (Arap, Orta Doğu ülkeleri ve Azerbaycan, Ermenistan, Özbekistan vs.) üzerinden yaptığı araştırmada, platform zengini ülke, Türkiye. Bizde beş dijital platform var. İkinci sırada Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri geliyor. Onlarda platform sayısı dört. Diğer ülkelerde ortalama üç adet var. Hiç olmayan ülkeler, Ermenistan, Azerbaycan, Afganistan, İran, Irak, Libya ve Kırgızistan. Savaş halindeki Suriye’de iki platform görülmesi ise ilginç geldi.

Bir durum tespitiydi

‘Fenerbahçe maçları ATV’de’ başlıklı yazımı, internet siteleri kullanmış.

“Nasıl da fena eleştirmiş” gibilerinden bir hava sezinledim. Yaptığım, durum tespitidir. Kurumlar arasında bir savaş hali değildir. Yazı üslubum zaten böyle bir duruma izin vermez.  Bunu belirtmek istedim.

 

MESUT YAR-POSTA

Sosyal medya ele veriyor

Sosyal medyadaki dizi yansımaları bana çok ilginç geldi. MTM’nin (Medya Takip Merkezi) açıkladığı verilere göre bu mecrada liderlik açık ara “Siyah Beyaz Aşk”ın (Kanal D) rezervinde...

Bu arada dizinin reytingleri her hafta kademeli olarak yükseliyor.

İkinci sırada Star TV’nin “Ufak Tefek Cinayetler” isimli dizisi yer alırken üçüncülük aynı kanalın “Söz” isimli dizisinde...

Dördüncü sırada yer alan “Diriliş Ertuğrul”u (TRT 1) Kanal D’nin “Vatanım Sensin” isimli dizisi takip ediyor...

Bir de küçük not. Bu tip rakamlar artık bir kısmı bilgisayar üzerinden dizi izlemeyi tercih eden seyircinin de eğilimlerini ele veriyor. Küçümsenmemesi lazım, çünkü nüfusları giderek kalabalıklaşıyor.

Toprağına sahip çıkıyor

POSTA Gazetesi tarım yazarı Umut Özdil, ekranlarda da 15 yıldır hazırlayıp sunduğu programlarla tarım ve hayvancılık sektörlerinin nabzını tutmaya devam ediyor...

Bu tip tematik uzmanlıklar çok önemli. Ekranda toprağı kollayan çok fazla isim yok...

Toprak birikimini Bereket TV ve Bereket Hayvancılık TV’de aktaran Umut Özdil, hafta içi her sabah 08.30’da canlı yayınlanan “Gündemin Bereketi” programıyla tarım ve hayvancılık alanındaki sıcak gelişmeleri ve yazılı basından haberleri yorumluyor...

Geleceğin toprağın üstünde olduğuna inanan biri olarak Umut Özdil’i ekran serüveninde yalnız bırakmamak gerektiğine inanıyorum. Devam, kardeşim. Doğru yoldasın!

‘Meryem’de ‘Beni Affet’ izleri...

“Meryem” (Kanal D) dizisinde Meryem ve Savaş birbirlerine aşık olmuş; aşk itirafında bulunmuşlardı...

Dizinin ilk birkaç bölümünde Savaş, kötülük kralı Savcı Oktay’ın ilk kurbanlarından birisi olan nişanlısı Sevinç’e deliler gibi aşıktı ama bu aşkın yeni adresi Meryem oldu. “Beni Affet” (Star TV) dizisinin Bahar’ı da büyük aşkı Kemal için “onsuz yaşayamam, ölürüm” filan diyordu. Kemal öldükten sonra jet hızıyla başka bir aşka yelken açıp evlenmişti...

Tam da bu esnada “Meryem” dizisine Komiser Burcu’nun mazisinde bir yara olan eski kocası Kaan dahil oldu...

“Beni Affet”in Kemal’i Mert Altınışık, Kaan karakteriyle katıldığı dizide eski eşi Burcu’nun evine gizlice girip bir sürü “Beni Affet” notunun olduğu romantik bir masa hazırladı. Belli ki bir önceki dizisini unutamamış. Neyse...

Kemal unutuldu. Dilerim Kaan unutulmaz. Yoksa ben affetmem!

Maçtan önce golü geldi

Tivibu; Beşiktaş ile Bayern Münih arasında 14 Mart’ta oynanacak Şampiyonlar Ligi karşılaşmasını kadın futbol anlatıcılarından Semahat Özdoğan’a verdi...

8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri içinde değerlendirilen bu hoş sürprize bayıldım. Kadın-erkek ayrımcılığına karşı fark yaratan ve 90’dan atılan harika bir gol maçtan önce geldi yani!

İlk hafta karnesi nasıl?

Yeni yılın ilk reyting listesi hangi dizilerin düşüşte hangisinin çıkışta olduğunu da gösteriyor. Mesela “Diriliş Ertuğrul” (TRT 1) geçtiğimiz yılın son haftasına göre bir parça düşmüş ama yine lider...

Toplam izleyici grubundaki ilk beş sıralaması şöyle; “Diriliş Ertuğrul”, “Söz” (Star TV), “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (atv), “Çukur” (Show TV) ve “Savaşçı” (FOX)...

AB grubu izleyicide ise toplam izleyiciyle kıyaslayınca isimler ve sıralamalar bir hayli değişmiş. “Diriliş Ertuğrul” yine zirvede. Onu sırasıyla “İstanbullu Gelin”, “Ufak Tefek Cinayetler” (Star TV), “Çukur” ve “Vatanım Sensin” (Kanal D) izliyor...

Otuza yakın dizinin yer aldığı sıralamanın en altında TRT 1’in “Yalaza” isimli dizisi var ki o da önümüzdeki haftalarda final yapıyor! (Teşekkürler Interpress)

 

MEVLÜT TEZEL-SABAH

Ali dede o evi yine yakar

 Bolu'nun Mudurnu ilçesinde sobayı benzinle tutuşturmak isterken evini yakan ve yangından kurtulan, kedisine de kederli bir şekilde sarılan 83 yaşındaki Ali Meşe Dede'nin görüntüsü tüm Türkiye'yi üzmüştü. Fotoğraf sosyal medyada paylaşım rekoru kırınca Ali Dede de fenomen oldu.

Ali Dede şimdi hastanede, durumu iyi. Herkes ona yardım etmenin peşinde. Bolu Valisi Aydın Baruş, yanan evin kısa bir sürede oturulur hale getirileceğini açıkladı. Baruş ve diğer yardımsever insanları kutlarım ama Ali Dede başka bir nedenle o evi yine yakabilir ya da başka bir kaza yüzünden zor durumda kalabilir!

Ali Dede kendine bakacak durumda değil gibi görünüyor; yapılacak en iyi yardım, onu iyi bir huzur evine yerleştirmek olabilir.

Peki, yardıma muhtaç yaşlı, yalnız yaşayan; sadece Ali Dede mi? Yardıma muhtaç yaşlı insanların, yardım almaları için illa sosyal medyada fenomen olmaları mı gerekiyor?

DİĞERleri ...

Raslantıya bakın, dün bu köşede;

İngiltere'de Muhafazakar Parti'den milletvekili Tracey Crouch'un 'yalnızlık bakanı' olarak atanacağını, 2017 yılında yayınlanan bir rapora göre yalnızlığın günde 15 adet sigara içmek kadar kötü olduğunu, tek başına yaşayan yaşlı insanların bazen haftalarca hiçbir sosyal temas kurmadan yaşadıklarını yazmıştım. Ve yazımı 'Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2015 verilerine göre, nüfusun yüzde 4'üne denk gelen 3.1 milyon kişi, tek başına yaşıyor bize de yalnızlıktan sorumlu bir bakan lazım' diye bitirmiştim.

AK Parti hükümeti; yaşlılara ücretsiz ulaşımdan evde doktor kontrolüne kadar birçok hizmet sunuyor. Yalnızlıktan ya da yaşlılardan sorumlu bir bakan atayarak daha büyük projelere imza atılabilir.

Yetimhane kurtarılmalı

Bianet'in haberine göre Europa Nostra ile Avrupa Yatırım Bankası Enstitüsü; dünyanın ikinci en büyük ahşap yapısı kabul edilen Büyükada'daki Rum Yetimhanesi'ni, 'Avrupa'nın Tehlike Altındaki 12 Kültürel Mirası' adaylarından biri olarak açıkladı.

1899 yılında dönemin önemli mimarlarından Alexander Vallaury tarafından yapılan Rum Yetimhanesi, mimari açıdan eşsiz bir yapı. Elbette yetimhanenin tarihi değeri de fazla. Büyük Ada'da en çok ziyaret edilen tarihi yapılardan biri olan yetimhanenin kaderine terk edilmesi üzücü.

İstanbul'un Balat semtindeki Sveti Stefan Kilisesi'nin, (Demir Kilise) yedi senelik restorasyonun ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla tekrar ibadete açılması dünya basınında büyük ses getirmişti. Demir Kilise'ye gösterilen özen, Rum Yetimhanesi'ne de gösterilirse eşsiz bir tarihi yapı daha hayata dönebilir.

Meryem’in ajansı...

Meryem Uzerli'nin küvette çekip sosyal medyada paylaştığı banyo videosundan sonra, Icon Talent Management adlı ajansın, Uzerli ile çalışmama kararı aldığına dair haberlerle ilgili bir yazı yazmıştım.

O yazı daha çok 'Küvet videosu Meryem'i yaktı' başlıklı haberlerin etik olmadığı, mahalle baskısı yarattığıyla ilgiliydi. Ayrıca ajansın küvet görüntüsünden yola çıkarak Meryem'den ayrılmasının şaşkınlık yarattığını belirtmiştim.

'Ya gazeteciler bunu uydurdu ya da ajanstan gazetecilere ayrılık nedeni olarak, 'off the record' biçimde küvet görseli gösterilmiş olabilir' yazmıştım.

Çünkü ajansın resmi açıklamasında böyle bir gerekçe yoktu.

Dün, Icon Talent Management'tan aradılar. Ajansın Uzerli ile ayrılma gerekçesinin asla küvet görüntüsü olmadığı, birçok oyuncuyla çalıştıklarını, böyle bir zihniyete sahip olmadıklarını belirttiler. Konuyu Uzerli ile de görüşmüşler. Ayrılık nedeni, ajans ile Uzerli'nin menajer abisi ile bazı görüş ayrılıklarıymış.

Ajans özeleştiri de yaptı; küvet görüntüsü gündemdeyken ayrılık açıklaması yapmalarının zamanlama açısından talihsizlik olduğunu ve bunun yanlış yorumlara neden olduğunu düşünüyorlar. Durum bundan ibaret; en azından ajans tarafından bir mahalle baskısı yok.

TÜSİAD, TÜSİİD olmalı

2015 yılında Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'ni (TÜSİAD), ismini değiştirmeye davet etmiştim.

Çünkü cinsiyetçilik karşıtı online platform erktolia, TÜSİAD isminde yer alan 'işadamı' tabirini 'iş insanı' olarak değiştirme talebiyle bir imza kampanyası başlatmıştı.

Erktolia'ya göre 'adam' kelimesini, insan kelimesinin yerine kullanmaya devam ettiğimiz sürece; adam olmayan insanlar, yani kadınlar, toplumsal hiyerarşide daima daha aşağıda yer almaya, bu şekilde yaşamaya ve çalışmaya mecbur bırakılacaklardı. Bu haklı isteğe sonunda TÜSİAD kulak verdi ve adını Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği olarak değiştirdi. Markanın korunması adına TÜSİAD kısaltması kullanılmaya devam edecek.

Güzel bir gelişme lakin bu kararı almak için neden iki yıldan fazla bir süre beklediler anlamış değilim! Bence kısaltma da TÜSİİD olmalı, sonuçta derneğin kısaltması daha yaygın kullanılıyor. Umarım cinsiyetçi diğer kurum adları da en kısa sürede değişir.

Camiye kartlı bağış

Paris'te Saint-François de Molitor Kilisesi kredi kartıyla bağış toplamaya başladı. Kilise aynı zamanda cep telefonu uygulamasıyla da cemaatten yardım topluyor. Bu tarz uygulamalar bizim camilerde de hayata geçirilmeli. Böylece hem yanında para taşımayanlar bağış yapabilir, hem de bağışlar daha sağlıklı, düzenli toplanır.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI