UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

ALİ EYÜBOĞLU YAZDI: "İKİ ÜNLÜYLE BİRDEN DÜŞMAN OLDU!"

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

ALİ EYÜBOĞLU YAZDI: "İKİ ÜNLÜYLE BİRDEN DÜŞMAN OLDU!"

ALİ EYÜBOĞLU - MİLLİYET

BİR DOST AĞIRLADI İKİ DOST KAYBETTİ

Yıllardır şov dünyasında ilelebet dostluk ve düşmanlık bulunmadığını yazan ve söyleyen biri olarak 2018’in başında, Seda Sayan’la Lerzan Mutlu’nun barışması, Sezen Aksu’nun Yıldız Tilbe’yi affetmesi şaşırtmadı beni.

Ünlüler için ‘barış yılı’ sanılan 2018’in başında yakılan barış çubuklarının yerini, ikinci haftada savaş baltalarının alması da öyle…

Seda Sayan, Show TV’de pazartesi başladığı magazin ve eğlence programının ilk canlı yayınına, “Dostum” dediği Gülben Ergen’i konuk edince olanlara bakın…

Seda Sayan, Gülben Ergen’i memnun ederken, iki ünlüyle birden düşman oldu.

Gülben Ergen’i aklamak için bu hamleyi yaptığını düşünenlerden Seren Serengil, Seda Sayan’ı takipten çıkardı. Seda Sayan’a, Ergen yüzünden bir ağır tepki de Yeşim Salkım’dan geldi. Salkım, sosyal medya hesabından yayınladığı videoda Sayan için şunları söyledi:

“Sen Kadırgalıysan, ben de Arnavut kızıyım. Gönderirim seni de geldiğin yere… Yıllardır meydanı boş bulmuşsun eli belinde ‘Bacım, macım’ bana sökmez. Lümpenlik     yapmayacaksın bana.”

Görünen o ki, şov dünyasında değişen bir şey yok, ne düşmanlıklar, küslükler ne de dostluklar uzun sürüyor.

RUSSELL CROWE’A BİLGİ VEREN TÜRK!

Twitter’da 2 milyonun üzerinde akipçisi olan Hollywood yıldızı Russell Crowe’un takip ettiği Twitter kullanıcısı, 104 kişi… Bunlardan sadece üçü Türk… İkisi, ‘Son Umut/The Water Diviner’ filminde oynattığı Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz…

Yeni Zelandalı oyuncunun takip ettikleri arasında Kıvanç Tatlıtuğ ve Mert Fırat yok.

Hal böyleyken, Çanakkale filmi çekileceği ve Kıvanç Tatlıtuğ’un bu yapımda oynayacağından nasıl haberi oldu da tweet attı?

Çünkü Russell Crowe’un takip ettiği üçüncü Türk, çevirmen Mine G…

O, “Vaaayy.. Atatürk, Çanakkale, Anzak askerleri, Kıvanç Tatlıtuğ. Kulağa çok iyi geliyor, haydi bakalım…” diye tweet atınca, “Kıvanç!!! Very good actor” diye yazdı.

Murat adlı bir fanı da “Indeet! What do you think about Mert Fırat?” (Gerçekten! Mert Fırat hakkında ne düşünüyorsun?) diye sorunca da Russel Crowe, “Mert is also brillant for sure” (Mert de kesinlikle parlak) diye yazdı.

Mine G., ‘Arif V 216’ filminin gişe başarısını Twitter’da paylaşınca da Crowe, rol arkadaşı için şu tweet’i attı:

“Another Cem Yılmaz smash hit!”

Bunun üzerine de Cem Yılmaz, “Bak hala:)” notunu düştü.

KURAL, BİR KEZ DAHA CEM YILMAZ’A KARŞI

Sigara karşıtlığıyla da ünlü Prof. Dr. Orhan Kural, ‘Arif V 216’ filminde sigarayla uçağa bindiği için Cem Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulundu.

Kural’ın sigara nedeniyle Yılmaz hakkındaki ikinci suç duyurusu bu… Daha önce de ‘Pek Yakında’da hastaneye sigarayla girdiği için harekete geçen Kural, ondan sonuç alamamıştı. Savcılık, takipsizlik kararı vermişti.

Kural, bu kez de sonuç alma ihtimalinin zayıf olduğunu tahmin etmiş olacak ki, filmlerinde sigaraya yer vermemesi karşılığında Cem Yılmaz’a, 1 milyon TL değerindeki dairesini bağışlama sözü verdi.

Yılmaz’ın bu teklifi ciddiye alacağını sanmıyorum. Bakalım savcı bu kez Kural’ın başvurusu hakkında ne karar verecek?

GÜNÜN SÖZÜ

Ayağını vursa dahi o topuklu ayakkabıyı giymeye devam eden kadının, aşk acısından yıkılması beklenemez. (Berna Olgaç)

 

MEVLÜT TEZEL - SABAH

‘ERKEKLER KADINLARA ASILMAKTA ÖZGÜR OLMALI’ MI?

ABD'li yapımcı Harvey Weinstein ile başlayan cinsel taciz ve saldırı suçlamaları sosyal medyadaki MeToo kampanyasıyla doruğa ulaşmıştı. Birçok ünlü tacizci olmakla suçlanıp işini ve itibarını kaybetmişti.

Ünlü Fransız oyuncu Catherine Deneuve, geçtiğimiz günlerde cinsel taciz skandallarıyla fitili ateşlenen hareketin 'aşırıya' varmaya başladığı uyarısını yaparak 'erkeklerin kadınlara asılmakta serbest olması gerektiğini' açıkladı.

BBC'nin haberine göre; Deneuve ile birlikte 100 tanınmış Fransız kadın tarafından imzalanan mektup, Le Monde gazetesinde yayınlandı.

'Tecavüz bir suçtur ancak birini ısrarla ya da sakarlıkla baştan çıkarmaya çalışmak suç değildir' ifadesinin yer aldığı mektupta, özetle; 'Erkekler cezalandırılıyor, yaptığı sadece birinin dizine dokunmak ya da bir öpücük almak olsa da işlerinden oluyor deniyor.

Mektuba imza atan isimler, cadı avının cinsel özgürlüğü tehlikeye atabileceğini öne sürerek, başlatılan sosyal medya kampanyalarını da 'tasfiye dalgası' yaratmakla eleştirdi ve bu durumun, kadınların güçsüz ve kurban olduğu yönünde bir algı yarattığını da söyledi.

MeToo kampanyasını sonuna kadar destekleyenler, bu kampanyada bazı haksızlıkların yaşandığını söylemeye başladı.

Bazı erkeklerin haksız yere suçlandığını, bazı kadın oyuncuların sırf ünlü olmak için vakti zamanında tacizlere ses çıkarmayıp şan şöhrete kavuştuktan sonra itiraflarda bulunduğunu ve bunu samimi bulmadıklarını söyleyenler de var! Deneuve'ün açıklamalarını değerlendirirken ülkeler ve kültürler arası farklılıkları da göz önüne almak gerekir. Deneuve, erkeklerin flört etmek için bir kadının bacağına dokunma özgürlüğünü savunuyor; bu birçok ülkede hali hazırda linç sebebi!

Medyamızdaki kadın yazarları bu konuyu tartışmaya davet ediyorum! Artık bir erkek ilgi duyduğu bir insanın dikkatini çekmek isterken çok rahat tacizci damgası yiyor mu? MeToo kampanyası böyle bir algı yarattı mı?

Erkekler gerçekten cezalandırılıyorlar mı? Yoksa bu cezayı çoktan hak ettiler mi?

SONUNDA YAŞLANDI!

Hakan Peker'in bir ara neredeyse oğluyla aynı yaştaymış gibi duran fotoğrafı sosyal medyada dolaşıyordu.

56 yaşında olmasına rağmen Peker, hep genç ve aynı kalmayı başarıyordu.

Ünlü şarkıcının internete düşen son fotoğrafını görünce başta bir kavga oldu da dayak yedi sandım ama haberde de belirtildiği gibi Peker de botoks kurbanı olmuştu.

Peker'in kaşlarını kaldırtması büyük hata olarak yorumlanıyor. Bir TV programında dinlemiştim, ne kadar doğru bilmem ama göz çevresine yapılan botoks yüzün simetrisini bozuyormuş.

Peker'in de yüz simetrisi bozulmuş olabilir.

Özetle Peker sonunda yaşlanmayı başardı!

İnsanların güzel ve genç kalmak için estetik yaptırmalarına saygı duyuyorum ama yüzümüzdeki çizgiler hayatın bize bir armağanı.

O çizgiler aslında insana ayrı bir hava katıyor. İnsan her yaşın güzelliğini yaşamalı bence. Yüzdeki çizgileri botoks ile yok etmeye çalışmak, doğanın dengesine çomak sokmaya benziyor.

Botokslu, mimiksiz bir yüz; samimi, doğal ifadeyi ortadan kaldırıyor ve anında fark ediliyor.

TELEFONLAR MASAYA!

2 Şubat'ta vizyona girecek olan 'Cebimdeki Yabancı' filminin ilk tanıtım videosu eğlenceliydi. Sezen Aksu'nun filme özel bestelediği 'İhtimal ki' şarkısının yer aldığı videoda; Çağlar Çorumlu, Belçim Bilgin, Buğra Gülsoy, Leyla Lydia Tuğutlu, Serkan Altunorak ve Şebnem Bozoklu sempatik danslarıyla dikkat çekti.

Ferzan Özpetek, BKM, Frigo Film ve İmaj ortak yapımcılığındaki çekilen filmde, elbette en büyük sınavı ilk kez yönetmen koltuğuna oturan Serra Yılmaz verecek.

Bu zor görevde Yılmaz'ın en büyük yardımcısı ise tahmin ettiğiniz gibi Özpetek olmayacak! 'Cebimdeki Yabancı', aslında Paolo Genovese imzalı ödüllü İtalyan filmi 'Perfetti Sconosciuti'den uyarlandı. Orijinal filmin Yılmaz'a epeyce yardımcı olduğunu düşünüyorum.

Elbette Yılmaz da kendinden bir şeyler katacaktır. Yıllarca İtalya'da yaşamış, İtalyan kültürüne ve diline çok hakim olan Yılmaz'ın orijinal filmin Türk versiyonunu çekmekte zorlanmadığını düşünüyorum.

'Cebimdeki Yabancı'nın en büyük kozu bence orijinal filmin etkileyici senaryosu olacak.

'Perfetti Sconosciuti'nin öyküsü şöyle: "Yedi kişilik bir arkadaş grubu, bir akşam yemeğinde buluşurlar. Neşe içinde hem yemek yer, hem de sohbet ederler. Arkadaşlıklarının ne kadar güçlü olduğundan, birbirlerinden saklayacak hiçbir şeyleri olmadığından dem vururlar. Bu iddia büyür ve yemek boyunca bir oyun oynamaya karar verirler. Herkes telefonlarını masaya koyacak, gelen telefonlara, resimlere, mesajlara hep beraber bakacaklardır.

Başlangıçta eğlenceli geçen bu oyun, saatler ilerledikçe gergin ve can sıkıcı bir hal almaya başlar. Çünkü hepsinin gizlediği önemli sırlar vardır!" Siz olsanız telefonunuzu masaya koyar mıydınız?

'Perfetti Sconosciuti' tek mekanda geçiyor (Ferzan Özpetek'in mutfağı gibi!) ama akıcı diyaloglar, usta oyunculuklar ve ezber bozan senaryo bir araya gelince ortaya nefis bir film çıkıyor. Keşke bizim sinemacılar da böyle sıra dışı filmler çekebilse.

Şimdilik uyarlama filmle idare edeceğiz. Olsun, bu da güzel; çok vasat yerli filmlerin arasında 'Cebimdeki Yabancı' daha şimdiden kağıt üstündeki kalitesiyle öne çıkıyor!

 

OYA DOĞAN – VATAN

DELİHA 2 HEM GÜLDÜRÜYOR HEM DE GÖZÜNÜZÜ DOLDURUYOR

Gupse Özay’ı Deliha filmini yapma cesareti gösterdiğinden beri sıkı takip ediyorum. Türkiye’de kadının estetik algısına olan bakış açısına da hayranım. Çünkü güzel bir kadın olmasına rağmen çirkinleşmeyi, güzel bir kadınken bile önemli olanın iyi insan olduğu vurgusunu hem Deliha’da, hem de Görümce filmlerinde yaptı. Üstelik sinema aşkı öyle yoğun ki hem yazıyor, hem de oynuyor. Deliha 2’yi yazdığı dönemde yönetmenliğini de kendisinin yapmak istediğini söylemişti. O nedenle ortaya ne çıkacağını merakla bekliyordum. Salı akşamı filmin özel gösterimi yapıldı. BKM’nin yapımcılığını, Gupse Özay’ın senaristliğini, yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu üstlendiği filmde; Eda Ece, Aksel Bonfil, Derya Alabora, Hülya Duyar, Mert Öner, Esin Eden, Fatih Özkan, Ali Çelik, Özlem Akınözü, Mehmet Er, Şeyma Gökşenli, Caner Alkaya, Ali Atlan, Hüseyin Elçi, Erol Serçe ve Betal Özay rol alıyor. Deliha’da aşkın peşinden koşan Zeliha’yı, Deliha 2’de kariyerinin ve hayalinin peşinden giden biri olarak izliyoruz. Sonuçta devam filmi olduğu için benim en çok dikkat ettiğim şey Deliha’nın  karakterinde bir değişiklik olup olmadığıydı. İşin en güzel tarafı ilk filmde Zeliha’yı antipatik yapan her şeyin yok olması olmuş. İzleyici olarak buna çok memnun oluyorsunuz.

Yarın vizyona giriyor

Bu defa dramaturjisi sağlam bir senaryo var karşınızda. Filmde rol alan her oyuncu o kadar inanmış ve aralarında öyle bir enerji oluşmuş ki filmin her karesinde bunu hissediyorsunuz. Zeliha, kariyer derdine düşer ve şık bir restoranda işe girer. Hayali aşçı olmaktır. Ancak Cucumber Restaurant ve Zeliha arasında uçurum vardır. Fakat Zeliha bulduğu girdiği her ortamı kendisine benzetmeyi ve yaptığı her hatayı hediyeye dönüştürmeyi başarır. Deliha 2 güldürdüğü kadar gözünüzü doldurmayı da başarıyor. Yelişçam’a göndermeleri de gözden kaçmıyor. Bugün herkesin sadece kendisini düşündüğü bir dönemde başkalarının iyiliği için çabalayan, bir olmak, dost olmak ve hayallerinin peşinden koşmak vurgusunu yapan Deliha 2’de Ertem Eğilmez filmlerindeki samimiyeti de hissedebiliyorsunuz. Deliha 2 yarın vizyona giriyor. Arkadaşlığın önemini, iyi insanın olmanın değerini hatırlamak isterseniz filmi kaçırmayın. Gülmek garanti ama gözünüz de dolacak, demedi demeyin!

 

MESUT YAR – POSTA

NURSEL EVDEN AYRILIYOR MU?

Kanal D’ye Show TV’den taşınan “Nursel’le Evin Tadı” duyduğum kadarıyla evi toplamaya başlamış...

Günlük programın son zamanlarda aldığı reytingler çok dağınıktı. İlk yüz program listesi neredeyse her yapımın üstünde sallanan bir kılıç gibi oldu...

O listeye giremeyen birçok günlük iş hızlıca bavulu toparlamaya başlıyor. Aynı durum şimdi Nursel’in başında. Dilerim sadece başka bir saate taşınma telaşıdır. Mesela hafta sonuna!

Başrolde su da var

İki dizide suyun insan hayatındaki öneminin altı kalın kalemle çiziliyor. Biri “Çi” (Puhu TV), diğeri “Ufak Tefek Cinayetler” (Star TV)...

“Çi”de Can Manay karakteri deyim yerindeyse suyu damacanayla içiyor. “Ufak Tefek Cinayetler”de ise Doktor Oya ile başlayan süreç en son Merve’ye kadar geldi. Herkeste bir susama hali...

Dizinin yarısında başrolde su izliyoruz ki buna gizli bir pazarlama tekniği de diyebiliriz. Artık sponsor kim bilemiyorum ama durum da çok ortada. Bu diziler izledikçe susatıyor!..

Sorular sorular

Biraz dağınık bir bölüm mü oldu sanki? Sanırsın ki Birleşmiş Milletler’e genel sekreter seçiyorlar...

“Ufak Tefek Cinayetler” (Star TV) dizisinde okul aile birliği koltuğuna çöken Pelin’in gözlerine bakınca bu hisse kapıldım. Sarmaşık dizinin içinde bir siteden çok bir ülke gibi resmediliyor...

Bir de milyoner olmasına rağmen mahkemeye avukatsız çıkan Serhan’ın durumu size de biraz tuhaf gelmedi mi? Eşi, adam gözaltına alınırken değil, tutuklandıktan sonra yanına gidiyor...

Ha, bir de dizinin başında Merve’ye ait olduğunun altı çizilen evin tapusunun Pelin’e geçmesi de başka bir açmaz...

O tapu cinayet işlendiğinde kimin adına kayıtlı olacak; çık bakalım çıkabilirsen kadastronun içinden...

Eve iş getiriyorlar

Gale Turgut Evin’i “Savaşçı” (FOX) dizisinde Teğmen Çiğdem olarak izliyoruz. Geçenlerde lafladık. “Beni Affet” (Star TV) dizisinde altı yıllık bir mesaiden sonra 180 derece zıt bir karakterle izleyicinin karşısına çıkmak kolay bir iş değildi...

Ama Gaye kardeşim bunu başardı. Şimdi çakı gibi bir asker olarak ekranın içinde. Peki, bu rol hayatında neyi değiştirdi? “Savaşçı” sayesinde oyuncu eşi Deniz Evin ile boş zamanlarında poligona gitmek gibi bir hobi geliştirmişler...

Deniz de yakında bir aksiyon dizisinin içinde olacak ve sanırım çift eve bol bol iş getirecek. Ne diyelim, yeni hayatları hayırlı olsun!

OLAN UĞUR'A OLDU

“Uğur’la Fenomen Avı” (Show TV) haber önü için bir hayli cılız kaldı. İşin doğrusu Seda Sayan kendini kurtardı ama Uğur Arslan ateşe düştü...

Kabul etmek gerekir ki baskın karakter de olsa Seda Sayan’la çalışmak partnerinde bir nevi doping etkisi yaratıyor. O doping bitince sıkıntı başlıyor.

Uğur Arslan’da bu oldu. Kabul edelim ki çıkardığı iş bir haber önü işi değil. Yeriyle oynanması gerekiyor, net! Bu arada haber demişken, dün sunduğum seçeneklerden Ece Üner haber koltuğunun kazananı oldu...

Show Haber daha önce olduğu gibi Jülide Ateş sürecinden sonra Ece Üner vitriniyle ekrana sürülecek. Bu tercih değişir mi derseniz, “hep bir marj bırakmalı” derim!

BU DA EKONOMİK ÇUKUR

Bu hafta bir başka dağınıklık da “Çukur” (Show TV) dizisindeydi. Hain evlat Selim deyim yerindeyse yine ailenin suyunu, elektriğini ve doğalgazını kesti. “Hah, şimdi yakayı ele verecek” hissiyle ekran karşısında izleyici mıhlayan bu adamın sürekli kazanıyor oluşu tuhaf...

Bir de Koçovalı Ailesi çok uzun zamandır para sıkıntısı çekiyor. Öyle ki yardım bekleyen bir sürü insanı bir kenara koydum. Mesele 10 bölümde anca tapuları satmaya geldi...

Ne biçim bir ekonomi bu? Ayrıca Koçovalı tayfası bir mahallenin sıradan iaşesini bütün bir mahallenin tapularını satarak mı dağıtıyor? Gelecek ay ne satacaksınız Yamaç usta? Bak günler su gibi akıyor; dün bu ayın, yarın da önümüzdeki ayın başı be birader!

 

SİNA KOLOĞLU – MİLLİYET

‘HIÇKIRIK’ BU ŞEKİLDE GİDER Mİ?

Kanal D’nin iddialı dizisi ‘Hıçkırık’, beklenen izlenme oranını yakaladı mı? Dizi, sadık izleyici kesiminde (total yani) bile yüzde 0.82 gibi çok düşük bir ortalamayla seyrediyor. Mesela ‘Affet Beni’ Star TV’nin dizisi, total izleyicide yüzde 2.5’le sınıfı geçiyor. Kerime Nadir’in romanında uyarlanan yeni zaman ‘Hıçkırık’ta Nalan rolü önemli. Nedret Güvenç ve Hülya Koçyiğit’ten sonra kızımız Sezgi Sena Akay... Çok zarif, hayli uzun ve güzel bir genç kızımız. Fakat oynayamıyor. Hangi yönetmen gelse bu kadar. Selçuk Özer, Nurseli İdiz ve Meltem Pamirtan gibi profesyonel büyüklerin sahneleri izleniyor. Günlük dizi yapmak zor, ayrı bir uzmanlık gerektiriyor. ‘Hıçkırık’ bu izlenme oranını kabul eder mi?

DİZİLER BAŞLAYINCA DURUMU DEĞİŞTİ!

‘Yaparsın Aşkım’, yılbaşı ertesi yayına girdi. Her iki kategoride ikinci oldu. Pazartesi, çarşamba ve cumartesi yayında. Dizilerin ‘dinlenme’ dönemiydi. İlk ciddi sınavını geçtiğimiz pazartesi akşamı verdi. Dizilerin birbirini yediği akşamlardan biri... İzlenme oranı yarı yarıya gitti. Bu, doğal bir sonuç. Total izleyicide 13’üncü, AB’de 10’uncu olmuş. ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ tekrarı, biraz daha ‘sansasyon’ sosu gezdirilmiş gibi... İlker Ayrık, bu formatla bütünleşti. Onun hatrına, hafta sonu biraz daha toparlar. Programın haftada iki güne inmesi sürpriz olmaz.

MERVE’NİN GENÇLİĞİYLE DİKKATLERİ ÇEKTİ

‘Bodrum Masalı’nda İpek rolündeydi. Tülin Yazkan, ‘Ufak Tefek Cinayetler’ Merve’nin gençliği rolünde  ‘kendini’ daha bir gösterdi. Son bölümde Merve’nin bugünkü hırslı haline başarılı bir gönderme vardı. Bundan böyle, sektörün dizilerde aranılan ismi olacak gibi...

ÜÇ SAAT DİZİ İZLEMEK!

Pazartesi ve salı akşamları ortalama üç saat, dizilerin yeni bölümleri yayınlandı. Gerçekten yazık emeğe ve uğraşa... Uzun bakışlar, çocukluğa ve gençliğe dönüş olmadı, klip gibi sahnelerle üç saat dolduruluyor. Dizide çalınan şarkılardan albüm yapılır hale gelindi. İzleyici bağlamış çekirdeğe, çıt çıt, baksın ekrana... ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ da, masaya yapıştıracak neredeyse mafya ekibini zamkla... O durum yani. Şu işi reklamcılar ve kanal yöneticileri oturup bir 90 dakikaya bağlasınlar artık!

ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE TRT MÜZİK’TE

Bundan yedi yıl önce bir trafik kazasında kaybettik halk ozanı Kıvırcık Ali’yi... Güçlü sesi ve türküleriyle TRT Müzik’te sevenleriyle buluşacak. ‘Güller Tükendi Ben Tükendim’ diyecek. Bugün saat 15.00’te TRT Müzik’te...

 

 

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZILARI